Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                Pazar 1 Temmuz 2018 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: EMİNE BİLGET  Seçim gecesi, öncesi, sonrası üzerine daha çok konuşulacak  vermeye özen göstereceğini düşünüyor. Bilemeyiz tabii, farklı, birbirine zıt taktikler  sında sokakta pala sallayan, keleş gösteren militanlarının hareketlerini denetlemeyi düşünmezler.  bilinmeyen, gizli kalan ne  aynı anda uygulamaya ko Rejime körü körüne bağlı, içindeki  varsa ortaya çıkacaktır. Aynı  nulabilir. Abasopa yöntemi şiddeti, başına bir iş gelmeyeceği  zamanda komplo teorilerine  eski ama etkili olduğu söy garantisiyle salıvermek isteyen  de gün doğmuştur, istediği  lenen bir yöntemdir. Büyük militanı serbest bırakırlar. Daha  niz kadar uydurabilir, mantık  hedef, toplumun itiraz eden çok kriminal dünyadan gelen, söz  aramadan sallayabilirsiniz.  yüzde 50’sinin, artık rejimin dinlemez olurlarsa çaresine nasıl  Gerçeklerle komplocuların, haber spekülatörlerinin ürünleri birbirine girdiğinde işiniz zor demektir. En iyisi gerçeklere zaman tanıyalım; yolu bulacak, huyları  ‘Dur Bakalım Ne Olacak?’  değişmesinin söz konusu olmadığına, ne olacaksa bu çerçeve içinde olacağı fikrine alıştırılmasıdır. HHH  bakılacağı tarihte yazılı bu güçlerin temel görevleri muhalefetin paralize edilmesi, hareketsizleştirilmesi, kitlelerin ise umutsuzluğa kapılarak, rejime alışmalarının, boyun  na uygun davranacaklardır.  Yeni değil aslında, OHAL  eğmelerinin sağlanmasıdır.  HHH Vekil sayısı artmış olsa bile “parlamenter temsili demokrasi” Meclis’in azalan yetki ve sorumlulukları nedeniyle ortadan kalktı. Yerine Cumhurbaşkanı’na olağanüstü yetkiler veren, geniş bir hareket alanı tanıyan, ideolojik  HHH Bundan sonra beklenen, yaklaşık toplumun yarısını oluşturan destekle “statükonun korunması”, “istikrarın egemen olması”, bir anlamda yeni icat “otoriter demokrasi” demagojisinin egemen olmasıdır. Öyle olmadığı,  yöntemleriyle zaten başlamış, gelişmişti. Şimdi toplumun önündeki siyasi güçlerin, hareketlerin etkisizleştirilmesi ile hâlâ “hayır” diyen kitle umutsuz, umarsız bırakılacak, “rızası” bu yolla alınacaktır. Yol açıktır, muhalefet etkisizleştirilmiş, dahası seçim akşamı  HHH Kolay mıdır peki bu işler? Bu biraz muhalefet partilerinin, güçlerinin tutumuna bağlı. Beklemeyi seçebilirler ya da olup biteni, gelişmeleri anlatmakla yetinebilirler ya da hikâyenin sonunu görmek isteyebilirler.  renkleri açısından da İslamcı bir rejimin geçtiğini herkes biliyor. Bir sır değil, şaşılacak bir tarafı da yok, hikâye başladı çoktan. Aziz Nesin, benim mavi siyah karanlığımda ışık gibi parlayan yazarım, böylesi durumları pek güzel anlatan, “dur bakalım ne olacak” hikâyesinde pek güzel Jandarma engelihicvederdi.  olmayacağı, olamayacağı hâlâ umulabilir. Birkaç nedeni var ama öncelikli olanı, toplumun geri kalan yarısının yeni rejimin politik, ideolojik yapısına boyun eğmesinin henüz sağlanamamış olmasıdır. HHH Kimileri yeni rejimin ilk zamanlarda daha ılımlı bir görünüm  bundan sonrasının kuralları onlara anlatılmış, onların da anladığı anlaşılmıştır! Ana muhalefet liderinin bildiğimizi bize anlatmak için katlandığı zahmet, “bunlar her şeyi yaparlar, her şey beklenir bunlardan”, türü açıklamaları da bunun en taze kanıtıdır. HHH Bu tür rejimler yerleşme aşama  Sorun odur ki, “güçlerin birliğine” dayalı rejimler, doğal olarak, bu birliğe itiraz eden ille de “güçler ayrılığı” diye tutturan muhalifleri sevmiyor, onları siyaset sahnesinden silmek istiyor, bunu da artık açıkça söylüyorlar. Hikâyenin sonu bellidir, merak etmeyin. Kadim hastalığıdır tevekkül Şark’ın, boyun eğmeyin...  CHP’li gençlere Silivri Cezaevi önünde Eren Erdem’e destek açıklaması yaptırılmadı  Eski CHP Milletvekili ve CHP PM Üyesi Eren Erdem, ‘terör örgütüne yardım etmek’ suçundan tu  tuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Erdem’e destek için Silivri Ceza İnfaz Kurumu önünde toplanan ve basın açıklaması yapmak isteyen CHP İstanbul Gençlik Kolları üyeleri jandarma engeliyle karşılaştı. Bunun üzerine grup cezaevi yerleşkesi E5 yol ayrımında açıklamalarını gerçekleştirdi. CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Burkay Düzce, Erdem için ‘Silivri Zindanları’ önünde buluştuklarını söyleyerek “Erdem’e yönelik yapılan suçlamalar, Türkiye’de 2010’daki halkoylamasından bu yana yargıya yönelik siyasal iktidarın FETÖ’cü alçaklarla beraber birleşmiş olduğu hukuk katliamlarından bir tanesidir. FETÖ’ye kol kanat germiş olanlar, FETÖ’ye karşı mücadele etmiş olan Erdem’i FETÖ’cü ilan ettiler. Erdem’e karşı hazırlanan iddianamede gizli tanığın ortaya çıkarılmasından bahsediliyor. Daha önce FETÖ’yle işbirliği yapmış olan AKP iktidarının gizli tanık ile nice değerlerimizi katlettiklerini çok iyi biliyoruz” dedi. Erdem’in avukatı Onur Cingil ise iddianameyi esasan çürüttüklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu dosya gizli tanıkla başlayan bir dosya. Biz bunlara gizli tanık değil gizli ‘tanıdık’ diyoruz. Bu kişilerin bunları neden yaptığını da biliyoruz. Bu dava hukuki sürecinde ilerlediği takdirde sonuç kati suretle beraat olacaktır.” l İSTANBUL/Cumhuriyet  Vedat ARIK  ‘Hayatıma çay makinesi girdi’ Eren Erdem’in Twitter hesabından dün gece “Silivri zindanından selamlar. Bugün hayatıma bir çay makinesi girdi. Ve çok iyi anlaşıyoruz. Bu arada kitap ve mektuplarınızı bekliyorum, göndermeyen zalımdır :) Eren Erdem Adres: Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü 9 Nolu Cezaevi C10 Blok  79 nolu oda İst.” mesajı paylaşıldı.  DİPLOMA TÖRENİNDE ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ POLİSLİĞE SOYUNDU EÜ’de skandal arama  Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin cuma günü gerçekleşen diploma töreninde, araştırma görevlileri tarafından salona giren öğrencilerin üstü arandı. Diploma töreni öncesi cüppelerini giyen öğrenciler, herhangi bir politik protesto girişimine karşı törenin yapılacağı salona girmeden önce araştırma görevlileri tarafından arandı. EÜ öğren  cileri, uygulamaya sosyal medya hesapları üzerinden tepki gösterdi. Ege Üniversitesi mezunlarının yayımladığı basın açıklaması şöyle: “Yapılan bu uygulamayı her birimize yapılmış bir hakaret olarak algılıyoruz. Akıbeti bir dekanın, bir rektörün iki dudağının arasında olan araştırma görevlisi arkadaşlarımız ile bize toplumsal so  rumluluk bilinci ile hareket etmenin önemini anlatarak ‘dik durmayı’ öğreten hocalarımıza bir şey söylemek yerine kendilerini vicdanlarıyla başbaşa bırakıyoruz. Bizi, akademisyenlerini ve üniversitemizi utanç verici duruma düşürdüğü için eleştirel bir pankart görmeye dahi tahammül edemeyen, sansürcü ve baskıcı zihniyetin timsali rektörü kınıyoruz.”  KİT işçilerine ‘Önlem’ lafta, şartlı kadro ölüm gerçek  Seçim öncesi Kamu İktisadi Teşebbüsleri’ndeki taşeronlara verilen kadro müjdesi, balon çıktı. Sürekli girişçıkış yaptırılan işçilerde 2 yıl ‘kesintisiz’ çalışma şartı aranacak  MUSTAFA ÇAKIR Hükümet kadro kapsamı dışında bırakıldıkları için tepki çeken Kamu İktisadi Teşebbüsleri’ndeki (KİT) yaklaşık 50 bin taşeron işçiyle ilgili yeni karar çıkardı. Karara göre kamudaki taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinde olduğu gibi KİT’lerdeki taşeron işçilerin kadroya alınmasında da birçok şart aranacak. karar ile birlikte KİT’lerdeki yaklaşık 50 bin taşeron işçinin kadroya alınma şartları belirlendi. Taşeron işçilerin temel sorunlarından birisi her yıl sigorta girişlerinin şirketler tarafından girişçıkış yöntemiyle yenilenmesi. İşçiler sürekli çalışamıyor. Buna karşın dünkü kararda kadro için 4 Aralık 2017 itibarıyla en az 2 yıl “kesintisiz” (yıllık izin, doğum izni, askerlik ve 30 günü geçmeyen kesintiler hariç) ilgili KİT ve bağlı ortaklıklarda çalışmış ve halen çalışmaya devam ediyor olmak şartı getirildi. Bunun dışında KİT’lerdeki taşeron işçilerin, kadro verilen kamudaki diğer işçiler için aranan şartları da taşımaları gerekecek. Bunlardan birisi de Devlet Memurları Yasası’ndaki memuriyet için aranan şartlar. Ayrıca işçiler geçmişe dönük alacaklarından  Son söz Hazine’de Yeni düzenlemeye göre kadro sayısı ancak KİT için belirlenen kontenjan kadar olacak. Ayrıca kadro sayısında son sözü Hazine Müsteşarlığı söyleyecek. Kadro sayısı Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenecek olan sayıyı aşamayacak. Yapılacak işlemler hakkında da 15 gün içinde Hazine’ye bilgi verilecek. KİT’ler işçilere yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınav yapacak. Sınava ilişkin usul ve esaslar ile gerekli nitelikleri ise direkt KİT yönetim kurulları belirleyecek. vazgeçecek. Davalarından feragat edecek. Bu arada sözleşmeler için de “yaklaşık maliyetinin en az yüzde 70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dahil işçilik giderlerinden oluşması” şartı da aranacak. Bu şart nedeniyle daha önce çok sayıda taşeron işçi kadro kapsamı dışında kalmıştı. Çünkü sözleşmeleri bu kapsamda değildi. KİT’lerde de aynı şart arandığı için mağduriyet devam edecek. Ayrıca danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar kapsam dışında olacak.  İş kazalarını önlemek için çıkarılan mevzuat işe yaramadı. İş kazaları da, kazalar sonucu yaşamını yitiren işçi sayısı da, meslek hastalığına yakalanma oranı da hâlâ artıyor  MUSTAFA ÇAKIR  İş kazalarını önlemek için çıkarılan mevzuat işe yarama  dı. CHP Ankara Milletvekili Mu  rat Emir, işçi sağlığı ve güvenli  ği alanında alınan önlemler ile  uygulamada karşılaşılan sorun  ları araştırdı. Ortaya dikkat çe  ken veriler çıktı. 2012’de çıka  rılan İş Sağlığı ve Güvenliği Ya  sası ve ardından yayımlanan İş  Sağlığı ve Güvenliği Hizmetle  ri Yönetmeliği uyarıncı kuru  lan Ortak Sağlık ve Güvenlik Bi  rimleri (OSGB) iş  yerlerinde alınma  sı gereken önlemle  rin belirlenmesi ve  uygulamanın izlen  mesi amaçlandı.  Ancak araştır  maya göre, Hazi  ran 2012’de 8 bin 665 olan iş güvenli  Murat Emir  ği uzmanı sayısı Mayıs 2018 iti  barıyla 111 bin 42’ye çıktı. 8 bin  446 olan işyeri hekimi sayısı da  34 bin 44’e yükseldi. 2012 yılın  da toplam 17 bin 111 olan iş gü  venliği uzmanı ve işyeri heki  mi sayısı şu anda 145 bin 86’ya  kadar çıktı. Haziran 2012’de  195 olan OSGB’lerin sayısı da 2  bin 224’e yükseldi. Yani yüzde  100’ün de üzerine çıkan artış  lar oldu.  ‘tiyatro sergileniyor’ İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre, geçen yıl en az 2006 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğine işaret eden Emir, şunları kaydetti: “Uzun, yoğun, güvencesiz çalışma şartlarından kaynaklanan bu acı gerçeğin önüne bir türlü geçilemediği de ortada. Tam bir tiyatro sergileniyor. Yaşamsal önemde görev üstlenen iş güvenliği uzmanlarının görevlerini yapmadıkları açık ve net olarak istatistiklerle ortaya çıkmakta. Anlaşılan iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri, işçilerin sağlığını gözetmektense işveren gibi işletmenin kârını gözetiyor.” Rakamlara bakıldığında işçi sağlığı ve güvenliğinde ciddi bir iyileşme beklenirken gerçekte bu olmadı. 2012 yılında 74 bin 871 olan iş kazası sayısı 2016 yılında 286 bin 68’e çıktı. Meslek hastalıkları sayısı 395’ten 597’ye yükseldi. İş kazası sonucu yaşanan ölümler de arttı. 2012 yılında iş kazalarında 744 işçi yaşamını yitirdi. 2016 yılında ise 1405 işçi iş kazalarında can verdi. Oranlar OSGB’lerin iş kazalarını azaltmadaki etkisini de tartışmaya açtı. l ANKARA  haber 5  Dachau şarkısı  Dikenli teller, ölüm yüklüydü... Üzerimizde acımasız  Umutlarda çoğaltın bizi... Dachau’lar olmasın. Dachau’larda insanlar ölmesin!..  bir gökyüzü bizi izliyordu...  Dikenli teller ölüm yüklüydü...  Gazetelerde ölüm haberleri  Kadın balkondan gökyüzüne  eksik olmuyordu. Hepsi kan  bakıyordu. Karşı komşunun  gölünün kurbanlarıydı...  ışıkları sönmüştü...  Jura Soyfer mi okunur bu  Dachau şarkısı çalıyordu  saatlerde?  uzak bir kentin bilinmeyen so  Divana uzanan bir kadın. Bel kaklarında...  ki siyah saçlı, mavi gözlü, belki  Bu şarkıyı kaç kişi biliyordu  de kapkara bakışlı.  acaba?  Kadın, adama kızgın!..  Adam gökyüzünde yıldızları  Dışarda denizin hışırtısı...  ararken o şarkıyı hâlâ mırılda  Karşı kıyıda bir ışık yağmu nıyordu:  ru... “Ama biz, Dachau’da öğren  Jura Soyfer, Ahmet  dik parolayı,  Cemal’in Türkçesiyle küçük  Öğrenip çelik gibi sertleştik.  kuşların uçuşunu, emeğin alın  İnsan kal kardeşim,  terini anlatıyor...  Sende kalsın erkeklik...”  Gece durgun ve sessiz...  HHH  Gök gürültüleriyle dolu bulut Gözleri doldu adamın...  lar yok havada...  Bahçeye çıktı, kırmızı gülle  Diyorum ki:  re dokundu...  “Bir başka ışıkta gösterir seni Şarkı bitmemişti...  / Parasız ama onca değerli  O da kimseler duymadan o  şeref günleri / Sırtına bir çeket şarkıya eşlik etti:  almak yerine / Bürünürsün bin “Gün gelecek, sirenler çağı  lerce şerefe / Hep nefret et se racak.  faletten, / Bırak toza boğulsun  Haydi bakalım, sayım için son  masanın üstü / Ama temiz tut tekmile!  şeref denen şeyi / Tertemiz ve  O zaman dışarıda, bulundu  lekesiz tut...”  ğumuz yerde,  Kadın, divandan kalktı, bal  Sen de hazır olacaksın arka  kona çıktı. Bahçede hanımeli daşım.  kokusu vardı.  Özgürlük gülecek bize aydın  Tam karşı dairede bir başka lık yüzüyle,  kadınla bir adam, kendi düşle Yaratmaktır asıl büyük yü  rinde sevginin ve aşkın ağını reklilik  örüyordu...  Ve bizim yaptığımız iştir.  Sanki bir sevda büyüyordu  Bu iş iyi olacak...”  genç kız yüreğinde; sanki bir  Havada yanık kokusu vardı.  aşk yıllara meydan okuyordu... Lacivert bir karanlığın içinde  Bir ses duyuluyordu karşı  sessizliğin şiiri okunuyordu.  tepelerden.  Gözlerini kapadı bir an. Bir  Çok uzağımızda kalıyordu  süre hiç konuşmadı. Çok  tüm sevinçler...  uzaklardan gelen bir sesle ir  Bizler binlercemiz sabah ka kildi. Gözlerini açtı ve çevresine  ranlığında, hiç konuşmaksızın bakındı.  öylece duruyorduk...  Dedi ki:  Üzerimizde acımasız bir gök “Kaybolmasın çocuklar, ana  yüzü, divana uzanan  lar, babalar, sevgililer, eşler...”  o şımarık kadın...  Dikenli teller ölüm yüklü ol  Ben ve sen!  masın, üzerimizde acımasız bir  Silahların gölgesinde yaşı gökyüzü bulunmasın...  yoruz gece gündüz...  Silahların gölgesinde yaşa  Yaşam bir ders oluyor bize masın insanlar...”  burada...  Kederle beklenilen bir yenilgi,  Düşündüğümüzden çok  zamansız bir kaçışın gri sessiz  daha güç bir ders...  liği içinde çoğaldı. Körles¸tirilmiş  Kimse saymıyor artık günleri ve sağırlaştırılmış bir toplumun  ve haftaları, kimileri var ki ne de tepkisizliği kuşları bile kahretti.  yılları...  Hintli şair Dom Moraes’in  HHH  sesiyle uyandı bir sabah. Gök  Dikenli teller ölüm yüklüydü. yüzüne baktı, kuşlarla konuştu  Üzerimizde acımasız bir gök ve haykırdı doğan güneşe  yüzü soğuğu ve güneş yanığını karşı:  göndermekteydi.  “Yaşadığın yere savaş uçak  Ben ve sen Dachau’yu  ları geldiğinde, / Evler tuğlaları  şarkısını ögretememiştik in  na kadar sarsılıp / Yerlere yıkıldı  sanlarımıza. Öğretememiştik  ve sonra nehir, / Kıpkırmızı bir  o parolayı bunca yıl acı çeken lapa oldu ve insanların kolları, /  dostlarımıza...  Bacakları durduğun yerin çev  Adımız Moya’dır bildiğiniz  resine saçıldı.  gibi...  Sen çocuktun. / Yukarı bakıp,  Mavidir kanımızın rengi...  gökten düşüp de / Oyuncakla  Bir akşam bulutunun işare rını kıranın ne olduğunu merak  tinde dolu dolu olan gözlerimiz ettin  kendi yalnızlığımızdır.  Yıllar sonra gülümsediğinde,  Bizim şarkımızı söyleyin za / Sana her şey açıklandı / Hiçbir  man zaman...  şey affedilmese de...”  D.Bayazıt’taki vahşi  infazı PKK üstlendi  Ağrı’da Doğubayazıt ilçesinde Mevlüt Bengi’nin öldürülmesini terör örgütü PKK üstlendi. 24 Haziran akşamı kaçırılan Bengi, 2 gün sonra elektrik direğine bağlı halde başından vurularak öldürülmüş olarak bulunmuştu. Mevlüt Bengi’nin Türkmen köyünde bakkallık yaptığı ve seçimlerde Çiftlik köyünde AKP sandık müşahidi olarak görevlendirildiği ancak bu görevi yedek sandık müşahidinin yaptığı belirtilmişti. l Yurt Haberleri  Mevlüt Bengi  Yakın mesafeden ateş:  Bir köylü yaşamını yitirdi  Ardahan’ın Göle ilçesinde dün sabah operasyon sırasında Samandöken köyünden İsmail Karakaş’ın güvenlik güçleri tarafından açılan ateşle hayatını kaybettiği belirtildi. Ardahan Valisi Mehmet Emin Bilmez tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bölgeye yaklaşan güvenlik kuvvetleri, kişilerden birinin orman içine kaçtığının, diğerinin orman kenarındaki hendeği kullanarak ‘Kobra’ aracına yaklaşmaya çalıştığının görülmesi üzerine Kobra’dan bölgeye doğru yapılan atış sonucu, Kobra aracına yaklaşmaya çalışan ve ‘dur’ ikazına uymayan şahıs, hayatını kaybetmiştir.  Olay yerinde yapılan incelemede, ölen kişinin, Samandöken köyünden İ.K. (34) isimli sivil şahıs olduğu değerlendirilmektedir. Olay, hem adli, hem de idari açıdan bütün yönleriyle araştırılmaktadır” denildi. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran ise İsmail Karakaş’ın çoban olduğu ve hayvanlarını otlattığı sırada güvenlik güçleri tarafından yakın mesafeden açılan ateşle yaşamını yitirdiği yönünde açıklama yaptı. Başaran, “Bu durumun anlamak için toplanan halka özel harekâtçılar tarafından plastik mermi ve gazla sert bir şekilde müdahale edilmiştir” ifadelerini kullandı. l Yurt Haberleri  C MY B   
            
    
