25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 4 Eylül 2018 2 Sokakağzı Festivali 79 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek. Yaşam veÇanakkale Koyunevi köyünde ya pılacak festival kapsamında, seramik atölyesinden ekmek atölyesine kadar doğa aşkına...birçoketkinlik yer alacak. Çanakkale Koyunevi köyü dopdolu bir festivale ev sahipliği yapacak. İlk kez gerçekleşecek Sokakağzı Festivali kapsamında seramik atölyesinden ekmek atölyesine kadar birçok etkinlik yer alacak. Festival 7 Eylül Cuma günü başlayacak, 9 Eylül Pazar akşamı ise sona erecek. Atölye ve etkinliklere katılım ise ücretsiz. Festival, Koyunevi köyü muhtarı Hüseyin Evcimen önderliğinde Hatice Altan ve Nezih Gençler tarafından düzenlendi. Festival için köyün sokaklarına festivali tanıtan “Doğal beslen, sanatla beslen, üreticini tanı” yazılı pankartlar asıldı. Festival 7 Eylül Cuma günü “İkinci beynimiz bağırsaklarımız ve probiyotik beslenme üzerine” söyleşisi ile başlayacak. Panellerin de gerçekleşeceği festivalin diğer günlerinde ise seramik, ekmek, peynir, yazarlık, zeybek ve sirtaki atölyeleri gerçekleşecek. Ayrıntılı bilgiye “www.sokakagzifestivali.com” adresinden ulaşılabilir. Ayrıca festivali Ayvacık ve Küçükkuyu belediyeleri destekliyor. ‘Sağlıklı bir ömür...’ Gazetemize konuşan Nezih Gençler “Yaşamı savunmak, hele ki sağlıklı bir ömrü savunmak en doğal hakkımızdır” diyor. Gençler “Kâr amaçlı bir sistemin, GDO’lu, kimyasal ilaçlı, otböcek öldürücü zehirlerle ürettiği ve pazarladığı sözümona gıdaların tüketimiyle, insanlık, başta kanser olmak üzere, şeker, tansiyon, kalp, obezite gibi sağlık sorunlarıyla küresel salgına yakalanmıştır. Bu ürünler ve ürünle rin sebep olduğu hastalığı tedavi edecek(!) ilaçlar aynı firmalar tarafından üretilmektedir” sözlerini kullanıyor. “Sorun ve cevabı ortadadır: Doğal, geleneksel, yerel atalık ürünlere ve probiyotik beslenmeye dönmek ve de biyoçeşitliliğimizi koruyup geliştirmek” diyen Gençler şöyle devam ediyor: “Sistem; dünya nüfusunun doyurulamayacağı safsatasıyla, doğal olana ulaşımı çeşitli yasaklarla engellemeye çalışıp, kendi ürünlerini dayatmaktadır. Tohum köleliği ve gıda diktatörlüğü mevcut küresel sistemin ta kendisi olmuştur. Kentlerde, o olağanüstü hızlı yaşamın içinde, ne aldığımızı, ne Festival için köyün sokaklarına festivali tanıtan “Doğal beslen, sanatla beslen, üreticini tanı” yazılı pankartlar asıldı. yediğimizi sorgulamadan, neredeyse çocuk yaşlarımızdan başlayarak, sağlık sorunlarıyla boğuşup, bir çanta dolusu ilaçla hayatlarımızı sürdürüyoruz. Ama umudumuz var... Hâlâ doğal üretimden koparılamamış köylü küçük üreticiler ve durumun dehşetini görüp köylere yönelen insanlar var. Hayat bize her gün, tek başına kurtuluşun mümkün olmadığının örneklerini veriyor. Bizler geleneksel, doğal üretim yapan küçük üreticilerle, buna ihtiyaç duyan tüketicilerin tanışması, sorunlarını paylaşması, birbirlerine deneyimlerini aktarması gerektiğine, sağlıklı bir insanlık, sağlıklı nesiller için, bu tür bir sosyal kardeşleşmenin gerekliliğine inanıyoruz.” Assos, Ezine’den Ayvacık’a, Bayramiç’den Küçükkuyu’ya uzanan bölgenin sadece doğal üretime değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam alanlarının da merkezi olabilecek özelliğe sahip olduğunu anlatan Gençler “Koyunevi köyünün Sokakağzı mevkii de bu bölgededir. Burası, Kaz dağlarının denizle buluştuğu noktadadır. Keçinin, koyunun ve kılıçbalığının mahallesidir. Atalık buğdayların harman yeridir. Bölgede doğal üretim yapan köylü küçük üreticinin sahilidir. Tıpkı ürünleri gibi bozulmamış coğrafyasıyla geleneksel ve doğal üretime açık bir yaşam alanıdır” diyor. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HHH Adli Yıl açılışı dolayısıyla din ağırlıklı mesajlar dikkati çe kerken, iktidardan övgüler de yapıldı. Bu övgülere karşılık uz manlardan eleştiriler de geldi. Eski AİHM yargıcı Rıza Tür men: Şarbonlu adalet! eni Adalet Yılının, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde Yaçılışıyla, ithal hayvanlar “Örneğin Cumartesi Anneleri yıllardır barışçı bir eylem yapıyor ve geçtiğimiz günlerde büyük bir saldırıya maruz kaldılar. Hangi AİHM kararında var bu? Zorla kaybedilenlerle ilgili Türkiye’nin mahkum dan bulaşan şarbon olaylarının ya olduğu bir dolu AİHM kararı var. Bu yılması aynı zamana rastladı. dosyalarla ilgili en ufak bir soruştur HHH ma yapılmamış, cezasızlık egemen Aslında her iki olay arasında ya olmuştur. Bu sadece bir örnek. kın bir ilişki var: Türkiye, tutuklamalarla Avrupa Adaletin bağımsızlığını yitirerek İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki kişi siyasal iktidarın emrine girmesi, güvenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle de Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk birçok başvuruda mahkum oldu. Devleti’nin bütün kurumlarını savun İktidar ancak halka başka bir masız bıraktı ve tahrip etti. hikâye anlatarak iktidarda kalabilir. Medya özgürlüğü yok edildi. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum Sivil Toplum Kuruluşlarının güçleri parlak bir durum değildir. tırpanlandı. ‘OHAL sona erdi’ diyorlar. OHAL Bağımsız medyanın, meslek kuruluşlarının ve bütün STK’lerin, kamuoyunu bilgilendirerek ve bilinçlendirerek, özellikle de bağımsız yargı aracılığıyla, kamu yararı adına kullandıkları denetim fonksiyonları ortadan kalktı... İktidarın yandaşlara peşkeş çektiği ekonomik yağma, bir yandan arsa talanı yoluyla kentleri yaşanamaz hale getirirken öte yandan ithalat, ihracat ve çeşitli hizmetlerde yapılan yandaş kayırmaları sonunda, bütün denetimler ortadan kaldırıldığı için, halkın yaşamı ve sağlığı tehlikeye girdi. Bütün bu denetimlerin son mercii olan Yüksek Yargı da siyasal iktidarın etkisine girince, ülke artık, insan yaşamını ve sağlığını bile tehdit eden yolsuzluklara teslim oldu. HHH Şarbon olayları üzerine bir meslek kuruluşunun yaptığı açıklama bu konudaki en güzel örnektir: Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), ithal hayvan seçim fiilen devam ediyor, OHAL’in bütün keyfiliği devam ediyor. OHAL sürekli bir hal almıştır. Türkiye şu an Cumhurbaşkanı kararnameleri ile yönetiliyor. Hesap verebilirlik yok çünkü bir hükümet yok ortada. Hesap sorulmasını engelleyen bir sistem var.” Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan: “Şu andaki yargı Fethullahçı yargıdan daha kötü. Bunu onları aklamak için söylemiyorum. Fethullahçı yargı sahte de olsa delil uyduruyordu. Şimdi delil de yok. Örneğin Osman Kavala’nın avukatı olsam ne yapacağım? Buna cevap yoksa Avrupa Birliği konusunda konuşmaya da hakları yok. ‘Yargı vardır’ diyenlere söylüyorum bunu: Üç tane Man Adası davası açıldı. Bir gecede üçünün de yargıcını değiştirdiler. Bunu kime anlatacaksın? Yargının FETÖ’den kurtulduğunu, bağımsız olduğunu söylüyor Volkan Bozkır. 10 aydır Kavala hakkında iddianame hazırlanmadığını görmüyor lerinde 6 aydır Tarım ve Orman mu?” Bakanlığı’nın veteriner hekim gö HHH revlendirmediğini belirtti. Sonuç olarak bağımsızlığını yiti “Hayvan seçimlerinde veteriner rerek hastalanan yargı, insanların hekim görevlendirilmemesi ithalat da hasta olmasını engelleyemiyor: lobisinin talebiydi. Hayvan seçim DİREN BAĞIMSIZ YARGI... leri ithalatçı firma tarafından yapıl DİREN DEMOKRASİ VE İNSAN maktadır” dedi. HAKLARI! 139€ ’dan itibaren 3 gecelik tur için geçerlidir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle