24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 11 Haziran 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER TV’lerde muhalefete ‘karartma günleri’ Hükümete yakın 5 özel televizyon kanalı mayıs ayının başından 3 Haziran tarihine kadar CHP, İYİ Parti, HDP ve SP’nin seçim çalışmalarına bir saniye bile yer vermedi YSK, televizyon ve radyo kanallarının seçim döneminde eşit ve adil yayın yapmasının Müdür ve müdür yardımcılarına zorunlu iftar zorunlu olduğuna dair kararına uyu lup uyulmadığını, OHAL KHK’sini ba Emine Kaplan Çankaya İlçe Başkanlığı, önceki gün gemizde en az 1 müdür ve 1 müdür hane ederek denetlemeyince, kanallara gün doğdu. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin önce AKP, 24 Haziran’da yapılacak seçimleri kazanabilmek için hiçbir okul müdürlerine iftar yemeği düzenle yardımcısı katılımı zorunludur. Mazedi. Ankara milletvekili adayları Fatma reti olanlar doğrudan ilçe müdürümüzÖncü ve Adil Can Yıldırım ile Çankaya den izin alacaklardır” denildi. Bazı okul ki gün NTV yayınında, yasak ve etik kuralı tanımıyor. Cum İlçe Başkanı Mustafa Hasgül’ün katıldı müdürleri ile müdür yardımcılarının zo “Erdoğan’ın 16 mitin hurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan ğı yemeğe, okul müdürü ve müdür yar runlu tutulması nedeniyle fişlenecek gini baştan sona ver Yıldırım’ın yaptığı mitinglerde kamu dımcılarının katılması için mesaj gön leri endişesiyle iftara katıldıkları öğre miştiniz. 600 vekil kaynakları kullanılırken, kamu çalışan derildi. Gönderilen mesajda, “Ankara nildi. İftar yemeğinde adaylar Öncü ve le birlikte tek tek fo larından da partinin düzenlediği seçim 1. Bölge milletvekili adaylarının katıla Yıldırım ile Çankaya İlçe Başkanı Has toğraf çektirmesini bi çalışmalarına katılmaları isteniyor. AKP cağı bir iftar yemeği verilecektir. Böl gül de birer konuşma yaptı. l ANKARA SİNAN le vermişsiniz. Benim TARTANOĞLU 77 mitingimden birinin tamamını verme mişsiniz” ifadelerini kullanması, gözleri TRT’nin seçim yayınları ile birlikte özel televizyon kanallarının ne kadar adil ve eşit tavır takındıklarına çevirdi. RTÜK’ün CHP kontenjanın dığı NTV’de, Saadet Partisi’nin çalışmaları toplam 1 saat yayımlandı. Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı BBP’nin bile 22 dakika 45 saniye yer bulabildiği NTV, kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkaran HDP ve Vatan Partisi’ne hiç yer ayırmadı. yok: Hükümete yakın 24 TV, Akit TV, TGRT Haber, tvnet ve Ülke TV; kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkaran, her gün en az iki seçim çalımasında halka seslenen CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi’ne hiç yer vermedi. AKP’nin çalışmaları İlhan TaşCı: KHK’yi bahane etmek dan seçilen üyeleri İlhan Taşcı ve İs n TRT’de istikrar: Muhale ‘tvnet’te 35 saat, TGRT Haber’de 32 met Demirdöğen’in hazırladığı rapor, fet partileri ve cumhurbaşkanı aday saat, Akit TV’de 25 saat, 24 TV’de doğru olmaz mayıs ayının başından 3 Haziran tarihine özel televizyon kuruluşlarının da TRT’den farklı bir yayıncılık yapmadıklarını ortaya koydu. Hükümete yakın özel televizyonların yayınla larının seçim yayınlarının adaletsizliği konusunda sık sık eleştirdiği TRT Haber, bu tarihler arasında; AKP çalışmalarına 61 saat yer ayırdı, buna 1 saatlik MHP yayınını da 38 saat, Ülke TV’de 34 saat boyunca yayımlandı. MHP’nin çalışmaları ise ‘tvnet’te 1 saat 15 dakika, TGRT Haber’de 1 saat 27 dakika, Akit TV’de 36 dakika, 24 TV’de 57 daki RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı, “Tarafsız, doğru ve dengeli yayıncılık; ister kamu yayıncısı ister özel yayıncıların en temel görevlerinin başında geliyor. rı ise adaletsizlikte sınır aştı. Demir ekledi. Ancak CHP çalışmaları TRT ka, Ülke TV’de ise 1 saat 7 dakika Her ne kadar ‘kış lastiği KHK’si’ ile ta döğen ve Taşcı’nın hazırladığı raporun detayları şöyle: NTV’de AKP’ye 61, İnce’ye 23 saat: İnce’nin eleştirdiği NTV’de AKP’ye 61 saat, MHP’ye yaklaşık 3 saat yer ayrıldı. İnce ve CHP’nin çalışmaları ise NTV’de an Haber’de ancak 9.5 saat yer alabildi. İYİ Parti’nin seçim çalışmalarına 31 dakikasını ayıran TRT Haber; Saadet Partisi ve Vatan Partisi’ne 10’ar dakika yer verdi. Seçimlere iki hafta kaldı ancak TRT Haber, HDP’yi hâlâ 1 sani yayımlandı. n CNN Türk de muhalefet körü: AKP’nin seçim çalışmaları CNN Türk’te 58 saat yayımlandı. 2 saatin de MHP’ye verildiği CNN Türk ekranlarında Cumhur İttifakı’na top rafsızlık ilkelerinin ihlal edilmesi yaptırımsız bırakılmış gibi değerlendirilse de yayıncıların bunu fırsat bilerek yayın yapması kabul edilemez. Bu tablolara baktığımızda, artık Türkiye’de seçim yayınları konusu ciddi bir adaletadaletsizlik sorunu haline gelmiş cak 23 saat 56 dakika yer buldu. İYİ ye bile görmedi. lamda 60 saatten fazla zaman veril tir. Tarafsız ve dengeli yayıncılık ön Parti’nin 2 saat 36 dakika yayımlan n 5 yandaşta muhalefet O posterler yıllar sonra kaldırılıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yıllardır Diyarbakır’ın ana arterlerinde yer alan posterleri, Bağlar İlçe Seçim Kurulu’nun oyçokluğu ile aldığı karar nedeniyle kaldırılacak. HDP’nin avukatı Mehmet Öner kurula yaptığı başvuruda, Erdoğan’ın posterlerinin kaldırılmasını talep etti. MHP’li üyenin de kaldırılması yönünde oy verdiği kararın gerekçesinde, “298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 60 ve 61. maddeleri ile Cumhurbaşkanı seçimi propagandasının usul ve esaslarını düzenleyen YSK Başkanlığının 26.5.2018 tarih ve 331 sayılı kararına aykırı olarak, Diyarbakır Havaalanı’ndan Diyarbakır Adliyesi’ne giden yolun Bağlar İlçe Seçim Bölgesi sınırlarında kalan kısmının orta refüjlerinde yer alan aydınlatma direklerine asılan cumhurbaşkanı adaylarından Tayyip Erdoğan’ın posterlerinin kaldırılmasına, oy çokluğu ile karar verildi” ifadeleri kullanıldı. l MAHMUT ORAL di. CHP’nin 28 saat 9 dakika yayınlandığı CNN Türk, hükümete yakın TV kanalları gibi İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ve Vatan Partisi’ne ‘adalet’ tanımadı. n HaberTürk de HDP’yi görmedi: HaberTürk aynı tarihler arasında Cumhur İttifakı’na 70 saate yakın yer verdi. CHP 27 saat boyunca HaberTürk ekranlarında yayımlanırken, İYİ Parti kendisine 2 saat 49 dakika yer buldu. Saadet Partisi, Vatan Partisi, BBP, Demokrat Parti ve HÜDAPAR’a ortalama 1’er saat yer veren HaberTürk de “HDP körü” yayıncılar listesinde yer aldı. l ANKARA celikle yayın kuruluşlarının kendi varlıklarının sebebidir. Buna en başta sahip çıkması gereken ne yasalardır, ne de iktidarın yönlendirmeleridir, buna sahip çıkması gereken yayın kuruluşlarıdır” dedi. İki temel konuda itirazları olduklarını dile getiren Taşcı, “Birincisi, halen yürürlükte olan yasalarda da tanımlanmış olan yayıncılık ilkelerine uyulmaması, ikincisi de bir hukuk devletinde buna göz yumulması. Kimi yayıncılar yasal boşluğu kendilerine tanınmış bir fırsat olarak değerlendiriyorlar. Oysa bu bir fırsat değildir, fırsat olarak değerlendirilemez ve düşünülemez. Tüm parti ve adaylara yayınlarda dengeli, fırsat eşitliğine uygun yayıncılık lütuf değil, yayıncılığın olmazsa olmazıdır” dedi. Bahçeli esti gürledi HAKAN DİRİK/SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son dönemde FETÖ’nün yeniden darbe girişimi planladığı yönünde iddiaların ortaya atıldığını dile getirerek, “İğrenç niyet sahiplerini uyarıyorum. Eğer Türkiye yeni bir işgal girişimine maruz kalırsa bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ kalmayacaktır. Vatanımıza göz koyanların gözünü oyarız. Bağımsızlığımıza leke sürmeye çalışanları değil İzmir’de denize dökmek, alayını cehennemin dibine kovalar, burunlarından fitil fitil getiririz” dedi. İzmir’de partisinin Kültürpark’ta düzenlediği bölge istişare toplantısında konuşan Bahçeli, birçok terör örgütünü muhalefet partileriyle yan yana sıralayarak, Millet İttifakı’nı “zillet ittifakı” olarak tanımladı. Bahçeli, şu eleştirileri yöneltti: “Zillete bulaşanlar; Edirne Kapalı Cezaevi’ni tavaf edip, özgürlük ve tahliye nutukları atıyorlar. Bir gece ansızın Kandil’de görünerek, kanlı ve vahşet tepesine Türk bayrağını dikmek artık mecburiyettir, şeref ve vatan görevidir. Ne Kandil tanırız. Ne Sincar’a göz yumarız. Ne Mahmur ne de Menbiç’e tahammül ederiz. Vatanımıza göz diken kim varsa hesap ve planlarında boğarız.” Yunanistan’a da Türkiye’nin tanıtım filmi üzerinden mesaj veren Bahçeli, “Ege adaları üzerinde oyun oynayan Yunanistan hükümeti haddini bilsin, dedelerinin denizin dibinde can çekiştiği günleri sakın ha unutmasın. Aynısını yapacak, Yunan emellerine Ege’yi mezar edecek irade yaşıyor, sonsuza kadar da yaşamaya devam edecek” dedi. Bahçeli, MHP’nin baraj sorunu olmadığını da iddia etti. Salonda arbede Bahçeli’nin konuşmasının bitimiyle birlikte salonda arbede çıktı. Partililer birbirine girerken, görüntü almaya çalışan basın mensuplarına da “müdahale” edildi. l İZMİR ‘Kıraathane’ savunması Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Denizli’de düzenlediği mitingde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi hedef aldı. İnce’nin Edirne’de tutuklu Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmesini hatırlatan Erdoğan, “53 Kürt kardeşimin ölümüne sebep olanı cezaevinde ziyaret ediyor. Bay Muharrem ne yüzle vatandaşların karşısına çıkıyor” dedi. Mitingde, İnce’nin videosunu izleten Erdoğan şunları söyledi: “Bay Muharrem sen birinci çıkamazsan istifa edecek misin? Milletim seni de sandığa gömecek. Bay Muharrem çırak bile değil. ” ‘Hırsız’ tepkisi Erdoğan, İnce’nin geçen cuma gecesi Kadıköy’de düzenlediği mitinge ilişkin, “Tabanını bağırtıyor ‘Hırsız Erdoğan’ diye. Terbiyesiz. Kim bağırtıyor? Bay Muharrem. Belgen var mı? Terbiyesiz. Man Adası dediniz, yargı 179 bin TL tazminata mahkum etti sizi” ifadelerini kullandı. Kıraathane vaadinin eleştirilmesine de tepki gösteren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Size kıraathanede kek versin, ben size fabrikada iş vereceğim demiş. Bay Muharrem kıraathanenin manası şudur, okuma evi. Bu kıraathanelerde internet olacak, kitap olacak; burada kek, çay, kahve de olacak Bay Muharrem. Senin gibi okey oynamayacaklar, iskambil atmayacaklar Bay Muharrem.” Denizli’den sonra geldiği İzmit’te de İnce’yi hedef alan Erdoğan, “Sizin bu ülkede başörtülü kızlarımıza neler çektirdiğinizi bilmiyor muyuz? Dürüst olun dürüst. Onları odalara çekip neler yaptığınızı çok iyi biliyoruz. Neymiş ‘Annesi örtülü, kız kardeşi örtülüymüş.’ Onlara saygım var. Ama benim sana saygım yok. Çünkü siz çile çektirdiniz çile. Sizde değişen bir şey yok. Nedir sizin imam hatip düşmanlığınız. ‘Ben imam hatipte öğretmenlik yaptım’ diyor. Bunlar kalıptan kalıba giren tipler. Dü Erdoğan’a ya şerit ya panel ÖNCEKİ GÜN DÜN Erdoğan’ın dün ve önceki gün katıldığı, Avrasya Gösteri Merkezi’nde iftar programlarında ilginç bir uygulama dikkat çekti. Önceki gün Doğu ve Güneydoğu Sivil İrade Platformu tarafından düzenlenen iftarda Erdoğan’ın bulunduğu masa salondaki diğer rüst değiller. Şehirlerimizin oy tercihlerine göre bunlar renk ayıranlardan. Yeri gelir bir yerde cuma namazına dururlar, bir yerde cenaze namazına dururlar. Olduğun gibi görün göründüğün gibi ol. Oy almak için bu numaraları neden yapıyorsun.” Kocaeli’de üçüncü bir üniversitenin hazırlığını yaptıklarını söyledi. ‘Türkiye 1 numara’ Erdoğan, daha sonra İstanbul Valiliği’nin iftar programında konuş masalardan mavi bir şeritle ayrıldı. Dün de aynı salonda Valiliğin düzenlediği iftarda ise Erdoğan’la birlikte yetkililerin bulunduğu birkaç masa ile diğer masalar arasına panel çekildi. Bu iki fotoğraf, sosyal medyada günün en çok konuşulan kareleri oldu. tu. Sağlık sistemine değinen Erdoğan “Şimdi sıkıysa herhangi bir hastane, hastayı kapıdan geri çevirsin. Geri çeviremez. Buna özeli de dahil. Eğer böyle bir muamele yapıyorsa bedelini öder” dedi. Erdoğan, “Dünyada en az gelişmiş ülkelere destekte bir numaralı ülke Amerika görünür fakat gayri safi milli hasılaya göre dünyada bunun bir numarası Türkiye. Biz bir numarayız. Amerika gerimizde, İngiltere falan çok daha geride” dedi. l Haber Merkezi haber 5 İttifaklar tablosu n Cumhur İttifakı’nda derin bir çatlak var mı? Fitili yine Bahçeli ateşledi, af tartışması açıp Çakıcı’yı ziyaret etti. AKP’den gelen itirazlara rağmen tartışmayı uzattı. Bu ısrarın Demirtaş’ın tahliyesi üzerine yoğunlaşan gündemi bozmak kadar, AKP’yle başlayan itişmeyle de ilgisi olduğu kısa sürede anlaşıldı. Dolaylı cevap Tuğrul Türkeş’ten geldi: “Seçimden sonra ittifak bitebilir” dedi. Bu sözlerin “kişisel görüş” olmadığı, bir arka planı olduğu, AKP’nin MHP’nin oy desteğini yakın takibe aldığı Cumhuriyet gazetesinin haberleriyle ortaya çıktı. AKP’de Cumhur İttifakı ile ilgili sıkıntının varlığı bir sır değil ama birden bu kadar görünür olması raslantı gibi durmuyor. Bahçeli isim vermeden Türkeş’i muhatap alarak “Saat ayarlı alçaklar” gibi çok sert karşılık verirken, “Bizi dışlamaya kimsenin gücü yetmez” dedi. Bu söz, birilerinin MHP’yi dışlamaya çalıştığını, en azından Bahçeli’nin böyle sezdiğini ve konuyu tepede sessizce çözemediğini gösteriyor. MHP Gaziantep adayı Sermet Atay’ın, “AKP alanda aleyhimize çalışıyor” sözleri de, meselenin yaygınlığını gösteriyor. n İttifak çatlağı ve sistem krizi ne yöne ilerliyor? Cumhur İttifakı’nın yaşadığı kriz, tarafların istediklerini aldıkları için yolları ayırma isteğinden çok, ittifaktan beklediklerini sağlayamama endişesinden kaynaklanıyor. Yani, herkesin kazanacağı bir formül olarak ortaya çıkan ittifakın, her parçası ayrı ayrı ve birlikte kaybetme korkusu yaşıyor. AKP alışık olduğu üzere, yeni ittifaklar için zemin, eski ittifaklar için tasfiye seçeneklerini çeşitlendiriyor. Bahçeli ise politik macerasını belirleyen dışlanma paranoyasının içine yeniden çekiliyor. Sadece kazanıldığında mükemmel olan sistem ve sadece kazanmaya yaradığında anlamlı olan ittifak kurunca, tersi ihtimaller bütün ayarları bozuyor. Otomatik istikrar sağlayacağı iddia edilen sistemin büyük bir kriz üreteceği, daha ilk seçimi göremeden açığa çıktı. İktidar sözcüleri feryat figan “Aman ha valla kriz olur, seçim yenilenir” diyor. “Milletin Aklı” diye sunulan yerli, milli Cumhur İttifakı, ilk zorlanmada dökülmeye başladı. Ülkenin bekasını değil, kendi bekasını bile koruyabileceği kuşkulu hale geldi. n Bu krizler seçim sonuçlarını ve sonrasını nasıl etkiler? Seçim sonuçlarının bir taraftan çok açık, bir taraftan çok gizli birtakım sürprizlere gebe olduğu inancı giderek yerleşiyor. Çok kısa bir süre kalmış olması dolayısıyla, seçim sonuçlarını ittifaklar arasındaki oy hareketlerinden çok, ittifakların iç konsolidasyon yetenekleri belirleyecek. Böyle olunca da, her iki ittifak için de, yapabilirlik ve sürdürülebilirlik son derece önemli. Gelenden çok gideni görme, umuttan önce sorunu hissetme konusunda hassas seçmen süreci dikkatle izliyor. Cumhur İttifakı’nda baş gösteren sıkıntılar, yönetememe krizleri, hikâye ve iddia kurma zafiyeti, Erdoğan’ın şahsında kristalize olan dağınıklık ve yaklaşan sert konjonktür ile birleşince zafer tablosu vaat etmiyor. Ya da, kazanılan bir seçimin zafer olarak adlandırılmasını imkânsızlaştıran bir sakatlanma öne taşınıyor. İktidar, krizin kendi içinden kaynaklandığını ve ittifakın içine doğru çökmekte olduğunu gösterdi. Destekleyicileri için daha az güven yaratabilir hale geldi. n Millet İttifakı’nda seçmeni etkileyebilecek bir uyum ve yenilik var mı? İktidar, ittfak yasasıyla tıpkı “T A M A M” sloganını hediye etttiği gibi, muhalefete bir imkân bağışladı. Hesap, zaten yürürlükte olan kendi ittifakının gücünü artırırken, yan yana durma fobisiyle muhalefeti sıkıştırmaktı ama tam tersi oldu. Cumhur İttifakı zorlanırken, muhalefet mecburiyetlerin sürüklemesiyle ve kamuoyunun desteğiyle farklı bir zemin oluşturdu. İçeriden ve dışarıdan gelen zorlamalara rağmen dağılma görüntüsü vermedi. Başlangıçta ayrı baş çekme ve Cumhurbaşkanlığı seçimi odaklı bir zorlama içinde olan Meral Akşener, Muharrem İnce’nin adaylığının açıklanması sonrasında yaşananlarla, “ne olacak bizim restorasyon programı” demeye başladı. Ancak, yine de kaygılar eşliğinde yaşanan görüşme trafiği bir çatlak olarak değil, uyumlu bir işbirliği olarak yansıtılabildi. Hatta ittifak dışında tutulan HDP’nin de dahil olduğu bir anayasal çalışmada mutabakat sağlandı. n Muhalefetin performansı uzun soluklu olabilir mi? Seçmenin 24 Haziran kararı, büyük ölçüde iktidarın sorun çözme ve kriz üretme kapasitesi arasındaki makasa göre verilecek. Fakat, muhalefet blokunun birlikte davranabilme becerisi ve uyum ihtimali de ikinci en önemli faktör olmaya devam ediyor. Muhalefet İttifakı, seçim güvenliği meselesinde ve restorasyon programının zeminini oluşturacak anayasa uzlaşısı konusunda önemli bir mesafe almış durumda. Ortak sorunları konuşabilir olmalarıyla da daha normal ve yeni bir seçenek umudunu gösteriyor. Muharrem İnce’nin “Rakibim beyaz Türk, ben zenci” çıkışı, iktidarın kimlik siyasetine sınıfsal bir perspektiften muhalefet etmenin işaretini veriyor. AKP’nin yıllardır dışarıda bırakılmış çoğunluğun temsilcisi gibi davranmasını ve muhalefeti “avantajlarını kaybetmekte olanlar” olarak etiketlemesini tersine çevirmeyi hedefliyor. İktidarı “memnunları” temsil etmekle suçlayarak, çizgiyi başka bir yerden çiziyor. Muhalefet için yeni bir ekonomik tercih penceresi açıyor, destek kümelerinin tanımlarını değiştirmeyi deniyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle