19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Conway Savage yaşamını yitirdi Nick Cave and the Bad Seeds grubunda 1990 yılından beri klavye çalan müzisyen Conway Savage 58 yaşında hayatını kaybetti. Geçen sene beyin tümörü konan Savage, müziğe ara vermişti. Avustralyalı müzisyen, grubun 2016 yılında yayımlanan “Skeleton Tree” albümünde de sağlık sorunları nedeniy le yer almamıştı. “Henry’s Dream (1992)”, “Let Love In (1994)”, “Murder Ballads (1996)”, “the Boatman’s Call (1997)”, “No More Shall We Part (2001)” gibi efsanevi albümlere piyano ve vokalleriyle katkı sunan Savage’in, Bad Seeds’lerle kaydettiği son albüm 2013 tarihli “Push the Sky Away” oldu. sonsuYzalurağtuıcnıldığaı.n.. ÜSg7c1ö5h2“vs.SnetVoyeasnraebiirnsnelaueeleft’indzmiılnlc,imukaıNVğiryFeuiuiöwinçnhlnicmmuYKeentnoiFamzurtpeikVesıaı’stnlsaniıuıivnnltaJatdruGıtlea.tilsoı’”inğsgaaaıdhndme’luın EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] Salı 4 Eylül 2018 Tiyatro Festivalleri TEB OYUN Dergisi’nde lkemizde her yıl onlarca tiyatro festivali yapılıyor. Ne ki bu festivallerin pek çoğu basılı/görüntülü medyada yer almıyor. Ortaya konmuş onca emek bu nedenle tam olarak değer ğından çıkardığı botları ya da insan lendirilemeden unutulup gidiyor. Genç ya portreleri, genelde sıcak acayip renk da kıdemli çok sayıda tiyatro eleştirmeni leri ve biçimleriyle çevresindekile nin katkıda bulunduğu TEB (Tiyatro Eleş Sonunda, aramaya geldiğimiz o yoğun sinemasal tadı bulduk. New York’lu ressam ve sinema yönetmeni Julian Schnabel (1951), Vincent Van Gogh’un (18531890) yaratıcı ruhunu anlattığı “At Eternity’s Gate” (Sonsuzluğun Kapısında) ile içimizi ısıttı; içtenlikle alkışlandı. Amerikan sinemasında da özgün yaratıcılığa yer olduğunu anımsattı... Bir sanatçının, kendi alanındaki başka bir sanatçıyı konu almasının içerdiği genel tuzakların farkında olsak bile, Julian Schnabel’in 1996 ya Yönetmen, Schnabel filmde bir hikâye anlatmıyor. İtilip kakılan, horlanan, tablo satamayan bir ressamın yaratıcı ruhunun geleceğe yönelik inancını, akıl almaz bir berraklıkla duyumsadığı özgüvenin temelindeki taşları tek tek bulmaya çalışıyor... bir bakış açısı getirmeyi başarıyor Ju tamayan bir ressamın yaratıcı ruhu rin gördüklerine benzemese de, kendi gördüğü gerçeğin önemine inanıyor Van Gogh ve geleceğe (sonsuzluğa) armağan etmek için resim yapıyor çılgınca; daha doğmamış insanlar için resim yaptığına inanarak... Paul Gauguin’in, sapsarı bir ışığa boğulan yalın perdede yankılanan sözleriyle noktalanıyor film. Ne sanal, ne de somut; her şeyin sarmaş dolaş olduğu, son derece yalın, bir o kadar da derin bir son(suzluk) bu ... Sadece, Van Gogh sarısının sıcak ışığı ve Gauguin’in günlüğünden bir alıntıyı okuyan yumuşak, tok ses... İki saat boyunca, her karesiyle tüm bedeninize, bilincinize ve ruhunuza seslenmeyi başaran bir yapıtın son doruk noktası. Kırmızı renge tutkun olduğu için tirmenleri Birliği) Oyun dergisi bu görevi olabildiğince üstlenmiş durumda. Üç ayda bir yayımlanan TEB Oyun tiyatro bağlamında sağlam bir arşiv oluşturmakta. Derginin sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü, MitosBoyut Yayınları’nın yöneticisi Yılmaz Öğüt. Yazıişleri müdürlüğünü yıllar boyunca yürütmüş olan Hasan Anamur Hocamızın ölümüyle, onun yardımcılığını yapan Tijen Savaşkan’a geçti sorumluluk. Savaşkan, genç ve enerjik bir ekiple çalışarak dergide ‘kalıcı’ ve ‘güncel’ olanı yan yana yansıtma yolunda inanılmaz bir çaba veriyor. Derginin 38. (Yaz 2018) sayısında, 20172018 döneminde Anadolu’da yapılmış tiyatro şenliklerinin bir bölümü fotoğraflar ve yazılarla yer alıyor. Edindiğim bilgileri yazarlarına teşekkür ederekokurlarımla paylaşıyorum. İlk 5 festivali Mustafa Bal yorumlamış. pımı “Basquiat” ile kendi kuşağından lian Schnabel. Başarısının temel sır nun geleceğe (sonsuzluğa) yönelik Vincent’la arasındaki bitmez tüken Bu şenliklerden en eski ve uzun süreli bir ressamı başarıyla perdeye taşıdı rı, Van Gogh’un yaratıcılık sürecine inancını, akıl almaz bir berraklıkla du mez sarıkırmızı kavgaları anımsayan olanı TAKSAV Uluslararası Ankara Fes ğını bildiğimiz için, iyi bir film beklemiyor değildik ama, bu kadar yoğun ve derinlikli bir yapıt çok hoş bir sürpriz oldu. Sinemaya onlarca kez uyarlanmış, sadece yakın ressam dostları ve kardeşi Theo’yu değil, doktorlardan otel hizmetçilerine, postacısına dek kısa yaşamında yolları kesişen birçok karakterin malumumuz olduğu bu si odaklanması. Zaman zaman kendinden geçen, kulağını kesen, tımarhanelere kapatılan, sonunda da kimin tetiklediği açıklığa kavuşmayan bir kurşunla ölen Hollandalı ressamın ruhsal dalgalanmaları ve habire zihnini bulandıran karabasanlar, sadece yaratıcılık sürecinde bir rolleri varsa kullanılmış. Schnabel bir hikâye anlatmı yumsadığı özgüvenin temelindeki taşları tek tek bulmaya çalışıyor... Yaratıcılık dediğimiz sürecin gizem perdesini yırtmak değil tabii ki hedefi. Bu perdenin sonsuz katmanlarına olabildiğince ışık tutmaya çalışmak. “Yaşamın bir anlamı olmalı mutlaka, olmaması düşünülemez” diyor, babası din adamı olan Vincent Van Gogh... Res Gauguin, her sabah gözlerini açtığında, Vincent’ın ayçiçeklerinden odasına dolan yoğun sarının içini aydınlatıp ısıttığını söyledikten sonra ekliyor: Vincent’nın fırçasıyla ölümsüzleşen o ayçiçeklerinin kokusunu alıyorum... Julian Schnabel, Van Gogh’la tek beden, tek ruh olmayı başaran Willem Dafoe’nun da katkısıyla, o farklı koku tivali. 24 Kasım 4 Aralık 2017 tarihleri arasında 22’ncisi gerçekleşen festivalde 3’ü yurtdışı olan toplam 42 yapım yer almış. Çeşitli üniversite tiyatrolarının yanında, belediye tiyatrolarının ve farklı kentlerden gelen amatör topluluklar ile özel tiyatroların katıldığı festivalin çalışmalarını 12 bin seyircinin izlediği belirtiliyor. Yine TAKSAV’ın düzenlediği Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali ise 818 Aralık nemasal bolluk içinde farklı ve yeni yor. İtilip kakılan, horlanan, tablo sa mettiği ayçiçekleri, ağaç kökleri, aya yu izleyicisine duyumsatabiliyor... 2017 tarihleri arasında 6. kez yapılmış. Festivale 4’ü yabancı olan 36 yapım katıl Sinematek ruhu Kalamış’ta... 1 Eylül’de 87 yaşında hayatını kaybeden Türk sinemasının usta ismi yapımcı, yönetmen Aram Gülyüz Aram Gülyüz bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Gülyüz’ün cenazesi saat 13.00’te Şişuğurlanıyor li Ermeni Mezarlığı’nda düzenlenecek törenle eşi Gönül Gülyüz’ün yanına defnedilecek. mış. Çeşitli üniversite ve belediye tiyatrolarının katıldığı şenlikte özel profesyonel tiyatrolar ile İzmir Devlet Tiyatrosu da yer almış. Salonların doluluk oranı yüzde 80 dolayındaymış. 19. Uluslararası Sabancı Tiyatro Festivali’nde ise 9 yabancı, 12 yerli ti Salon sezonu açıyor yatro topluluğu oyun sunmuş. Yabancı toplulukların keyifle izlendiği, Devlet Tiyatroları ile özel tiyatroların da öne çıkan oyunlarıyla katıldığı bu köklü festivalin başarısı özellikle vurgulanmış. ‘Bellissima (1951)’ 2010 senesinden bu yana alternatif müziğin başarılı isimlerini müzik severlerle buluşturan Salon, 8 Eylül’de yeni sezonunu açıyor. Salon, Birlikte Güzel işbirliğiyle gerçekleşecek sezonun ilk konserinde Kanadalı ziyaret edecek ve 89 Eylül’de iki konser verecek. Rhye konserleri ile kapılarını açan Salon, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında 14 ve 15 Eylül’de Maarten Devoldere’den solo projesi Warhaus’u sahnesine konuk edecek. İspanyol caz müzisyeni Cecilia Krull’un olacak. Krull konseri 21 ve 22 Eylül’de gerçekleşecek. Eylül ayının son haftasında ise 25 ve 26 Eylül’de neoklasik besteci ve piyanist Joep Beving, iki klasik müzik 4. Adana Şehir Tiyatroları Buluşması ise yalnızca belediye tiyatrolarını bir araya getiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Kocaeli Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu ile Alanya, Bursa, Kadıköy Belediyesi çatısı altında çalışmalarına başlayan Sinematek/Sinema Evi’nde 13, 14 ve 15 Eylül’de “Yıldızlar Altında Sinema Keyfi” başlıklı film gösterimleri düzenlenecek. Etkinlikte İtalyan yönetmen Luchino Visconti’nin tek komedi filmi olan “Bellissima (1951)” (13 Eylül), Yılmaz Güney’in yönetmen olarak kendini kanıtladığı ilk film sayılan “Seyyit Han (1968)” (14 Eylül) ve 100. doğum yılı dünya çapında kutlanan İsveçli usta Ingmar Bergman’ın en önemli yapıtlarından “Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet, 1957)” (15 Eylül) seyirciy prodüktör ve vokalist Michael Milosh tarafından 2013’te kurulan Rhye’ı konuk edecek. Bu yılın başında yayımladıkları ikinci albüm “Blood”ın ardından dünya çapında bir turneye çıkan Rhye, bu turne kapsamında, ikinci kez İstanbul’u Salon, Warhaus’un ardından, 19 Eylül’de Okkervil River’ın konserine ev sahipliği yapacak. Daha sonra Jehan Barbur 20 Eylül’de Salon’da olacak. Ardından sahne “La Casa de Papel” dizisinin jenerik parçası “My Life is Going On” ile tanınan konseri verecek. Ayın son konserinde ise Mashrou’ Leila 28 ve 29 Eylül’de Salon’da olacak. Konserlerin biletleri, Biletix satış kanalları ve hizmet bedeli olmadan İKSV ana gişeden temin edilebiliyor. Seyhan belediye/şehir tiyatrolarının katıldığı şenlikte oyunların ücretsiz olarak sunulmasıyla yüzde 100 doluluk oranına ulaşılmış. 1824 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. Uluslararası Mersin Tiyatro Festivali’nde de çeşitli kentlerden gelen özel toplulukların bir önceki dönemdeki başarılı oyunları sunulmuş. Gündemde bir de Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 24 Nisan 30 Nisan arasında düzenlediği 4. Türk Dünyası Tiyatro Günleri var. Ezgi Gizem Gülümser, bu şenliğe Türkiye’nin yanı sıra, Azerbaycan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Gagauzya, İran, Tataristan, le buluşacak. Film gösterimleri saat Irak ve Suriye’nin katıldığını bildiriyor. 21.00’de başlayacak. Bu sene ilki yapılacak etkinlik İsveç Enstitüsü, İtalyan Kültür Merkezi ve Güney Film’in destekleriyle gerçekleştiriliyor. Salon kapılarını Rhye konserleri Banu Çakmak, 27 Mart 29 Nisan arasında Bursa’da gerçekleşen 6. Nilüfer Tiyatro Festivali’ni yazmış. Bir ay süren bu şenlikte çeşitli kentlerden 70 oyunun yer aldığını vurguluyor. Öne Yılmaz Güney ile açıyor. çıkan oyunların çoğunlukla İstanbul’un özel tiyatrolarından geldiği anlaşılıyor. Çukurova’da anılacak Çukurova Belediyesi, Türk sinemasının efsane isimlerinden Yılmaz Güney’in ölümünün 34. yılında anma etkinliği düzenleyecek. 9 Eylül Pazar günü saat 19.00’da Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek etkinliğe şarkıcı Melike Demirağ, sinemacı Abdurrahman Keskiner ve Sinemacılar Vizyon Sahibi Yönetmen: Fedorchenko 25. Uluslararası Adana Film Festivali’nin geçen yıl vermeye başladığı Vizyon Sahibi Yönetmen ödülünün ikincisi bu yıl Rus yönetmen Aleksey Fedorchenko’ya gidiyor. 2230 Eylül 2018 tarihlerinde yapılacak 25. Uluslararası Adana Film lattığı uluslararası ödül bu yıl da devam ediyor. Vizyon Sahibi Yönetmen Ödülü ile ülkemizde ve dünyada hak ettiği değeri yeterince göremeyen sinemacıların onurlandırılması ve keşfedilmesi amaçlanıyor. Ödülün bu yılki sahibi yeni milenyumda Rus li yönetmenlerden Aleksey Fedorchenko. Yönetmenin beş uzun, üç kısa metrajından oluşan bir retrospektif dijital kopyalarından Adanalı sinemaseverlerle buluşacak. Ödül ise yönetmene 24 Eylül gecesi yapılacak ‘Açılış ve Onur Ödülleri Töreni’nde Nalan Özübek ise bu yıl ilki yapılan Bergama Uluslararası Tiyatro Festivali’nin oluşum felsefesini ve uluslararası düzeydeki önemini açıklıyor. (Bu şenliği Dikmen Gürün gazetemizde yazmıştı). Ülkemizin tiyatro şenlikleri arasında parlayan bir yıldız da Eskişehir Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali. Bu yıl 26 Mayıs 1 Haziran tarihleri arasında 13. kez yapılan bu çok boyutlu etkinlik Tülin Sağlam ve Nihal Kuyumcu imzalarıyla belgeleniyor. TEB Oyun’un 38. sayısında şenliklere katılan Türk ve dünyanın her yerinden yabancı toplulukların onlarca yapımının değerlendirmesini de bulacaksınız. Birliği Başkanı Mustafa Ünlü katılacak. Festivali’nin 2017’de baş sinemasından çıkan önem takdim edilecek. Hayko Cepkin hayalini gerçekleştirdi Bu yıl 250 bini aşkın müzikseverin katıldığı Zeytinli Rock Festivali sona erdi. Milyon Yapım’ın Umut Kuzey önderliğinde beşincisini gerçekleştirdiği festivalin son gününde müzisyen Hayko Cepkin, uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve projelendirdiği “festivale paraşütle inme” hayalini gerçekleştirdi. Festivalin son gününde 50. sanat yıllarını geride bırakan Moğollar ve Türk heavy metal müziğin efsane grubu Pentagram da sahne aldı. Festivalin kapanış konserini ise Brezilyalı heavy metal grubu Sepultura verdi. Childish Gambino yine çok konuşulacak En son “This Is America” adlı şarkısının klibindeki şiddet yüklü görüntülerle tartışma yaratan Childish Gambino ya da daha çok bilinen adıyla Donald Glover, bu kez “Feel Like Summer” adlı yeni klibiyle dikkatleri üzerine çekti. Ancak bu kez şiddet görüntüleri değil, ünlü isimlerin varlıklarıyla konuşuluyor klip. Tamamı animasyon teknikle kotarılan klipte yer alan birbirinden ünlü isimler arasında Beyoncé, Michelle Obama, Drake, Kanye West, Nicki Minaj ve Lil Pump da var. Justin Richburg’un illüstrasyonlarıyla hayat verdiği klibin dikkat çeken ve sosyal medyada tartışma yaratan sahnelerinden birinde, başında Donald Trump’ın seçim sloganı olan “Make America Great Again” (Amerika’yı yeniden güçlü kılın) yazan bir şapkayla ağlayan Kanye West ve onu teselli eden Michelle Obama görülüyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle