23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 9 Mart 2018 2 NECATİ SAVAŞ haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY/ASLAN YILDIZ TASARIM: EMİNE BİLGET Çok yaşa laiklik İnadına sokakAnkara’da toplanan kadınlar laiklik ve kadın hakları mesajları verdi. OHAL’in etkisine karşın sokağa çıkmaktan vazgeçmediler Geçen pazar günü bir araya gelen ve polis ekiplerinin sert müdahalesiyle karşılaşan Ankaralı kadınlar, sokaktan vazgeçmedi. Dünya Kadınlar Günü için dün Kurtuluş Parkı’nda buluşan kadınlar, sık sık Diyanet’e tepki gösteren sloganlar attı. Kadınların en çok vurguladıkları konu “barış” oldu. Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla buluşan kadınlar yoğun güvenlik önlemleri ile karşılaştı. Polisin kadınların hazırladıkları pankartları tek tek kontrol etmesi dikkat çekti. “Dayanışmayla güçlüyüz hayatı örgütlüyoruz” pankartıyla toplanan kadınlar, soğuk hava ve yağmura rağmen coşkuyu bırakmayarak türküler eşliğinde dans etti. Kadınlar Diyanet’e tepkili “Tecavüze, şiddete, tacize hayır”, “Ara bulma, adaleti sağla”, “Ücretsiz kreş, kadın sığınma evi istiyoruz”, “Kadınlar durmayacak özgürce yaşayacak”, “Tecavüz aklanamaz”, “Erkeklik küçülebilir bir şeydir”, “Kadınlar ne ister barış adalet özgürlük” pankartları taşıyan kadınlar, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Gelsin baba gelsin koca gelsin devlet gelsin cop inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük” sloganları attı. Kadınların en çok tepki gösterdiği kurum ise “Kes sesini Diyanet” pankartı ve “Fetvanız batsın kadınlar yaşasın” sloganıyla Diyanet İşleri Başkanlığı oldu. “Kadınlar barış istiyor” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları atan kadınların en çok vurguladıkları konu “barış” oldu. Direnen kadınlar Ankara Kadın Platformu tarafından hazırlanan basın açıklamasında alanlarda olan kadınlara saldırıların bitmediği belirtilerek geçen Pazar günü kadınlara yönelik yapılan sert müdahaleye tepki gösterildi. Açıklamada, “8 Mart; eşitlik, özgürlük ve insanca bir yaşam için mücadele eden, direnen kadınların hikâyesidir” denildi. Kadınların diğer tepki gösterdiği konu ise OHAL oldu. OHAL’de kapatılan 11 kadın derneğinin anımsatıldığı açıklamada, “Uydurma gerekçelerle LGBTİ+ etkinlikleri, onur yürüyüşleri yasaklanıyor. Bu saldırılara elbette şaşırmıyoruz ama kabul de etmiyoruz! Çünkü mücadele ile kazandığımız haklarımıza ve hayatlarımıza dönük saldırılar karşısında şimdiye kadar susmadık, susmayacağız” denildi. OHAL’in etkisi Pazar günü yaşanan sert müdahale ve gözaltılara rağmen kadınlar sokağa çıktı ancak OHAL’in gelmesiyle sokağa gelen yasakların etkileri de dikkatlerden kaçmadı. Kadınlar son iki yılın 8 Mart’ını OHAL baskısı altında Kurtuluş Parkı içinde geçirdi. OHAL ilan edilmeden önce bugünlerin aksine binlerce kadın bir araya geliyordu. Yürüyüşe geçen binlerce kadın, Kızılay’da büyük bir miting yapıyordu. Artan nefret söylemi ve suçlarıyla mücadele eden LGBTİ+ bireyler de sokağa çıkıp cinsel yönelimlerinden dolayı hakaret ve nefret cina yetlerinin olmadığı bir yaşam için taleplerini dile getiriyordu. OHAL’in gelmesiyle birlikte hergün yaşanan gözaltı, kadınlara karşı işlenen suçlar ve baskı ortamının sonuçları bu 8 Mart’ta gözler önüne serilmiş oldu. ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ Kadınlar, geleneksel “Feminist Gece Yürüyüşü”nde buluştu buluştu. Her yıl Sakarya Meydanı’nda yapılan yürüyüşe yine OHAL gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Kadınlar “Her yer bizim. Bize her alan 8 Mart” diyerek Ankara Feminist Kolektif’in çağrısıyla Kuğulu Park’ı tercih etti. Polis gece yürüyüşünde de kadınların etrafını sardı. Yoğun yağıştan dolayı mor şemsiyelerle alanı dolduran kadınlar, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” pankartı açıp “Fetva veriyoruz kadınlar sokağa”, “Tabuları yıkarım, bulaşıklara karışmam” dövizleri taşıdılar. Artan yağmura rağmen türküler söyleyen kadınlar dans edip halaylar çekti. l ANKARA / Cumhuriyet Vedat ARIK ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ Binlerce kadın yağmur ve soğuk havaya rağmen İstiklal’e akın etti İstanbul’da binlerce kadın yağmur ve soğuk havaya rağmen “Hayatımız, isyanımız, mücadelemiz: Feminizm” diyerek, 16. Feminist Gece Yürüyüşü’nde bir araya geldi. İstiklal Caddesi’ndeki Fransız Konsolosluğu önünde bir araya gelen kadınlar, “Barış için ısrar ediyoruz”, “Kadın cinayetlerine hayır”, “Alışın LGBTİ+lar var”, “Emek hırsızı erkek”, “Kadınlar yoksullaşırken diyanet zenginleşiyor”, “Cinsiyet ayrımına son”, “İnsanca yaşamak istiyorum” dövizleri taşıdı. Erbaneler, davullar ve düdüklerle yürüyüşe başlayan kadınlar sık sık “Kadınlar savaş istemiyor”, “Kadına uzanan eller kırılsın”, “Hişt hişt sakin ol, erkekliğine hakim ol”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı. Yürüyüşe HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu katıldı. Yürüyüş Tünel Meydanı’nda sona erdi. ‘Baskı varsa direniş baki’ Burada yapılan basın açıklaması 3 ayrı dilde okundu. Açıklamayı okuyan İrem Gerkuş kadın mücadelesinin yüzyılları aştığını söyledi. “Baskı varsa direniş bakidir” diyen Gerkuş, “Adları tarihe sığmasa da kadınlar hep direndiler. Hayatlarına sahip çıktılar. Bugün binlerce kadın burada. Milyonlarca kadını ise duyuyor, görüyoruz” dedi. Kadın düşmanlığının, ırkçılığın çırpınışlarını gördüklerini söyleyen Gerkuş, “Her gün emeğimizi, cinselliğimizi, bedenimizi sömürmenin yollarını; bize tüm dünyanın bakım emeğini yıkarak, doğurganlığımızı kontrol altına almaya çalışarak, bizi maddi ve manevi eşitsiz koşullara mahkum ederek , şiddete maruz bırakarak, çocukları taciz ederek, sınırları kendi çizip yani ne zaman meşru olduğunu kendi belirleyerek, iktidarını kuramadığında silaha davranarak arayan bir düzen var” dedi. Bugün düzene seslenmek için değil, düzene karşı yol önermek için toplandıklarını anımsatan Gerkuş şu ifadeleri kullandı: “Bizi korkuyla, şiddetle, savaşla, tatlı dille, aile masalıyla terbiye etmeye çalışan düzene feminizm ile direniyoruz, mücadele ediyoruz, isyan ediyoruz. Bizler başka bir dünyayı hayal etmekle başladık. Kurmanın dayanışmayla mümkün olacağını biliyoruz.” Yaşasın feminizim.” Açıklamanın ardından kadınlar şarkılar söyleyerek, halaylar çekti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Kaftancıoğlu: KORKMAYIN CHP’li kadınlar, dün İstanbul’un tüm ilçelerinde sokaklara çıktı. Sabahı caddelerde, meydanlarda, metro ve metrobüs duraklarında buluşan CHP’li kadınlar, işlerine yetişmeye çalışan kadınlara simit, karanfil ve broşür dağıtarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. Etkinliğe katılan CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, “Sevgili kadınlar, asla korkmayın, yılmayın, yaşamın her alanında var olun ve mücadelenizi büyütün. Üreten biziz, önünde sonunda yöneten de biz olacağız” dedi. Partisinin kadın kolları üyeleriyle birlikte Mecidiyeköy metrobüs durağında buluşan Kaftancıoğlu, duraktaki kadınlarla sohbet etti. İSTİSMARA ÖFKE SESLERİ YÜKSELDİ BEŞİKTAŞ’ta ilk etkinlik Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından Barbaros Meydanı’nda yapıldı. “Dünyadaki her şey kadının eseridir” yazılı pankart açan kadınlar, ellerinde çiçeklerle şehit Yarbay Songül Yakut’un fotoğraflarını taşıdı. Kadın Meclisi üyeleri ise Beşiktaş Meydanı’nda buluştu. “Kadınlar durmayacak, çocuk istismarını durduracak” yazılı pankart açan kadınlar sık sık, “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganları attı. KA.DER’den yapılan açıklamada da “Kadınerkek eşitliğinin sağlanması için parti tüzüklerinizde değişiklik yapın ve yüzde 50yüzde 50 eşit temsil için fermuar sistemini uygulayın” denildi. KARTAL Belediyesi tarafından düzenlenen 8 Mart etkinliği, Ekolojik Pazar Etkinlik Çadırı’nda gerçekleştirildi. Etkinlik Agon Dans Grubu, geleneksel ve modern dans gösterisiyle son buldu. BÜYÜKÇEKMECE Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Kadın işsizliği ve kadınların istihdama dahil edilmemesi ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İlgezdi: her 4 dakikada şiddet Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğinde Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze İlgezdi, “Her 1 saatte 15, her 4 dakikada ise 1 kadın, şiddet gördüğü gerekçesiyle kolluk kuvvetlerine başvuruyor. Şiddet uyguladığı gerekçesiyle son 5 yılda hakkında işlem yapılan erkek sayısı 1 milyon 429 bin 325. Türkiye’de okumayazma bilmeyen 7 milyonu aşkın kişinin çoğunluğunu kız çocukları ve kadınlar oluşturuyor. Yani okuryazar olmayan her 5 yetişkinden dördünü kadınlarımız oluşturuyor. Türkiye’de kadın olmak; hayatın her alanında var olabilmek için mücadele etmek demektir” dedi. Tahliye beklerken... Bugün Cumhuriyet mensuplarının duruşması var: Hani şu pizza ısmarladıkları, tatil rezervasyonu yaptırdıkları, evin parkelerini tamir ettirdikleri kişilerle yaptıkları temaslar üzerinden, terör örgütü ilişkileri veya destekleri olduğu iddia edilen... Kendisi terör örgütü üyeliğinden müebbetle yargılanan bir savcı tarafından başlatılan davayla yargılanan... Aralarında, tutuklanacağını bilerek ülkeye dönen ama başka sanıklar tahliye edildiği halde, tutukluluğu devam ettirilen avukat Akın Atalay’ın, gazetecilikten başka işi gücü olmayan Murat Sabuncu’nun ve daha önce FETÖ’cüler tarafından hapse atılan ama şimdi FETÖ’cülerle mücadele ettiklerini söyleyenler tarafından da tutuklanan Ahmet Şık’ın da olduğu Cumhuriyet mensuplarının. HHH Tam bu sırada Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan şu cümleleri sarf ettiği bir konuşma yaptı: “Hakkı vermekle hakkı gasp etmek arasındaki denge öylesine hassastır ki bunu sağlamak için çok çalışmak çok fedakârlık yapmak gerekir.” Bununla da yetinmedi: “ ‘Zalimi üzerine düşen görevi yapmayan’ olarak tarif eden Hz. Mevlana’nın anlayışında adalet dağıtmayan savcı ve hâkim de zalimler sınıfına giriyor” diyerek savcı ve hâkimlerin yaptıkları zulme değindi. Daha sonra adalet mekanizması ile devlet yönetimi arasındaki ilişkiye de vurgu yaptı: “Devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizlik hukuk yoluyla telafi edilirken yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur” dedi. En sonunda da şu vurucu cümleleri söyledi: “Bir ülkede halk bunalmış, ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne büyük önem veriyoruz.” HHH Bu sözler, adalet dugusunun Birinci Silivri Davaları döneminde, şimdi “Fethullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması”, FETÖ/PDY denilen, o zamanki “Fethullah Gülen Hocaefendi Hazretleri’nin Cemaati” ile birlikte, Erdoğan/AKP iktidarı tarafından yerle bir edildiği ülkemizde... Yani, 12 Eylül 2010 ve 16 Nisan 2017 Halkoylamalarıyla, yargı bağımsızlığının yok edildiği Türkiye’de söylendi! Bu sözleri, resmi açıklamalara göre 4 bin 238 hâkim ve savcının görevden alındığı, adli ve idari yargıdan 2 bin 417 hâkim ve savcının tutuklu bulunduğu bir ülkenin halkı dinledi. (Elbette mahkemeleri düzenleyen ve denetleyen Yüksek Yargı da bu ihraç ve tutuklamalardan bağışık değil: Resmi açıklamalara göre, Yargıtay’dan 104, Danıştay’dan 41, Anayasa Mahkemesi’nden 2, HSYK’den 3 hâkim ve savcı tutuklu.) HHH Kulaklarımızda “Adalet dağıtmayan savcı ve hâkim de zalimler sınıfına giriyor” sözleri... Gözlerimizin önünde “Ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmiş bir halk” görüntüsü... Aklımızda “Yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur” gerçeği... Belleğimizde yuvaları yıkan, insanların ölümüne yol açan, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikler... Tutuklu Cumhuriyet mensuplarının tahliye kararlarını bekliyoruz! AÜ’den 8 Mart sergisi Milli Mücadele kadınları Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Ens titüsü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Kurtuluş Savaşı’nda kahramanca mücadele eden kadınların fotoğraflarından oluşan çok çarpıcı bir arşiv ortaya çıkardı. AÜ arşivlerinden “Milli Mücadelede Kadınlar” başlıklı çok özel ve ilk kez gün yüzüne çıkan fotoğraflar yayımlandı. Milli Mücadele döneminde kahramanlıklarıyla kendini gösteren Türk kadınları, zorlu şartlar altında neler başardıklarını fotoğraf karelerinde bir kez daha gösterdi. Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye’nin dört bir yanında savaşan kadınların Elinde tüfek, siperde mücadelelerini anlatan kareler için Tandoğan Yerleşkesi Rektörlük Fuaye Alanı’nda sergi açıldı. Dijital rötuşlar ile anlaşılması güç fotoğrafların belirgin hale getirildiği sergi bugün gezilebilecek. Sergide onlarca çarpıcı fotoğraf yer alıyor.l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle