23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 8 Mart 2018 haber 16 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Yeni suç uydurdu İdealimdeki cumhurbaşkanını buldum sandım... Yazıişlerindekiler bir haber getirip önüme koydular, “Bak abi neler dedi, neler” diye de eklediler. O sırada başka sorunlarla boğuşuyordum, “Koyuverin masaya, bir ara bakarım” dedim ve... ...Ve bakmayı unuttum... Akşam, evde televizyon karşısında “uzun oturmuş” miskinlenirken kulağıma ulaşan cümlelerle irkildim. Siz de dinlemiş, hatta benden farklı olarak seyir de etmişsinizdir. Önce o cümleleri hatırlatayım: “Bir ülkede halk bunalmış, ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne büyük önem veriyoruz.” TV aygıtından uzandığım kanepeye kadar ulaşan ses bununla da yetinmedi, devam etti: “... Adalet dağıtmayan savcı ve hâkim de zalimler sınıfına giriyor. Devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizlik hukuk yoluyla telafi edilirken yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur.” Vay vay vay... “Kim ulan bu yüreğimin sesini dile getiren, hukuk devleti kavramından ne anlıyorsam pek duru özetleyiveren” deyip doğruldum ama ne çare, TV başka bir habere geçiyordu. Sadece sunucunun “Cumhurbaşkanının konuşmasını aktardık. Şimdi de...” dediğini duydum. Yani... Yani aktardığım pırıl pırıl cümleleri kuranın kim olduğunu anlamayadım... Finlandiya Cumhurbaşkanı mıydı acep? Yoksa PapuaYeni Gine Cumhurbaşkanı mı? Yoksa şeyin Cumhurbaşkanı mı? Şeyin mi ? Şeyin... Iıh... Bilemedim. Ama neresi ise orada, o ülkede yaşamak istiyorum. Çünkü bunları söyleyen idealimdeki cumhurbaşkanı... Bu yaşımda artık biraz rahat edeyim; biraz soluk alayım. Biraz elim titremeden, yazdıklarımı durmadan silip, bir başka sözcük bulup pösteki saymadan yazı yazayım. HHH Çünkü... Çünkü ülkemde epeydir “...halk bunalmış, ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmiştir”. Çünkü epeydir, hem de epey epeydir “...buradaki yargı sisteminde bir sorun var”. Hatta buna “sorun” demek pek hafif kaçar. Neredeyse kangrene dönüşmüş bir yara var... Çünkü benim ülkemde “...Devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizlik hukuk yoluyla telafi edilirken yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur” deniyor ama asıl sorun galiba “devleti yönetenlerin yaptığı, ısrarla yaptığı adaletsizlik”... Sonra... HHH Ertesi gün gazeteye geldim. Masamın üstünde “sonra okurum” diye bıraktığım haberi buldum. Bunları bizim, benim ülkemin Cumhurbaşkanı, AKP’nin Reis’i söylemiş. Çok güldüm... Sonra kendime “Behey gafil, ağlayacağına gülüyorsun” deyip bu kez de kendime güldüm... ELVAN VE 15 KİŞİ MAHKEMEYE ÇIKTI ‘Yaşasın’ diyenler beraat etti ZEHRA ÖZDİLEK ‘Nuriye ve Semih’ eylemine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan Gülsüm Elvan ve kı Gülsüm Elvan zı Özge Elvan’ın da aralarında bulunduğu 16 kişi dün ilk duruşmada beraat etti. İddianamede, 16 kişi hakkında izinsiz gösteri iddiasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Kadıköy’de 11 Ağustos günü yapılan eylemde Gülsüm Elvan’ın, polis tarafından gözaltına alınırken ters kelepçe takılan kolu kırılmıştı. İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunma yapan Gülsüm Elvan, demokratik hakkını kullanarak basın açıklamasına katıldığını ve beraatini istedi. Mahkeme heyeti suça ilişkin kastın bulunmadığı gerekçesiyle 16 sanığın beraatine karar verdi. Avukat Çiğdem Akbulut, Gülsüm Elvan’ın kolunu kıran ve bu talimatı veren polislerden şikâyetçi olduklarını söyledi. l İSTANBUL Cumhuriyet hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaretten’ soruşturma başlatılırken Erdoğan’ın avukatı habercilik faaliyetini organize suçmuş gibi gösterdi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası belgelerine ilişkin savcılığın verdiği takipsizlik kararını “Savcılık: Man belgeleri gerçek” başlığıyla haber yapan gazetemiz yargı muhabiri Alican Uludağ hakkında soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel, haber nedeniyle 19 Şubat’ta savcılığa suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Savcılığı da aynı gün haberi yargı muhabirimiz Alican Uludağ hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret ve iftira” suçlarından soruşturma başlatarak ifadeye çağırdı. Takipsizlik kararına ilişkin haberin içeriğine bir şey diyemeyen Erdoğan’ın avukatı Özel, karardaki savcılık tespitlerine dayanan “Dosya kapatıldı ama... Savcılık: Man belgeleri gerçek” başlığı ve “Savcılık ‘vergi kaçırma varsa biz bakmıyoruz’ dedi” ara başlığını suçmuş gibi gösterdi. Söz konusu haberle Erdoğan’ın küçük düşürülmek istendiği, kişilik hakları ihlal edildiği öne sürülen suç duyurusu dilekçesinde, Cumhuriyet’in takipsizlik kararını haberleştirdiği kabul edilirken, “iddiaları yayımlamayı ve çar pıtılmış başlıkla sunmayı sürdürerek Erdoğan’ın şahsına ve itibarına kastedildiği” iddia edildi. “Man adaları gerçek” başlığının ilk görüşte savcılığın şüphelileri suçlu bulduğu algısına sebep olduğu savunulan dilekçede, “Savcılık: Vergi kaçırma varsa biz bakmıyoruz” şeklindeki başlıkla da bir vergi kaçırma eyleminin kesin olarak mevcut olduğunu ama savcılığın bu hususta yetkili olmadığını bildirdiğinin yansıtılmaya çalışıldığı iddia edildi. ‘Birgün ve Sözcü ile...’ Özel, gazetecilik faaliyetini şöyle suçmuş gibi gösterdi: “Görüldüğü üze re Cumhuriyet gazetesi her zamanki gibi müvekkilim aleyhine yayın yapma stratejisi nedeniyle yeni müvekkilim Recep Tayyip Erdoğan’a atılan asılsız iddiaları fırsat bilerek çarpıtılmış başlıklarla haberleştirmiştir. Cumhuriyet gazetesi gibi her fırsatta müvekkilimi kamuoyu önünde karalamayı ve suçlamayı yayın politikası haline getirmiş Birgün ve Sözcü gazeteleri de bu iddiaların çarpıtılarak kamuoyuna sunulmasında öncülük etmekte, müvekkilimin şahsına ve itibarına yönelik saldırı eylemlerini birlikte gerçekleştirmektedirler.” l ANKARA / Cumhuriyet Çetin Emeç Çetin Emeç ölümünün 28. yılında anıldı Uğradığı silahlı saldırı sonucu 7 Mart 1990’da hayatını kaybeden Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Törene Çetin Emeç’in eşi Bilge Emeç, kızı Mehveş Emeç Birol, damadı Özalp Birol, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bi la, eski CHP İstanbul Milletvekili, gazeteci Oktay Ekşi ile Çetin Emeç’in yakınları ve gazeteci dostları katıldı. Damadı Özalp Birol, “Kayınpederimin katilleri halen bulunamadı. Zaten bunlar açığa çıktığı gün, aydınlatıldığı gün Türkiye bambaşka bir boyuta geçer” dedi. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yö netmeni Fikret Bila, “Özgür gazetecilik, demokrasi, cumhuriyet ruhuna çok büyük emekler vermiştir. Bu vesileyle hem Çetin Emeç ustamızı, Abdi İpekçi’yi, Uğur Mumcu’yu yine bu uğurda kaybettiğimiz, şehit verdiğimiz meslektaşlarımızı rahmetle, özlemle ve saygıyla anıyoruz” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet VEFAT Yaşamını Mimarlar Odası’na adamış olan kent ve yaşam savunucusu C.Sami Yılmaztürk’ü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz… ALPAY VE ALTAN BAŞVURUSU AİHM kararını 20 Mart’ta verecek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gazeteci Şahin Alpay ve yazar Mehmet Altan hakkındaki kararını, 20 Mart’ta açıklayacak. Mehmet Altan, 16 Şubat’ta 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmış, Mehmet Altan’la birlikte, AİHM’den karar bekleyen gazetecilerden Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak da 16 Şubat’ta aynı suçtan mahkum edilmişti. Şahin Alpay ise kamuoyunda “Zaman Davası” olarak bilinen davada müebbet istemiyle yargılanıyor. Alpay’ın avukatlarının AİHM’ye yaptığı başvurunun incelenmesi yaş ve sağlık sorunları nedeniyle “öncelikli” olarak kabul edilmişti. AİHM’nin basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi’nin, Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında verdiği tahliye kararlarının İstanbul 13. ve 26. Ağır Ceza mahkemelerince reddedildiği hatırlatıldı. Strasbourg Mahkemesi’nin Altan ve Alpay dosyalarının ortak yönünü, her iki gazetecinin Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları bireysel başvuruda, 11 Ocak’ta “hak ihlali” hükmü verilmiş olmasına rağmen, alt mahkemelerin ihlale son vermek üzere Altan ve Alpay için tahliye kararı vermemeleri oluşturuyor. AİLESİNİN GÖZÜ ÖNÜNDE ŞİDDET Gazeteci darbına takipsizlik kararı Redhack’in yayımladığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri gerekçesiyle İstanbul merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 25 Aralık 2016’da KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik’in de aralarında bulunduğu 6 gazeteci evlerinde gözaltına alındı. Diyarbakır’daki evinde gözaltına alınırken ailesinin gözü önünde darp edilip küfredilen Çelik’in eşi ve annesinin bavurusu üzerine İHD Diyarbakır Şubesi’nin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda takipsizlik kararı verildi. Çelik’e Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde verilen raporun ve İstanbul’da, KOM Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edilmesi sırasında dosyasında yer alan raporun sonrasında kaybolduğu İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ortaya çıkmıştı. Dünyanın ve ülkemizin doğal, kültürel değerleri ile insana yaraşır çevre için ömrünü veren, mesleğimizin çağdaş, demokrat, toplumcu ilkelerinin yılmaz savunucusu arkadaşımızı 9 Mart 2018 Cuma günü saat: 13.00’de Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde yapılacak törenden sonra, ikindi vaktinde Şakirin Camii’nden Karacaahmet Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlayacağız. Ailesinin, meslektaşlarımızın, Mimarlar Odası’nın, TMMOB’nin, doğal ve kültürel değerlere saygılı tüm insanların başı sağolsun… TMMOB MİMARLAR ODASI ve TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ 14 AY TUTUKLU KALAN AKSOY: Bedenen özgürüz mesleken tutukluyuz CANAN COŞKUN Gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş’ın sanıkları arasında yer aldığı 28 kişinin İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği ve FETÖ’ye yardım suçlamasıyla yargılandığı davanın dünkü duruşmasında son savunmaların alınmasına devam edildi. 22 Şubat’ta başlayan ve hükmün açıklanmasının beklendiği duruşma kapsamında şimdiye dek 22 sanığın esas hakkındaki savunması tamamlandı. Gazeteci Murat Aksoy, yaptığı son savunmada, 19.5 aydır süren yargılamada hiçbir şeyin değişmediğini ifade etti. Aksoy, iddianameye suç olarak konan yazıların hiçbirinde somut suçun belirtilmediğini kaydederek heyete şöyle seslendi: “Sizden sadece beraatimi istiyorum çünkü hayatımızı gazetecilik yaparak kazanıyoruz. Tahliye olduktan sonra mesleki tutukluluğumuz sürüyor. Görüşme yaptığımız her yer bu davanın sürüyor olmasını anımsatıyor, bu davada yargılanmak Demokles’in kılıcı gibi boynumuzda. Zihnen bedenen özgürüz ama mesleken özgür değiliz.” l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle