25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA PUTİN KIRIM’DA SAHNEYE ÇIKTI Rusya 18 Mart’taki başkanlık seçimleri için geri sayımdayken yeniden seçilmesine kesin gözüyle bakılan Devlet Başkanı Vladimir Putin Kırım’a çıkartma yaptı. Rusya tarafından 2014 yılında Ukrayna’dan ilhak edilen yarımadada düzenlenen konserde konuşan Putin, “Dört yıl önce siz tarihi bir karar aldınız. Sizin bu kararınız sayesinde Sivastopol ile Kırım, anavatanı Rusya’ya geri döndü” dedi. Putin, kalabalığa “Kırım’ın mutlu geleceği için yapılması gereken daha çok iş var. Uzun vadede hepsini yapacağız. Biz sizinle birlikle büyük güç olduğumuzu kanıtladık” diye seslendi. ‘Sinir savaşı’ kızışıyorCuma16Mart2018 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 kAatçeışşt..e. n Suriye’de ordu kuşatması, cihatçıların kontrolü altındaki ve Doğu Guta’da insani krizin çözümüne yönelik çabalar sonuç vermeye başladı. Suriye ordusu, başkent Şam yakınlarındaki Doğu Guta’da ilerleyişini sürdürürken dün binlerce sivilin, kuşatma altındaki bölgelerden hükümetin kontrol ettiği bölgelere doğru kaçmayı başardığı bilgisi geldi. ‘12 bin kişi çıktı’ AFP, BM Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrısının ardından Rusya’nın girişimleriyle başlatılan günde beş saatlik “insani mola” uygulaması boyunca en kalabalık sivil grubunun tahliye edildiğini duyururken, muhaliflere yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, dün tahliye edilen sivillerin sayısını 12 bin olarak açıkladı. Kuşatma altındaki bölgede 400 bin sivilin yaşadığı tahmin ediliyor. Sivillerin tahliyesi devam ederken Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Ceyş ül İslam tarafından kontrol edilen Duma kasabasına 25 kamyondan oluşan bir konvoy gönderdi. RİYAD’IN GÖZÜ NÜKLEERDE Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, İran’ın nükleer bomba geliştirmesi halinde kendilerinin de aynı yolu izleyeceklerini söyledi. Selman, CBS kanalına verdiği söyleşide, İran’ı hedefe alan Riyad söylemini sürdürdü. “S. Arabistan nükleer bombası olsun istemiyor ama şüphe yok ki İran geliştirirse biz de kısa zamanda aynısını yaparız” dedi. Suudi kabinesi geçen hafta, nükleer programa yönelik yeni ulusal politikayı onaylamıştı. Sivil nükleer enerji kapasitesini artırmayı hedefleyen programın, ülkenin petrole olan bağımlılığını azaltma amacı taşıdığı savunulmuştu. Londra’nın Rus diplomatları sınır dışı kararına Moskova misilleme hazırlığında... Batı cephesi ile Rusya arasında ipler daha da gerildi Eski Rus çifte ajan Sergey Skripal ve kızının Britanya’da sinir gazı kullanılarak zehirlenmesi, başta Londra olmak üzere Batı başkentleri ile Moskova arasında Soğuk Savaş yıllarını hatırlatan gerginliği beraberinde getirdi. ABD ve Fransa da saldırıdan Rusya’yı sorumlu tutarken Moskova’dan ise diplomatlarını sınır dışı etme kararı alan Britanya’ya benzer yanıt verecekleri çıkışı geldi. Londra, Skripal’in Rus menşeli Noviçok sinir gazı ile zehirlendiğini tespit ettiklerini, Moskova’dan geçen salı gününe kadar izahat istediklerini ilan etmişti. Moskova ise Londra’nın