Katalog

Cuma 9 Mart 2018 ekonomi EDİTÖR: EMRE DEVECİ TASARIM: SERPİL ÜNAY TMüorokdiyye’s’yi OHdAüLşnüordtüuaysyelaavttpıiıınyrleaıamnbçiinleikriktii not Kararın gerekçesinde dış borç ve kurumlardaki erozyonla bir 9 İnşaat sektöründe darboğaz devam ediyor, artan malzeme fiyatları konuyu bir kez daha gündeme getirdi. Müteahhitler, sektörün bitme noktasına geldiğini belirtiyor. “Bıçak kemiğe dayandı” diyen İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, fiyat artışları durdurulmazsa inşaat sektörünün krize sürükleneceğini ifade ederek, demir fiyatlarının bir yılda yüzde 70 zamlanmasının ciddi sıkıntı yarattığını dile getirdi. 2017’nin şubat ayında kilogramı 1.6 TL seviyelerindeki ince demir fiyatı bu hafta 2.8 TL’yi aştı. İnşaat demiri ithalatında verginin 1 Ocak itibarıyla sıfırlanması fiyat artışını durdurmaya yetmedi. likte OHAL ve AYM kararlarının uygulanmamasına atıf yapıldı Avro rekor kırdı, faiz yükseldi Moody’s’in kararının ardından Dolar/TL kuru 3.79’dan 3.82’ye kadar yükselirken, Avro/ TL kuru 4.739 ile rekor tazeledi. Türkiye’de 10 yıllık tahvillerin faizi, 6 baz puan yükselerek 20 Aralık’tan bu yana en yüksek seviye olan yüzde 12.26’ya ulaştı. Öte yandan Goldman Sachs analistleri, , Türkiye’de faiz oranlarının cari açık ve enflasyonu kontrol altına almak için çok düşük olduğuna dikkat çekti. Analistler, büyümedeki yavaşlamaya faizlerdeki artışın eşlik etmesinin beklendiğini, bunun TL üzerindeki baskıyı artıracağını ve Merkez Bankası’nın harekete geçmesi gerekeceğini belirterek, “Türkiye aşırı ısınan ekonomiye dair klasik belirtiler göstermeye devam ediyor” dedi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “Ba1”den “Ba2”ye düşürdü, not görünümünü “negatif”ten “durağan”a çevirdi. Moody’s, böylece Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin iki not altına çekmiş oldu. Kararla ilgili açıklamada, Türkiye’nin not görünümünün geçen yıl “negatif”e çevrilmesinde rol oynayan iki temel gelişmenin belirleyici olduğu kaydedildi ve bunlar özetle “kurumların direncindeki süregelen kayıp” ve “dış şok riskinin yüksek borç ve siyasi riskler nedeniyle artması” olarak sıralandı. Moody’s, açıklamasında kurumların direncindeki düşüşe, “parasal politikanın etkinliğindeki ilave aşınma ve temel yapısal reformların uygulanmasındaki ek gecikmeleri” örnek gösterdi. Açıklamada, dış şok riskinin ise yüksek cari açık ve dış borçların yanı sıra artan siyasi riskler ve küresel faiz oranları nedeniyle yükseldiği öne sürüldü. Bu kararla bağlantılı olarak Moody’s, Türkiye’nin döviz tavanı nı Baa3’ten Baa2’ye, yabancı mevduat tavanını Ba3’ten Ba2’ye, yerel mevduat tavanını ise Baa3’ten Baa2’ye indirdi. Moody’s, sukuk çıkarma yetkisine sahip olan Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama A. Ş.’nin uzun vadeli teminatsız borç notunu da Ba2’den Ba1’e düşürürken, kredi görünümünü de durağandan negatife indirdi. Kurumun olağan Türkiye gözden geçirme tarihi olmadığı için kararın zamanlaması ekonomistler tarafından sürpriz olarak değerlendirildi ancak kararın kendisi şaşırtıcı olarak görülmedi. OHAL ve AYM Kararda, kurumsal erezyona uğramasına örnek olarak Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Altanlar hakkındaki tahliye kararının yerel mahkeme tarafından uygulanmaması ve müebbet hapis cezası verilmesi örnek gösterilirken, Türkiye’nin Suriye savaşına giderek daha fazla müdahil olmasının da siyasi riskleri artırdığı belirtildi. l Ekonomi Servisi Çelikte muafiyet riski ABD, çelik ithalatına ek vergi kararında Kanada ve Meksika’ya geçici muafiyet getirme planını açıkladı, Türk çelik üreticilerinden tepki geldi ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına ek vergi kararının yankıları sürüyor. Beyaz Saray, Trump’ın Meksika ve Kanada’ya NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) görüşmelerinde kaydedilen ilerlemelere göre çelik ve alüminyum ithalatına yönelik tarifelerden 30 günlük muafiyet sunmayı planlamak istediklerini bildirdi. Türkiye’den tepki ABD’ye en fazla çelik ihraç eden altıncı ülke olan Türkiye’den muafiyet planına tepki geldi. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “ABD’nin, yüzde 25’lik vergiyi tüm dünyaya uygulaması durumunda sektörümü zün ABD’ye ihracatı zorlansa da devam eder ancak yasa baştan sona haksız olsa da bazı ülkeleri ayırıp diğerlerine vergi getirmek daha da kabul edilemez bir durum. Kanada’ya ve Türkiye ile aynı ürün gamında olan Meksika’ya muafiyet tanınırsa, bu uygulamanın geçer li olduğu süre boyunca Türkiye oyun dışına itilecektir. Bu aynı zamanda ABD’nin, Türkiye ile ilişkilerinde onarılması güç bir yara açacaktır” ifadelerini kul landı. l Ekonomi Servisi ÇİN’DEN YANIT Trump’ın önceki gün Çin’i açık bir şekilde “fikri mülkiyet hırsızlığı” yapmakla suçlaması ve ticarete ilişkin kısıtlamaların daha da derinleşebileceği sinyalini vermesinin ardından Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, “Ticaret savaşı asla doğru çözüm olmaz ama gerçekleşirse, Çin gerekli cevabı verir” dedi. Bu verilerle işsizlik artar MUSTAFA ÇAKIR TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SPM), Aralık 2017 dönemi işsizlik oranının 0.2 puan artarak yüzde 10.5’e, tarım dışı işsizlik oranının 0.2 puan artarak 12.4’e yükseleceği tahminide bulundu. Aralık2017 dönemine ait 15 Mart’ta ilan edilecek işsizlik oranı tahminini paylaşan SPM araştırmacısı Pınar Kaynak, işsizlik verilerinde kasımda gözledikleri aşağı yönlü trendin, yerini yeniden artış eğilimine bırakmasını beklediklerini, çünkü kasımda yatırım malları ithalatının yüzde 8, hammadde ithalatının yüzde 2 azaldığını, aralıkta ihracatın yüzde 2.4 düştüğünü belirtti. Kaynak, sanayi üretim endeksinin kasımda 0.8 puan azaldığını vurgulayarak, “Bu göstergelerin aralıkta işsizlik verilerine yansıyacağını düşünüyoruz” dedi. l ANKARA “Sapıklara cesaret veren iklim ortadan kaldırılmalı” dedi sayın Cumhurbaşkanı. “Eğer kadın meselesini tüm boyutları ile konuşacaksak önce samimi olmamız gerekiyor” diye de ekledi. Haklıdır. Tüm samimiyetimizle başlayalım o zaman: n Birlikte yaşamaya çalıştığımız bu topraklarda sayın Cumhurbaşkanı; Nüfusun yarısını oluşturan kadınların sorunları sıralamasında “şiddet” ilk sırada, üstelik şiddeti ilk sıraya yerleştiren kadın sayısı geçen yıllara göre azalacağına artıyor. “İşsizlik” ikinci, “eğitimsizlik” üçüncü, “sokakta baskı ve taciz” dördüncü sırada.. n Dünyaya vermeye çalıştığınız “güçlü Türkiye” imajı için de sayın Cumhurbaşkanı; 144 ülke arasında cinsiyet eşitliğinde Türkiye 131. sırada. Ekonomik alanda 128., okuma yazma oranına göre 94, sağlık alanında 59 ve siyasi arenada cinsiyetlerin eşitliğinde ise 118. sıradayız.. n Her 10 kadından sadece 3’ünün çalıştığı, onların da dörtte birinin güvencesiz işlerde istihdam edildiği bir ülkeyiz. O zaman soralım tüm samimiyetimizle: Bu tablo karşısında 16 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin yüzü neden kızarmaz?.. Siyasal iktidarın cinsiyet eşitliğini sağlamak için attığını söylediği adımları neden bizler görmüyoruz? Yoksa sadece lafta mı çıkarılan yasalar? Neden hakkıyla uygulanmıyor? Neden hâlâ kadına şiddet da Kadın kadındır... Nokta... valarında “takım elbiseyi giyip kravat takana” iyi hal indirimi uygulanıyor? Kadınlar neden sadece analık, bacılık, eşlik gibi sözlerle yüceltiliyor? Bunun dışındaki kimlikler aşağılanıyor? Oysa sosyal medyayı sarsan kısa filmde olduğu gibi “Kadın kadındır. Nokta.” Sapıklara cesaret veren iklimin ortadan kaldırılması; kadını bir mal, kadına şiddeti de (sözel ve fiziksel) meşru hak olarak gören zihniyetin ortadan kaldırılması ile de bağlantılıdır. Türkiye’nin ilk ve tek kadın Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Tülay Tuğcu’nun şu sözlerine dikkat: “Yasa bir şablondur. Asıl olan yasayı uygulayacak olan kişilerin düşünce yapıları, inançları, aile yapıları bakış açılarıdır. Toplumda kadının sosyolojik yerinin hurafelerden arındırılarak net bir şekilde ve kadın lehine belirlenmesi yasadan daha önemlidir. Bir yandan analık, bacılık, eşlik gibi sözlerle yüceltilirken, öte yandan dayak, küfür, tecavüz gibi fiillerle ezilmesi ikiyüzlülüktür, riyakârlıktır. Yasal düzenlemelerin dışında bu ikiyüzlülüğü oluşturan ahlaki, kültürel, sosyolojik kabullerin bir an önce değişmesi için gerekli girişimlerde bulunulması zorunlu hale gelmiştir.” Ezber bozma Evet öncelikle ikiyüzlülükten kurtulmalıyız. Sağcı, solcu, liberal, dindar, laik, dinci olmaktan bağımsız sadece “erkek” bakış açısının değişmesi demek bu. 8 Mart’ta işyerinde kadın çalışanlarını kapıda karşılayıp kırmızı karanfil veren genel müdürün aynı zamanda şirketindeki kadınlara yürütülen mobbing’e de sessiz kalmaması, kadının üst pozisyonlara geçebilmesinin önünü açabilmesi demek bu... Milli Eğitim Bakanlığı’nın kitaplarından cinsiyet ayrımcılığını körükleyen söz, çizim vs. çıkarılması demek bu... Hatta müfredata çok erken yaşlardan başlayarak “kadınerkek eşitliği” dersleri konulması demek.. Camilerde hutbelerde, vaazlarda kadına karşı şiddetin, tacizin affedilemez suç olduğunun her daim vurgulanması demek bu.. Kadın dostu kentler yaratılması, kadın odaklı belediye bütçelemeleri yapılmasının zorunluluk haline getirilmesi demek bu... Kadının çalışmasının önündeki engellerin aşılması için semtlere kreşler, bakımevleri açılması demek bu... Kısacası eğer bir şeylerin değişmesini istiyorsak, ezber bozmak zorundayız.. İstenirse hiçbiri zor değil.. Ezber bozmaya ne dersiniz? sınırlamİnşaagaetllasrina Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur: Konut üretimi şirketlerin özkaynağına, finansal durumuna göre sınırlandırılmalı. Her isteyen, istediği kadar konut projesi üretememeli Nef, son dönemde hem sponsorluk hem de iş ortaklıklarıyla da gündem de. Galatasaray, FC Barce lona kulüpleri sponsorluğu nun yanı sıra İş GYO, Fiba Özyeğin, EBRD gibi iş or taklıklarına imza attıkları nı hatırlatan Nef İcra Kuru lu Başkanı Erden Timur, bu tür ortaklıkların disiplin ve şeffaflık olmadan yürüme yeceğini vurguladı. Erden Timur, konut üre timinin şirketlerin özkay nağına, finansal durumu na göre sınırlandırılma sı gerektiğine işaret ede rek “Her isteyen, istediği kadar konut proje si üretememe li. Bir sınırı ol malı. 5 proje yapmasın 2 proje yap sın. Dev let ihti yaç en vanteri ne sahip; hangi böl gede hangi Erden Timur tür daireye ihtiyaç var bunları biliyorlar. Düzenleme gerekiyor” dedi. Timur, Barselona’da düzenlediği basın toplantısında gayrimenkul sektörünü bankacılığa benzeterek, “Bankalar gibi biz de tüketicinin tasarrufuna talibiz. Bu nedenle belirli düzenlemelerin, kriterlerin ve güvenilir verilerin olması gerekiyor. Memlekette konut üretme vizyonu müteahhidin vizyonuna kalmış. Büyük işlerde iyi bir envantere ihtiyaç var. Bu envanteri ancak devlet tutar” diye konuştu. Şeffaflık şart Sektörde şeffalığın önemine dikkat çeken Timur “Şu anda sektörümüzde verisizbelgesiz konuşanın sözü ne de değer veriyoruz ama gerçek mi değil mi bilmiyoruz. TÜİK’in verileri var; kütlesel bir şey ifade ediyor. Fakat detaylı bilgi bulabilmek mümkün değil” ifadesini kullandı. Barcelona ile dışarı açılacak Nef, Mayıs 2017’de FC Barcelona’nın sponsorları arasına katıldı. Timur, “Bu nedenle, yurtdışına gidip kendinizi anlatmanız, tanıtmanız büyük bir çabanın yanı sıra zaman da istiyor. Ancak EBRD ile yaptığımız ortaklıkla, bu süreyi oldukça kısalttık. Sizden söz edilirken ‘Barcelona’nın sponsoru’ denmesi en az 56 ayda yapacağınız çalışmaya eşdeğer. Radarımızda Almanya, İngiltere ve ABD var. ABD’de ortaklıklarla ilerleyeceğiz, görüşmelerin sonuna gelmek üzereyiz” dedi. Rant peşinde Timur, kentsel dönüşümün başarıya ulaşmamasının nedenini de “vatandaş da, müteahhit de siyasetçi de rant peşinde. Herkes torunsal rantı düşünüyor. Müteahhit de, siyasetçi de vatandaş da fedakârlık yapacak. Herkes işin bir ucunda tutacak” şeklinde özetledi. Aidat şampiyonu Avrupa Yakası REIDIN’in, 2017 Konut Projeleri Aidat Değerleri raporuna göre 2017 yılının en yüksek konut aidatı rekoru, 18.20 TL/metrekare ile İstanbul Avrupa Yakası’nın oldu. Ankara Çankaya 16.27 TL/metrekare ile ikinci oldu. Raporda 1146 adet markalı konut projesi üzerinden analiz edildi. REIDIN Üst Yöneticisi (CEO) Kerim Bertrand, “Gelir düzeyinin, satış ve kira fiyatlarının yüksek olduğu bölgelerde aidat değerleri de yüksek seyrediyor. Daire büyüklüğü ve oda sayısı azaldıkça, metrekare başına düşen aidat fiyatlarında artış olduğu gözlemleniyor. Stüdyo ve 1+1 daire tiplerinde metrekare başına düşen aidat fiyatları yüksek iken, 3+1 ve 4+1 daireler daha avantajlı durumda. Şişli ve Zeytinburnu gibi metrekare birim fiyatları yüksek olan ilçeler artış gösterirken, Bayrampaşa düşüş gösteren ilçeler arasında yer alıyor” dedi. Kadınlar çocuğuna yakın ev istiyor Emlakjet, kadınların konut tercihlerini ortaya koyan yeni analiz yayımladı. Şubatta kadınların satılık daire arama oranı yüzde 43, kiralık daire arama oranı yüzde 56 oldu. Lokasyonda ‘iş, aile ve çocuklarına yakınlığı’ ön plana alan kadınlar, en çok 2+1 ve 3+1 daireleri aradı. Analizde öne çıkanar şöyle: n Ev alma kararını sektörde bilinenin aksine kadınlar değil, erkekler veriyor. n Kadınlar için işlerine, ailelerine ya da çocukların okullarına yakın olmak çok daha önemli. n En gözde konut tipleri 2+1 ve 3+1 daireler. n Konut satın alma veya kiralama kararını verirken erkeklere göre daha seçici olan kadınların en büyük sosyalleşme alanları mutfak, balkon ve bahçeler. Evin ferah görünümü, ışık alıyor olması, mutfağın, balkon ve yatak odasının konforu, onlar için çok önemli. n Özellikle bekâr kadınlar, güvenlik başta olmak üzere sağlam bina, evin giderlerinin çok yüksek olmaması, evin değer artış potansiyeli taşıması gibi kriterleri önemsiyor. n Konut araması yapan kadınların yaş aralığına bakıldığında yüzde 55 ile 2544 yaş aralığında. Yücel Park için ön talep Teknik Yapı’nın Kartal’ın merkezinde hayata geçireceği Yücel Park projesi için ön talep toplanmaya başlandı. Teknik Yapı’nın nisan ayı başında satışa sunmayı hedeflediği Yücel Park projesinde, ön talep ile lansmana kadar geçen sürede gerçekleşen sözleşmeli satışlara yüzde 10 prim garantisi veriliyor. Ön talepler için belirlenen daire fiyatlarının 299 bin liradan başlanacağı kaydedildi. Toplam 825 adet lüks rezidans daireden oluşan Yü cel Park projesi 21 dönümlük alan üzerinde yükselecek. Projede 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 tipi daire seçenekleri yer alıyor. SEKTÖRDEN 4 Zingat.com’un Antalya Bölge Raporu’na göre, satılık konut metrekare fiyatı 5 yıl içinde yüzde 85 oranında artış göstererek 2013’te 1.057 TL iken, 2018 Ocak itibarıyla 1.985 TL’ye çıktı. Antalya’nın geri dönüş (amortisman) süresi ise 19 yıl olarak açıklandı. 4 Amad Gayrimenkul ve Umran Yapı ortaklığında geliştirilen Kartal Wings’te sağlık çalışanlarına özel yüzde 5 indirim imkânı sağlanıyor. Projedeki 2+1 daireler, sağlık çalışanlarına özel 480 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. C MY B