Katalog

Cuma 16 Mart 2018 K2 öy okulları itirafı haber TASARIM: EMİNE BİLGET MEB, ‘derslik sayısı yetersizliği’ nedeniyle dayatılan birleştirilmiş sınıflardaki başarısızlığını itiraf etti: 4. sınıfa gittiği halde okuma yazma bilmeyenler var Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) derslik yetersizliği nedeniyle farklı sınıf düzeyin deki çocukların birlikte okumak zo runda kaldığı birleştirilmiş sınıflara ilişkin itiraflarda bulundu. MEB’in 2019’da tam gün eğitime geçileceğine ilişkin propagandası de vam ederken, Türkiye genelinde yaklaşık 150 bin öğrenci iki, üç, hat ta dört sınıf bir arada eğitimlerine devam et meye çalışıyor. Bağım OZAN ÇEPNİ sız müdürlüğü bulunmayan, sınıf öğretmen lerinden birinin ‘mü dür yetkili öğretmen’ olarak görev lendirildiği bu okullarda yapılan de netimler sorunların nasıl büyüdüğü nü de gözler önüne serdi. Özellikle Güneydoğu MEB’in özellikle doğu ve güneydoğuda okul, derslik ve öğretmen yetersizliği nedeniyle oluşturulan birleştirilmiş sınıflara gerçekleştirdiği ziyaretler, denetimler, inceleme ve değerlendirmeler sonucunda hazırladığı raporlar, bu okullardaki eğitim sorunlarına bir kez daha dikkat çekti. Raporlar doğrultusunda “Müdür yetkili birleştirilmiş sınıflar”a gönderilmiş talimatlar ise sorunları çözmekten öte bakanlığın bu sınıfları kendi haline terk ettiğini gösterdi. Bakanlığın tespitlerine göre, bu okullarda giriş çıkış saatine dikkat edilmediği, sınıf dağılımında 1’inci ve 2’inci sınıflara ücretli öğretmenlerin verildiği, ikili öğretim yapılan ilkokullarda bakanlık talimatlarına karşın küçük sınıfların sabahçı yapıldığı tespit edildi. Bakanlığın en önemli bulgusu ise sınıf düzeyindeki Köy okullarında hâlâ ısınma, kitapdefter, hatta bina sıkıntıları yaşanıyor. Sorunlarla eğitimciler baş etmeye çalışıyor. çocukların bir arada eğitim gördüğü bu okullarda 2, 3 ve 4’üncü sınıfa kadar gelmiş çocukların okuma yazma bilmemesi oldu. MEB bu okullara yönelik denetim ve rehberlik çalışmalarının devam edeceğini belirterek, bu süreçte gerçekleştirilmesi istenen bir dizi talimat gönderdi. Yetişkinlerle öğrensinler Bakanlığın talimatlarında ders saatlerinin kaç dakika olmasından başlayarak, teneffüs aralarına ve sabah giriş çıkışlara kadar bir çok uyarı yer aldı. İkili eğitim yapan okullarda çocukların pedagojik gelişimleri göz önünde bulundurularak 3 ve 4’üncü sınıfların sabahçı, 1 ve 2’inci sınıfların öğ lenci olması istendi. Sınıf atlamalarına karşın okuma yazma bilmeyen öğrenciler için özel önlemler öngören bakanlık, 1’inci sınıflarda okuma yazma çalışmalarına yoğunluk verilmesini istedi. Çocukların öğrenme düzeyini görmezden gelen bakanlığın, ara sınıflarda okuma yazma bilmeyen 69 yaş aralığındaki çocukların Halk Eğitim bünyesinde ‘yetişkinler için’ başlatılan kurslara dahil edilmesi talimatı da dikkat çekti. Ayrıca serbest etkinlik, oyun ve drama derslerinde de okuma yazma çalışması yapılması istendi. Başınızın çaresine bakın MEB, zaman düzenlemeleri dışındaki sorunlara ilişkin ise okulları kendi hallerine terk etti. Bakanlık, okul, sınıf ve lojmanlarının onarım işlerinden saydığı, bilgisayarların fomatlanması, pencere camı, dış kapı onarımları, kilit, sınıf panoları, soba ve soba bacaları, elektirik anahtarları, okul lambaları ve yazı tahtalarına ilişkin sorunların çözümünde okul aile birliği ile muhtarlıklar nezdinde girişimlerde bulunarak “kendi imkânları” ile çözüm yoluna gidilmesi talimatı verdi. FATİH Projesi kapsamında milyarlarca lira harcayarak okul teknoloji altyapısı oluşturduğunu duyuran MEB ayrıca interneti olmayan okullarda resmi yazıların takibi için öğretmenlerin haftada, en az 3 defa, interneti olan başka okullara gitmelerini istedi. l ANKARA Her köşede Kuran kursu MEB, derslik sayısı yok diye sınıfları birleştirirken, Diyanet Türkiye’deki her ilçeye Kuran kursu yapmak için kolları sıvadı. Talimat Bekir Bozdağ’dan geldi SİNAN TARTANOĞLU Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye genelinde 15 bin Kuran kursunda 1 milyon öğrencinin eğitim görmesine, sadece yaz kuran kurslarını takip eden öğrenci sayısının 3 milyona yaklaşmasına karşın “Kuran kursu olmayan ilçe kalmayacak” talimatını verdi. Bozdağ, “Öğrenciyi de atadığımız hoca bulsun. İlçe müftüsü bulamıyorsa o müftüyü görevden derhal alalım” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, önceki gün, tüm il müftülerine ve Diyanet teşkilatına “Kuran Kursu olmayan ilçe kalmayacak” talimatı verdi. Önceki gün Haymana’da gerçekleştirilen İl Müftüleri İstaşere toplantısında konuşan Bozdağ, bazı ilçelerde Kuran kursu olmadığını belirterek, “Soruyorum, ‘burada Kuran kursu niye yok.’ ‘Burada öğrenci bulamayız.’ Kardeşim sen aç bakayım. Öğrenci bulamazsan imamların müezzinlerin çocukları oraya gider. İlçe merkezinde Kuran kursu olmayan hiçbir yer bırakmayacağız. Öğrenci sayısına bakmayalım. Öğrenciyi de atadağımız hoca bulsun. İlçe müftüsü bulamıyorsa görevden alalım. Kuran kursu olmayan ilçe müftüsünü görevde tutmak, işin Bakanı olarak istemiyorum. ‘Öğrenci bulamıyorum’ yok böyle bir mazeret” dedi. ‘Yüzde 59 Kuran okuyamıyor’ Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, ocak ayı sonunda Kocaeli’de bir Kuran kursu açılısında, Afrin harekâtına işaret ederek, “Onlar oralarda çarpışıyorlar, biz burada Kuran kurslarını açıyoruz. Onlar orada biz burada cihada devam ediyoruz” demişti. Erbaş, “Kuran okuyanların oranı ülkemizde hâlâ yüzde 41. Yüzde 99’umuz Müslümanız diye hep iftihar ediyoruz ya, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkenin yüzde 59’u kendisine indirilen Kuran’ı Kerimi okuyamıyor. İşte ihtiyaç bu” ifadelerini kullanmıştı. l ANKARA DİYANET’TEN KURS RakamlarI Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2017 faaliyet raporuna göre: l 2017 yılında 15 bin 91 Kuran kursu açıldı. 20162017 eğitimöğretim yılında Kuran kurslarında 37 bin 617 öğretici görev yaptı. l Aynı dönemde Kuran kurslarında 1 milyon 31 bin 675 öğrenci eğitim gördü. Öğrencilerin 870 bin 719’u kız öğrenci. l 46 yaş grubuna hizmet eren 2 bin 980 Kuran kursunda 87 bin 790 öğrenci eğitim gördü. l Engelliler için açılan Kuran kurslarında 2 bin 680 öğrenci eğitim gördü. l 2017 yılında 7 bin 825 camide kuran kursu açıldı. Camilerdeki kurslarda 112 bin 998 öğrenci eğitim gördü. l Kuran kurslarında 8 bin 28 öğrenciye hafızlık belgesi verildi. l 2017 yılı yaz Kuran kurslarını 2 milyon 849 bin 843 öğrenci takip etti. kurs açmak için parkı taşıdılar İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’ne önceki gün tartışma yaratacak bir imar planı değişikliği teklifi geldi. Bağcılar Belediyesi’ne ait 15 Temmuz Mahallesi’ndeki park, çocuk bahçesi ve oyun alanının, ‘sosyal kültürel tesis alanına’, Mahmutbey Mahallesi’ndeki ‘sosyal kültürel tesis alanının ise ‘park, çocuk bahçesi ve oyun alanına alınması’ istendi. İki alan arasında yaklaşık 2 kilometre uzaklık bulunuyor. Teklife gerekçe olarak 15 Temmuz Ma hallesi’ndeki park alanına Kuran kursu yapılmak istenmesi gösterildi. CHP’li üyelerin Bağcılar’daki park alanlarının giderek azaldığını ve bu teklifin imar kanununa aykırı olduğunu söylemesine rağmen teklif, AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. Teklifin uygun görülmesine gerekçe olarak iki donatı alanı arasında değişiklik yapılması gösterildi. Böylece park alanı ile sosyal kültürel tesis alanının yerleri değiştirilmiş oldu. l HAZAL OCAK / İSTANBUL En dâhi engelliyi andılar Hindistan’ın Chennai kentinde fiziksel engelli çocuklara eğitim veren bir okulun öğrencileri, önceki gün 76 yaşında aramızdan ayrılan Britanyalı evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking’i andı. Minik öğrenciler, 20’li yaşlarda yakalandığı motor nöron hastalığı ALS ve fiziksel engelleri yenerek ilham verici çalışmalara imza atan bilim insanını, çiçekler ve yaktıkları mumlarla uğurladı. ‘Alo Fetva’ sorulara yazılı yanıt verecek Başbakan Yardımcısı ve elbette Kuran’a ve İslam’a göHükümet Sözcüsü Be re cevap vereceksiniz” dedi. kir Bozdağ, “Telefonla ara Diyanet’in fetvalar konusun yanlara telefonda fetva veril da yeni bir genelge hazırladı mesi dönemi kapanıyor. Di ğını belirten Bozdağ, “Artık yanet, ‘Alo Fetva’ hattını ara telefonla arayanlara telefon yanların sorularını yazılı ola da fetva dönemi kapanıyor. rak yanıtlayacak” dedi. Diyanet, ‘Alo Fetva’yı arayan Bozdağ, Diyanet İşleri Baş ların sorularını alacak, ancak kanlığı’nda gazete ve televiz cevaplar yazılı olarak verile yonların Ankara temsilcile cek. Cevaplarda da ilçedey riyle bir araya geldi. Din İşle se ilçe müftüsünün, ildeyse ri Yüksek Kurulu’nun verdiği il müftüsünün, Diyanet’te ise fetvalarla ilgili olarak Bozdağ, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun “Kuran’da ve İslamda bu ko onayı olacaktır” dedi. nu nedir diye sorulduğunda l ANKARA / Cumhuriyet Akın Atalay’ı beklerken Cumhuriyet mensuplarının 9 Mart tarihli son duruşmasında, içerde son kalan 3 kişiden, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ı tahliye eden, Akın Atalay’ın tutuklu yargılanmasının devamına karar veren mahkemenin başkanı bu kararları ilginç sözlerle açıklamıştı: Ahmet Şık hakkındaki karar için, “Ahmet Şık’ın annesi ermişmiş, onu üzmeyelim” demişti. Murat Sabuncu ile ilgili kararını tebliğ ederken de “Boğazı görmek istiyormuş görsün” ifadelerini kullanmıştı. Tutukluluğa devam kararı verdiği Akın Atalay’a hitaben, “Gemiyi en son kaptanlar terk eder” demişti. Aynı başkan dava hakkında da şu görüşleri ileri sürmüştü: “Bugüne kadar elde edilemeyen dijital delillerin açılan davanın niteliği çerçevesinde beklenilmesinden vazgeçilmesine karar verdik. Açılan davanın mahiyeti klasik örgüt üyeliği davası değildir, bulmayı umduklarımız ilişkiler değildir. Bu nedenle bu evrakların beklenilmesinden vazgeçtik.” Bu bilgilerin ışığında, Murat Sabuncu ile Ahmet Şık tahliye edilirken, Akın Atalay’ın içerde tutulmasının gerekçesi, objektif hukuk ölçütlerinden çok, sübjektif değerlendirmelere dayalı gibi görünüyordu. Bu nedenle, kamuoyu, “Gemi kaptanı olduğu gerekçesiyle” arkadaşlarından bir hafta daha uzun süre hapiste tutularak fazladan cezalandırılan, tutuklanacağını bilerek Türkiye’ye dönmüş olan Akın Atalay’ın da, bugün yapılan duruşmada salıverilmesini bekliyor. HHH Bu vesileyle ben Akın Atalay’ın savunmasından bir bölümü daha değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum: “Bugün yaklaşık dokuz aydır hapiste tutulan bizlerin selefi onlarca gazeteci büyüğümüzün, bu gazetenin ve Türk basın tarihinin geçmişinde önemli yerleri olmuştur. Onları nasıl unuturuz? Bu gazete bugün olduğu gibi geçmişte de siyasi iktidarların hışmına, tehdit ve baskılarına, ambargosuna ve zulmüne maruz kalmıştır. O iktidar sahiplerinin, zulmedenlerin hepsi tarih olmuştur. Ama bu gazete halen dimdik ayaktadır. Cumhuriyet gazetesi gibi onurlu ve zengin bir tarihsel mirasın sahibi ve taşıyıcısı olan bir kurumun direncinin kırılabileceğini, korku ve baskıya boyun eğeceğini, gazetecilikten ödün vereceğini düşünenler varsa, yanılıyorlar. Bizlerin pes edeceğimizi düşünenlere diyeceğimiz şudur: Son nefesimizi verinceye kadar gazetecilik mesleğine, mesleğin etik ilkelerine, temsil ettiğimiz kurumun haklı saygınlığına, onurlu geçmişine asla leke sürdürmeyecek, görevimizi tamamlayana dek dik duracak, pes etmeyecek, boyun eğmeyeceğiz.” HHH Bugün Akın Atalay’ın da özgürlüğüne kavuşması dileğiyle: DİREN HUKUK... DİREN ADALET... DİREN DEMOKRASİ! Sağlık muhabirimiz Bahçetepe’ye ödül EskişehirBilecik Tabip Odası tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen “Basın Sağlık Ödülleri” sahiplerini buldu. Gazetemizin sağlık muhabiri Sibel Bahçetepe, “Acil serviste renk farkı cep yakıyor” haberi ile ödüle layık görüldü. Bahçetepe adına ödülü gazetemizin Eskişehir muhabiri Can Hacıoğlu aldı. Birgün gazetesinden Burcu Cansu,“Şehir Hastaneleri” konulu araştırma yazısı nedeniyle ödül alırken, Eskişehir Sakarya gazetesinden Selin Uz da, “Hasta da Mağdur Doktor da” başlıklı haberi ile yerel basın sağlık ödülünün sahibi oldu. CNN TÜRK TV program yapımcısı Güven İslamoğlu ise “Yeşil Doğa” adlı çevre programları nedeniyle Yaygın Basın Sağlık Ödülleri’nin sahibi oldu. Jüri özel ödülü ise termik santral konusundaki mücadeleleri nedeniyle Eskişehirli gazeteciler adına Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne verildi. Törende ayrıca, hekimlik mesleğinde 3040 ve 50 yılını dolduran hekimlere de Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile EskişehirBilecik Tabip Odası tarafından birer plaket verildi. l ESKİŞEHİR/Cumhuriyet C MY B