suçlamalarını “benzeri görülmemiş bir provokasyon” olarak tanımlayarak reddetmiş, saldırıda kullanılan sinir gazı numuneleri kendilerine iletilene kadar yanıt vermeyeceklerini açıklamıştı. NATO, BM’den tepki Rusya’dan istediği açıklamayı alamayan Britanya’nın önceki gün 23 Rus diplomatı sınır dışı etme kararının ardından BM Güvenlik Konseyi Londra’nın talebi üzerine acil bir toplantı yaptı. Konseyde karşılıklı suçlamalarla tansiyon daha da yükselirken, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği olay için kapsamlı soruşturma çağrısında bulundu. Batı cephesinde dört önemli güç, ABD, Britanya, Fransa ve Almanya ortak açıklamayla olayı kınadı ve “Soğuk Savaş döneminden bu yana Avrupa’da gerçekleşen bu ilk kimyasal saldırının Britanya’nın egemenliğine karşı yapıldığını, Kimyasal Silah Sözleşmesi’nin ihlali anlamına geldiğini” belirterek Rusya’dan izahat istedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Londra’nın talebiyle BMGK önceki gün acil toplandı. Macron, Rusya’ya karşı önlem alacaklarını duyurdu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Rusya’nın “pervasız davranışlarının örneği” olarak tanımladığı olaya karşı Britanya’nın yalnız olmadığını söyledi. ‘Brexit manevrası’ Londra’nın diplomatları sınır dışı kararına ve Batı’nın tepkilerine yanıt Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan geldi. Kendilerinin de Britanya’ya misilleme yapacaklarını açıklayan Lavrov, “Umarım Skripal iyileşir ve gerçekler ortaya çıkar” dedi. Lavrov “Zayıflayan May hükümetinin provokasyon yaratıp dikkatleri Brexit nedeniyle yaşanan sorunlardan uzaklaştırmaya çalıştığını” savundu. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da Moskova’nın “ne şimdi, ne de SSCB döneminde Noviçok sinir gazı geliştirme gibi bir programı olmadığını” söyledi. Rus basını ise Washington Post’un 1999’da yayımladığı habere dayanarak, ABD’nin Özbekistan’da bulunan ve Noviçok üretilebildiği eski SSCB kimyasal silah merkezini kapatma çalışmalarında Özbek yönetimine yardımcı olduğunu, bu nedenle ABD’nin de söz konusu gaza erişimi olduğunu öne sürdü. BRİTANYA’DAN KİMYASAL MERKEZ Londra’nın Moskova’ya karşı söylemi her geçen gün daha da sertleşiyor. Britanya Başbakanı saldırının yaşandığı yere ziyarette bulunurken Savunma Bakanı Gavin Williamson diplomatların sınır dışı edilmesi kararına Moskova’nın olası misillemesi hakkında “Rusya’nın ne tepki göstereceğine bakacağız. Ancak açık konuşmak gerekirse ‘Rusya çekip gitmeli ve çenesini kapamalı’’ ifadesini kullandı. 48 milyon Sterlin Williamson ayrıca, yeni bir kimyasal silah savunma merkezi için 48 milyon Sterlin bütçe ayıracaklarını, askerlerini de şarbona karşı aşılayacaklarını duyurdu. Kimyasal silahların analizi ve bunlara karşı savunma konusunda çalışmalarını artıracaklarını belirtti. Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise sinir gazı numunelerinin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne verileceğini açıkladı. ABD’den yaptırım Öte yandan, ABD seçimlere müdahale, siber saldırılar gerekçesiyle Rusya’ya yaptırımları genişletti. Hazine Bakanlığı, Rusya Federal Güvenlik Servisi ve Dış İstihbarat Servisi’nden yeni isimleri yaptırım listesine dahil etti. ‘Direniş dönüştürür!’ Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’na tepki olarak doğan, pek çok ülkeden muhalif hareketleri buluşturan ve “Başka bir dünya mümkün” sloganıyla belleklere kazınan Dünya Sosyal Forumu’nun14’üncüsü Brezilya’nın Bahia eyaletinin başkenti Salvador’da başladı. Bu yıl “Direniş Yaratır, Direniş Dönüştürür” başlığıyla düzenlenen foruma resmi kayıtlara göre yaklaşık 20 bin kişi katılıyor. Çağrı metninde ırkçılığa, yabancı düşmanlığına, demokrasi ve özgürlük düşmanı politikalara karşı direnişi büyütme vurgusu yapılıyor. Lula’ya destek Dünya Sosyal Forumu’nun 13 Mart’taki açılış yürüyüşünde ise bir kez daha Brezilya İşçi Partisi’nin başkan adayı olacağı duyurulan eski Devlet Başkanı Lula da Silva’ya destek sloganları atıldı. Ortadoğu’daki savaşların, sığınmacı düşmanlığının da protesto edildiği yürüyüşte, cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan kadınlar öne çıktı. Kadın siyasetçi katledildi Brezilya’nın yoksul mahallelerinde yaşanan polis şiddetine karşı çıkmasıyla tanınan, Rio de Janeiro’nun kent konseyi üyelerinden kadın siyasetçi Marielle Franco (38) uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirdi. Franco, Sosyalizm ve Özgürlük Partisi üyesiydi. kaBrgşierıetnıyepslrienoldtseeilsasthüolralüanyrmoüarlke ABD’nin Florida eyaletindeki bir okulda geçen ay eski bir öğrencinin silahlı saldırısında 17 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından bireysel silahlan ma karşıtı eylemler ülke geneline dalga dalga yayılıyor. Öğrenciler, 24 Mart’ta ABD’de Washington’a yapacakları geniş çaplı protesto yürüyüşü öncesinde önce öğrenciler ki gün de ülke genelinde okullarda ders bırakarak tepkilerini gösterdi. Gösterilerin adreslerinden biri de Beyaz Saray’dı. Silahlanmaya karşı ABD’deki en ayakta büyük öğrenci eylemlerini örgütleyen ler, 3 bine yakın gösteri için hazırlıklarını sürdürdüklerini duyurdu. Silah denetimine yönelik önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi talebini dile getiren öğrenciler, ABD Başkanı Donald Trump’a seçim kampanyasında bağışta bulunan Ulusal Silah Birliğini de protesto etti. Ülke pek çok kez okulları da kana bulayan silahlı saldırılara sahne oldu. Florida’daki bir liseye geçen ay düzenlenen saldırıda 14’ü öğrenci 17 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırgan Nicolas Cruz için savcılar ölüm cezası istiyor. Fico’dan şartlı istifa adımı ‘Basına özgürlük!’ Çekya’da yeniden devlet başkanlığına seçilen Milos Zeman, basın ve yayın organlarına yönelik baskıcı açıklamaları nedeniyle binlerce gösterici tarafından protesto edildi. Başkent Prag’ın merkezindeki önceki geceki gösteride, “Özgür Basın” sloganları atıldı. Yaklaşık dört bin göstericinin protesto yürüyüşü başkanlık sarayı önünde sona erdi. Zeman, ikinci görev döneminin başlamasına yönelik yaptığı konuşmada, kamu özerk televizyonu CT ile liberal yayın organlarını eleştirmiş ve medyayı “kamuoyunu manipüle etmekle” suçlamıştı. Slovakya’da mafya ve siyasi nın ardından geçen hafta hükümetler arasındaki bağlantıları te yeniden yapılanmaya ve erken araştıran gazeteci Jan Kuciak’ın seçimlere gidilmesi çağrısında bu katledilmesinin ülke siyasetinde lunmuştu. yarattığı sarsıntı devam ediyor. İçişleri Bakanı’nın geçen salı gü ‘Halefi ben seçeyim’ nü istifa etmesinin ardından ön Fico, önceki gün Cumhurbaşka ceki gün, Başbakan Robert Fico nı Kiska’ya istifa etme fikrini söy da görevi bırakmaya hazır oldu lediğini ve kendisinden sonraki ğunu söyledi. başbakanı seçmesine izin veril Gazeteci Kuciak’ın, nişanlı mesi şartıyla koltuğu bıra sıyla birlikte geçen ay evinde kabileceğini duyurdu. öldürülmesinin ardından ül Koalisyon ortağı Macar ke genelinde hükümete yöne Azınlık Köprü Partisi’nin lik protestolarla birlikte cina (MostHid) dün yaptığı yetin aydınlatılması, Fico ile açıklamada ise Kiska’nın içişleri bakanının istifası ta Fico’nun istifasını kabul et lepleri yüksek sesle dile geti Robert Fico tiği savunuldu. Açıklamada rilmeye başlanmıştı. On binlerce ki ayrıca, koalisyonun en güçlü partisi şinin günlerdir meydanları doldu olan SMER’in Fico yerine başka bir rarak yaptığı gösterilerle birlikte ismi aynı göreve aday göstereceği artan baskıların hedefindeki koalis belirtildi. Ancak hükümetin bir di yon hükümetinin dağılabileceği yo ğer ortağı olan Slovakya Ulusal Par rumları basına yansımıştı. Slovak tisi, Fico’nun istifasıyla erken seçi ya Cumhurbaşkanı Andrej Kiska, 7 me gidilmemesi halinde koalisyon şüphelinin de serbest bırakılması dan çekileceğini söylüyor. Rusyagate Skripalgate... Batılıların ‘şeytani zekâ’ atfettiği Rusya Federasyonu (RF) Başkanı Vladimir Putin; 18 Mart’taki başkanlık seçimi eli kulağında, ülkesinin ev sahipliği yapacağı Dünya Kupası’na üç ay kalmışken Batı tarafından ‘uluslararası suçlu’ ilan edilmenin eşiğinde. RF, Britanya’nın orta yerinde eski bir Rus çifte ajanı ile kızını ‘bilinmeyen’ bir zehirli gazla öldürmek girişimiyle suçlanıyor. Londra ortalığı ayağa kaldırıyor! Britanya Başbakanı Theresa May, Rusya’ya ültimatom verdi, 23 Rus diplomatı ‘istenmeyen adam’ ilan etti; üst düzey temasları askıya almak ve Dünya Kupası’nı boykot olasılığı içeren önlemler açıkladı. RF, bu tutumu ‘hasmane eylem’ diye niteledi, yanıt vereceğini belirterek uluslararası yasalar uyarınca ‘kanıt’ istedi. Londra kanıt sunmadı. Fakat Batı medyası ithamlardan geçilmiyor. Mevzu, ABD desteğiyle BMGK’ye taşınmaya çalışılıyor. ‘Soğuk Savaş’ rüzgârları fırtınaya dönüştürmekte. Karşılıklı iddiaları okuyunca akla ister istemez Tony Blair’in Irak işgali yolunda sahte kitle imha silahı yalanları savururken uydurduğu ‘mantar bulutları’ düşüyor. HHH Hikâyenin odağında MI6’nın 1995’te devşirdiği eski albay Sergey Skripal var. Yakalanıp mahkum olmuş. 2010’da ABD’yle casus takasıyla affedilip salıverilmiş. Onca zaman sonra 4 Mart’ta Salisbury’de kızı Yulia ile bir restoranda zehirlendi. Yoğun bakımda. May, Rusya’nın Skripal’i ‘noviçok’ yahut ‘novice’ (çaylak) diye anılan sinir gazları grubuyla zehirlediğini iddia etti. Rusya’nın ‘suikastlar sicilini’ anıp, Britanya’ya karşı ‘doğrudan eylem’ ithamı savurdu. HHH İddiaya göre, ‘noviçok’ nükleer dehşet dengesi içinde kimyasallar modayken, Sovyetler’de 197080’lerde geliştirildi. Sorun şu ki RF, Sovyetler çökünce 1997’de kimyasal silahları yasaklayan sözleşmeyi imzalamıştı. BM’ye bağlı OPCW’ye göre bunları ortadan kaldırdı. Son denetim Eylül 2017’de yapıldı ve OPCW Başkanı Ahmet Üzümcü’den ‘sözleşmenin başarılarının köşe taşı’ övgüsü aldı. ‘Noviçok’ iddiasının göbeğindeki eski Sovyet Cumhuriyeti Özbekistan’ın Nukus’taki tesisini ise 6 milyon dolar harcayıp 1999’da kapatan ABD. ABD silahlarının yüzde 90’ını yok etmiş, 2012 mühletini aşıp 2023 hedefi koymuş. HHH Asıl sorun ‘noviçok’un kendisinin iddia olması. Tek kaynağı ABD’de yaşayan eski Sovyet muhalifi bilim insanı Vil Mirzayanov. OPCW, ‘noviçok’u sarin ve VX gibi yasaklı zehirli gazlar listesine koymamış. Çünkü varlığını doğrulayamamış. İthamlarının sorulduğu Mirzayanov, RF’ye öfke kusmanın yanı sıra, gizli formülü için facebook hesabına “Bir tek benim kitabımda var” diye yazmış. Formülü de içeren kitabı Amazon’da 30 dolara satılıyor. Bir de eski Britanya yetkilisi Hamish de BrettonGordon’ın ‘Rusya’da tek üretim yeri’ diye andığı Shikhany var. The Guardian’a OPCW’nin Salisbury’de incelemeye hazırlandığını söylemiş ama gazetenin ‘ağır kanlı’ diye andığı OPCW’ye sormuşlar, ‘şu an bilgimiz yok’ yanıtını almışlar. Porton Down zehirlenme vakasının olduğu Salisbury’nin 12 km. ötesinde. Uzmanlar türev maddelerin gübre ve zirai ilaç sanayiinde kullanıldığını söylüyor. ‘Novçok’ diye sinir gazı olabilmesi için başka maddelerle birleşme gerektiğini de. Kaynağını tespit etmenin imkânsız olduğunu gören eksik değil. HHH Meselenin siyasi ayağında soru çok. En başta Rusya niçin şimdi eski ajanı öldürmek istesin? London Telegraph, Skripal’in, Trump’ı hedef alan ve ABD seçimine Rus müdahalesi iddialarına dair Rusyagate dosyasına temel olmuş eski Britanya casusu Christopher Steele’yle bağı olduğunu iddia etti. Tesadüf o ki May de Brexit’te Moskova parmağı aramıştı. Arada ‘suikastlar sicili’ olarak Londra’nın ‘muhalif’ olarak bağrına bastığı, ha bire birbirleriyle kapışan, kimi gizemli koşullarda ölmüş zengin Rus oligarkları anılıyor. HHH Eski FSB direktörü Sergey Stepaşin “Hangi aptal böyle bir saldırıyı yapar” diye sormuş. Bir twitter kullanıcısı “Olay yeri yakınında bir şişe votka, havyar ve Moskova’ya bilet bulunabilir” tespiti yapmış. Şaka bir yana şurası kesin. Suriye’de Batı’nın askeri müdahale tehditleri, Kore’lerin barışı umudunu sindiremeyenler ve Ukrayna kapışması eşliğinde birileri ‘Soğuk Savaş’ı, ‘Sıcak Savaş’a döndürmeye çalışıyor. * Yazının uzun hali cumhuriyet.com.tr’den okunabilir. n Kiliseden sonra camiye ses yasağı Ruanda hükümeti, başkent Kagila’daki camilerde hoparlörden ezan okunmamasını istedi. BBC’nin haberine göre, yetkililer camilerin bu talebe olumlu yanıt verdiklerini açıkladı. Hükümet geçen ay da inşaat yönetmeliklerine ve gürültü kirliliği düzenlemelerine uymayan 700 kiliseyi kapatma kararı almıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle