25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İĞNELİ ÇİLEK YENİ ZELANDA’DA Avustralya’nın Queensland eyaletinde üretilen çileklerin içinde dikiş iğnesi bulunmasının tedirginliği sürerken çilek krizi, Yeni Zelanda’ya da sıçradı. Auckland eyaletinde bir süpermarkette Pazartesi 24 Eylül 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET içinde iğne olan çileklerin bulunması üzerine Avustralya’dan ithal edilen meyvelerin raflardan kaldırıldığı bildirildi. Avustralya’da geçen hafta iğneli meyve olayına ilişkin 100 ayrı ihbar alındığı kaydedildi. l Dış Haberler TÜRKİYE TEMİZ HAVAYA HASRET Havadan 34 bin erken ölüm SİBEL BAHÇETEPE Türk Toraks Derneği Başka Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bay nı Prof. Dr. Bayram sunumunda, Türkiye’deki hava kirliliği ve küresel iklim değişikliğine bağlı ram, Paris’te düzenlenen Avru sorunlar ve bunların insan sağlı pa Solunum Derneği’nin ulusla ğına etkilerinden söz etti. rarası yıllık kongresinde yaptı Bayram, “Küresel iklim deği ğı sunumda, Türkiye’deki hava şikliğine bağlı olarak ülkemiz kirliği rakamlarının Dünya Sağ de mevsimler daha sıcak ve ku lık Örgütü’nün (WHO) belirlediği rak geçmekte, buna bağlı ola standartların çok tünde seyrettiğini, bunun çok önemli bir sorun oluş üs Temiz havasıyla ünlü rak Balıkesir Edremit de yanlış yakıt tercihi yüzünden hava kirliliği ile tanıştı. orman yangınları ve çölleşme sorunları yaşanmaktadır. Aşırı turduğunu hava olay ve hava kir ları sonu liliğine bağ cu ani bas lı olarak yılda tıran, sel ve yaklaşık 34 bin taşkınlar mey kişinin erkenden ya dana gelmekte, bu şamını yitirdiğini vurguladı. da gerek çevre, gerekse Paris’te kongre de insan sağlığı üzerinde doğrudan ve dolaylı tehditler oluş Dünyada göğüs hastalıkları turmaktadır” dedi. alanında en büyük platformlar Türk Toraks Derneği Çocuk dan sayılan Avrupa Solunum Derneği’nin uluslararası yıllık Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı ise kongresi, bu yıl 15 19 Eylül ısıtılmış tütün ve elektronik si tarihleri arasında Paris Port de Versaille Kongre Merkezi’nde gara gibi tütün ürünlerinin yaygınlaşmaya başladığını, tütün yapıldı. Kongreye 134 ülkeden endüstrisinin bu ürünlerin yay 22 bin 507, Türkiye’den 451 hekim katıldı. gınlaşması için özellikle gençleri hedef aldığını anlattı. Grönland’daki erime hızı nı artırdı Bildiğiniz gibi değil Kuzey yarımkürenin en büyük tatlı su kaynağı olan Grönland buzul tabakasının erimesinin son yıllarda alarm verici hızda arttığı belirtiliyor. Reuters, erimenin ürpertici boyutlara ulaştığı buzulları görüntüledi. Sanayi ürünleri, petrol, kömür gibi fosil yakıtların tüketiminden kaynaklanan karbondioksitle dünya ikliminin giderek ısınması, en çarpıcı biçimde Grönland’da kendini gösteriyor. Araştırmacılar, buzul tabakasının erimesinin 2100’de dünyadaki deniz suları seviyesinin 5 ila 10 santimetre yükselmesine yol açacağını, bu yükselme miktarının aşırı ısınma durumunda 20 santimetreye kadar çıkacağını belirtiyor. Grönland’ın tamamen erimesinin 1000 yıl süreceği tahmin edilmiş olsa da, mevcut gelişmeler bu sürecin çok daha hızlı olacağını gösteriyor. Öncesinde uydu fotoğrafları ile çalışan ve geniş alanda iyi görseller olsa da dar alanlar için gerekli görüntüyü sağlayamadıklarını söyleyen bilim insanları, kullandıkları dronelar sayesinde elde ettikleri görüntülerin, araştırmaya hız kazandırdığını söylüyorlar. l Dış Haberler ‘Süslü Kadınlar’ Türkiye’yi turladı Avrupa Hareketlilik Haftası etkinlikleri kapsamında kutlanan Dünya Otomobilsiz Yaşam Günü’nde bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla yurt genelinde “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” etkinliği düzenledi. İzmirli öğretmen Sema Gür’ün 2013 yılında hayata geçirdiği ve bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” adlı proje, Türkiye’de ve yurtdışında eşzamanlı olarak 65 kentte yapıldı. Bisikletlerini süsleyip, Konak Meydanı’nı dolduran yüzlerce kadının eg zozsuz ortamda pedal çevir diği etkinlikte, renkli görüntü ler oluştu. 2 yıl önce Türk Pa tent Enstitüsü’nce tescillen dikten sonra marka haline ge len “Süslü Kadınlar Bisiklet Tu ru” Kültürkpark’ta son bul du. Antalya, İzmit, Afyonkara hisar, Düzce, Çorum, Adana, Adıyaman, Muğla, Ordu, Ispar ta, Elazığ, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçe sinin de aralarında bulunduğu birçok şehirde kadınlar, süs ledikleri bisikletleriyle cadde lerde pedal çevirdi. l Haber Merkezi Hazal Ocak Süreyya Yücel Yeşil Yol proje güzergâhında iki gün Dağların hançeriArkadaşımız Hazal Ocak ve bölge sakinleri, yaylalara ulaşmak için yüzyıllardır kullanılan patikaları yutan ‘Yeşil Yol’un izini sürdüler... Karadeniz’in yaylalarına saplanan Yeşil Yol, her şeyi yok ediyor HAZAL OCAK Karadeniz’de 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak tartışmalı Yeşil Yol Projesi’nin Rize, Çamlıhemşin güzergâhını bölge sakinleriyle birlikte yüzyıllardır yaylacıların yaptığı gibi yürüyerek gezdik. Patikaların bazılarının dinamitle patlatıldığını ve proje kapsamında yollar açıldığını gördük. Hangi yaylaya, hangi dağa gidersek gidelim yolun bir tarafından Yeşil Yol’un yarattığı tahribat karşımıza çıkıyor. Dozerler ise Kaçkar Dağları’nın zirvesine ulaşmış. 2 bin 550 metrede artık sadece kuş, yağmur ve rüzgâr sesi değil, dozerlerin sesleri de yükseliyor. Meraları bölünen hayvanlar ise nereye gideceğini bilemiyor. Doğma büyüme Çamlıhemşinli 61 yaşındaki Süreyya Yücel, namı diyar Süreyya Abla, Kaçkar Dağları’nı göstererek “Hançer gibi saplandı dağlarımıza bu Yeşil Yol” diyor. İstanbul’dan Çamlıhemşin’e doğru yola çıkıyoruz. Bölge sakinleriyle Yeşil Yol proje güzergâhında yer alan Çamlıhemşin yaylalarını yürüyerek gezeceğiz. Yolculuğumuz 2 gün sürecek. Fırtına Vadisi’ne girer girmez 57 kilometre uzunluğundaki Fırtına Deresinin güzelliğiyle karşılaşıyoruz. Bizi pansiyonunda konaklayacağımız 1932 doğumlu 86 yaşındaki İdris Duman karşılıyor. Fırtına Vadisi’ne bir şekilde yolu düşen herkes “İdris Amca” olarak tanır İdris Duman’ı. Kendisi aynı zamanda sıkı bir Cumhuriyet okuru. İdris Amca burada ilk pansiyon işletenlerden ancak vadideki yapılaşmayı gördükçe ve vadinin durumunu gözlemledikçe pansiyona devam etmek istememiş ve mal varlığıyla bir vakıf kurmuş. Yeni kurduğu vakıfta vadinin korunması için çeşitli çalışmalar yapacak. ‘Bir tane ot bitmedi’ İdris Amca’yla vadinin ortasında, Fırtına deresi kıyısında yer alan pansiyonuna doğru gidiyoruz. Bize vadide süren inşaatları göstererek “Bunlar hep imar affından sonra bu yıl çıktı ortaya” diyor. Biraz ilerledikten sonra vadinin sol tarafında yer alan eski bir maden ocağını göstererek başlıyor anlatmaya: “Bu ocak 30 yıl önce çalışıyordu. Bu gördüğün büyük taş kopup vadinin bu tarafına düştü. Bir de ‘doğa kendini yeniler’ diyorlar. Görüyorsun bir tane ot bitmedi.” İdris Amca’ya Yeşil Yol’u sorduğumuzda ise “Yaylaya gitmek istediğimde yol var. Gidiyorum. Şimdi neden bu yaylaları yollarla bağlamak için ısrar ediyorlar, anlamak mümkün değil” yanıtını alıyoruz. Yayla evi ve oteller yan yana İdris Amca’nın pansiyonunda konakladıktan sonra sabahın erken saatlerinde bölge sakinleri ile buluşuyoruz. Doğma büyüme Çamlıhemşenli Mehmet Akif Çolak (60), Süreyya Yücel (61), Fatih Tarakçı (55) ve İbrahim Demirci (48) ile Hala Vadisi’nden Ayder Yaylası’na doğru yola çıkıyoruz. Kaçkar Dağları Milli Parkı’ndan giriyoruz. Yemyeşil bir doğa ve gürül gürül akan Hala Deresi... 1800 metredeyiz. Bu güzellik Ayder Yaylası’ndaki arnavutkaldırımı yollar ve yoğun yapılaşmayla bölünüyor. Süreyya Abla, bölgede bir arıtma tesisi olmadığını, buralardaki tüm evsel atıkların doğaya salındığını anlatıyor. Ayder Yaylası’nı küçük bir bölümünde eski tek katlı yayla evleri dururken büyük bölümünde ise 3, 4 katlı oteller sıra sı 86 yaşındaki İdris Amca, vadiyi yapılaşmaya karşı korumak için mücadele başlattı. Dozerler Yeşil Yol’un molozlarını da Kaçkarlar’dan aşağıya atarak ilerliyor. Yukarı Kavrun’dan Samistal Yaylası’na giden yol, artık dozerlerin şantiyesine dönüştü... ra dizilmiş. Süreyya Abla, eskiden Ayder Yaylası’nın ne kadar güzel bir yer olduğundan bahsediyor. ‘Niye karşı çıkıyorsunuz’ Ayder Yaylası’ndan Yukarı Kavrun’a doğru yürüdüğümüzde Yeşil Yol projesinin hummalı çalışmasıyla karşılaşıyoruz. Sol tarafta dozerlerle yollar genişletiliyor, taş duvarlar örülüyor, sağ tarafta ise dere akıyor. Avukat İbrahim Demirci, yetkili kurumlara Milli Park sınırları içerisinde yol da duvar da yapamayacaklarını defalarca anlattıklarını ancak “Avukat Bey, niye karşı çıkıyorsunuz ki ne güzel duvar yaptık” yanıtını aldığını söylüyor ve “Bu duvarlar yaban hayatı da bölüyor. Hayvanlar geçemiyor” diyor. Mehmet Abi ise “Hayvan çıkıyor, inecek yer bulamıyor. Hayvanlar da şaşırdı. Bir gün çıkıyor başka yol, başka gün çıkıyor başka yol. Her gün gittiği yoldan ertesi gün gidemiyor. Mesela burası dere kenarında serilip uzandığımız bir yerdi. Şimdi mahvolmuş” diye ekliyor. Yol boyunca yapımına başlanan viyadük bile görüyoruz. Ara ara ise kenarlarda otlayan hayvanlarla karşılaşıyoruz. Aşağı Kavrun Yaylası’nı geçip Yuka rı Kavrun Yaylası’na varıyoruz. Yol boyunca dozerler çalışıyor. 2 bin 100 metredeyiz. İnekler otluyor. Kışlık samanlar hazırlanıyor. Yeşil Yol için de taşlar kırılıyor. Bir köy kahvesine giriyoruz. Bölge sakinleri “Yeşil Yol istemiyoruz ama ne yapalım kızım. Kaş yaparken göz çıkarıyorlar. Cennetimizi cehenneme çeviriyorlar” diyor. Rüzgâr ve dozer sesi... Tek katlı taş yayla evlerinin üzerinden dağlar uzanıyor, dağları ise Yeşil Yol bölüyor. Dozerlerin çalıştığı son noktaya kadar gidiyoruz. Burası yaklaşık 2 bin 550 metre... Yolu yaran dozer, çıkan molozları da aşağıya doğru bırakıyor. İrili ufaklı sayısız taş metrelerce yükseklikten aşağıya yuvarlanıyor. İbrahim Demirci, “Böyle çalışamazlar. Arkalarında bir kamyon olmalı ve çıkan molozlar taşınmalı” diyor. Süreyya Abla, “Hançer gibi saplandı dağlarımıza bu Yeşil Yol. Göbeğinden yardılar” diye tepki gösteriyor. Patika yollar da burada kesiliyor. Samistal Yaylası’na gitmek için dinamitle patlatılmış yolların tepesinden 2 bin 600 metre yüksekliğe tırmanıyoruz. Ardından karşımıza çıkan patika yollarda yaklaşık 1 saatlik yürüyüşün ardından Samistal Yaylası’ndayız. Dağların arasında ‘çanak’ adını verdikleri yerde kalan 2 katlı taş evlerin bacası tütüyor. Dağlarda ise artık görmeye alıştığımız görüntü: Dozerler çalışıyor. Geceyi rüzgâr ve dozer sesleriyle burada geçiriyoruz. l RİZE YARIN: Yaylalarımız Ayder gibi olmasın diye C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle