18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 5 Aralık 2018 6 Mantık, her eve lazım Birinizin sosyalist, birinizin kapitalist, birinizin anarşist, birinizin Atatürkçü, birinizin Troçkist, birinizin Marksist, birinizin nihilist, birinizin inançlı, birinizin ateist, birinizin eşcinsel, birinizin aseksüel, birinizin... Birinizin “herhangi bir şey” olmanız için yaşadığınız topraklarda öncelikli olarak laik ve demokrat bir hukuk sisteminin en sağlam şekilde inşa edilmesi gerekir. Ki siz sonra o sistemde kendi fikir ve tercihlerinizle var olabilmek için yapılmasını istediğiniz değişiklikler adına söz söyleyebilecek, eylem yapabilecek, meseleyi tartışabilecek bir alan açabilin kendinize. O yüzden gerçekten demokrat, özgürlükçü, devrimci vs. olan biri laikliğe ve evrensel hukuka savaş ilan edemez. Dini referanslarla iktidara talip olan politikaların önünü “demokrasi” adına açamaz. Hukuku göz göre göre ezip geçen iktidarların kasıtlı davalarını, kasıtlı yargılamalarını, kasıtlı kararlarını “hukuk” sayamaz. Açarsa, sayarsa... Bugün bu ülkede olanlar olur. Oysa, bugün bu ülkede olanlar hiçbir zaman ve hiçbir yerde olmasın, olamasın diye insanlığın elinde kapı gibi bir mantık vardır. Mantık her şeyi insana tane tane anlatır. Mantık gereği, rasyonel düşünce dogmatik düşünceyi kapsar ama dogmatik düşünce rasyonel düşünceyi kapsamaz. Bu ne demektir? Rasyonel düşüncenin iktidarında kapsanan dogmatik düşünce, kendisini her koşulda ifade edebilir. Ama dogmatik düşüncenin iktidarında, rasyonel düşünce kendisini asla ifade edemez. Siz demokrasi adına, mantıken, dogmatik düşüncenin iktidar talebini rasyonelleştirebilirsiniz ve böylece yine mantıken, rasyonel düşüncenin katledilme ruhsatını dogmatik iktidara ellerinizle verebilirsiniz. (Ki bunu zaten yaptınız.) Sonra dogmatik düşüncenin iktidarında neden demokrasi yok, adalet yok, özgürlük yok diye çırpınabilirsiniz. (Ki bunu da halihazırda yapmaktasınız.) Şimdi dönüp bir bakın temelde hangi noktada fena halde yanılmaktasınız? Dogmatizm sorgulamadan düşünmeden kabul etmeyi emreder; rasyonalizm sorgulayarak düşünmeyi şart koşar. İster koyu bir inançlı olun, ister Kemalist, ister liberal, ister sosyalist... her ne olursanız olun... Ne olduğunuz değil, olduğunuz halinizle meselelere nereden baktığınız önemlidir. Açınız rasyonel mi, dogmatik mi? Rasyonellik size devamlı seçenekler sunar, her şeyi her koşulda yeniden değerlendirmek ve iradenizi, aklınızı, bilginizi kullanarak doğru bir etik tarif etmenizi şart koşar. Dogmatikseniz bunların hiçbiriyle uğraşmanız gerekmez. Meseleye bodoslama dalarsınız, olurlarınız olmazlarınız şartlara bağlı değildir, ak hep aktır, kara hep kara, temel prensipler, hak hukuk falan safsata... Eser gürlersiniz o dogmatik aklınız ve saldırganlığınızla. İster evde, ister işte, ister sokakta, ister Meclis’te... Rasyonellerin işi zordur, dogmatiklerin kolay. Faşizmin her türü o yüzden dogmatik kafaları hemen etrafına toplar. Yani neymiş? Aklınızı kullanıp, aynı siyasi görüşten olmadığınız halde birilerinin tutukluluklarına itiraz edebilirsiniz. Onların özelinde, adaletten uzak bir yargı sistemini eleştirebilirsiniz. Bu sizi vatan haini yapmaz. Bazı meslektaşlarınızın temsil ettiği basın ahlakına itiraz edebilirsiniz. Bu da sizi Atatürk düşmanı, cumhuriyet haini yapmaz. Sadece ama sadece rasyonel yapar. Ha bu arada... Rasyonalizmin öz Türkçesi usçuluktur. Dogmatizmin öz Türkçesi inakçılık. Ama siz dogmatizme isterseniz kabaca bağnazlık deyip de geçebilirsiniz. Ve o geçtiğiniz yerde inanın hem siz iyileşirsiniz, hem de dünyayı iyileştirirsiniz. CHP’den çocuklara giyecek yardımı CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya ve Altındağ ilçe örgütü ihtiyaç sahibi çocuklara giyecek yardımı yaptı. Altındağ’da yaşayan 150 çocuk belirlenerek ihtiyaçlarına kavuşturuldu. Çocuklara mont, ayakkabı gibi yardımların yapıldığı etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya da katılarak çocuklarla bir araya geldi. l ANKARA/Cumhuriyet Nazarbayev’in makalesi Ankara’da inceleniyor Kazakistan Ankara Büyükelçiliği ve Türk Tarih Kurumu, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazerbayev’in kasım ayında yayımladığı “Büyük Bozkırın Yedi Yönü” makalesini inceleyen bir konferans düzenliyor. Konferansta; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbakulı, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Seyfettin Erol, Prof. Dr. Hasan Ünal ve Doç. Dr. Kürşat Zorlu konuşma yapacak. “Nursultan Nazarbayev, Büyük Bozkırın Manevi Dirilişi” adlı kitabın tanıtımının da yapılacağı etkinlik yarın saat 11.00’de Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’nda gerçekleşecek. haber EDİTÖR: gürer mut TASARIM: SERPİL ÜNAY Selçuk Üniversitesi ‘Manevi Rehberlik Eğitimi Sertifika Programı’ açtı. Programın süresi bir ay Vaizeler rehber oluyor Selçuk Üniversitesi “Manevi Rehberlik Eğitimi Sertifika Programı” açtı. “Kur’an Kursu öğreticileri ve adayları”, “İmam Ha tip ve adayları”, “Müezzini kayyum ve adayları” ile “vaiz ve vaizeler”in katılımının beklendiği program, “başvuruya haiz aday ların ilahiyat temelli ya da imam hatip te melli kişilerin mes leki ve kişisel gelişi mine katkı sağlama FİGEN ATALAY yı” amaçlıyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Fe ray Aytekin Aydoğan, “Ataması yapılmamış binlerce PDR mezunu varken bir aylık sertifika programı ile rehberlik eğitimi nasıl verilir? Manevi rehberlik gibi bir ifa de hangi bilimsel ölçüte dayandırıl maktadır?” diye sordu. Üniversitenin sitesinde bu prog ram şöyle tanıtılıyor: “Ülkemizin manevi rehber ihtiya cını karşılamak amacıyla, batı top lumlarındaki eğitim kurumların daki dini danışmanlık ve rehberlik programlarını inceleyerek, bu alan da verilen dersleri tarayarak kendi toplumumuzun da ihtiyaçlarını dik kate alarak disiplinler arası ‘Mane vi Rehberlik Eğitimi Sertifika Programı’ hazırlamıştır. İlgili kurumlarda görev yapacak personelin gerekli donanıma sahip olmaları hedeflenmektedir.” Ücreti 290 TL olan programa katılan adaylardan sınavda 50 ve üzeri not alanlar, sertifika almaya hak kazanacak. Tanıtım yazısında iş garantisi verilmediği de vurgulanıyor. Rehberliğe dini kimlik Eğitim Sen Genel Başkanı Aydoğan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Anadolu imam hatip lisesi öğrencilerine yönelik mesleki uygulama programlarının kapsamını genişletmeye devam ettiğini belirterek, “Önceki yıllarda, müezzinlik, imamlık, vaizlik, Kuran öğreticiliği ve manevi danışmanlık gibi hizmetleri kapsayan mesleki eğitim programlarına, ‘Manevi Rehberlik’ de eklendi. Bakanlık bu yolla imam hatip lisesi mezunlarının çalışabileceği, ‘Manevi Rehberlik’ isimli yeni bir iş kolu tanımladı” diye konuştu. MEB’in, “Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği”nde yaptığı değişiklikle öğrencilere yönelik rehberlik hizmetlerini üstlenen ve öğrenci yurtlarına 559 manevi rehber atayan Diyanet’in ardından imam hatip lisesi öğrencilerinin de rehber olmasının önünün açıldığını belirten Aydoğan şöyle devam etti: “Rehberlik hizmetlerinin imam hatiplerin mesleki eğitim programlarına dahil edilmesiyle bu alan dini bir kimliğe büründü. Bilim reddedilerek psikolojik danışman ve rehberlik mezunu kişilerin görev tanımı imam hatip lisesi ve ilahiyat mezunlarına devrediliyor. Müezzinlik eğitimi alan öğrencilerin bir hafta süreyle camilerde imamlık ve müezzinlik yapacağı belirtilirken 10 ve 11’inci sınıflarda rehberlik eğitimi alan öğrencilerin görev yapacağı kurumlar ise henüz açıklanmadı. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı Anadolu imam hatip liseleri için tanımlanan mesleki eğitimlerin tamamı, akademik eğitim veren liselere yönelik hazırlanan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne dayandırıldı. Rehberlik eğitimi verilmeyen bir okulun mezunları nasıl rehber olarak tanımlanır? Alanda yetişmiş bilim insanları yerine rehberlik hizmeti ihtisası olmayan kişilere bu alan nasıl teslim edilir?” CUMOK 23. yılını kutladı Cumhuriyet okurları (CUMOK) kuruluşunun 23. yıldönümü nedeniyle Kadıköy’de önceki akşam bir etkinlik düzenlendi. 100’ü aşkın okurumuzun katıldığı etkinliğe gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, CUMOK Koordinatörü Namık Kemal Boya, yazarlarımız Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Mehmet Ali Güller, Barış Terkoğlu, Arama Kurtarma Derneği’nin (AKUT) kurucusu Nasuh Mahruki ve Hukukçu Celal Ülgen katıldı. Kalbimiz Cumhuriyet’le CUMOK’lulara seslenen Küçükkaya, “Simge yazarlarımız var. Yeni aramıza katılan yazarlarla daha da güçlendik. Muhabir ve editör kadromuzla her gün Türkiye’nin en iyi gazetesini sizler için yapmaya çalışıyoruz. Daha da iyi olmalıyız, bunun için çalışacağız. Bu gazetenin patronu sizlersiniz, bizler çalışanıyız” dedi. Gecede söz alan CUMOK Koordina törü Namık Kemal Boya, bugünden sonra Cumhuriyet gazetesi için yapmaları gereken çok şey olduğuna değinerek, “Tüm kalbimizle Cumhuriyet gazetesi ile beraberiz. Bugünkü çağrımız budur. Türkiye’nin dört bir yanına böyle yayılsın” dedi. Toplantı afişleriyle ilgili kısa bir bilgi vermek isteyen Boya: “Afişlerde ve duvarlarda fotoğraflarını gördüğünüz insanları tanıyorsunuzdur. Onlar şuan aramızda yok. Hayatlarını kaybettiler. Bunlardan biri maden mühendisi Sabri Sarıfakiroğlu’dur. Mehmet Bozkurt çok fedakâr bir insandı. Necmi Koç geçmişte işçi ve sendikal mücadelede birlikte örgütlendiğimiz bir arkadaşımız. Semiha Gökçen Boya ise CUMOK için büyük bir çaba sarfetti.” ‘Gazete sizlerin’ Daha sonra Cumhuriyet okurları’na seslenen gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Küçükkaya son 3 ayda yapılan yenilikleri paylaştı. Küçükkaya şöyle devam etti: “Bu ay çok farklı yazı dizileriyle sizleri selamlayacağız. Yazarlarımız sahaya iniyor... Altan Öymen, Ataol Behramoğlu, Enver Aysever ve Barış Terkoğlu sizler için yazı dizileri hazırlıyor. 7 Eylül’den bu yana sizlerin bize verdiği desteğin farkındayız. Türkiye’nin her gün en iyi gazetesini yapmaya çalışıyoruz. Yeni yazarlarımızla, simge isimlerimizle daha da güçlendik. Bir kaç ay sonra Cumhuriyet’te 26. yılıma gireceğim. Ekibimle birlikte amacımız her gün Türkiye’nin en iyi gazetesini çıkarmak. CUMOK’un çağrısıyla bir imece yapıyoruz. Bu imece gösterdi ki, bu gazetenin patronu sizlersiniz.” Yazarlarımız Özdemir, Güller ve Terkoğlu da gecede kısa birer konuşma yaptı. Mahruki de CUMOK’lulara seslendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Kumpası aklıyorlar Ergenekon mağduru eski yargıç Ömer Faruk Eminağaoğlu, İstanbul Başsavcılığı’nın Ergenekon davasında verdiği mütalaayı eleştirdi ALİCAN ULUDAĞ Ergenekon soruşturması sürecinde Fethullahçı hâkim ve savcıların kararlarıyla yasadışı şekilde dinlenen eski yargıç Ömer Faruk Eminağaoğlu, İstanbul Başsavcılığı’nın Ergenekon davasında verdiği mütalaayı eleştirdi. Mütalaanın “Ergenekon diye bir örgüt yoktur, olay kumpastır” demediğine dikkat çeken Eminağaoğlu, savcılığın, “Delil yetersizliğinden beraat istiyorum” dediğine dikkat çekti. Eminağaoğlu, “Bu mütalaaya göre karar verilirse Ergenekon kumpasının hesabı sorulamayacak” dedi. Ergenekon hiç kurulmadı Ergenekon davasında savcının beraat görüşü açıklayınca, “kumpas çöktü” diye yayınlar yapıldığını anımsatan emekli yargıç, avukat Eminağaoğlu, şunları kaydetti: “Savcı görüşünde, ‘Toplanan kanıtlar hukuka aykırı olup, hukuka aykırı kanıtlara dayanılamayacağın dan, böyle bir örgütün varlığı ispatlanamamıştır’ diyor. Yani Ergenekon diye bir örgüt vardı da, kanıtlar hukuka aykırı olunca ispatlanamadı demek istiyor. Savcı kanıt yetersizliğine dayanarak beraat kararı verilmesini istiyor. Ergenekon diye bir terör örgütü hiç kurulmadı, böyle bir örgüt ve suç uyduruldu demiyor. Mahkeme beraat kararında savcılığın gerekçesindeki gibi hareket ederse bu durum, her yönüyle suçsuz olan insanlar üzerinde leke bırakacak. O nedenle bu karara karşı, beraat edenler bir de gerekçe yönünden yasa yollarına başvurmak durumunda kalacak. Haksız tutuklamalar için her türlü beraat Eminağaoğlu durumunda tazminat davası açılabildiği için, adeta ‘her şey yaşanıldığı ile kalsın, isteyen tazminat davası açıp tazminatını alsın yetmez mi’ deniyor. Mahkeme, kanıt yetersizliği değil de ‘böyle bir örgüt hiç kurulmadı, böyle bir örgüt uyduruldu’ gerekçesiyle beraat kararı verirse, o zaman bu durumda bu örgütü uyduranlar hakkında suç duyurusunda bulunmak durumunda kalacak ki, nedense mahkemenin suç duyurusunda bulunması istenmiyor.” l ANKARA Hesap sorulsun istenmiyor Bu mütalaanın Ergenekon kumpasının hesabının sorulamamasına yol açacağını vurgulayan Eminağaoğlu, “Herkes yattığıy la kalsın demek istiyor. Maksat hesabını sormak değil mi? Dolayısıyla olay hesabını soramamaya doğru gidiyor” ifadesini kullandı. Adalet bakanları toplandı Eski bakanlarla adalet zirvesi Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, eski adalet bakanlarıyla görüştü. Ankara Hâkimevi’nde düzenlenen toplantıya eski bakanlar Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Aysel Çelikel, Hikmet Sami Türk, Hasan Denizkurdu, Oltan Sungurlu, Mehmet Ağar, Fahri Kasırga ile Kenan İpek katıldı. Görüşme, gazetecilerin görüntü almasının ardından basına kapalı devam etti. Toplantıya ilişkin bakanlıktan herhangi bir açıklama yapılmadı. l ANKARA/Cumhuriyet Yargıda sınavsız alım Barajsız kadrolaştılar ALİCAN ULUDAĞ Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hâkim ve savcı alımlarında yazılı sınavda 70 baraj puanını geri getireceklerini açıkladı. Ancak bir KHK’yle 6 Ocak 2017’de 70 puan barajını kaldıran iktidar, bu yolla son iki yılda yargıda önemli bir kadrolaşmaya imza attı. İki yıllık süreçte 4 bin 440 hâkim ve savcı adayı mesleğe kabul edilerek mesleğe başlatıldı. Bunların büyük bölümünü avukat kökenliler oluşturdu. Avukatların da ciddi kesimi AKP teşkilat yöneticileri arasında seçildi. Diğer yandan aralık ayı içinde bin hâkim ve savcı alımı daha gerçekleştirilecek. Böylece barajsız kadrolaşma 5 bin 500’ü bulacak. 2.5 yılda sayı 20 bine çıktı 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde yargının toplam mevcudu yaklaşık 14 bin civarındayken, darbe girişiminin ardından bunların yaklaşık 4 bini FETÖ gerekçesiyle ihraç edildi. Bu durum yargıdaki hâkim ve savcı sayısının yaklaşık 10 bine düşmesine neden oldu. Oluşan açığı gidermek isteyen Adalet Bakanlığı, birçok kez alım gerçekleştirdi. 2.5 yılda yapılan alımlarla sayı10 bin artarak yargının mevcudu 20 bine çıktı. 70 puan barajı kaldırıldı Ancak 6 Ocak 2017’de yayımlanan 680 sayılı KHK ile mülakata katılabilmek için yazılı sınavdan alınması gereken 70 puan barajı kaldırıldı. Barajın kaldırılmasının ardından Adalet Bakanlığı, bugüne kadar 4 bin 400 hâkim ve savcı adayının alımını yaparak, kura törenleriyle mesleğe başlattı. Bu kura töreninin bir çoğu da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe Konge ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Tarih sıralamasına göre yapılan alımlar şöyle: 26 Mayıs 2017: 638’i adli yargı, 13’ü idari yargıya olmak üzere toplam 651 yeni hâkim ve savcı atandı. 19 Mart 2018: Bin 236 hâkim ve savcı ataması yapıldı. Bunların bin 178’i adli yargıya, 58’i ise idari yargıya atandı. 15 Mayıs 2018: 46 hâkimsavcı alımı yapıldı. 16 Ekim 2018: 2 bin 84 hâkim ve savcı kurayla atandı. Bin 958’i adli yargı, 126’sı ise idari yargıya girdi. 12 Kasım 2018: Avukatlıktan hâkim ve savcılığa geçen 403 kişinin ataması gerçekleştirildi. Bin kişi daha alınacak Adalet Bakanı Gül, aralık ayı içinde bin hâkim ve savcı adayının daha alınacağını açıkladı. Bu alınanlar da yine yazılı sınavda baraj engeline takılmadan mesleğe başlayacak. l ANKARA 43 yargıcın yeri değişti Hâkim ve savcıların görev yeri belli oldu Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Dairesi’nin Adli ve İdari Yargı kararnameleri ile 43 hâkim ve savcının görev yeri değişti. HSK’nin internet sitesinde dün, adli ve idari yargıda görev yeri değişen hâkim ve savcıların listesi yayımlandı. Buna göre, adli yargıda 17, idari yargıda 26 hakim ve savcının yeni görev yeri belirlendi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle