25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 4 Eylül 2018 10 Çatışma, ‘Atatürkçüler, Amerikancılar ve siyasal İslam’ arasında İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’ye “fiilen yön veren iç dinamikler” esasta, bu üç faktör arasındaki mücadele sonucu ortaya çıkmaktadır. Atatürkçülük ve devrimleri “Avrupalılık” esasına dayanır. Aydınlanma, çağdaş uygarlık değerleri, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve laiklik “Avrupalılıktır.” Bunun “Avrupacılık” ve “Batıcılık” ile bir ilgisi yoktur. Aksine Atatürkçülük (ve Avrupalılık), Batıcılık ve Avrupacılık ile, yani “himayecilik” ile çatışarak ortaya çıkmıştır. Avrupalılık, “büyük Avrupa devletlerinin iç yapısındaki çağdaş değerler topluluğudur”; bu devletlerin dışarıya karşı yürüttükleri sömürgeci (emperyalist) politika ayrı bir şeydir. Atatürk (ve devrimler), Avrupa emperyalizmine karşı “Avrupalılığın” ve çağdaş değerlerin; yani Fransa’nın, İngiltere’nin içerde kendi halkına karşı izlediği politikaların bütünüdür. Avrupa devletleri “içerde Avrupalı, buna karşılık dışarıda sömürgecidirler.” Atatürk ve devrimleri, Avrupa’nın ulaştığı “iç yapılanmayı ve politikalar topluluğunu esas alır.” Bu nedenle Avrupalı hukuk, ekonomi ve sanat insanları Türkiye’ye davet edilmişlerdir. Amerikancı ve Batıcılar Türkiye’deki Amerikancı (ve Batıcı) güç odakları ise göstermelik Atatürkçülüğü kullanarak, bunu Batıcılık (ve Amerikancılık) olarak pazarlamışlardır. 1947 ile başlayan Amerikancı süreç, kovboy şarkılarının Türkiye’de bestelenmesinden(!), Kore’ye asker göndermeye, NATO’ya girişe, tek yanlı ikili askeri anlaşmalar imzalanmasına yol açtı. “Avrupalılık” anlamına gelen 1961 Anayasası’nı 12 Eylül ile tasfiye ettiler, katılımcı demokrasinin yolu kapandı. 6 Mart 1995’te Tansu Çiller’e imzalattırılan AB’ye (ve Batı’ya) tek yanlı bağlanma anlamına gelen gümrük birliği anlaşması da ABD’nin (Richard Hollbrook’un), Tansu Çiller’e baskısı sonucu Ankara’ya imzalattırılmıştır.(*) Bunun birebir tanığı oldum. Türkiye’deki Amerikancı kuşak, işi FETÖ’ye kadar geliştirebilmiş, 15 Temmuz 2016 felaketinin göz göre göre hazırlayıcısı olmuştur. Ve siyasal İslamın katkısı İçimizde tarikatlar, cemaatler ve “imamları!” kanalı ile Amerikancıları ve dincileri birleştirmişlerdir. Somut belgeleriyle ortaya çıktığı üzere tarikatlardan askere, siyasetten adliyeye, üniversitelerden iş çevrelerine kadar her alana sızabilmelerinin gerisinde “Amerikancılık ve siyasal İslam işbirliği yatar.” Suçlular bunların önemli bir kısmını itiraf ettiler. Amerikancı ve dinci çevreler Atatürkçü çevreleri bu nedenle hedef almışlardır. Atatürk ve devrimleri, FETÖ’cülerin nefret ettikleri değerlerdir. Aynı şekilde Amerikancılar (ve Batıcılar) da nefret ederler. Avrupa’nın kendi iç yapısında ulaştığı demokratik değerler, hukukun üstünlüğü, laiklik, kadınerkek eşitliği, ulusal çıkarları koruyan parlamenter sistem FETÖ’cülerin ortadan kaldırmak istedikleri değerlerdir. Bu değerlerin Türkiye’de egemen olması, “Ortadoğu coğrafyasında emperyalist güçler için çok zararlı bir örnek oluşturur.” Onlar bu coğrafyada kendi kuklaları olan şeyhlerin, emirlerin, kralların egemen olduğu antidemokratik rejimleri isterler. Bu sayede bir adamı kullanarak ülkeyi yönetirler. Bugün AB büyükleri Trump’a başkaldırırlar. Trump kendi özel koşullarını dayatınca Avrupa’da, “Avrupalılık” yani demokrasinin ulusal çıkarları koruma güdüleri öne çıktı. Avrupa’da hükümetler ve parlamentolar kendi halklarının, başta iktisadi çıkarlarını korurlar. Türkiye’de bugün getirildiğimiz noktada “Atatürkçüler Avrupalılık, Amerikancılar himayecilik, siyasal İslamcılar ise rejim ve iktidar peşindedirler.” Gel gör ki Amerikancılar ile siyasal İslam arasındaki 100 yıllık örtüşmeler, hiçbir zaman ortadan kaldırılamadı. (*) Yolumun Kesiştiği Ünlüler, Kırmızı Kedi, 2017. 4 EYLÜL 2018 SAYI: 33935 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:57 04:44 05:11 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 06:26 13:09 16:47 19:40 06:12 12:54 16:31 19:24 06:36 13:17 16:53 19:45 Yatsı 21:04 20:46 21:05 haber TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Çankaya’daki “Ayyaş Kafa” 1923’te Cumhu Ne var ki bulvarın sağındaki riyeti kurdu. 1924’te başkent Ankara’nın planının yapılmasını istedi. Alman şehircilik uzmanları devreye girdi. Ankara’nın ve bazı komşu kentlerin planları yapıldı. ÖzAgecanr bu yeşilliğe karşın sol yanında, bilimsel kuruluş TÜBİTAK 25 katlı gökdelen dikti… İş Bankası HHH da gökdeleni O günlerden miras Atatürk Bulvarı’ndaki değişime göz Kavşak oturttu. Ama genel müdürlüğü ucuyla bakalım. Şehircilik! (5)Ulus’tan Sıhhiye’ye doğru giderken sol yanda Cumhuriyetin simge yapılarından İller İstanbul’a taşıdı. Binanın bugün ne ölçüde kullanılabildiği İş Bankası. Bankası, dönemin mimarlık eserlerinden biriydi. Arkasında yapılan caminin “Bulvara cephesi olsun!” diye, AKP yönetimi, “Koruma Kurulu tescilli” bu binayı yıktı! Sıhhiye’ye yaklaşırken Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin karşısında, adliyenin önünde bir nehir akardı. Sonra ne mi oldu? Belediyeler kurutup üstünü kapattılar! Bir başka örnek Kızılay Gökdelen. ilk gökdelenini dikti… Birkaç yıl önce de çatısına kaçak kat eklendi! Geniş parkla çevrili, Kızılay’ın 3 katlı binası, Kızılay Meydanı’na adını vermişti. Günümüzde parkı kaybolurken 1979’da yıkılan bu “tescilli” tarihsel binanın yerine yüksek işhanı yapıldı. Üstelik “Yüksek Anıtlar Kurulu’nun”, çoğunluk olmadan yaptığı bir toplantıda “Tarihi bizleri ilgilendirmez. Ancak Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana oluşturduğu resim ve heykel koleksiyonunu da İstanbul’a götürüp müze açtı… Ankaralılara yazık oldu! HHH Elefteros Venizelos 1930’da Ankara’ya geldiğinde Mustafa Kemal Atatürk, öteki büyükelçiliklerin Kavaklıdere’de uzantısı olan araziyi Yunanistan’a verdi. Sonraki yıllarda karşılıklı sorunlar nedeniyle bu büyükelçilik yapılamadı. Atina, Türk Büyükelçiliği’nin genişlemesine izin vermeyince, Ankara de semte adını veren eser değildir!” kararı da kısasa kısas siyasası izledi... Kavaklıdere bugün nerede? Bu ör çıkarılarak yıkılmıştı. Ancak, Yunanistan, 2011’de Atina nekleri arttırabiliriz… Sellerin bulvarları Karşısındaki Güven Parkı’nın yanı Büyükelçiliği’nin karşısındaki tarihi basması doğal değil mi? başı bugün, belki de Türkiye’nin en binayı Türkiye’nin satın almasına Kızılay’a doğru ilerlerken 45 katlı büyük dolmuş parkına dönünce çev izin verdi. Atina’daki yeni Türkiye binalar vardı. Genellikle aileler yaşardı. reyi egzoz dumanı kapladı… büyükelçilik binası 2013’te açıldı. Memurlar iş çıkışı, üniversite öğrencileri Kavaklıdere’ye çıkarken bulvarın Yunan ekonomik bunalımı An ders bitiminde bulvarın geniş kaldırımın sağ yanında Ankaralılar oksijen solur kara’daki elçilik binasının yapımını da dolaşırlar, pastanelerde söyleşirler, lar… Çünkü ‘Ayyaş’ın şehir plancıları geciktirdi. Bunalım sona erince, Bü yeni dostluklar edinirlerdi… Sonra bu nın öngördüğü büyükelçiliklerin, ola yükelçi Petros Mavroidis, inşaata binaların üzerinde katlar yükseldi, “ai ğanüstü ağaçlıklı bahçeleri çevreye başlanması girişimlerinde bulunuyor.  lelerin” yerini “işyerleri” aldı. oksijen saçarlar. Gökdelen olmayan Büyükelçilik internet sayfasında Ancak Emekli Sandığı, 1959’da binaları, yoldan geçenlere tarihsel “Türk Devleti’nin Yunan Devleti’ne tam Kızılay’ın göbeğine, Türkiye’nin gelişimi de anımsatır. hibe ettiği, kendi mülkü olan Atatürk Bulvarı’ndaki arsasına taşınacaktır!” yazıldı… Büyükelçiye bir Özgen Acaröneri… Son yıllarda bu bulvarda yapılan yanlışlara siz de bir yanlışlık yapıp gökdelen yerine, komşu elçilikler gibi bir yapılanmaya yönelin… Örneğin ağaçlıklı, Anadolu kökenli bir “İon uygarlığı” binasına ne dersiniz? HHH “Yunanistan” deyince aklıma, başkent Atina’yı vuran, 92 kişinin ölümüne, 200 kişinin yaralanmasına yol açan yangın felaketi geldi. Ha Türk yapılanma mantığı, ha Yunan yapılanma mantığı! Şehircilik ve Enerji Bakanı Yorgos Stathakis, usulsüz ve izinsiz inşa edilen 3168 binayı yıkacaklarını açıkladı. Bunlardan 2500’ünün “ormanlık ve dere yataklarında, 668’inin kumsallarda usulsüz ve ruhsatsız inşa edildiğini, bunların yıkımına başlanacağını” da ekledi. Mora Yarımadası piskoposu Amvrosios, onlarca kişinin ölümüne yol açan yangının nedenini açıklamış! Piskoposa göre, Başbakan Aleksis Çipras “ateist olduğu için Tanrı’nın öfkesini” çekmiş. Ama ateist Çipras değil de dini bütün 92 Ortodoks öldü… Tanrı neden yanlış adrese gitti ki? Olayın büyümesinin nedenlerini Yunan Jeoloji Derneği Başkanı Efthymis Lekkas şöyle açıkladı: “Yol ağı ve çıkmaz yolların yanlışlığı sonucu kurbanlar arttı!”   (Not: Devam edecek…) Milli Eğitim Bakanı, yeni eğitim dönemindeki rotayı açıkladı Öğretmenler özel eğitilecek Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 20182019 Eğitim Öğretim Yılı Mesleki Çalışma Programı’nın başlangıcı dolayısıyla TRT Haber ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden yapılan canlı yayında, okullarda ders başı hazırlığı yapan yaklaşık 1 milyon öğretmene seslendi. Bakanlığın Başöğretmen Salonu’nda düzenlenen programda, öğretmenlerin çocukların hamurunu her gün kardığını ve toplumun inşasını üstlendiğini belirten Selçuk “Önümüzdeki süreçte, öğretmenlerin çok daha donanımlı, çok daha iyi yetişmiş bireyler olarak sistemimize girmesini sağlamak için çok büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız” diye konuştu. Bakan Selçuk, “Öğretmen Ziya Selçuk olarak yanınızdayım. Hep arkanızda bir destek olarak bulunacağım. Hiçbir görüş, ideolojik ayrılık çocukların hakkını teslim etmekten bizi alıkoymamalı” ifadelerini kullandı. Köklü değişiklik Selçuk, iyi eğitimi verecek olanların öğretmenler olduğuna dikkati çekerek, “Doğru eğitimi büyük binalar değil, Ziya Selçuk büyük insanlar verir. Güçlü bir şahsiyet olabilmek, öğretmenin kendisini yetiştirmesinden geçiyor. Öğretmenlik çocuklara bir şey öğretmek değildir. Öncelikle ve hassaten öğretmenin kendi olgunlaşma serüvenidir. Çocukları ancak ve ancak kendimize yatırım yaparak zengin kılabiliriz” değerlendirmesinde bulundu. Selçuk, Bakanlık olarak bir paradigma değişikliği içinde olduklarını ve ekim ayında yapılacak makro plan sunumunda bu değişikliğin detaylarını açıklayacaklarını belirterek, “1970’lerden beri eğitim sistemimizin istikametinde bir değişiklik, bir kayıp var. Dünyanın 4’üncü büyük kırılmasına şahit olacağımız bir döneme giriyoruz. Bu, bizim için günlük operasyonlarla gerçekleştirilecek bir dönüşüm değil, çok daha büyük değişiklik, ekosistemin tümüyle değiştirilmesinin gerektiğini bir durum. Bugün bunu dönüştürmenin zihniyet tarafındayız” diye konuştu. Çok öğrencili bir ülke Bakan Selçuk, eğitime dair yapılacak kapsamlı değişiklikleri ekim ayında açıklayacaklarını da duyurdu. Türkiye’de 17.5 milyon öğrenci ve 915 bin öğretmen olduğunu hatırlatan Selçuk, öğrenci sayısının yaklaşık 150 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğunu belirtti. Selçuk, hakkı verildiğinde bunun büyük bir nimet, hakkı verilmediğinde ise büyük bir külfetin habercisi olduğunu, en küçük değişikliğin on binlerce öğretmeni ve yüz binlerce öğrenciyi etkilediğini ifade etti. l ANKARA / Cumhuriyet BAKANIN AÇIKLAMALARI MUHALEFETİ TATMİN ETMEDİ CHP’li Kaya’dan Selçuk’a öneri CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamalarını masaya yatırdı. Bakanın söylediği “Hiçbir görüş, ideolojik ayrılık çocukların hakkını teslim etmekten bizi alıkoymamalı”  sözüne değinen Kaya, ”Biz de yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Liyakat esas alınsın diyoruz, sınav soruları çalınıp cemaat yandaşlarına dağıtılmasın diyoruz. Çocuklarımız zorla istemedikleri lise türlerine yerleştirilmesin istiyoruz. Bütün okul müdürleri AKP’ye yakın kişilerden atanmasın, öğretmenlerimize uygulanan mülakat kaldırılsın istiyoruz” dedi. 1 yılı okulöncesi 8 yıl kesintisiz temel eğitim ve 4 yılı ortaöğretim olmak üzere, eğitim sisteminin “1 artı 8 artı 4” modeliyle yeniden yapılandırılmasını önerdi.  Eğitimİş Başkanı: İyi ama yetmez Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalarını değerlendirdi. Selçuk’un eğitimcilerle ilgili övgülerinin önemli olduğunu söyleyen Yıldırım, yine de eğitim politikalarında ve uygulamalarında geçmiş dönemlerden gelen garabetlerin devam ettiğine işaret etti. Yıldırım, eğitimde yakın zamanda izlenmesi gereken rotayı şöyle tarifledi: “Mülakatla öğretmen atamaları, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik, nöbet görevleri, okul dışı görevlendirmeler gibi eğitimcilerin şartlarını zorlaştıran uygulamalar son bulmalı. Gerici müfredattan derhal vazgeçilerek Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştıracak yeni bir müfredat oluşturulmalı. Eğitimcilerin gelir seviyesi insanca yaşama şartlarına çekilmeli. ” Boğaziçililerden zam isyanı ZEHRA ÖZDİLEK Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) öğrencileri bir yıl geçmeden yemekhanedeki yemeklere ikinci kez yüzde 50 oranında zam yapılmasına isyan etti. Change.org’da da ‘Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Yemekhane Zamları Geri Çekilsin!’ başlıklı kampanya başlatan öğrenciler, yurtlara ve transkripte de zam geldiğini söyledi. Bu öğrencisi Ebrar Başyiğit “Ekonomik krizin faturasının öğrencilere kesilmesini doğru bulmuyoruz. En kısa sürede gerekli adımların atılıp zamların geri çekilmesini talep ediliyoruz” dedi. Siyaset bilimi öğrencisi Özden Öz de şunları söyledi: “Borçları alanlar da ekonomik krizi yaratanlar da bizler değiliz. Üç kuruşumuzdan ellerini çeksinler. Beslenme de, barınma da, eğitim de bizim zaten doğal hakkımız, hakkımız olanları bize üstelik zamlandırarak satmaya kalkıyorlar. Bu ülkede yoksul aileler çocuklarının eğitim alamayacaklarını düşünerek, zor koşullarda özel okullara para akıtarak çocuklarını okutmaya çalışıyor. Devlet ve bankalar buna özel teşvikler veriyor, okul açılış günlerinde bahçede ‘fırsat’ standları kuruyor. Kimse bizi müşteri yerine koymaya kalkmasın. Hakkımız olan parasız eğitimi istiyoruz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Kurutulmuş meyvesi ya da tohumu baharat olarak kullanılan, maydanoza benzer bir bitki... Bir nota. 2/ Şarkı türkü... Yararlanılan uygun koşul. 3/ Şeker 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 F İ LDEKOZ 2 EDE T İ R İ M 3 RANZA AGA 4 F T EM İ NA T 5 ED İ N İ M NA 6 NEY N KAF 7 EBER HU O 8 İ AMA TÖR kamışından elde 9 A L A B A B U L A edilen sert bir içki... Kayınbirader. 4/ Datça Yarımadası’ndaki ünlü antik kent... Şöhret. 5/ Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesin de antik bir kent. 6/ İskambilde bir kâğıt... Türkiye’nin de üyesi olduğu bir örgüt. 7/ Ye mek... Sodyum elementinin simgesi... Bugün den bir önceki gün. 8/ Oy vermekten ya da bir şey yapmaktan kaçınan. 9/ Çikolatanın temel maddesi... Notada durak işareti. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kabuğu alacalı sarı renkte olan bir kavun cinsi. 2/ Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay... Kuşku. 3/ Kumarda ortaya sü rülen para... Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı. 4/ Japon lirik dramı... “Muhabbet tellalı” anlamında argo sözcük. 5/ Truva kentinin adlarından biri... Görme engelli kim se. 6/ Fransızca şarkı... Somali’nin plaka imi. 7/ Nikel elementinin simgesi... Alınmış bir şeyi geri verme. 8/ Fas’ın plaka imi... Adalet. 9/ Konya’nın antik dönemlerdeki adı. 31035 sicil numarası ile Ankara Barosu’na kayıtlı avukatım. Türkiye Barolar Birliği Avukat Kimlik Belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Av. HAKAN ATAKER C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle