Katalog

KULTUR Zeki Müren vefatının 22’nci yılında anılacak Tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve TSK Mehmetçik Vakfı’na bağışlayan Zeki Müren, ölümünün 22. yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve Bodrum Kaymakanlığı’nın katkılarıyla anılıyor. Zeki Müren, bugün Emir Sultan Mezarlığı’nda bulunan kabri başında anılacak. Saat 15.00’da Müren için Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi’nde tören düzenlenecek. Sanatçı dün Zeki Müren Sanat Müzesi’nde ve Antik Tiyatro’da yerel sanatçıların sahne aldığı bir törenle anıldı. 12 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: eMİNE BİLGET [email protected] Pazartesi 24 Eylül 2018 Beyoğlu Sineması: ‘Tek eksiğimiz seyirci’ “Sadakat Kart” projesiyle 2017’de kapanmaktan kurtulan Beyoğlu Sineması’nın kartı yenilendi. Sadakat Kartı projesi fikrinin sahibi ve sinemanın CEREN ÇIPLAK ortaklarından Cem Altınsaray, “Tek eksiğimiz seyirci. Onun da kart alarak ve DRILLAT daha çok film izleyerek sinemasına sahip çıkmasını bekliyoruz” diyor. 2017yazında kapanacağını duyuran ancak iki bine yakın satışı yapılan “sadakat kart” projesiyle kurtulan Beyoğlu Sineması’nın sadakat kartı yenilendi. Anımsanacağı üzere daha önce kredi kartının bile geçmediği Beyoğlu Sineması, bugün online bilet alınan bir sinema haline geldi. Bir dayanışma örneği sergilenerek elbirliğiyle kurtarılan sinema şimdi de yeni kartlarla yaşatılmaya çalışılıyor. Sinemaya destek olma amacının yanında kart sahiplerine de önemli ayrıcalıklar sağlayacak olan yeni kartların genel satışı ise başladı. Sadakat Kartı projesi fikrinin sahibi ve sinemanın ortaklarından Cem Altınsaray, “Tek eksiğimiz seyirci. Onun da kart alarak ve daha çok film izleyerek sinemasına sahip çıkmasını bekliyoruz” vurgusunu yapıyor. Altınsaray, “Kendimizi evimizde hissettiğimiz bir kültür ve yaşam alanının sürekli olabilmesi için sinema seyircisini sadakat kart almaya davet ediyoruz. İnanın başka yolu yok” diyor. Festivaller başlıyor… Eylül sonunda Antalya Film Festivali’nden çıkarılan 55. Ulusal Yarışma Beyoğlu Sineması’nda gerçekleştirilecek. Daha sonra Filmekimi, Boğaziçi Film Festivali, Dostluk Film Festivali yapılacak. Sadakat kartları Sadakat kart programı Mobilet sponsorluğunda yenilendi. Kredi kartı formunda hazırlanan sadakat kartları tıpkı geçen yıl olduğu gibi dört sınıfa ayrılıyor: l 1 yıl boyunca 10 FİLME giriş hakkı sağlayan 100’lük öğrenci kartları (100 TL) l 1 yıl boyunca 15 FİLME giriş hakkı sağlayan 250’lik kartlar (250 TL) l 1 yıl boyunca 30 FİLME giriş hakkı sağlayan 500’lük kartlar (500 TL) l 1 yıl boyunca SINIR SIZ FİLME giriş hakkı sağlayan 1000’lik kartlar (1000 TL) Kredi kartı formunda Altınsaray, sadakat kart projesini özetleyerek yeni kartı şöyle anlatıyor: “Geçen yıl sinemanın kapanmasını önlemek için çok acil para bulmamız gerekiyordu ve sadakat kartı projesi bir hafta gibi aşırı kısa bir zaman diliminde hayata geçirildi. Haliyle belli açılardan eksikleri vardı. En basitinden, kartlar ucuz kartvizit kâğıdına basılmıştı. Bu defa aylar öncesinden başlayan çok daha detaylı bir çalışmanın sonunda dijital bir altyapıyla ve kredi kartı formunda hazırlanmış kartlar söz konusu. Bununla birlikte en önemli fark kartın fiyat politikasında gerçekleşti. Geçen yıl çıkan kartların asıl amacı sinemaya destek olmaktı. Yalnızca öğrenci kartı alanlara bir fiyat avantajı sağlanmıştı. Bu yıl çıkardığımız kartlar ise önce seyirciyi düşünüyor. Kart sahipleri artan bilet fiyatlarından etkilenmiyor ve tüm kartlar fiyat avantajıyla birlikte geliyor.” Hazal Kaya Peki kart satışları ne durumda? Altınsaray “Geçen yaz iki aylık bir dönemde sinemanın kapanmasına gönlü razı gelmeyen insanların dayanışmasıyla 1500 civarında kart satıldı. Eylül ayından 2018 yazına kadar olan sürede ise en fazla 200 kart daha satabildik. Sinemanın borçlarını tamamen kapatabilmek için koyduğumuz hedef 3000 karttı ve bu rakamın hayli gerisinde kaldık. En öncelikli sorun olan film şirketlerine borcu sıfırlamayı başardıksa da sinemanın hâlâ borcu olduğu da bir gerçek. DCP cihazlarının bakım ve onarımını üstlenen mühendislik firmasından aidat öde Serkan Keskin Y enilenen Beyoğlu Sineması Kartı’nın tanıtım filmini kendisi de Beyoğlu Sineması seyircisi olan Onur Ünlü çekti. Ünlü hiçbir yerde gösterime girmemiş filmi Kırık Kalpler Bankası’nın üç gösterim hakkını geçen yıl bedelsiz olarak Beyoğlu Sineması’na vermişti. Bu yıl da reklam filmiyle sinemaya olan desteğini yineledi. Filmde yine geçen yıl sinemayı yaşatma mücadelesine tam destek veren Hazal Kaya ve Serkan Keskin rol aldı. meleri aksatılmış işhanına, tazminat alacaklarını bekleyen eski çalışanlardan vergi dairesine, on kalemden fazla borç var. Sadakat kartı gibi bir kurgu olmadan sinemanın yaşaması ne yazık ki olası görünmüyor. Filmlerin küçük ekranlardan izlendiği internet çağında, Beyoğlu’nda bağımsız filmler gösteren bir sanat sinemasının normal gişe geliriyle varlığını sürdürmesi mümkün değil. Hele ki sırtınızda Beyoğlu Sineması gibi bir kira yükü varsa. Seyircinin sinemasına sadece kapanırken değil, her daim sahip çıkması gerekiyor. Sadakat kart bu yüzden çok önemli.” Altınsaray, koltuk aralarını açarak daha rahat film izlenmesi amacıyla 300 kişilik salon kapasitesini tadilatla birlikte 250 kişiye indirdiklerini hatırlatarak “Gelgelelim, tüm dünyadan ödüllü festival filmlerini, bağımsız sinemanın en güzel örneklerini, başka hiçbir yerde gösterilmeyen yerli yapımları oynatmamıza rağmen seans başına ortalama seyirci sayısı 20’yi ancak buluyor. Ki bu da durumun vahametini anlatıyor” diyor. Ülkü Tamer Maltepe’de anıldı Türk edebiyatının usta şairlerinden, Ülkü Tamer Maltepe’de anıldı. “Güneş Topla Benim İçin”, “Memik Oğlan”, “Üşür Ölüm Bile” ve “Ağıt” gibi hafızalara kazınmış çok sayıda şiire imza atan Tamer, geçtiğimiz nisan ayında Bodrum’da yaşamını yitirmişti. Yazar Vedat Akdamar ve Dr. Emel Koşar’ın moderatörlüğünde düzenlenen programda, edebiyat ve sanat dünyasından isimler, Ülkü Tamer’in farklı yönlerini anlattı. Öykü yazarı Fügen Kıvılcımer, Ülkü Tamer’in şiirlerinden örnekler sundu. Yazar Abâ Müslim Çelik, Tamer’in 2. yeni şairleri arasında kabul edildiğini, yazdığı şiirlerde mizaha yer veren, çocukluğuna koşan bir dil kullandığını belirterek, 1960’lardan sonra toplumcu gerçekçi şiirde türkü tadına yakın eserler verdiğini söyledi. Şair yazar Ayten Mutlu da, “Şiir bize çocukluğumuzdur. Ülkü Tamer, şairlerin içinde bu çocukluğun en yakın arkadaşı olandır. Sözcüklerinde büyümeyi unutan şakacı bir çocuk dolaşır. Türk şiirinin en çocuksu, afacan,oyunbaz,kendini her daim yenileyen şairlerinden biridir” dedi. Yazar Nükhet Eren ise Tamer’in müthiş hafızasının kendisini çok şaşırttığına değinerek, “Cumhuriyet’in motivasyonuyla yetişmiş Tamer’in yazdığı anı kitabını okumak bize farklı şeyler söyleyecektir” diye konuştu. Mercury Prize, Wolf Alice’e verildi İngiltere’nin en prestijli müzik ödüllerinden Mercury Prize bu yıl Wolf Alice’in “Visions of a Life” adlı albümüne verildi. İkinci stüdyo albümleriyle ödüle layık bulunan indie müzik topluluğu 25.000 pound para ödülününü sahibi oldu. Wolf Alice bu yıl kendileriyle birlikte aday gösterilen Noel Gallagher, Arctic Monkeys, Lily Allen gibi iddialı rakiplerini geride bırakarak ödüle uzandı. Müziklerini “Rock için fazla pop, pop içinse fazla rock” olarak tanımlayan Wolf Alice’in “Visions of a Life” albümü, jüriye göre, “Kıvrak pop, grunge ve gitar rock’ının canlı bir mozaiği”. San SebastIan Film Festivali Onur ödülü’NÜ alan Danny de VIto: Özgürlüklere oy verelim ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR 66. San Sebastian Film Festivali, Arjantinli Ricardo Darin ve Amerikalı Ryan Gosling misali star oyuncular, Pawel Pawlikovksy gibi baştacı edilen star yönetmenlerin katılımıyla şanlı bir başlangıç yaptı, festivalin Onur Ödülü’nü alan Danny De Vito, gözyaşlarıyla karışık duygusal anlar yaşadı. 74 yaşındaki Amerikalı oyuncu, yönetmen ve yapımcı basın toplantısında da, özel söyleşilerde de sorularımızı gayet açık sözlülükle yanıtladı ve “Çok şanslıyım Hollywood bana çok iyi davrandı ama hayatım bir o kadar da mücaledeyle geçti” diyerek mutlu mesut görüntüsünün altındaki yaldızı kazımaktan kaçınmadı. Oyunculukta en önemli hedefinin seyirciyle kurmaya çalıştığı etkileşim olduğunun altını çizerken tedirgindi: “Her filmle, her rolle, her anla bir huzursuzluk yaşıyor insan. Deneyim filan iyi de aslında bu beni çok rahatlatmıyor. Kendimi rahat hissettiğim alandan çıkıyorsam eğer dünya zehir olabiliyor, inanın. Kendinize meydan okumazsanız da yerinizde sayıyorsunuz, yani iki ucu keskin bıçak. Bakmayın hoşluklarına” dedi. Keyif adamı olduğum kadar çalışkanım da Bizde de yayımlanan kült TV dizisi “Taksi” (1978) ile yıldızı parlayan, Ar nold Schwarzenegger’le başrolü paylaştığı komedi “Twins” ile 90’lı yıllara popüler bir giriş yapan, Penguen rolünde öne çıktığı “Batman Returns” ve yönetmenliğini de üstlendiği “Hoffa” misali yapımlarla şanını yürüten Danny de Vito, “Erin Brokovich”ten “Pulp Fiction”a yapımcılığını üstlendiği filmlerle de prestij sağladı. “Kendimi hiç sınırlamak istemem. Karakter olarak biraz bohem ve keyif adamı olduğum doğrudur, hatta bencil olduğum da söylenir, dolayısıyla işi eğlenceye vurduğum da bilinir” sözleriyle Hollywood kariyerinin keyifli tarafını anlatan De Vito yine de hiç bir zaman sete Festivalin Onur Ödülü’nü alan 74 yaşındaki Amerikalı oyuncu, yönetmen ve yapımcı Danny De Vito sorularımızı yanıtladı. geç kalmamış ve repliklerini unutmamış: “Dersinize çalışmanız kendinize ve karşısınızdakine saygınız gereğidir. Çalışkanlık iyi bir şeydir. Yapamıyorsanız, işi bırakmanız gerek, ayıptır”. ‘Cezayir Savaşı’nı izledim ve hayatım değişti Evlilik müessesesindeki ve yıllar içinde çiftler arasında oluşan arızalara şahane bir kara mizahla yorumladığı “Güllerin Savaşı/War of Roses” (1989) filminin yönetmeni olarak başrollerdeki Mchael Douglas ile Kathleen Turner’ın kendisini hiç hayal kı rıklığına uğratmadığını hatta filmin ‘mutlu son’a bağlanmayan finalini değiştirmesi için Hollywood’un ‘baba’ yapımcılarıyla çok mücadele ettiğini söyleyen Danny de Vito oyunculuktan her daim keyif almış ama Gillo Pontecorvo’nun tüm zamanların en iyi filmleri arasında sayılan “Cezayir Savaşı”nı izledikten sonra kamera arkasına geçmek ve sinemanın hiç bilmediği yönünü keşfetmek istemiş: “İnanılmaz bir deneyimdi benim için! Böyle bir yönetmenlik, senaryo ve her anını gerçek kılan, insandan vazgeçmeyen, son derece dürüst bir sinemaydı ve bu keyifle hayatım değişti. Belki de bu nedenle bazı anlar taviz vermeyi öğrendim. ‘Güllerin Savaşı’nı savunurken yalancı bir son değil dürüstlük istedim.” Poltik görüşlerini açıklıkla ve ısrarla savunmaktan bıkmayan ünlü sinemacı liberal demokrat Hillary Clinton yerine kendi deyişiyle ‘daha sahici’ Bernie Sander gibi isimleri desteklemesi ve Trump’a karşı protestolarıyla tanınıyor: “Bu adamların gözü paradan başka bir şey görmüyor, herşeyi satıp savııp, öbür dünyaya götürecekler sanki. Kendi torunlarına bile acımıyorlar sanki. Gerçi Demokratlar da onlar kadar iki yüzlü olabiliyor” dedikten sonra Trump’ın yeniden kazanmaması için elleriden gegeleni yapacaklarını ve partiler yerine hak ve özgürlük sunanlara oy vereceklerini söyledi. Leeds’de ödül Eric Lu’nun oldu 19. Leeds Piyano Yarışması’nda birin cilik ödülünü 20 yaşındaki genç piyanist Eric Lu kazandı. Beethoven’in 4. Piyano Konçertosu’nu çalan Lu aynı zamanda Hallé Orkestra Ödülü’nün de sahibi oldu. 55 yıl önce Dame Fanny Waterman tarafından başlatılan ve her üç yılda bir düzenlenen yarışma Murray Perahia, Andras Schiff, Mitsuko Uchida gibi dünyaca ünlü piyanistlerin kariyelerinde önemli bir yere sahip olan dünyanın en önemli yarışmalarından biri. T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ Rossini’nin ölümünün 150. yılı 2018 2019 SANAT SEZONU AÇILIŞ KONSERİ 28. 09. 2018 Cuma Saat 20:00 Kadıköy Bld. Süreyya Opera Sahnesi Orkestra Şefi: ZDRAVKO LAZAROV İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ ORKESTRA / KOROSU VE SOLİSTLERİ Bilet satış için: www.operabale.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 7 eylül ilan 2 1 C MY B 9/10/18 12:47 PM