Katalog

Çarşamba 5 Aralık 2018 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 3 Meteoroloji Uzmanı Adil Tek İstanbul’da son 106 yılın en sıcak 3’üncü kışının yaşanacağını söyledi. Tek, aralık ayı içerisinde Marmara bölgesine kısa süreli kar yağışı beklediklerini kaydetti. l DHA Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 13/10 Ankara 9/7 İzmir 15/10 Antalya 18/13 Mersin 17/12 Bursa 110/8 0 Atina 160/8 0 TARİHTE BUGÜN Trabzon 16/12 Kars 5/1 Adana Artvin Çanakkale Balıkesir 180/1 1 0 130/7 0 100/7 0 130/6 0 Berlin Girne Londra Moskova 60/1 0 180/1 4 0 120/6 0 10/3 0 1791: Besteci Wolfgang Amadeus Mozart (35), Avusturya’nın başkenti Viyana’da yaşamını yitirdi. Sivas 90/4 0 Paris 120/7 0 1927: Cumhuriyet döne Diyarbakır 12/5 Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 60/0 0 80/4 0 160/9 0 110/6 0 100/3 0 Madrid 160/4 0 Amsterdam 140/6 0 Roma 170/7 0 New York 20/ 3 0 Tokyo 160/1 3 0 minin ilk kâğıt paraları tedavüle çıkarıldı. 1934: Türkiye’de kadınlar seçme ve seçilme hakkını kazandılar. Kadıköylü kazandı Taş Yapı’nın belediyeye açtığı rekor tazminat talebini üst mahkeme bozdu AVUKAT: UTANIYORUM Felç bırakan dayağa 12 ay Spiker eşi Kübra Eken’i darp ederek felç olmasına neden olan ve hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Neptün Bülent Eken, “Kasten yaralama” suçundan 12 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Karar duruşmasında Kübra Eken’in konuşma güçlüğü çekmesi “Katılan Kübra Eken’e esas hakkındaki son diyecekleri soruldu. Katılanın çok yavaş şekilde, konuşma güçlüğü çekerek konuşabildiği görüldü” şeklinde tutanağa geçirildi. Hâkim Öztürk, sanık Neptün Bülent Eken’e, verdiği 15 aylık cezayı “İyi hal” indirimi ile 12 ay 15 güne düşürdü. Karardan sonra Kübra Eken’in Avukatı İpek Bozkurt ve annesi Nuran Yelkenci basın açıklaması yaptı. Kararın kendisini tatmin etmediğini söyleyen Avukat İpek Bozkurt, “Müvekkilim adına utanıyorum. Müvekkilimin ömrü elinden alınmış, çocuğunu göremiyor” diyerek tepki gösterdi. Anne Nuran Yelkenci de 5 yıldır mahkemelerde süründüklerini söyleyerek kararı temyiz edeceklerini belirtti. l DHA İnşaat şirketi Taş Yapı ile Kadıköy Belediyesi arasındaki tazminat davasında sona ge lindi. Üst mahkeme 44 milyon 159 bin 487 lira tazminatı belediyenin kamu gücüyle çalış tığını anımsatarak bozdu. Kadıköy Bele diye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, “Haksız ye HAZAL OCAK re açılan bir davaydı, adaletin geç de olsa yerine gelmesi iyi ol du. Kadıköylüler kazandı” dedi. Taş Yapı, Kadıköy Belediyesi’ne, Kadıköy’ün en önemli arazilerinden Meteoroloji arsasına yaptığı “Fo ur Winds” projesinin “hukuka ay kırı ve keyfi eylemlerle” durdurula rak zarara uğratıldığı iddiasıyla taz minat davası açmıştı. İstanbul Ana dolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, şirketi haklı bularak ilçe belediye yi 101 milyon 859 bin 43 TL mad di tazminata mahkum etmişti. İs tanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararı bozarak bu rakamı gene yüksek bir rakam olan 44 milyon 159 bin 487 lira olarak belirledi. Yargıtay belediyenin bir ka mu tüzel kişisi olduğunu belirte rek işlem ve eylemlerinin kamu sal nitelik taşıdığını ifade etti ve alt mahkemenin kararını bozdu. Bunun üzerine İstanbul Bölge Ad liye Mahkemesi 4. Hukuk Daire si Yargıtay’ın kararına uyarak il Yargıtay, Taş Yapı’nın açtığı tazminat davasında, belediyenin ‘kamu gücüne’ vurgu yaptı. 44 milyon 159 bin 487 liralık tazminat kararı bozuldu. çe belediyenin işlem yaparken kamu gücü kullandığını anımsattı ve 10 Ekim’de oy çokluğuyla kararı kaldırdı. Güven tazelendi Gazetemize süreci değerlendiren Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, “Bu sadece belediye için değil tüm Kadıköylüler için sevindirici bir haber. Biz ‘Halkımızın malını ve parasının kimseye vermeyeceğiz’ dedik. Hukuki mücadelemizi sürdürdük ve Kadıköylüler kazandı. Bu kararla birlikte kamunun haklarının korunmasının ne kadar önemli olduğu konusundaki güven yeniden tazelendi. Bu konuda toplumsal bir mutabakat sağlanması gerekiyor. Kamu kurumları, kamuyu savunurken eğer bu denli hırpalanırsa, vatandaş adına yapması gereken hizmetleri sağlıklı yapamaz. Kimse kendini hukukun üstünde göremez. Adaletin, hukukun, hakkın olduğu bir sistem her zaman insanları geleceğe daha sağlıklı taşır” dedi. l İSTANBUL Teknoloji engellilerin hizmetinde Engeller kalkıyor ŞULE ÇET CİNAYETİ Acılı babanın indirim isyanı Ankara’da bir plazanın 20. katındaki dairede cinsel saldırıya uğradıktan sonra darp edilerek öldürülen üniversite öğrencisi Şule Çet’in babası İsmail Çet, “Katillerin mahkemeye çıkıp takım elbise giyip kravat takmasından verilen kararların düşürülmemesi bakımından hâkimlerimize düşecek büyük kararlar var” dedi. Kızının kendisine “Baba ben ayaklarımın üzerinde duracağım. Beni okut” demesi üzerine kızının arkasında durduğunu söyleyen İsmail Çet, “Bu yıl son senesiydi. Üniversiteyi bitirecekti. Ben elimden geleni yaptım ama başımıza bu geldi. Ben 39 yıla da razı değilim. Bunların ömür boyu müebbet alması gerekiyor” dedi. Savcı, zanlılar Çağatay A. ve Berk A. için ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu ve 39 yıl hapis cezası istemişti. l DHA AVM’DE EŞİNİ VURDU ‘Tahrik’ indirimiyle 17.5 yıl hapis cezası Kayseri’de hakkında ‘uzaklaştırma’ kararı bulunan ve boşanma aşamasında olduğu eşi Emine Akgül’ü (25) buluştukları alışveriş merkezinde (AVM) tabancayla öldüren Levent Akgül’e (33), 17 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada, tutuklu sanık Levent Akgül olaydan bir gün önce ayrı olduğu eşinin yaşadığı eve gittiğini ve bir erkekle yakaladığını söyledi. Olay günü eşiyle buluşan Akgül, “Erkekliğime laf etti. O an kendimi kaybettim. Çok pişmanım” ifadelerini kullandı. Mahkeme, sanığı “eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanık hakkında ağır tahrik indirimi uygulayarak cezayı 17 yıl 6 aya düşürdü. l AA 3 göçmen donarak öldü Edirne’deki üç ayrı sınır köyünde, göçmen oldukları tahmin edilen 3 kişinin cesedi bulundu. İlk incelemede donarak öldükleri tespit edilen bu kişilerin cesetleri, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp’a gönderildi. Göçmenlerden birinin Afgan uyruklu olduğu belirlendi. l AA Tekerlekli sandalye ile merdiven inip çıkılabiliyor. Gloveye, yazılı metinleri Braille alfabesine çeviriyor. Sabancı Vakfı’nın 11 yıldır sivil toplum alanındaki geliş hakkında bilgi veriyor” dedi. 3 boyutlu yazıcılar ile yapılan ro meleri tartışmaya açmak amacıy bot eller de etkinlikte tanıtıldı. İhti la düzenlediği Filantropi Semine yaç sahiplerine ücretsiz ulaştırdık ri, “Engelsiz Yaşam Teknolojileri” larını belirten dernek temsilcisi, “Eli başlığıyla Sabancı Vakfı Mütevelli olmayan çocuklara, parmak dezen Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın formasyonu olan çocuklara mekanik ev sahipliğinde gerçekleşti. eller tasarlıyoruz. Bir çocuğa yetiş Sabancı Center’da düzenlenen et kin olana kadar ortalama 25 robot el kinlikte, katılımcılar farklı engel gerekiyor. Tamamen kavramaya yö gruplarına yönelik geliştirilen tek nelik. Ama bu bile çocuğun hayatın nolojilerle tanış da ciddi bir deği tı. Onlardan biri şim katıyor” diye olan merdiven çı konuştu. Toplantı kabilen tekerlek da yazılı metinle li sandalye yoğun ri bir eldiven ara ilgi gördü. İlgi gö cılığıyla Braille’e ren bir diğer cihaz (görme engellile ise, görme engel rin kullandığı alfa liler için tasarla be) çeviren Glove nan okuyucu aparat oldu. “Orcam” adı verilen cihaz hakkında bilgi ve Güler Sabancı, otizmli çocuklar için geliştirilen sanal gerçeklik gözlüğünü kullandı. ye da tanıtıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Sabancı Vak ren firma temsilcisi 20 binden fazla fı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler kullanıcılarının olduğunu belirterek Sabancı, “Herkesin hedefinde daha “Bu bir görme cihazı. Yapay zekâ adil ve eşit bir dünyaya katkıda bu yardımıyla görme engellilere, gör lunmak yer alıyor. Günümüzde ar me bozukluğu olanlara okuma yapa tık filantropi, yani hayırseverlik, bü bilmeleri için geliştirilen bir cihaz. yük paralar harcamak değil, eşit bir Herhangi bir metni veya bir kişinin dünya hayaliyle daha etkin çalış yüzünün fotoğrafını çekiyor ve daha mak anlamına geliyor” dedi. sonra kulağınıza bunun ne olduğu l İSTANBUL / Cumhuriyet 4 milyon TL harcırah yolsuzluğu ‘Jet Fadıl’ın arsaları satışa çıkarıldı Kamuoyunda ‘Jet Fadıl’ olarak bilinen Fadıl Akgündüz’e ait Antalya’da havalimanı çevresin de bulunan 43 bin 400 metrekarelik, 16 milyon 276 bin TL muammen bedeli olan arazi için Antalya 10. İc ra Dairesi’nde açık artırma usulüyle ihale yapıldı. Muhammen bedelinin yarısı olan 8 milyon 132 bin lira başlangıç fiyatı ile satışa çıkarılan arazi nin, ihaleye katılan olmadığı için satışı gerçek leştirilemedi. Yaklaşık bin 500 kişinin mağ duriyetinin yargıya intikal ettiği arazi, 8 Ocak’ta yeniden satışa çıkartılacak. Yaklaşık 18 yıl önce, proje üzerinden satışı yapılan arazinin bugüne kadar Akgündüz temeli dahi atılmamıştı. l İHA Erzurum’da il sağlık müdürlüğünde çalışan 3 muhasebeci mahkemece tutuklandı Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nde kendilerini göreve yıl boyunca usulsüzlük yaptığı ve kendilerini göreve gitmiş gi gitmiş gibi göstererek 6 yıl bo bi göstererek kurumdan yaklaşık yunca harcırah alıp, 4 milyon lira 4 milyon liralık harcırah aldıkla haksız kazanç sağladıkları iddia rı tespit edildi. Şüpheliler, dün edilen 3 çalışan tutuklandı. çıkarıldıkları mahkeme tarafın İhbar üzerine harekete geçen dan tutuklandı. İl Sağlık Müdür emniyet, Yakutiye ilçesindeki ku lüğü olaya ilişkin, “Muhasebe ruma ait bina ile kurumun anlaş biriminde çalışan kişilerin ilgi malı olduğu bankalarda evrak ve li bankaya eposta yoluyla ilet banka kayıtlarını incelemedi. Ça tikleri ve sadece kendilerine ta lışanlar A.K., İ.A. ve İ.K.’nin, ku nımlanmış şifre ile işlem yapa rumdan göreve giden persone bildikleri maaş listelerinde şüp le ödeme yapılması için banka heli bulgulara ulaşılmış ve suç lara gönderdiği çok sayıda diji duyurusunda bulunulmuştur” tal ödeme evrakında yaklaşık 6 açıklamasında bulundu. l DHA BehramAotağolul Kültür ve Siyaset Karamsarlık nasıl aşılacak? A2ta4ol BehramoğluHaziran gecesi, AKP ve MHP yandaşları dışında kalan çevrelerin yaşadığı şaşkınlığın sonrasında artarak ve yaygınlaşarak sürmekte olan karamsarlık nasıl aşılacak? O gece bu satırların yazarının daKültür ve Siy aralarında olduğu çevrelerde sadece şaşkınlık değil, büyük bir üzüntü ve öfke yaşandı. Nedeni ise, alınan sonuçlardan daha çok, açıklama yapması beklenen başlı ca ilgililerin ortaya çıkmaması, bunu da ister istemez birbirini tutmaz söylenti ve yorumların izlemesiydi. 24 Haziran’dan bu günlere beş aydan fazla zaman geçti. Şimdiyse yerel seçimlere doğru yol alınmakta. Bir değişiklik olmazsa (ülkemizde her an her şey olabilir) bu seçimler dört ay sonra, 31 Mart’ta yapılacak. Yaklaşan seçim öncesinde toplumun sözünü ettiğim çevrelerindeki karamsar lığı görmemek, bu toplumdan tümüyle habersiz olmak demektir. HHH Katıldığım söyleşilerde, kitap fuarla rında, imzalarda, konu açıldığında tek bir iyimser görüşle karşılaşmadım. Tam tersine, karamsarlığı daha da ileri götürerek, oy vermeye gitmeyeceklerini söyleyenlerle daha sık karşılaşır oldum. Açıkçası, benim kendi duygularım da çok farklı değil. Oy vermeye kuşkusuz gideceğim. Fakat heyecanla, sevinçle değil de, so rumluluk bilinciyle. Çünkü kullanılmayacak her oy, karşı görüşe verilmiş oy demektir. Geçen seçimde pek çok seçmen tatil yörelerinden ayrılarak oy vermek için kendi seçim bölgelerine dönmüştü. Dört ay sonraki seçim yine yaz ayları na rastlayacak olsa, aynı şey sanıyorum en azından aynı ölçülerde söz konusu olamazdı… Bugün de belli çevreleri saran karam sarlık ve çıkışsızlık duyguları aşılamaz sa, oy kullanma oranında büyük düşüş ler yaşanması şaşırtıcı olmayacaktır. Öyleyse ne yapmalı? HHH Seçmen ana muhalefet partisinden dolambaçlı sözler değil, açık ve net bir tavır bekliyor. İstanbul (ve kuşkusuz Ankara) başta olmak üzere büyük şehirlerdeki aday ların artık saptanması, açıklanması ve gecikmeksizin projelerini açıklamaya başlamaları gerekiyor. Ana muhalefet partisindeki çok baş lılık, dağınıklık, belirsizlik, her kafadan ayrı bir ses çıkması, bu partinin var olan ve olabilecek seçmeninde bıkkınlık ya ratıyor. İstanbul ve Ankara belediye başkan adaylarının doğru kişiler olarak saptan ması bugün yaşamsal önemdedir. Başta yine ana muhalefet partisi yö netimi olmak üzere, iktidar partisinin karşısında yer alan siyasal parti yöneti cilerinin yanlış hesap yapmaya, kaprise, uzlaşmazlığa hakları yoktur. Atacakları her yanlış adımın ve sonuç taki başarısızlığın kendi siyasal varlıkla rını da sona erdirecek olması kimsenin umurunda olmaz. Fakat, ülkeye yapılacak kötülüğün lanetinden kurtulmanın mümkün olma dığının da bilinmesi gerekiyor. HHH Seçim sonuçlarının açıklandığı gece, milyonlarca insana yaşatılan şaşkın lık, karışıklık ve üzüntünün sorumluları bunun nedenlerini içtenlikle, inandırıcı biçimde açıklamalı ve toplumdan özür dilemelidir. Ana muhalefet partisinin lider kadro su, partinin önde gelenleri, hiçbiri dışarı da kalmaksızın, tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi toplum önünde güçlü ve inandırıcı birlik görüntüsü ver melidir. Muhalefetteki partiler, her uzlaşmada olduğu gibi karşılıklı özveri gerektiren bir uzlaşmayla ortak aday saptamada daha fazla gecikmemeli ve saptanacak adayları destekleme çalışmaları hızla başlamalıdır.Karamsarlık bulutlarının dağıtılması için öncelikle yapılması ge rekenler sanırım bunlardır. Nil Tiyatrosu oyuncuları, 5 Aralık Çarşamba gecesi 20.30’da Cihangir’deki Tatavla sahnesinde savaş karşıtı şiirlerimden kurgulanan “Bebeklerin Ulusu Yok” adlı oyunu sahneleyecek. Biletler Biletix’ten ve tiyatro gişesinden sağlanabilir. Yontup çaldılar Bursa İznik’te, Yenişehirkapı’ya uzanan surlardaki burcun iç duvarında bulunan ve bir azizin at üzerinde, elinde mızrakla ejderi öldürmesini tasvir eden fresk, defineciler tarafından yontularak çalındı. l DHA C MY B