Katalog

Perşembe 8 Mart 2018 10 8 mart emekçi kadınlar günü EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Eşitlik, özgürlük ve umut KADINLAR TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDA 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ İÇİN BİR ARAYA GELİYOR ABD’nin New York kentinde, bir do kılacak. İstanbul’da düzenlenecek diğer kuma fabrikasında kadın işçiler da etkinlikler şöyle: şiye, tiyatrodan panele 7 ayrı etkinlik dü zik Akademisi ve Grup Rengarenk sahzenliyor. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat ne alacak. ledi. Ataşehirli kadınlar 8 Mart’ı müzik ve tiyatroyla kutlayacak. Ücretli olacak et ha iyi çalışma koşulları için direniş baş Kartal: Kartal Belediyesi, bugün saat Evi ile Cemil Candaş Kent Kültür Mer Sarıyer: Sarıyer Belediyesi Türk kinlik biletleri, Atlas Yardımlaşma ve Da lattı. Polisin fabrikaya kilitlediği işçiler 09.30’da Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi kezi’ndeki etkinlikler, Mimar Sinan Üni Halk Müziği Korosu, ‘Emekçi Kadının yanışma Derneği tarafından satılacak. Bi den 129’u çıkan yangında can verdi. Ta önünden Kartal Meydanı’na kadar yürü versitesi Öğretim Görevlileri Korosu’nun Türküsü’ konseriyle kadınlar için bu letlerden elde edilecek gelirin tamamı, rihler 8 Mart 1857’i gösteriyordu. Alman yüş gerçekleştirecek. Program, Kar konseriyle başlıyor. gün saat 20.00’da Yaşar Kemal Kültür Çorum Kargı ilçesinde emekçi kadınların ya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden tal Meydanı’nda oluşturu Bakırköy: Bakırköy Merkezi’nde sahnede alacak. Belediye, kuracağı ve satış yapabilecekleri bir mut Clara Zetkin, bu olayın anısına 8 Mart’ın lacak ‘Sevgi Zinciri’nin Belediyesi’nin, 8 Mart kap aynı yerde saat 14.00’da da meme ve ra fak atölyesine bağışlanacak. Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını ardından Kartal Be samında düzenlenen “Her him ağzı kanseri, ücretsiz sağlık hizmet Maltepe: Maltepe Belediyesi’nin ka önerdi. 8 Mart, ilk kez 19 Mart 1911’de lediyesi Eko Telden” konseri bugün leri ve 6284 nolu yasa hakkında bilgilen dın çalışanlarına yarım maaş ikramiye Almanya ve İsviçre’de anıldı. Birleşmiş lojik Eğitim saat 19.00’da Bakır dirme paneli düzenleyecek. verilecek. Belediyenin Prof. Dr. Türkan Milletler, 66 yıl sonra 8 Mart’ı “Dünya Ka Çadırı’nda köy Belediyesi Leyla Beylikdüzü: Beylikdüzü Belediyesi Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti dınlar Günü” olarak kabul etti. 8 Mart devam Gencer Opera ve Sa bugün saat 15.00’teZübeyde Ana Sosyal receği kokteyl ve konser etkinliği saat Türkiye’de ilk kez 1921’de kutlandı. 1975 edecek. nat Merkezi’nde ya Yaşam Merkezi’nde, Kadın Dayanışma 18.00’de başlayacak. yılından sonra kitlesel kutlamalar başladı. Şişli: pılacak. Konserde, Merkezi’ni açıyor. Beylikdüzü Belediye Kadıköy: Kadıköy Belediyesi 8 Mart Kadınlar, bugün İstanbul’da 16. Femi Şişli Be şef Belkıs Akkale Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıy Dünya Kadınlar Günü öncesi “Toplumsal nist Gece Yürüyüşü’nde “Hayatımız, İs lediye yönetimindeki Ba la açılacak merkezde psikososyal des Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Kılavuzu” yanımız, Mücadelemiz: FEMİNİZM” sloganıyla bir araya gelecek. Yürüyüş Beyoğlu’nda saat 19.30’da Fransız Kültür Merkezi önünde başlayacak. CHP’li belediyeler de pek çok kutlama programıyla, kadın emeğini ve mücadelesini görünür si de 12 Mart’a dek konserden söyle KADINLAR D.IRENI.YORkırköyBelediyesi Türk Halk Müziği Korosu, şef Faruk Salgar yönetimindeki Bakırköy Mü tek hizmetleri, hukuki danışmanlık, psikolojik danışmanlık, telefonla danışmanlık ve ekonomik desteklere yönlendirme gibi hizmetler verilecek. Ataşehir: Ataşehir Belediyesi de 8 Mart kapsamında bir dizi etkinlik düzen hazırladı. Belediye hedeflerini belirlerken toplumsal cinsiyeti ve eşitlik ilkesini dikkate almayı taahhüt ediyor. Belediye, 8 Mart dolayısıyla kadın çalışanları adına Gaziantep Nurdağı Hatıra Ormanı’na ağaç dikti. l İSTANBUL / Cumhuriyet OHAL KHK’si ile işten atılan üç öğretmen; Yurdagül Şahin Demir, Hatayı Demir ve Fatma Yıldırım her şeye rağmen umutlu. “Korkmamalı, yılmamalıyız” diyen kadınlar, daha mutlu bir yaşam için mücadelelerini sürdürüyor ÇocuklarınBAHAR, ANNESİNE UMUT OLDU İHRAÇ EDİLDİ, ARICI OLDU İHRAÇ EDİLEN FATMA ÖĞRETMEN yerine arılar Bugün onun doğum günü İhraç edildiğinde 7 aylık hamile olan Yurdagül Şahin Demir, stresten bir ay erken doğum yaptı. Kızı Bahar’la birlikte direnen Demir, “Kızımla direnişimiz beraber büyüdü” diyor ZEHRA ÖZDİLEK Yurdagül Şahin Demir, 7 Şubat 2017’de çıkarılan KHK ile eşiyle beraber ihraç edildi. Haberi aldığında 7 aylık hamile olan Demir stresten kızı Bahar’ı bir ay erken dünyaya getirdi. Bahar bebek bir yaşını 8 Mart’ta dolduruyor. Üç mutluluğu bir arada yaşayan Yurdagül Demir, “Geçen yıl çok kötü bir kış geçirmiştik. 8 Mart’ta kızım doğdu adını Bahar koydum. Bahar bana umut getirdi. 3 aylıkken Bahar ile alanlara çıktık. Bir yıldır o ortamın havasını soludu. Slogan seslerini çok seviyor. Alkış yapıyor” diyor. Bir yılı aşkın süredir Kadıköy, Kartal ve Bakırköy’de direnişte olan Eğitim Sen’li sosyal bilgiler öğretmeni Yurdagül Şahin Demir ve sınıf öğretmeni olan eşi Hüseyin Demir’e kızları Bahar da eşlik ediyor. Yurdagül Demir, eşinin ihracını beklemediğini dile getirerek, şöyle devam ediyor: “O biraz bize ağır geldi. Çocuk doğduktan sonra evde kalmaya başlayınca kendimi kötü hissettim. Çünkü hayat akıyordu. Mücadele eden arkadaşlarımın yanında olmam gerekiyordu. Kızımı da alıp direniş alanlarına çıktık. Ekonomik anlamda Eğitim Sen destek oldu. Kızımın hiçbir ihtiyacını kendimiz almadık. Hepsini arkadaşlarımız aldı. Maddi manevi destek veren insan çok oldu.” Demir, ihraç sürecini de şöyle anlatıyor: “Biz bilimsel, laik eğitimi, anadilini savunduğumuz için ihraç olduk. Okul müdürlerinin hazırlamış olduğu listelerde bizim isimlerimiz yer aldı. Çocukların burnunun kanamaması, ötekileştirilmemesi için mücadele verdik. Okullarda İHH’nın kampanyaları yapılıyordu. Onlara karşı çıktık. Öğrencilik hayatım boyuncu çocuklardan hiç para toplamadık. Müdürlerle hep karşı karşıya geldik. Tarikatlara, okullardaki şiddete karşı çıktık. Biz AKP’nin önünde bir barikattık.” Kızı Bahar için ‘direnişin çocuğu’ diyen Demir, “8 Mart’ı bu yaşıma kadar hep heyecanla karşılardım. Bahar doğunca daha çok heyecanlandım. Bahar, başka bir Yurdagül’ün ortaya çıkmasını sağladı. Hayata yeniden sıkı sıkı bağlandım. Arkadaşlarım Bahar’ın doğum gününü Kadıköy’de direniş alanımızda kutlamak istiyor. Kızımla direnişimiz beraber büyüdü. Eşim de bizimle birlikte alanlarda. İşimize geri dönene kadar devam edeceğiz. Öğretmenlik bizim mesleğimiz değil hayatımız. Hayatımızı bizden çaldılar. 35 yıllık birikimimi çaldılar” diyor. Bir gün değil her gün Demir, 8 Mart için kadınlara şöyle bir mesaj veriyor: “Patronların kâr hırsına kurban olmayan, insanların daha huzurlu daha mutlu yaşadığı bir yaşam için mücadele edeceğiz. Bu cendereden ancak bu yöntemle kurtulabiliriz. Aynı merkezden farklı kanallarla bizi susturmaya çalışıyorlar. Biz korkmamalıyız, sinmemeliyiz, haklarımızın farkına varmalıyız. 8 Mart biz kadınlar için önemli ama 365 günü bu karanlığı dağıtacak bir mücadele yılına dönüştürmemiz lazım.” İhraç edilen öğretmen Hatayı Demir, bir yandan hukuk mücadelesi veriyor, bir yandan da doğduğu köyde arıcılık yapıyor. Demir, “Kadınlar üretimde olmalı” diyor HİLAL KÖSE Hatayı Demir, 43 yaşında. Sınıf öğretmeni. Mesleğini ve çocukları çok seviyor. EğitimSen’li olmasının ‘bedeli’ olarak, 29 Ekim 2016 tarihinde ihraç edildi. Kurban Bayramı’na günler kala açığa alınmıştı. Şimdi, doğduğu köyde arıcılık yapıyor. Mesleğine dönebilmek için de hukuk mücadelesi yürütüyor. “Hem kadın bilinciyle hem de sendikalı olduğum için ah vah demeden yoluma devam ediyorum. Kadınların gücüne güveniyorum. Ben altı yaşımdan beri üretimin içindeyim. Bu insana çok şey kazandırıyor” diyor. Demir, yoksul bir ailenin çocuğu olarak, okul hayatı boyunca hep çalışmış. Üniversitede okurken deri fabrikasında işçiymiş. Daha küçükken çobanlık yapmış. İlk görev yeri Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı bir köy. Van’dan Diyarbakır’a gelmiş. 17 yılın sonunda doğayla iç içe daha sakin bir hayat yaşamak için memleketi Tunceli’ye tayin istemiş. Ovacık’ın gözelerine yakın bir köye tayini çıkmış ama meslekten uzaklaştırılmış. “Dersim’de çalışmamış oldum. Orada katıldığım sendikal faaliyet dahi yoktu. Diyarbakır’daki 29 Aralık grevine katılmıştım. Herkes gibi soruşturma geçirmiştim...” diyor. Demir’in OHAL başvurusu ise hâlâ incelemede. Niçin ihraç edildiğini bile bilmiyor. Hukuka ve adalete güvenmek istiyor. Haksızlığa dikkat çekerek, “Okumak için köyde yaşayan bir kız çocuğu olarak o şartlarda ciddi mücadele verdim. Yok sullukla mücadele ettim. Ama yaşam devam ediyor. Üretim de devam edecek. Emeğimin hiçe sayılmasına üzülüyorum ama kahrolmuyorum” diyor. Minik öğrencilerim Demir, dede mesleği olan arıcılığa başlama sürecini ise şöyle anlatıyor: “Çobanlık yapacaktım. Ailem ‘tek başına zor olur’ dedi. Şimdi abimle arıcılık yapıyorum. Doğayla iç içe bir iş olması nedeniyle çok sevdim. Moral buldum. Üretirken doğayla bütünleşmek harika. Keşke kadın arkadaşlarımla beraber yapsam diyorum. Arıcılıkla ilgilenmek isteyen, tecrübe edinmek isteyen ihraç edilmiş kadın arkadaşları yazın köye beklerim. Plümür’e bağlı Boğalı köyündeyiz. Kışı da 85 yaşında hasta babama bakarak geçirdim. Babam ihraç edildiğimi bilmiyor. Üzülmesin diye söylemedim. Öğrencilerimin yerini arılarım aldı. Minik çocuklarım onlar benim.” ‘Üretimde olalım’ Demir, ihraç edilen kadın öğretmenlere ise şöyle sesleniyor: “Kadınlar güçlüdür. Sadece kendimizi tanımamız lazım. Tarih boyunca hep erkekler kadınlar hakkında konuşmuş. İçinde bulunduğumuz koşullar iç açıcı görünmüyor ama kendimize güvenelim. Ne olursa olsun üretimde olalım. Alternatiflerimiz olduğunu bilelim. Mücadele edersek bir çok şeyi değiştirebileceğimize inanıyorum. Çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin artması tabii ki üzücü. Diğer yandan kadınlar her geçen gün daha çok haklarına sahip çıkıyorlar. Bütün yasak ve baskıya rağmen kadınlar sokakta.” Hatayı Demir ihraç edildikten sonra geçimini arıcılıkla sağlıyor. Suçlu değiliz işe döneceğiz Çok sevdiği işinden uzaklaştırılan Fatma Yıldırım, “Bizler iyi öğretmenlerdik. Öğrencilerini düşünen öğretmenlerdik. Suç işlemedik. Çocukları çok özlüyorum” diyor SEYHAN AVŞAR Fatma Yıldırım (34) sekiz yıllık anaokulu öğretmeni. Eğitim Sen iş yeri temsilcisiydi. Parasız ve laik eğitim için okul yönetimine karşı direniyordu. 7 şubat 2017’de çıkarılan KHK ile çok sevdiği mesleğinden ihraç edildi. Yaşadığı zorlu süreç nedeniyle eşinden de ayrıldı. Bir eğitim kurumunda haftada iki saat ders vererek hayatta kalmaya çalışıyor. Yaşadığı her şeye karşın umutlu... “Suçlu değiliz. İşimize geri döneceğiz” diyor. Lise döneminde politik bir genç olmadığını söyleyen Yıldırım, “Çok fazla kitap okuyordum. Ayrıca çok sorgulayan biriydim. Adaletsizlikleri görebiliyordum. Üniversiteden mezun olunca ise EğitimSen’e üye oldum” diyor. Görev yaptığı okullarda laik, bilimsel ve parasız eğitim için, 4+4+4 eğitim sistemine, doğanın talanına karşı mücadele ettiğini, İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) öğrencilerden para toplamasına izin vermediğini söylüyor. “Bizim amacımız çocuklara güzel bir gelecek sunmaktı” diyen Yıldırım, “Bizler iyi öğretmenlerdik. Öğrencilerini düşünen öğretmenlerdik. Suç işlemedik. Çocukları çok özlüyorum” diyor. Yıldırım meslekten ihraç edildiğini bir gece yarısı Whatsapp grubundaki yazışmalardan öğrenmiş. O anki hislerini şu sözlerle anlatıyor: “Şaşkına döndüm. Elimdeki telefon yere düştü. Hemen kendimi bir yere kapatmak istedim. Lavaboya gidip, yüzümü yıkadım. Abim aradı daha sonra. Ben bağırıp, çağıraca ğını sanıyordum. Ama ‘Üzülme sakın. Bu zalimlerin de sonu gelecek. Sana yapılan bir zulümdür. Maddi manevi her zaman senin yanındayım’ dedi. Politik olarak sürekli çatıştığım abimden bu sözleri duymak beni çok etkiledi.” İhracın ardından “çocuklarım” dediği öğrencileri üzülür diye okula gidemediğini dile getiren Yıldırım, “Vedalaşmayı çok istedim ama bunu kaldıramayacak kadar üzgün ve öfkeliydim. Birkaç gün sonra okula gidebildim. Kendime söz verdim ağlamadan okuldan çıkacağım diye. O sözle sınıfa girdim. İhraç edildiğimi öğrendiğim andan daha zor bir andı benim için. Öğrencilerim ağlamaya başladılar. ‘Eğer ağlamazsanız en yakın zamanda geri döneceğim’ diyerek sınıftan çıktım” diyor. Kadın olmak zor Yıldırım, bu süreçte hayat arkadaşıyla yollarını ayırdı. Bu konuda pek konuşmak istemiyor. “Yaşadıklarım bizi tahammülsüz hale getirdi” diye özetliyor durumu. Ailesinin ve sendikasının desteğiyle ayakta. Haftanın üç günü KESK’in Bakırköy’de düzenlediği oturma eylemine katılıyor. Bu ülkede kadın olmanın hele de ihraç edilen bir kadın olmanın çok zor olduğunu aktaran Yıldırım, “Kadın olarak çok derdimiz var. Bu ülkede kadına huzur yok. Kadınların karanlığı yırtması lazım. 8 Mart’ta ihraç edilen bir öğretmen olarak Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılacağım. Tüm kadınları yürüyüşe bekliyorum” diyor. C MY B