22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 524 Ocak 2019 PERŞEMBE 65 metreden vurduBerkin Elvan davasında yeni rapor sanık F.D’nin uyarı atışı yapmadığını ortaya koydu Kapanma dönemi Avukat Atalay, sanığın suç işlediğinin açık olduğunu ve delil karartma ihtimaline karşı tutuklama talebinde bulundu. Mahkeme reddetti. Gezi Direnişi sırasında Okmeydanı’nda polisin gaz kapsü la atıyorduk” ifadelerini kullandı. Mahir P. ise “Eğitim Büro Amirliği’nde gö lüyle başından vurarak ya revliydim. Zeytinburnu’nda raladığı ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün sonra ZEHRA ÖZDİLEK çalışıyordum. Bunu belirtmeme rağmen amirlerim hayatını kaybeden Berkin sayı çoğalsın diye beni bu Elvan’ın davasında mahkemeye dosyaya eklemiş” dedi. gelen yeni rapor Elvan’a atış yapanın ikinci zetçi polis F.D. ol ‘Hedef gözetti’ duğunı belirledi. Raporda, atışın Elvan Ailesi’nin Avukatı Can havaya doğru yapılmadığı ve Atalay, dosyanın eksiğinin kal kapsülün yerden sekmediğinin madığını kaydederek “Olay ye değerlendirildiği vurgulandı. rinde keşif yapılmalıdır. Sanığın Atış mesafesinin de yaklaşık 65 suç işlediği açıktır. Sanığın de metre olduğu belirtildi. Sanık lil karartma ihtimali vardır. Sa F.D’nin duruşmayı takip etmesi nığın tutuklanmasını talep edi ve görevli olmasından dolayı tu yorum” dedi. Söz alan Elvan tuklama talebi reddedildi. Ailesi’nin diğer bir avukatı da İstanbul 17. Ağır Ceza sanığın başından beri yalan söy Mahkemesi’nde görülen 9. du lediğini, Berkin’i hedef gözete ruşmaya sanık F.D. SEGBİS ile rek vurduğunu ve tutuklanması katıldı. Berkin Elvan’ın ailesi gerektiğini belirtti. ile aileye destek verenlerin ha Tanıkların dinlenmesine ka zır bulunduğu davada tanıkla rar veren mahkeme heyeti, olay rın dinlenilmesine devam edil yerinde keşif yapılması taleple di. Tanıklardan Ömer Faruk rinin bir sonraki duruşmada de G, “Zeytinburnu’nda çalışıyor ğerlendirilmesine hükmetti. Sa dum. Bunu belirtmeme rağmen nığın tutuklanması yönünde amirlerim sayı çoğalsın diye be ki talebin sanığın duruşmaları ni bu dosyaya eklemiş. Liste takip ediyor olması, yaptığı gö yi kabarık hale getirmeye çalış rev itibarıyla kaçma şüphesinin mak amaçları” dedi. Tanık Ser bulunmaması dikkate alınarak dar D., “F.D’yi hatırlamıyorum. reddeden mahkeme heyeti du E5 güzergâhındaydım. Zet silahı ruşmayı 27 Şubat’a erteledi. kullanıyorduk. 45 derecelik açıy l İSTANBUL cenazeye katılanlar içeride Duruşma sonrası adliye önünde Elvan Ailesi ve avukat ları basın açıklaması yaptı. Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, “Bizim çocuğumuzun cenazesine katılanlar hapis yatıyor. Oğlumuzu katledenler elini kolunu sallaya sallaya görevlerini icra ediyorlar” dedi. Öldüren kapsülü zetçi F.D. attı Savcı tarafından talep edilen 10 Ocak 2019 tarihli 23 sayfalık bilirkişi raporu da mahkemeye ulaştı. Bir öğretim görevlisi, bir adli bilişim uzmanı ve bilgisayar mühendisi tarafından hazırlanan raporun sonuç kısmında, iyileştirilmiş görüntüler üzerinde yapılan incelemede, Berkin Elvan’ı mev cut video kaydı görüntüleri üzerinden teşhis etmenin teknik olarak mümkün olmadığı belirtildi. Raporda, “Ancak dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeler neticesinde ve olay görüntülerinden anlaşıldığı üzere maktulün 2. zet polisi (Sanık F.D) tarafından 13.47.17 zamanında yapılan atış neti cesinde yaralandığı kuvvetle muhtemel olarak değerlendirilmiştir” denildi. Yapılan incelemede, atışın havaya doğru yapılmadığı ve söz konusu atışın yerden sekmediğinin değerlendirildiği vurgulanan raporda, atış mesafesinin de yaklaşık 65 metre olduğunun değerlendirildiği ifade edildi. Demirtaş, başına 1 buçuk milyon konan IŞİD’linin serbest bırakıldığına dikkat çekti Demirtaş’tan ‘ödüllü’ örneği bitti, artık açıyor! Yeni başkaldırı biçimi örtüleri atmak. 28 Şubat döneminde başkaldırı örtünmekti. O dönem bir tür direniş, düzene başkaldırı, “özgürlük” mücadelesi için saçlarını örten genç kızlar, bugün nerede hata yaptık diye düşünüyor, saçlarını açıyor. Pek farkına varmamıştık, belki çok da kalabalık değiller ama şimdi kapalı olanların çoğunun özlemi açılmak. Çünkü iklim tersine döndü, artık başı kapalılar iktidarda, üstelik küçük yaşta aile baskısıyla ya da daha sonra “özgürlük hareketi” diye başını kapatanlar, üniversiteye ya da kamuda işe girmekle özgür olamadıklarını fark ettiler. Altlarında jeep de olsa, büyükelçi de atansalar, aslında simge olarak varlar. Yoksa ortada özgürleşmiş bir kadın anlayışı, hareketi yok. Başı örtülü Müslüman kadın da sadece aile içinde değerli. Erkek hâlâ egemen ve kadının aykırı bir davranışında, talebinde kaşlar çatılıyor. O okumak için kendilerini paraladıkları üniversitelerden diploma almaları da pek bir işe yaramadı, çoğu evlenip kültürlü anneler oldu. Aslında hâlâ en çok kendi mahallelerinde rahatsızlar. Çünkü onlar kapalı da olsalar, kadın gibi olmak, giyinmek, süslenmek, diğer gençler gibi gezmek, eğlenmek, sosyalleşmek istiyor. Ve biz bunu tesadüfen fark ettik: Amerikalı yıldızların sosyal medya hesaplarında “bak ben hiç yaşlanmıyorum!” diye “10 yıl önce 10 yıl sonra” fotoğraflarını koymalarının virüs gibi yayılıp bize de bulaşmasıyla. Bir de baktık ki bazı genç kadınlar bütün cesaretlerini toplayıp 10 yıl önce diye farklı fotolar koyuyorlar: 10 yıl önce başı örtülü, uzun pardösülü, ezik, bunalımlı kızlar, 10 yıl sonra, rüzgârda saçını savuruyor, özgüveni gelmiş, gülümsüyor. Tabii buna inanan, inanmayan, hakaret eden, alkışlayan, kötüleyen, yücelten bir tepki bombardımanı. Tahammülü güç, cesaret isteyen bir durum. Kalabalığın önünde çırılçıplak kalmak gibi. Meğer onlar ne zamandır yaşıyormuş bunu. Biz sadece giderek daha çok gördüğümüz başı örtülü kadınlara bakıp sayıları artıyor sanıyoruz. Aslında bu onların sadece daha çok görünür olmalarından, eskiden olmadıkları işlerde çalışmalarından kaynaklanıyor; başörtülü olmanın “itibarından” yararlanmak isteyen küçük bir grup fırsatçı da var hiç kuşkusuz. Neler anlatıyorlar Selahattin Demirtaş, Eren Erdem’in tekrar tutuklanmasının yargının durumunu ortaya koyduğunu söyledi. CHP’NİN BAŞVURUSU AYM, müftü nikâhını korudu Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu yargılandığı davanın dünkü du Anayasa Mahkemesi (AYM), il ve ilçe müftülerine nikah kıy ruşmasında, “Beni hapiste tutan ma yetkisi verilmesine gelen tep yargı, 1 buçuk milyon ödülle ara kiler üzerine; CHP Grup Başkanve nan IŞİD’li Ayşenur İnci’yi, ad killeri ile birlikte 125 milletvekili li kontrol şartıyla serbest bırak nin düzenlemenin iptali ve yürür tı. Mahkeme, üst düzey IŞİD’liyi lüğünün durdurulması istemiyle 1 gün bile tutuklamayı hak ihlali yaptığı başvuruyu oybirliğiyle red olarak görmüş” dedi. detti. CHP’lilerin “laiklik ilkesine Demirtaş’ın, hakkında “örgüt aykırılık ve ayrımcılık” oluşturaca kurma ve yönetme”, “örgüt pro ğı yönündeki iptal davasının reddi, pagandası” iddiaları ile 142 yıla “Resmi evlilikte herhangi bir deği varan hapis cezasının istendiği şiklik getirilmemektedir. Resmi ev davanın duruşması dün Ankara lendirme işlemlerini kolaylaştırma 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde amacını taşımaktadır” diyerek ge görüldü. Demirtaş duruşmaya rekçelendirildi. Edirne Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlandı. Halen suçluyorlar Mahkemenin başından be Bursa için hızlı tren eylemi Gerekçe açıklandı CHP’liler, “evlenme törenine dini bir nitelik kazandırdığı, laiklik ilkesine aykırı olduğu, toplumda ri politik bir tutum sergilediğini dile getiren Demirtaş, “Aslında en doğrusu savunmamı kesmemdir. Fakat halka karşı bir sorumluluğum var. AKP Genel Başkanı halen beni suçlamaya devam ediyor. Benim yargılanmam medya üzerinde yapılıyor, kamuoyunda yapılıyor” ifadelerini kullandı. Hatay’ın Dörtyol ilçesinde 2010 yılında yaşanan saldırılara ilişkin açıklaması nedeniyle suçlandığı fezleke hakkında savunma yapan Demirtaş, “Anayasaya aykırı bir şekilde, dokunulmazlıklar kaldırdı. Bir linç ortamında, AKPMHP ve bir grup CHP’li ele ele verip bizi politikleşmiş yargının önüne atmak için acele ediyorlardı. Beni hapiste tutan yargı, 1 buçuk milyon ödülle aranan IŞİD’li Ayşenur İnci’yi, adli kontrol şartıy Eski CHP milletvekili Kemal Demirel öncülüğünde bir grup Bursalı hızlı tren için pankartlı eylem yaptı. Aynı zamanda Demiryolu Sevdalıları Derneği Başkanı olan Kemal Demirel, 2019 yılında hızlı trenin Bursa’ya gelmesi için tüm yetkililerin çaba göstermesini istedi. Demirel ve beraberindekiler Harmancık Gökçedağ Tren İstasyonun da bir araya gelerek pankart açtı. 19 Ocak 1997’de Gökçedağ istasyonunda yapılan basın açıklamasının 22’nci yıldönümünde aynı noktada basın açıklaması yapan Kemal Demirel, “Israrla projenin takipçisi olduk. Son olarak 2016 yılında Bursa’ya seferlerin başlayacağı söylenmişti, gerçekleşmedi. Demiryolu projesi 2019’a ertelendi. Zaman geçti, yıl Üniversiteden doçente isim benzerliğinden ret Kocaeli Üniversitesi Hukuk Doç. Dr. Ali Hakan’ın, KocaFakültesi Ceza Muhake eli Üniversitesi’ne doçent mesi bölümünde doçent kad kadrosu için yaptığı başvu 2019 oldu ama bu kez de tasarruf paketi söylentileri çıktı. Bursa’da hasretle beklenen tren, tasarruf tedbirlerinden etkilenmemesi gereken bir projedir. Tekrar kamuoyunda birlik, beraberlik ve dayanışma ortaya koyarak 2019 yılında trenin Bursa’ya gelmesini sağlamak için mücadele etmeliyiz” dedi. l Haber Merkezi ki diğer inanç gruplarına böyle bir imkaân tanınmamasının din ve vicdan özgürlüğü bakımından ayrımcılık oluşturduğu” gerekçeleriyle AYM’ye iptal davası açmıştı. AYM, iptal taleplerinin reddine karar verdi. Resmi Gazete’de yer alan gerekçeli kararda, “Kural, evlenmenin dini töreninden ziyade kanunun gerekçesinde de vurgulandığı gibi resmi evlendirme işlemlerini kolaylaştırma amacını taşımaktadır” ifadeleri yer aldı. l ANKARA/Cumhuriyet VEFAT Yargıtay üyesi merhum Besim Ekrem Gökvardar ve merhume Meliha Gökvardar'ın biricik kızları, çok sevdiğimiz annemiz la serbest bıraktı” dedi. Dosya kapsamındaki belgele ri inceleme imkânının yetersizliklerini aktaran Demirtaş, mahkeme başkanının “İncelemeniz için size belgeleri tebliğ ettik” sözleri üzerine, “CD’de tebliğ ettiğiniz belgeler 10 binlerce sayfadır. Haftada 4 saat bilgisayarda çalışma izni verilmiş. Her sayfaya sadece kısaca bakarak geçsem bile 5 buçuk yıl sürüyor bunlara bakmam” dedi. Demirtaş, CHP’li Eren Erdem’in önce tahliye edilip tekrar tutuklanmasının yargının durumunu or rosuna başvuran Doç. Dr. Ali Hakan, ‘isim benzerliğinden dolayı’ üniversite kadrosuna alınmadı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ali Hakkan ve avukat Gökçe Bolat, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın öyküsünü anlattıkları “Kaçak Saray / Kibir, İsraf, Hukuksuzluk” adlı bir kitapta; Atatürk Orman Çiftliği’nin tarihi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na dönüştürülmesi ve Mimarlar Odası’nın verdiği hukuk mücadelesi anlatılmıştı. Kita ru “Cumhurbaşkanı’na yönelik hakarete varan ifadelerin yer aldığı Kaçak Saray isimli eserin yazarı olduğu” iddiasıyla reddedildi. Kitabın yazarlarından Candan, Kocaeli Üniversitesi’nin Doç. Dr. Hakan’ın başvurusunu reddine dair yaptığı yazışmayı paylaşarak, “Fişlemenin daniskası, üniversitenin hali pürmelali. Ali Hakkan ve Gökçe Bolat’la yazdığımız Kaçak Saray kitabı isim benzerliğinden Doç. Ali Hakan’a kadro verilmemiş. Türkiye hava kara deniz sahasında yakınlarımıza HÜLYA GÖKVARDAR’ı ebediyete uğurladık. Mekanı cennet olsun. EVLATLARI: SANEM BAY, KEREM BAY TORUNLARI: SIRMA ALTUĞ, SELİN ALTUĞ GELİNİ: MARİA BAY DAMADI: AHMET ARAŞAN KARDEŞİ: HASAN ÜMİT GÖKVARDAR ve taya koyduğunu söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet bın yazarlarından Ali Hakkan iş yok demek ki” ifadelerini ile isim benzerliği bulunan kullandı. l Haber Merkezi AİLESİ: FERİDE GÖKVARDAR VE ALİZE GÖKVARDAR Kendilerini afişe eden kızların yapılan eleştirilere, hakaretlere ya da yüreklendirmelere verdikleri yanıtları, diklenmelerini gördükçe şaşıp kaldık ya. Neler yaşadıklarını anlamak için Büşra Cebeci’nin bianet’te “Başörtü Mücadelesinin Değişen Yolculuğu” başlıklı yazı dizisini tavsiye ederim. Birgün gazetesinde Ekin Ayaz’ın pazar günü yayımlanan röportajında ise “10 yıl önce 10 yıl sonra” paylaşımlarını yapan kadınlar konuştu. Ayrıca bu kızların kendilerini ifade ettikleri bir platformları da var: www.yalnizyurumeyeceksin.com Ortak noktaları, aile baskısıyla, okula gidebilmek, hatta sokağa çıkabilmek için çocuk yaşta örtünmek zorunda kalmaları. Bunun getirdiği içine kapanma, sorgulama ve en sonunda reddetme süreci. Kendi arzusuyla kapanan ve bunu 28 Şubat’ta devrimci mücadele inancıyla yapanların daha sonra yaşadığı hayal kırıklığı ise tam bir aldatılmışlık duygusu. Her zaman şunu savundum; örtünüp örtünmemek kadının kendi tercihi olmalı. Örtülü ya da açık olmaya özgür iradesiyle karar vermeli. Bunun için de çocuk yaşta aile baskısıyla örtünmesine karşıyım. Bırakın ortaöğrenimini bitirsin. Karar verme yaşına ve olgunluğuna gelsin, nasıl istiyorsa öyle yapsın. Yani üniversiteye başı örtülü olarak girebilsin, ama ilkokul, ortaokul, lisede başı açık okusun. Buna karşı çıkmalarının gerekçesi ise net: “Ağaç yaşken eğilir, belli bir yaşa gelince kimse örtünmez!” Onun için şimdi 4 yaşındaki kreş çocuklarının başını örtüp ilahiler eşliğinde cami gezdiriyorlar. Büyüdükçe istemese de babasından korkuyor, kocasından korkuyor, ağabeyinden korkuyor, bazen kaçıp gidip başka ülkede yaşıyor. Kaç kişi? Bilmiyoruz. Ama bir gün baskı ters tepecek, kadınlar başlarını örtmenin dindar olmakla ilgisi olmadığına inandıkları için ne saçlarını, ne yüzlerini, ne de ağızlarını kapatacaklar. Bütün gün yalan söyle, iftira at, hırsızlık yap, şiddet uygula, ağzından küfür, iftira, yalan eksik olmasın; hak ye, haksızlık yap, adaletsiz ol, sonra da senden büyük dindar olmasın, kızına karına başını ört diye baskı yap? Kimi kandırıyorsun, Allahı mı, kendini mi, beni mi, toplumu mu? Yoksa kimseyi kandıramıyorsun da vaziyeti mi idare ediyorsun? Din sömürüsü ters tepiyor. Kadınların giyip çıkardıkları üzerinden yürütülen bir propaganda aygıtı kadınlar tarafından tersyüz ediliyor, bugün birkaç kişi belki, yarın hepsi! Kadınları kullandığınız, kadınları istismar ettiğiniz dönem bitecek, onlar getirdi, onlar götürecek! 10 yıl önce 10 yıl sonra derken, bir de bakmışsın çok yakın. Zirve davasına onama Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde çalışan biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin 5 sanığa verilen üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” ve “nitelikli yağmaya teşebbüs” suçlarından toplam 39 yıl 9’ar ay hapis cezasını Yargıtay onadı. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Eylül 2016’da sanıklara “tasarlayarak adam öldürmek” suçundan üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçundan 30’ar yıl hapis ve “nitelikli yağmaya teşebbüs” suçundan 9 yıl 9’ar ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklara verilen mahkumiyet kararlarını onadı. Kararın gerekçesi daha sonra açıklanacak. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle