25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 4 Eylül 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: EMİNE BİLGET Taşımalı yargı haber 5 Adli yıl açılış töreni için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacak törene hâkim ve savcılar otobüslerle taşındı Yargıtay Başkanlığı tarafından düzenlenen 20182019 adli yıl açılış töreni, ikinci alican uludağ kez Cumhurbaşkanlığı Sarayı içerisindeki Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Törene katılım yoğun oldu. Çünkü Yargıtay ALİCAN ULUDAĞ Başkanlığı, kurumda görev yapan bin kadar savcı ve tetkik hâkime, törene katılımın “zorunlu” olduğuna ilişkin mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan’da temaslarda bulun duğu için törene katılmadı. Bu nedenle güvenlik önlemleri daha azdı. Ancak yine de prosedürlerden taviz verilmedi. Yargı üyeleri iki arama noktasını geçerek törene katıldı. l Muhalefetsiz açılış: Törene Cumhurbaşkanı Vekili Fuat Oktay, ‘Liyakat yoksaAçılış töreni için ulaşım belediye otobüsleriyle sağlandı. Bazı yargı üyeleri ayakta yolculuk yaptı. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, YSK Başkanı Sadi Güven, HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz da katıldı. Yargıtay Başkanı Cirit, ko felaket olur’ nuşmasının hitap bölümünde Fuat Oktay’ı TBMM Başkanı’ndan önce söyledi. Törene MHP, CHP, İyi Parti liderleri katılmazken TBB Başkanı Metin Feyzioğlu da açılışa gelmedi. l Atatürk yok: Yargıtay Başkanı Cirit, 28 sayfalık bir konuşma metni hazırladı. Konuşmada Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adı anılmazken, Osmanlı devlet adamları ve padişahlarının adalet teşkilatıyla ilgili reform çabalarına özel vurgu yapıldı; III. Selim döneminde Viyana Büyükelçisi Ebubekir Ratip, 17. Yüzyılda Koçi Bey, Defterdar Sarı Mehmet Paşa’dan alıntılara yer verildi. l ‘Hadis’li mesaj: Cirit, konuşmasında likayatle ilgili tanımlara yer verirken Eflatun’un yanı sıra Hz. Muhammet’e atıf yaptı. Cirit, Hz. Muhammet’in “kıyamet ne zaman kopacak” sorusuna “İş ehil olmayana verildi mi, kıyameti bekle dur” dediğini anlattı. l Brunson alkışı: Cirit’in konuşması sırasında hâkim ve savcılardan alkış alan tek bölümü, rahip Brunson ile ilgili bölüm oldu. Cirit, bu bölümde “İzmir’de bir yabancı devlet vatandaşının tutuklanması ve yargılanmasına ilişkin kararları verecek tek ve mutlak güç, yargı yetkisini Türk milleti adına kullanan bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir” dedi. l Başkanlık uyarısı: Bunun dışında güncel tartışmalardan kaçınan Cirit, “Anayasa değişikliği ile öngörülen Cumhurbaşkanlığı sistemi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulanmasını daha önemli bir hale getirmiştir” diyerek dikkat çeken bir mesaj verdi. Cirit, konuşmasında kamu yönetimindeki atamaların liyakate göre yapılması uyarısında bulundu. l Erdoğan’a teşekkür: Cirit, Yargıtay üyelerinin sağlık giderlerinin de AYM üyeleri gibi karşılanarak “yüksek mahkemeler arasındaki eşitliğin sağlanması” ve İncek’te yapımına başlanan yeni Yargıtay binası için de Erdoğan’a özel teşekkür etti. l Belediye otobüsüyle dönüş: Açılışa damgasını vuran anları ise tören sonrasında yüksek yargıçların belediye otobüsleri ile Yargıtay’a taşınması oldu. Ellerinde kisveleriyle Saray’dan çıkan yüksek yargıçlar ve diğer yargı üyeleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın tahsis ettiği belediye otobüslerine bindi. Otobüslerde oturacak yer bulamayanlar ise ayakta yolculuk yapmak zorunda kaldı. Yargıçların Saray önünde boş otobüs bulabilmek için çaba harcamaları ilginç görüntü oluşturdu. Yargıtay üyelerinin, törene de bu otobüslerle getirildiği öğrenildi. Bu görüntüler, daha önce AKP mitinglerinde belediye otobüsleriyle alana yapılan taşımaları anımsattı. l Çelişkili manzara: Yargıtay Başkanı Cirit’in konuşmasında “yargı bağımsızlığı” ve “kuvvetler ayrılığı” mesajları vermesi ile Saray’ın gölgesinde yapılan adli yıl açılış töreninde yaşananlar çelişkili bir manzara ortaya çıkardı. l ANKARA Törende konuşan Yargıtay Başkanı Cirit, kamu yönetiminde liyakat vurgusu yaptı, yeni sistemin kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulanmasını daha önemli hale getirdiğini söyledi. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Cumhur başkanlığı Sarayı bünyesinde ki Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Ad li Yıl açılış töreninde konuş tu. Kamu yönetiminde liyakat vurgusu yapan Cirit, “Osman lı İmparatorluğu’nun yıkılması nın en büyük sebeplerinden bi risi, liyakat sisteminin bozulma sıdır. Liyakat sistemi işlemeyin ce adama göre iş, rüşvet ve ilti maslar artmıştır. Memurlar, yet kilerini kötüye kullanarak hal ka zulmetme noktasına kadar gelmiştir” dedi. Anayasanın 70. Cumhurbaşkanlığı Sarayı bünyesindeki Beştepe Kongre ve Kültür maddesindeki “hizmete alınma Merkezi’nde düzenlenen adli yıl açılış törenine katılım zorunluydu. da, görevin getirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemeyeceği” hükmüne işaret eden Cirit, kamu yönetiminde liyakat ilkesinin büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Cirit, “Ehliyet ve liyakata dikkat edildiğinde 21. yüzyıl, Türk yüzyılı, uyulmadığında ise bir felaket olacaktır” diye konuştu. Brunson mesajı Konuşmasında ABD’li Rahip Andrew Brunson krizine de değinen Cirit, “Hukuk devleti ve yargı nın güçlenmesine değil, zayıflamasına neden olur.” Kuvvetler ayrılığı Konuşmasında “kuvvetler ayrılığı” ilkesine vurgu yapan Yargıtay Başkanı, bu ilkenin, iktidarı kullananları sınırlayarak gücün tek elde toplanmasını engellediğini, erkler arasında dengeyi sağladığını belirterek şöyle konuştu: “Yargı bağımsızlığı, devlet tarafından güvence altına alınmalı ve anayasada veya kanunlarda düzenlenmelidir. settirdiği son 10 yıllık sürecin, hem toplumda hem de yargı mensupları ve personelinde ciddi tramvaya neden olduğunu söyledi. FETÖ’nün hukuku bir silah gibi kullanmasının yargıya güven algısında sorunlara neden olduğunu belirten Cirit, “Yargıya duyulan güvenin aşınmasının toplumsal barış ve huzur üzerinde doğurduğu riskler, devletin kurumlarına güvensizlik, uluslararası alanda yaşanan güven ve itibar kayıpları, oldukça zorlu ve titiz bir yenilenme sürecini gerektirmektedir” dedi. Adaletin 5 kara deliği bağımsızlığı”na Demokra Yargıtay Başkanı Cirit, Türk vurgu yap si, hukukun adalet sisteminin 5 kara deli tı. Cirit, şun üstünlüğü ği olduğunu kaydetti. İlk olarak ları kaydet ve yargı ba kamunun taraf olduğu davala ti: “Bir yabancı devlet vatandaşının İzmir’de tutuklanması ve yargılanmasına iliş AYM Başkanı Arslan ile TBMM Başkanı Yıldırım, törende sohbet etti. ğımsızlığı ile insan hakları, ancak kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığı yö ra işaret eden Cirit, “Kamunun yüzlerce kez haksız çıktığı davaların sonucu dikkate alınmadan, aynı uyuşmazlıklar tekrar mahkemelere intikal ettirilmek kin kararları verecek tek ve netim sistemlerinde ger tedir. Devlet, vatandaşı ile olan mutlak güç, bağımsız ve taraf çek anlamına kavuşabilir. Bu il uyuşmazlıklarını çağdaş usul sız mahkemelerdir. Demokrasi, ke, yasama, yürütme, yargı erk lerle ve barışçı bir şekilde çöz insan hakları ve hukuk devleti leri arasındaki ayrımı belirgin menin yollarını bulmalıdır” de ideallerini yaşatma ve yüceltme leştirmesi açısından demokrasi di. İkinci “kara delik” olarak iddiasını taşıyan yabancı devlet nin, yargı bağımsızlığının ve in yargının iş yükü sorununa işa lerin de öncelikle uluslararası san haklarının en önemli temi ret eden Cirit, bunun çözümü hukukça korunan Türkiye Cum natıdır. Cumhurbaşkanlığı sis için alternatif uyuşmazlık yön huriyeti Devleti’nin egemenliği temi, kuvvetler ayrılığı ilkesi temlerinin geliştirilmesini is ne saygı duyması gerekir. Çağ nin uygulanmasını daha önemli tedi. Çok sık yapılan kanun de daş demokrasilerin ve devletler bir hale getirmiştir.” ğişikliklerinin adli hizmetlerin hukukunun en temel ilkelerinden biri olan bu gerçeğin kaba İtibar kaybı kalitesinin düşmesine neden olduğunu vurgulayan Cirit, 4. ka güç kullanılarak ters yüz edil Cirit, FETÖ/PDY terör örgütü ra delik olarak genel eğitim ve meye çalışılması, insan hakları nün yargıda kendini iyice his hukuk eğitimindeki yetersizlik lere işaret etti. Cirit, hukuk fa kültelerinde lisans eğitiminin 5 yıla çıkarılmasını, okullarda yargı etiği dersinin verilmesini önerdi. Son sorun olarak hâkim ve savcıların deneyim eksiklik lerinden kaynaklanan zorluk Yıldız ları gösteren Cirit, Yargıtay’da görev yapan bin kadar tetkik hâkimin yarısından fazlasının Cirit Akarca 5 yılın altında meslek kıdemine sahip olduğunu söyledi. CİRİT’TEN HAVUZLU BAHÇEDE KOKTEYL Yargıtay üyelerinin maaşları ve emekli aylıklarının iyileştiril Yargıtay Başkanı Cirit, TBMM Havuzlu Bahçe’de verdiği kokteyle mesini de isteyen Cirit, persone gelen davetlileri eşi ile birlikte karşıladı. Törene Yargıtay Cumhu lin özellikle emeklilikteki mağ riyet Başsavcısı Mehmet Akarca ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı Abdülhalik Yıldız da eşleriyle katıldı. Resepsiyona Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın yanı sıra kabineden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yüksek yargı üyeleri katıldı. duriyetlerinin önlenmesi amacıyla ek göstergelerinin 3600 olarak düzenlenmesinin isabetli olacağını söyledi. l ANKARA Bir garip yolcu... İçindeki derin sızı, yüreğini götürdü bilinmeyen bir yöne doğru... Kuşlar havalandı karşı evin çatısından. Akan kanın dalgalarında ses veren bir yürek, zaman ağaçlarına saklanmış yaşam Ingeborg Bachmann’ın “karanlık şarkıları”nı söylüyor olmalıydı... Karanlığın kapkara taneleri, kar gibi yağarken yüzüne bir çocuk yürümeye çalışıyordu odanın içinde... Bir kadın, o saatlerde kahvaltı yapıyordu, işe başlamadan önce... “Seni o kadar özledim ki!” Erkek derin denizlere doğru kulaç atıyordu. Dolar ve Avro almış başını gidiyordu... Ağır bir dış borç yükünün sürdürülemez koşulları ekonomide erken sonbaharı çoktan getirmişti... ABD’yle olan güncel gerilim buzdağının salt görünen yüzüydü. Yönetimin, yastık altı, Katar’dan milyarlar geldi gibi günü kurtarma anlayışı Kemal Derviş’in gerilerde kalan anlayışının 2018 modelini yansıtıyordu. Korkut Boratav’ın şu saptamasının geçerliliğini anlamak için önümüzde somut nedenler vardı: “Günümüzün toplumsal, siyasi sorunlarını geçen yüzyıla özgü olgu ve kavramlarla çözümlemek yanıltıcı olmaktadır. İdeolojik söylemlerdeki benzerliklerden, tarihsel paralellikler çıkarılmamalıdır...” Kadın ve erkek... İkisi birden gözlerini gecenin büyük kapısına çevirdi... Erkeğin aklına Jacques Dupin’in dizeleri geldi: “Yüzünüzün yokluğu tek karanlığımdır benim...” HHH Yüzünün yokluğu, tek karanlığı, boş sokaklarda dolaşan Suriyeli mültecilerin çocukları... Her gece durdukları trafik ışıklarında sakız, su satıyorlardı. Kırmızı kiremitli evler, boş avlularda açan hanımelleri... Uçurum kenarına bırakılmış yarı uyanık bebeler, yok olmuş bir evrimde yapayalnızlardı. Pencere kenarında başlıyordu müzik... Şehrin içinde başka bir şehir vardı. Titreyen bir şehir efsanesiydi... Her şey boştu... Her adım atışıyla yalnızlıkları yeni hüzünle buluşuyordu. Zamanın eşiğinde yitirilenler trafik ışıklarında buluşuyordu. Bir sesle irkiliyordu çocuklar. Zamanın sesine ulaşmak neydi, kimse bilmiyordu... Bir sesle irkildi: “Yakalayamazsın acı çekmeden, geniş kanatlarını dünyanın...” Yanıt vermek istedi! Yutkundu! Gözleri büyüdü... Pencereden dışarıya baktı, kanat çırpan kuşları gördü... Dedi ki: “Güzellik bir başka geceye saklar köklerini ve bir başka günde doğar yeniden.” Mavi bir gökyüzü yalnızlığa tutsaktı. Susmuşlar ülkesinde garip bir yolcu gibiydi... Yerinden kalkıp bir kahve yaptı kendisi için... HHH Yıllar önceydi... Bir sabah çok erken uyanmıştı... Gazeteyi aldı, bir yazı dikkatini çekmişti. Halit Çelenk’in bir yazısıydı... Deniz’leri anlatıyordu... Bir tümcenin altını çizdi hemen: “Hiçbir kalem, hiçbir çizgi babaların yüzlerine vuran acı ve kederi dile getiremez.” Baba Cemil Gezmiş yaşıyordu o tarihte. Halit Ağabey yaşıyordu. Yusuf’un babası yaşıyordu. Hüseyin’in babası Hıdır İnan yaşıyordu. Üç babayı tanımıştı... Pencereden dışarıya baktı... Havada kanat çırpan kuşlar yoktu. Yaşam nasıl çoğaltılırdı? Bu soruyu birkaç kez sordu... Kahvesinden bir yudum aldı... Yaşam nasıl çoğaltılır, sevgi neyle beslenirdi. Bir demiryolu, bir çayır, bir mavi gökyüzü... Evlerin çatılarına bakarken kendi kendine sordu: “Yitik bir çığlık atmanın zamanı geldi mi?” İçinde tarifsiz bir acı vardı. Yüreği kanıyordu. Hiçbir kalem, hiçbir çizgi babaların yüzlerine vuran acıyı, kederi dile getiremezdi! Annelerin yüreğine düşen kor o masalımsı yaşamın hüznünü alev alev tutuşturamazdı... Yitik bir ufukta özlem dalga dalga, alev alev içimize düşemezdi... Çağlayan Adliyesi’nde de tören Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda yeni adli yılın açılış töreni yapıldı. Burada bir konuşma yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, hâkim ve savcıların yargısal anlamda hiçbir hiyerarşik ilişki içinde olmadığını ve olmaması gerektiğini söyledi. Törenin açılış konuşmasını yapan İstanbul Valisi Vasip Şahin ise “Adalet eşit davranmak değildir. Haklıya hakkını vermek haksıza da haksız olduğunu bildirmek, suçluya cezasını vermek, suçsuzun ya da mağ durun hakkını korumak, adaletin temel ilkelerinden, prensiplerindendir” dedi. Adliyenin atrium alanında düzenlenen törene, Vali Şahin ve Başsavcı Fidan’ın yanı sıra İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Ayhan Ayan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz ile hâkimler, savcılar ve adliye çalışanları katıldı. l DHA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI FEYZİOĞLU: Kürsüde siyaset istemiyoruz Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, adli yıl açılışı dolayısıyla Barolar Birliği Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Feyzioğlu, güvenilir yargının vazgeçilmez koşullarından birinin etkili bir savunma gücü olduğunu kaydetti. Anayasanın; yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını ve güvenilirliğini sistemsel olarak sağlamaktan uzak olduğunu belirten Feyzioğlu, şunları söyledi: “Biz, kürsüde siyaset yapan hâkim ve savcı istemiyoruz. Biz, siyasetin yönlendirmesine açık hâkim ve savcı da istemiyoruz. Yargının bağımsızlığının ve taraf sızlığının anayasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini söylüyoruz. Mevcut anayasal düzenlemede, aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanının, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamakla görevli olan Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun üyelerinin önemli bir kısmını tek başına, kalan kısmını da TBMM aracılığıyla ataması, maalesef yargıyı siyasetin etkisine açmış durumdadır. Hâkim ve savcılarımızı güvenceden yoksun bırakan bu yanlış düzenleme, vatandaşlarımızın da hukuk güvencesinin altını boşaltmaktadır.” l ANKARA /Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle