Katalog

Perşembe 8 Mart 2018 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 17 Cumhura başkan mı gerekir? Demokrasi ve politika konularında eserleriyle tanınan Walter Lippman, “Herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir” demişti. Demek ki bazıları da farklı şeyler düşünseler iyi olur. Albert Einstein da “Yeni sorular sormak, yeni olasılıklardan söz açmak, eski sorunlara yeni açılardan bakmak, yaratıcı bir imge gerektirir ve bilimde ilerleme sağlar” demiştir. Girişimcilik konusunda kitapları, konuşmaları ile ünlü James Althucher, böyle davranarak yani eski sorunlara yeni açılardan bakarak “Cumhurbaşkanlığının gereksiz olduğu” sonucuna varmıştır. Gerekçeleri güçlüdür: “Gidin Google’a bakın” demektedir, “Clinton’ın, Bush’un, Obama’nın (ABD nin) kara, hava ve deniz kuvvetlerinin başkomutanı olmak şöyle dursun bir izci oymağının başkanı olabilecek donanıma bile sahip olmadıklarını görürsünüz.” İsviçre’de bu yolda yararlı adımlar atmıştır: O ülkede uzun süre başkanlık yapan biri yoktur. Meclis ve Senato’dan seçilmiş 7 kabine üyesi sırayla yılda bir Cumhurbaşkanlığı yapar ve o süre boyunca kabinedeki görevini de sürdürür. Cumhurbaşkanlığının lüzumsuzluğu konusunda ileri sürülen başka gerekçeler de var. Bakın Waking Times yazarlarından G. McGee 30 Ağustos 2016’daki makalesinde ne demiş: l Güç, yozlaşmanın yolunu açar: Bizim güçlü başkanlara değil gücün özelliğini kavramış olan önderlere ihtiyacımız var. Bize, peşinden koşulmasını isteyenler yerine daha iyi liderler yaratmaya niyetli olanlar gerekir. Güç ve hiyerarşi (yani toplumları büyük balıklardan küçüğüne doğru sıralayan bir düzen) lanetlenmelidir. l Dünyanın her yerinde cumhurbaşkanlarına çok fazla yetki verilmektedir. Başkanlık uzun sürdüğünde bu gücün yozlaşmaya yol açması olasıdır. l Cumhurbaşkanı olmaya teşne olanlar özellikle cumhurbaşkanı yapılmamalıdır. Çünkü bunların yoldan çıkma olasılıkları fazladır. l Çok sayıda yetkinin tek bir kimseye devredilmesi, vatandaşların olana bitene kayıtsız kalmalarına yol açar. Sorumluluk duygusunun yitimi ise tepede durana başeğilmesiyle sonuçlanır. l Aldous Huxley, “Türümüzün sağlıklı ve sürdürülebilir gelişiminin, eskimiş geleneklerle engellenmesine müsaade etmememiz gerektiğini” söylemişti. G. McGee’ye göre Cumhurbaşkanlığı da bu modası geçmiş geleneklerden biridir! Bizce bu gerekçelere daha yüzlercesi eklenebilir. Mesela, “YÖK üyelerinden, rektörlerden Anayasa Mahkemesi üyelerine, daha bir sürü önemli mevkiye neden o kurulların üyeleri dururken hep bir kimsenin atamalar yapması akla daha yatkın olsun” diye sorabiliriz. Bu görüşe karşı çıkanlar, “Peki, dost devletlerin kralları, başkanları öldüğünde cenazelerine kim katılır o zaman” diye sorabilirler. Aslında bu dert olmaz: Sağlık Bakanı “Baş sağlığı” telgrafları çeker, Meclis Başkanı’nı da cenazelere yollarız, sorun çözülür. TIR otobüse çarptı: 15 yaralı İstanbul Küçükçekmece’de dün duran trafiği fark edemeyen TIR önünde bulunan özel halk otobüsüne arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürüklenen otobüs de önündeki binek otomobile çarptı. Kazada otobüste bulunan 15 kişi hafif şekilde yaralandı. Sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından 6 kişi çevre hastanelere kaldırıldı. Özel halk otobüsünün şoförü Zafer Toycu “Aracın içerisi dağıldı, koltuk bile kalmadı. Şoför mutlaka uyumuştur. Direkler bile yerlerinden koptu. Araba paramparça oldu. TIR şoförü arkadan çarptı daha sonra da kaçtı. Dorsenin lastikleri kabak ve kaplama lastik telleri dışarı çıkmış durumda. Bu şekilde yola çıkıyorlar” dedi. l İHA 8 MART 2018 SAYI: 33755 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:57 05:42 06:06 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:21 13:21 16:33 07:05 13:06 16:19 07:27 13:28 16:43 Akşam 19:09 18:54 19:18 Yatsı 20:28 20:12 20:33 MHP, “ittifak iki parti arasında olmalı, BBP’nin katılmasını uygun bulmuyoruz” diyor ama onun umurunda bile değil. Partisi varlık göstermese de kendisini ittifakın bir unsuru olarak lanse ediyor. Büyük bir ihtimalle oy pusulasında adı bile olmayacak. AKP’nin ken disine vereceği birkaç isimle yetinecek. Ama bu arada o, ittifakın niyetini itiraf ediyor. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, seçim güvenliği nedeniyle kendisini ziyaret eden CHP heyetinin arkasından konuşuyor önceki gün. Bir ittifak“Nesine itiraz ediyorsun kardeşim” diyor CHP’ye: “Seçim bölgelerinin birleştirilmesine itiraz edi yoruz. Sandık kurulu başkanlarının devlet memuru olmasına itiraz ediyoruz. İttifak yapan partilerin, o yanaşmasının itiraflarıittifak toplamı yüzde 10’u geçince barajdan geç miş olmasını adil bulmuyoruz, buna itiraz ediyo memuru olmalarına itiraz ediyor. HDP’li olacağına, ruz” diyerek itirazlarını sıralıyor. devlet memuru olsun yani. Çünkü kim verecek Bu itirazların kendilerine göre hiçbirisinin doğru sandık kurulu başkanlarını, ilk 4 parti. Bunun için olmadığını söylüyor: de HDP de var, CHP var, MHP var ve AK Parti “Seçim çevreleri neden birleştiriliyor, neden var. Bir kere HDP’ye itirazımız, HDP’li olmasına böyle bir şeye ihtiyaç var. Özellikle PKK’nin, terö ses çıkarmıyor ama devlet memuru olmasına itiraz rün etkili olduğu bölgelerde PKK bir köye gidiyor, ediyor. Devlet memurları bizim insanımız, bizim diyor ki ‘Kaç oy var, 100 oy’. Kendisi alıyor kullanı vatandaşımız değil mi? Dolayısıyla bu iki unsur, yor ve ‘İtiraz yok’ diyor. Orada 5 köyü birleştirdiğin seçim güvenliği bakımından itiraz etmelerinin hep zaman PKK’nin şansını ortadan kaldırıyorsunuz. sinin altı boş.” CHP bunun neresine itiraz ediyor anlamıyorum. Neresinden tutsanız parça parça dökülen bir Öbür taraftan sandık kurulu başkanlarının devlet açıklama. “İtirazımız HDP’ye” sözleri seçimde asıl amaçlarının HDP’yi baraj altında bırakmak olduğunun itirafı mı dersiniz. O sandık kurullarında görev yapacak kişilerin hepsinin ittifaka yani AKP, MHP ya da yanaşma BBP’ye oy verecek isimlerden seçileceğinin itirafı mı dersiniz. Peki, “HDP’li olacağına devlet memuru olsun. Devlet memurları bizim insanımız, bizim vatandaşımız değil mi” sorusunun altında yatan ırkçı yaklaşıma ne demeli? Seçim güvenliği diye getirmeye çalıştıkları şeyin aslında kendi güvenlikleri olduğunu anlamayan yok. Ama bu milleti o kadar saf sanıyorlar ki… Daha önceki seçimlerde şaibe olduğunu söylüyorlar, sanki bu kadar yıldır kendileri iktidarda değilmiş, tüm şaibeler onların iktidarı sırasında yaşanmamış gibi. “Tedbirlerin tamamı, sandık güvenliğini sağlayan, oyun sandıktan girdiği gibi çıkması için alınan düzenlemelerdir” diyorlar. Evet, evet. Ama onu gerçekten isteyen biziz, biz. Aniden açılan soy sorgulama sistemi gösterdi ki öldü sanılan birçok isim meğer yaşıyormuş. Önceki gün Emre Kongar da anneannesinin annesinin yaşadığını öğrendi! Ve hangi sandıkta oy kullanacağını sordu. Ama yeni düzenlemelerle o yaşayan ölülerin hangi sandıkta oy kullanacağını öğrenemeyeceğiz. Sahi eDevlet’te soy sorgulamayı neden açtılar dersiniz? ‘İttifak’ okullarda AKP ile MHP arasındaki ittifak uzlaşısının ardından MEB, okul kapılarını Ülkü Ocakları’na açmaya başladı MHP, Saray ile ‘cumhur ittifakı’ sürecini hızlandırınca Milli Eği tim Bakanlığı (MEB) da okullar da ülkü ocakları propagandası na izin verdi. Uyuşturucuya kar şı mücadele adı altında Ülkü Ocakları’nın baş lattığı kampanya ile okullara asılan afişlerde “Ocağa giden genç, madde bağımlısı olmaz. OZAN ÇEPNİ Hırsız olmaz, arsız olmaz. Vatan ha ini olmaz. Alpas lan, Fatih, Atatürk, Başbuğ olur. Adam Olur” ifadeleri yer aldı. AKP ile MHP’nin ‘Cumhur itti fakı’ okullarda da kendisini gös termeye başladı. MEB, ittifakla birlikte okullarda ülkücü propa gandaya izin vermeye başladı. ‘Asil kanı kirletme’ İttifak kapsamında harekete geçen Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Ülkü Ocakları Bandırma İlçe Başkanlığı’nın okullara asılması için hazırladığı “Madde bağımlılığı ve uyuşturucu Siyasetten uzak tutulması gereken okullarda ‘ülkücü propaganda’ serbest. ya hayır” afişine izin verdi. Ülkü Ocakları propagandasının yapıldığı afişte “Ocağa giden genç madde bağımlısı olmaz. Hırsız olmaz, arsız olmaz. Vatan haini olmaz, devlete düşman olmaz. Alparslan, Fatih, Atatürk, Başbuğ olur. Adam olur! Damarla En üstten talimat: Tüm liselere asın Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, proje kapsamında sosyal sorumluluk görünümlü propaganda afişlerinin tüm liselere asılması talimatı verdi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılıçgil onayıyla tüm okul müdürlüklerine gönderilen yazıda, “İlçemiz Ülkü Ocakları Bandırma İlçe Başkanlığı tarafından başlatılan ‘Madde Bağımlılığı ve Uyuşturucuya Karşı Mücadele’ konulu proje kapsamında hazırlatılan afişlerin ilçemiz resmi/özel ortaöğretim okullarımızın duyuru ve ilan panolarına asılması müdürlüğümüzce uygun görülmektedir” denildi. rındaki asil kanı kirletme” ifadeleri kullanıldı. Afişin üzerinde de “Ülkü Ocakları Bandırma İlçe Başkanlığı yazısı ile Türk bayrağı, Ülkü Ocakları amblemi ve Ülkü Ocakları Bandırma İlçe Başkanlığı” sosyal medya adresleri paylaşıldı. l ANKARA Kağıtçıbaşı anısına toplantı Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) kurucuları arasında yer alan Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın ölümünün birinci yıldönümünde, “Sosyal Bilimlerin Toplumla Buluş ması” başlıklı bir toplantı düzen lendi. Açılış konuşmalarını Galata saray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Koç Üni Çiğdem Kağıtçıbaşı versitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın gerçekleş tirdiği etkinlikte Prof. Kâğıtçıbaşı’nın bilimsel çalışma ları dönemimin akademik ve sosyal gelişmeleri ışığın da ele alındı. Sonrasında söz alan AÇEV Genel Müdü rü Nalan Yalçın, “Biz de birlikte çıktığımız yolda, Prof. Kağıtçıbaşı’nın ışığıyla ilerliyoruz” diye konuştu. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com ‘MİLYONLAR NEREYE AKTI?’ Reklamın adresi belli değil CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kamu kurumlarının verdiği reklam ve tanıtım giderlerinin, ‘tören ve organizasyon” bütçesinin içine dahil edildiğini belirterek ayrıntı açıklayamadı. Bozdağ, “Bütçe sınıflandırmasında ‘Reklam giderleri’ şeklinde bir tasnif olmadığından merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin reklam giderlerine ilişkin veri üretilememektedir” dedi. CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, kamu kuruluşları ve KİT’lerin televizyon kanallarına verdiği reklam ve tanıtım bütçelerini Meclis gündemine taşıdı. Gürer’in Başbakan Binali Yıldırım’a yönettiği soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, analitik bütçede ‘reklam giderleri’ şeklinde bir sınıflandırma olmadığını belirterek, bu giderlerin ‘tören’, ‘fuar’ ve ‘ağırlama’ gibi ekonomik kodlar içinde yer aldığını açıkladı. Bozdağ’ın yanıtındaki “Bütçe sınıflandırmasında ‘reklam giderleri’ şeklinde bir tasnif olmadığından merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin reklam giderlerine ilişkin veri üretilememektedir” ifadeleri de dikkat çekti. Gürer, milyonlarca liralık TV reklamları için ayrılan bütçenin ne kadar olduğunun, analitik bütçe içinde sınıflandırılmamış olmasını eleştirdi. Hangi TV kanalına ne kadar reklam parası aktarıldığı konusunda açıklama yapılamadığını belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet BAYRAK YAKILMASI OLAYI Saray ve hükümetten farklı tepki Yunanistan’da bir protesto sırasında Türk bayrağının yakılması ile ilgili olarak Saray’dan ve hükümetten farklı açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın olayı “nefret suçu” olarak değerlendirip “Yunan makamlarından beklentimiz faillerin bulunması” derken Başbakan Binali Yıldırım “Bu ve buna benzer densizlikleri yapanları muhatap bile almıyoruz” dedi. Başbakan Yıldırım, resmi ziyaret gerçekleştiren KKTC Başbakanı Tufan Erhürman ile görüşmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. Kıbrıs müzakerelerinin neden sonuçsuz kaldığının iyi tahlil edilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, Kıbrıs’ın güneyinde yaşananlar hakkında ise “Kıbrıs Adası etrafındaki her türlü doğal zenginlikler, hidrokarbon kaynakları Ada’da yaşayan bütün halkın ortak varlığıdır” açıklamasını yaptı. İki farklı açıklama Yunanistan’da Türk bayrağının yakılması ile ilgili olarak da Yıldırım, “Bu ve buna benzer densizlikleri yapanları muhatap bile almıyoruz. Ege Denizi dostluk denizi olsun, düşmanlıklar azalsın, dostluklar artsın” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da düzenlediği basın toplantısında, bayrak yakılması için “Nefretle kınıyoruz. Yunan makamlarından derhal bunların faillerinin bulunması ve hukuk önüne çıkartılması için beklentimizi bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bir ülkenin bayrağını yakmak bir nefret suçudur” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet C MY B