25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 milyar dolarlık hedef Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019’da 12 milyar dolar değerinde mülkün yabancılara satı EKONOMİ şınınhedeflendiğiniaçıkladı. DOLAR 5.4000 13 kuruş AVRO 6.1550 17.2 kuruş FAİZ 20.24 0.18 puan 10 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Batık ikiye katlanacak BORSA 93.880 1.094 puan ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1441.11 44.39 lira 215.22 6.76 lira Çarşamba 5 Aralık 2018 S&P’ye göre, Türk bankalarındaki sorunlu kredi miktarı gelecek 1218 ayda ikiye katlanacak. Fitch Ratings de Türk bankalarının görünümü negatif dedi Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Türk bankalarındaki sorunlu kredi miktarının gelecek 1218 aylık dönemde ikiye katlanmasını ve Türk bankalarının kredilerdeki toplam zararının son dönemdeki ortalama yüzde 1.4’ten yüzde 2.5 seviyesine kadar yükselmesini beklediğini vurguladı. Fitch de uyardı S&P ekonomideki daralma nedeniyle bankaların özsermaye kârlılığının da baskı altında kalacağını tahmin ediyor. S&P ayrıca “Cumhurbaşkanlığı’nın Merkez Bankası ve regülatörler üzerindeki müdahalelerini izlemeye devam edeceğiz. Bu durum Türkiye’de kurumsal yapıya ilişkin değerlendirmelerimizi etkiliyor. Türkiye’nin son yıllarda kurumsal denge mekanizmalarında ve yönetim standartlarında beklenmeyen bir erozyon yaşandı” denildi. Öte yandan Fitch Ratings de gelişen piyasalarda Türk bankalarının görünümüne ilişkin negatif revizyonların Brezilya ve Katar bankalarındaki revizyonlarla dengelendiğini belirtirken, “Türk bankalarıyla birlikte, Umman ve Costa Rica bankalarının çoğu negatif görünümünü koruyor” ifadesini kullandı. S&P yayımladığı Türkiye raporunda ülke ekonomisinin 2019’da yüzde 0.5 daralacağını, 2020 yılındaysa yüzde 34 seviyelerinde ılımlı bir büyüme hızı yakalanabileceğini öngördü. S&P, “Bankacılık sektöründeki takipteki kredi oranının (NPL) Eylül 2018’deki yüzde 3.5’ten yaklaşık yüzde 6’ya yükselecek” ifadesini kullandı. Yüzde 20’yi bulur Raporda sorunlu kredi tanımına “yeniden yapılandırılan” kredilerin de eklenmesi durumunda, bu oranın S&P’nin baz senaryosu kapsamında çoktan yüzde 10’u geçmiş bulunduğu ve bunun gelecek yıl yüzde 20’ye kadar yükselebileceği de belirtildi. Raporda, “Çünkü ekonomideki yavaşlama, kaldıraçlı olarak alınan risklerin düşürülmesi, TL’de devam eden değer kaybı ve yükselen faizlerin, gelecek 1218 ayda varlık kalitesinde yük olmaya başlayacağını tahmin ediyoruz” denildi. S&P 20122015 yılları arasında yüzde 1.41.5 aralığında bulunan kredi zararlarının toplam kredilere olan oranının 2018’de yüzde 2.4’e çıkacağını, 2019 ve 2020’de yüzde 2.5 olacağını tahmin ediyor. l Ekonomi Servisi Dolar ateşlendi Dolar/TL, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve Merkez Bankası’nın (TCMB) erken bir faiz indirimi yapabileceği endişesiyle yaklaşık 2 haftanın zirvesi olan 5.45’i test etti. Dolar/TL kuru yüzde 3 civarında yükselirken Avro da yüzde 3’ü aşan yükselişle 6.22’ye kadar çıktı. Katar’ın Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden (OPEC) ayrılma kararı ve petrol üreten ülkelerin üretimlerini günde 1.3 milyon varil düşürmek için yaptığı çalışma, petrol fiyatlarını 58 dolardan 63 dolar seviyesine taşıdı. TL, dolar karşısında yüzde 3 değer kaybederken benzer gelişmekte olan ülke para birimlerinde yüzde 1’e yaklaşan değer kazançları gözlendi. Öte yandan, dün sabah saatlerinde motorinde 22 kuruş olacağı söylenen indirim, petrol fiyatları ve kurdaki yükseliş sonrası 8 kuruşa düşürüldü. Otogazın litre fiyatında 46 kuruş, pompa fiyatında 32 kuruş indirim oldu. l Ekonomi Servisi Merkez Bankası: İç talep zayıfladı Merkez Bankası, kasım ayı enflasyonundaki düşüşle ilgili olarak vergi indirimlerine, petrol fiyatlarındaki gerilemeye ve iç talepteki zayıflamaya dikkat çekti. “Aylık Fiyat Gelişmeleri” raporunu açıklayan banka, gıda enflasyonundaki gerilemede taze meyve ve sebze fiyatlarının öne çıktığını, geçici vergi indirimlerine bağlı olarak dayanıklı tüketim malları kanalıyla temel mal grubu yıllık enflasyonun belirgin düşüş kaydettiğini hatırlatarak şu vurguyu yaptı: “Bu dönemde temel mal fiyatlarındaki düşüşte vergi indirimleri temel belirleyici olurken, TL’deki değer kazancı, dönemsel indirimler ve iç talepteki zayıflamanın da etkileri hissedilmiştir.” l Ekonomi Servisi Düşüşe inanmadılar Yıllık enflasyon yüzde 25.2’den yüzde 21.6’ya düştü. Mahfi Eğilmez’in anketine katılanların yüzde 88’i enflasyondaki sonuca inanmadığını bildirdi MUSTAFA ÇAKIR Kasım ayı tüketici enflasyonunun (TÜFE), önceki aya göre yüzde 1.44 düşmesi, yıllıkta da artışın yüzde 21.6’ya gerilemesi ekonomistleri de şaşkına çevirdi. Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, açıklamanın ardından anket yaptı. Katılanların yüzde 88’i sonuca inanmadığını aktardı. Prof. Aziz Konukman, petrol fiyatlarındaki düşüşler gi bi dış konjonktürün fiyat artışlarını aşağıya çektiğini, kurda düşüş olduğunu, bütün bunlar bir araya gelince enflasyonda az da olsa düşüş yaşandığını söyledi. Ancak yine de üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında ciddi bir makas olduğuna dikkat çeken Konukman, “Makas biraz daraldı ancak yine de ciddi fark var. Bunun gecikmeli olarak TÜFE’ye yansıyacağını unutmayalım” dedi. “Kötü geride kaldı” tezinin çürüdüğüne işaret eden Konukman, “Bunlar önünde sonunda tüketici fiyatlarına yansıyacak. Ciddi bir enflasyon stokuyla 2019’a gireceğiz. Yük ortadan kalkmadı. Geçenlerde perakende sektöründen bir açıklama oldu. Denildi ki: ‘Üretici fiyatlarındaki artışı etiketlere yansıtacağız ancak alım gücü düştüğü için malları satamayabiliriz. Kapanma noktasına geliriz.’ Üreti ci fiyatlarındaki artış biraz gecikmeli olarak da olsa mutlaka fiyatlara yansıyacak” diye konuştu. Konukman, enflasyonun aralık ayında da düşük çıkacağına dikkat çekerek, “Memur ve emekli maaşlarında daha düşük zam hedefleniyor. Bu apaçık ortaya çıktı. Gelir dağılımı bozuldu. TÜİK’in anketleri bunu göstermiyor. Doğru bir gösterge ile enflasyon yeniden hesaplanmalı” dedi. l ANKARA Yüzde 12’si inanıyor Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, TÜİK’in verileri açıklamasının ardından sosyal medyada “TÜİK enflasyonda ciddi bir düşüş olduğunu açıkladı. Bu açıklamanın doğru olduğuna inanıyor musunuz ?” sorusu ile 1 saat süren anket yaptı. Ankete 17 bin 888 kişi katıldı. Katılanların yüzde 88’i “inanmıyorum”, yüzde 12’si de “inanıyorum” yanıtını verdi. Eğilmez, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları konusunda kuşku duyan insanlar üzerinde yaygın bir inanma sorunu yarattığına dikkat çekti. T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/467 Esas İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI vekili tarafından mahkememize açılmış bulunan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında aşağıda ismi, mevkii, parsel ve kamulaştırma alanı belirtilen ve davacı idare tarafından kamulaştırılan taşınmazla ilgili olarak 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bu kamulaştırmaya ilişkin olarak; 1 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’nca 13/12/2017 tarih ve 45174310 sayılı Encümen Kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, 2 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik 8. maddesinin ilgili hükümleri uyarınca oluşturulan kıymet takdir komisyonunca 17/01/2018 tarihinde taşınmaz için değer tespiti yapıldığı, 3 6111 sayılı Torba Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen geçici 6. madde gereğince müvekkil idareye uzlaşma yoluna gidilmesi yönünde başvurulması zorunlu olduğu halde İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’na uzlaşma hususunda herhangi bir başvuru olmadığı, 4 Yapılacak olan ilan tarihinden itibaren davalı tarafın 30 (otuz) gün içinde İdari Yargıda iptal davası ve Adli Yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceği, 5 Açılacak davaların İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’na tevcih edileceği, 6 Davalı tarafça 30 (otuz) gün içinde İdari Yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’na adına tescil edileceği, 7 Mahkemece tespit edilecek bedelin T. Vakıflar Bankası Aksaray/Valide Sultan Şubesi’ne hak sahibi adına yatırılacağı, 8 Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği, Hususları 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ilan olunur. 30/11/2018 Dosya No: 2018/467 Esas Mevkii: İstanbul İli, Başakşehir İlçesi , Kayabaşı Mahallesi Ada: 248 Parsel: 35 Parsel (eski 26 parsel) Kamulaştırılan Alan: 3.383,60 m2 alanlı taşınmazın 433,59 m2‘si Davalılar: Mehmet Can, Veli Çelebi,Mustafa Çetinkaya, Cevat Olkun İskender Yüca, Aziz Fidan, Ahmet Ülkü, Mustafa Cihat Şansal, Mehmet Salih Hergül, Hasan Dinler Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 908947) T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2018/1145 Esas Davacı İKA TEKNİK YAPI İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından HASIMSIZ olarak açılan ve mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Tasdiki davası nedeniyle; 7101 sayılı kanunla değişik İİK’nın 287. maddesi uyarınca 286.maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu tespit olunmakla; a)İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 788629/0 sicil nosunda kayıtlı İKA TEKNİK YAPI İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ hakkında 30/11/2018 tarihinden başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLMESİNE, davacı şirketlerin İİK’nın 297. maddesinin 2. fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlerin alınmasına, b)Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla 7101 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 287/3 madde ve fıkrası uyarınca davacı şirketin sunulan tablolardaki alacaklı sayısı ve alacak miktarları dikkate alınarak davacı şirkete 3 KİŞİLİK GEÇİCİ KONKORDATO KOMİSERİ HEYETİ GÖREVLENDİRİLMESİNE, c)Geçici komiser olarak mali müşavir Fatih Yılmaz, yeminli mali müşavir İbrahim Hak, İcra İflas Hukukçusu Av. Cansev Turan’ın görevlendirilmelerine, d)Alacaklıların, ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçeyle mahkememiz dosyasına itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebileceklerine, e)Mahkememizin 2018/1145 Esas sayılı konkordatonun tasdikine ilişkin dava dosyasının ön inceleme ve ilk tahkikat duruşmasının 28/02/2019 günü saat 14:00’de yapılacağına, 7101 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 288/2 maddesi uyarınca ilgililere ilanen duyurulmasına karar verilmiştir. GEÇİCİ KOMİSER HEYETİ: 1 İcra iflas hukukçusu AV. CANSEV TURAN:TC.15671989028 Adresi:Halil Rıfat Paşa Mah. Teoman Sok. No:2 Şişli/İSTANBUL 2 Mali Müşavir FATİH YILMAZ: T.C.No:10271966608 Adresi: Mustafa Kemalpaşa Mah. Kanarya Sokak No:123/9 Avcılar/İSTANBUL 3 Yeminli Mali Müşavir İBRAHİM HAK T.C.No:67168088004 Adresi:19 Mayıs cad. Dumlupınar sk A 1 Blok no:19/7 Ataköy 5. Kısım Bakırköy/İSTANBUL Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 909147) ABD dost, müttefik mi? Yakın geçmişte Türkiye ABD ilişkilerinde önemli olaylar, gelişm eler özetlenerek başlıktaki soru yanıtlanmaya çalışılmıştır. 1. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Devleti topraklarının bölüşümü amacıyla hazırlanan Sevr (Serves) Antlaşması taslağında ABD savaş galibi İtilaf Devletleri safında yer almış, taslakta Doğu Anadolu’da kurulacak büyük Ermenistan devletinin sınırlarını çizme yetkisi dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson’a bırakılmış Wilson da cömert davranarak sınırı Karadeniz kıyısı Giresun’un doğusundan başlayan Erzincan’ın batısından, güneyde Bitlis ve Van Gölü’ne kadar uzanan hattı sınır olarak belirlemiştir. Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bir süre sonra da Güneydoğu Anadolu’da Kürt devleti kurulması öngörülmüştür. Sevr Antlaşması taslağında boğazlardan geçişleri düzenlemek, denetlemek üzere bir komisyon kurulması, bu komisyonda ABD’nin de temsil edilmesi yer almıştır. Sevr Antlaşması, Bağımsızlık Savaşımızın başlamasıyla onaylanmamış, imzalanmamış, tarihte taslak olarak kalmıştır. ABD Lozan Konferansı’na gözlemci düzeyinde katılmış, ancak Lozan Antlaşması’nı onaylamamıştır. Ülkemizde 1. Dünya Savaşı’ndan itibaren ABD ile yakın ilişkiler kurulmasını, hatta ABD’nin, yönetimi, mandası altına girilmesini savunan “Amerikofiller” olmuştur. 2. Dünya Savaşı sürerken, Türkiye’yi, Almanya’ya karşı savaşa girmeye, Balkanlar’da yeni bir cephe açmaya ikna etmek üzere 1944 yılında, ABD Başkanı Franklin D. Roosvelt, İngiltere Başba kanı W. Churchill ve İsmet İnönü, arasında Kahire Buluşması (Konferansı) düzenlendi. Türkiye, ayartılara kapılmayarak, Balkanlar’da cephe açmak tuzağına düşmedi. 2. Dünya Savaşı sonrası Josef V. Stalin’in Türkiye’den Kars, Ardahan dahil toprak ve boğazlardan serbest geçiş hakkı talebinde bulunması, SSCB hegemonyasını önlemek amacında olan ABD ile Türkiye arasındaki yakınlaşmada etkili oldu. ABD, SSCB’ye ileti, Türkiye’ye de destek, dostluk gösterisi olarak, 1944 yılında vefat eden büyükelçi Münir Ertegün’ün cenazes ini 1946 yılında Missouri zırhlısı ile yurda gönderdi. ABD, savaşta büyük yıkıma uğramış Avrupa’nın SSCB denetimine girmesini önlemek amacıyla General Marshall tarafından önerildiği için Marshall Planı adı altında Avrupa’ya ekonomik yardım programını 1948’de uygulamaya koydu. Savaş yıllarında ABD askeri gücüne lojistik destek sağlamak üzere Avrupa’ya getirilen araç, gereç ve malzemenin ABD’ye geri götürülmesinin maliyeti yüksek olacağından, söz konusu araç ve malzemenin Avrupa’da bırakılması, yardım olarak dağıtılması uygun görüldü. Türkiye’ye de sınırlı da olsa yardımlardan pay ayrıldı. Türkiye ve Yunanistan’ın konumu, SSCB’nin yayılmacılığı açısından, Batı Avrupa’ya kıyasla daha ciddi bir tehlike oluşturuyordu. Doğu Avrupa, Balkanlar, SSCB hegemonyası altına girmiş, Türkiye ve Yunanistan üzerinde baskı artmıştı. Dönemin ABD Başkanı Harry S. Truman tarafından desteklendiği için “Truman Doktrini” adı altında Türkiye ve Yunanistan’a 400 milyon USD tutarında askeri ve ekonomik yardım yapılmasına 1948 yılında başlandı. Türkiye’nin 1951 yılında Kore Savaşı’nda ABD’ye destek olarak Kore’ye bir tugay göndermesi, ardından 1952 yılında NATO’ya (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü) üye olması, TürkiyeABD ilişkisini, yakınlaşmasını güçlendirdi. İlişkinin güçlendiği yıllarda ABD’li ünlü zengin işadamı Nelson A. Rockefeller’in dönemin ABD Başkanı Dwight D. Eisenhover’e yazdığı mektup, ABD’nin niyet ve tutumuna ışık tutacak bir belgedir. Mektupta, Türkiye oltaya yakalanmış bir balık olarak nitelendirildikten sonra “Oltaya yakalanmış balığın yeme ihtiyacı yoktur. Türkiye gibi ülkelere iktisadi yardım yapılabilir, ancak yardım bize uygun ve bağlı hükümetleri iktidarda tutacak bize düşman muhalifleri zararsız bırakacak biçim ve miktarda olmalıdır” tavsiyesinde bulunuyordu. ABD, 1950’li yıllardan itibaren ülkemizde politikacılar, sivil ve asker bürokratlar, iş insanları, medya mensuplarından oluşan işbirlikçi grup oluşturma girişimini hızlandırmış, 1960’lı yılların başlarında “Barış Gönüllüleri” yaftası altında gönderdiği özel görevlilerle de Güneydoğu Anadolu’da ayrımcılığı körüklemeye başlamıştır. ABD ilişkilerini bir sütuna sığdıramadığım için, haftaya devam umuduyla özür diliyorum. KISA... KISA... l Amerikalı Exxon, Türkiye’nin de ortak olduğu AzeriÇırağGüneşli sahasındaki hisselerini satma kararı aldı. Şirket, ABD’deki kaya gazı alanları ve Guyana’daki petrol rezervlerine odaklanacak. l Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde Halil Bader Arslan’dan boşalan genel sekreterlik görevine Prof. Dr. Kerem Alkin getirildi. l Huawei, bu yılın başlarından beri sadece Çin pazarında kullanımına açık olan kendi Blockchain servisini Huawei Cloud’un internet sitesi aracılığıyla artık tüm küresel pazara açtı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle