19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ‘Çanakkale’de kazıklar çakıldı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, 1915 Çanakkale Köprüsü’yle ilgili, deniz içindeki kazı ve kazık çalışmalarının tamamlandığını açıkladı. Afşin Elbistan devrediliyor Afşin Elbistan A Termik Santralı ve AfşinElbistan Linyitleri Kömür İşletmesi, 20 yıllığına Çelikler Holding’e devrediliyor. İlgili protokol dün imzalandı. 8 EDİTÖR: EMRE DEVECİ TASARIM: SERPİL ÜNAY Pazar 25 Kasım 2018 ‘Asgari’de gerçekleşen enflasyona bakılmalı Türkİş, yeni yılla ilgili asgari ücret artışında hedef enflasyonu dikkate almayı isteyen hükümete, ‘Hedeflenene değil, gerçekleşene bakılsın’ mesajı verdi İşçi, yeni asgari ücretin belirleneceği aralık ayında yapılacak Asgari Üc ret Tespit Komisyonu toplan tılarına kilitlendi. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle zor lu bir pazarlık süreci olması bekleniyor. Türkiye’de yaklaşık 6 mil yon işçi asga ri ücret ile ge MUSTAFA ÇAKIR çinmeye çalışıyor. Asgari ücret yıl başın dan bu yana net bin 603 lira olarak uygu lanıyor. Yeni haftada Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantısı için taraflara çağrı yapılması, ilk toplantının da aralık ayının birinci haftasın da gerçekleşmesi bekleniyor. Komisyonda bir ilk Komisyonda 5 işçi, 5 işveren ve 5 de hükümet temsilcisi yer alıyor. Türkİş heyetinde bu yıl ilk kez yer ala cak olan asgari ücretli bir işçinin, sendikasız ve toplu sözleşmesiz bir taşeron işçi olması bekleniyor. Ancak isim henüz netleştirilmedi. Bu işçi komisyonda asgari ücretle bir ay nasıl geçinmeye çalıştığını anlatacak. Komisyonda işçi heyetine başkanlık edecek Türkİş Genel Eğitim Sekreteri, TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat, ücretin düşüklüğüne dikkat çekerken, “Asgari ücretle geçinmek için sihirbaz olmak gerek” dedi. Yıllık yüzde 25.2 Hükümet ücret artışlarında hedef enflasyona bakıyor. Yeni Ekonomi Programı’nda 2019 için hedeflenen enflasyon yüzde 15.9. Bu da asgari ücrete 255 lira zam yapılarak 1858 liraya çıkarılması anlamına geliyor. Ancak geçen ekimde açıklanan yıllık enflasyon yüzde 25.24’tü. Gerçekleşen enflasyonun dikkate alınması halinde asgari üc retin 405 lira zam yapılarak 2 bin 8 liraya çıkarılması gerekiyor. Enflasyon hesabında kasım ayı enflasyonu da önemli olacak. Hükümetin ve işverenin artışta gerçekleşen değil, hedeflenen enflasyonu dikkate alma eğilimine karşın, Türkİş’in bu konuda duruşu net. Irgat, “Şimdiye kadar hangi hedef tuttu? Artışta hedeflenen değil, gerçekleşen enflasyona bakarız. Zam bunun altında olamaz” dedi. Irgat şöyle devam etti: “Biz asgari ücretin hemen 2 bin liraya çıkarılmasını istiyoruz. Pazarlık da 2 bin lira üzerinden yapılmalı. Son altı ayda ücretler yüzde 40 eridi.” Bu arada zaman zaman işverenler tarafından asgari üc Taşeron işçiye artış istenecek Kamuda kadroya, belediyelerde de belediye şirketlerine geçirilen taşeron işçilerin ücretleri Yüksek Hakem Kurulu’nun sözleşmelerine bağlanmıştı. Bu da işçilerin 2021 yılına kadar 6 ayda bir alacakları yüzde 4’lük zamma mahkum olmaları anlamına geliyor. Üstelik işçiler bu sürede enflasyon farkı da alamayacak. Türkİş, bu işçilerin ücretlerinin artırılmasını isteyecek. retin eskiden olduğu gibi 6 aylık süreler için belirlenmesi gündeme getiriliyor. Nazmi Irgat şu yorumu yaptı: “Asgari ücretin yıl boyunca tek bir rakam olarak belirlenmesi işçinin lehine. Çünkü işçi yıl başından itibaren yeni ücreti almaya başlıyor. Kazancı artıyor. Tek asgari ücretten yanayız.” l ANKARA Her yıl 6 Soma gerçekleşiyor DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının bütünüyle çöktüğünü ve her yıl iş cinayetlerinde ölenlerin sayısının Soma Katliamı’nın 6 katı olduğunu söyledi 2.8 milyon kişi Konferansa İngiltere’den katılan Hilda Palmer, dünyada her yıl 2.78 milyon kişinin, Birleşik Krallık’ta her gün 140 kişinin iş cinayetleri, meslek hastalıkları ve çalışma yaşamıyla bağlantılı sorunlar nedeniyle hayatını kaybettiğini dile getirdi. İngiltere’de işçi sağlığı ve iş güvenliği için başlatılan bir taban örgütlenmesi olan Hazards Campaign’i anlatan Palmer, iş güvenliğinin ve işçi sağlığının temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının bütünüyle çöktüğünü, iş cinayetlerinde her yıl ölenlerin sayısının Soma Katliamı’nda hayatlarını kaybedenlerin 6 katı olduğunu dile getirdi. DİSK tarafından düzenlenen II. Uluslararası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konferansında konuşan Çerkezoğlu, 2012’de çıkarılan 6331 Sa yılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu sonrasında tablonun iyileşmek bir yana daha kötüye gittiğini belirtti. Çerkezoğlu, taşeron ve güvencesiz çalışma ile sendikalaşmanın önündeki engellerin iş cinayetlerini artırdığını vurguladı. ‘Sıfır kaza’ çöktü Çerkezoğlu’nun konuşmasından öne çıkan diğer satır başları şöyle: n İş cinayetlerindeki kara tablonun nedeni, her şeyi bir maliyet unsuru olarak gören sermaye zihniyeti ve onun çalışma rejimi. n 2017’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen “hedef sıfır kaza” kampanyası sırasında yüzlerce işçi hayatını kaybetti. n Üçüncü havalimanı şantiyesinde insanca çalışma koşulu talep ettikleri için tutuklanan Dev Yapıİş Genel Başkanı Özgür Karabulut ve tüm işçiler serbest bırakılmalı. n Sendikalar, meslek örgütleri ve üniversitelerin katılımıyla idari ve mali özerkliği olan bir işçi sağlığı ve iş güvenliği kurumu kurulmalı. Sistem tümüyle değişmeli. l Ekonomi Servisi Arzu Çerkezoğlu Ekim ayında protestolu senet tutarı yüzde 63, sayı yüzde 7.5 arttı Senetler de ödenmiyor Atilla Yeşilada Blockchain hırsızlığa engel İstanbul’da İsviçre Ticaret Odası Derneği’nce düzenlenen, “Blockchain Türkiye’deki ve Global Ekonomik Modelleri Nasıl Değiştirecek?” başlıklı forumda, bu sistemin bilgi ve kimlik hırsızlığının önlenmesine büyük katkı yapacağı dile getirildi. Ekonomist Atilla Yeşilada, “Çalışmalar derinleşiyor. Türkiye’de de etkilerini yakında günlük yaşantımızda hissediyor olacağız. Bunların başında ticaret olduğu kadar, kişisel verilerin korunması gelecek” dedi. Unitalent Kurucusu Bardia Zanganeh de, bu sistemin kırılamayan bir sistemi olduğu için güvenli kabul edildiğini belirtti. Kripto para hacmi daraldı Kripto para birimleri piyasalarının belirleyicisi Bitcoin’un 15 Kasım’da, Ekim 2017’den bu yana ilk kez 100 milyar doların altına gerilemesinin ardından piyasa genelindeki düşüş sürerken, piyasa hacmi 140 milyar doların altına indi. Halen toplam 15 bin 690 piyasada işlem gören 2 bin 071 adet kripto para birimi var. ‘Kara Cuma’da yeni rekor Mastercard verilerine göre, ABD’de “Kara Cuma”da bu yıl yapılan alışveriş tutarı 23 milyar dolarla rekor kırdı. Bir önceki yıla kıyasla artış yüzde 9. Bu satışların, gayrisafi yurtiçi hasılası 20 trilyon doları bulan ülke ekonomisine yaklaşık yüzde 0.1 katkısı oldu. ABD Ulusal Perakendeciler Birliği’ne göre, 116 milyon ABD’li bu alışveriş çılgınlığına katıldı. Satışlarla ilgili rekorda ülke ekonomisinin bu yılki güçlü performansıyla düşen işsizlik ve artmaya başlayan ücretler önemli rol oynadı. Geçen ekim ayında, karşılıksız çeklerde görülen artışın benzeri protesto edilen senetlerde yaşandı. Kredi ve kredi kartı kullanımı nedeniyle alışverişteki payı eskisi kadar olmasa da, senetin ticari hayattaki yeri ekonomide yaşanan sorunları görmek açısından hâlâ önemli bir gösterge. Üstelik TBB Risk Merkezi’nin 2018 Ekim ayıyla ilgili “Protesto Edilen Senetler” verileri senet kullanımının da arttığını ortaya koyuyor: 4 Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre protestolu senet sayısı yüzde 7.5 artarak 84 bin 3 adete yükseldi. Bu senetlerin 71 bin 612 adeti “2 bin lira ve üzeri”, 12 bin 391 adedi “2 bin lira altı” değere sahip. 4 Yine ekimde protestolu senet tutarı ise yüzde 62.6 artışla 2 milyar liraya ulaştı. 10 ayda 14 milyar lira 4 İlk 10 ayda ise geçen yılın aynı dönemine göre protestolu senet sayısı yüzde 3.9 düşüşle 752 bin 33 adete geriledi. Bu senetlerin 616 bin 61 adeti “2 bin lira ve üzeri”, 135 bin 972 adedi “2 bin lira altı” değere sahip. 4 Yine ilk 10 ayda, protestolu senet miktarı yüzde 41.8 artışla 14.8 milyar liraya ulaştı. Bu senetlerin 14.7 milyar liralık kısmı “2 bin lira ve üstü” büyüklükte. 4 Ayrıca tutar olarak ilk 10 ayda protestolu senetlerin yüzde 32.9’u İstanbul’da kullanıldı. En düşük paya sahip il ise yüzde 0.02 ile Tunceli. Senet tutarında en yüksek oransal artış da yüzde 374 ile Bingöl’de yaşandı. l Ekonomi Servisi Açık AsyaPasifik’le artıyor Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2017’de Türkiye’nin AsyaPasifik bölgesine 9.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, buna karşılık 56.4 milyar dolarlık ithalat yaptığını söyledi. TOBB ile AsyaPasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu işbirliğiyle düzenlenen zirvede konuşan Pekcan, “Türkiye 47.3 milyar dolar ticaret açığı vermekte. Böyle bir ticaret yapısı sürdürülebilir değil, bunun dengelenmesi gerek” dedi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ticaretteki korumacılık tedbirlerine karşı birlikte hareket etme çağrısı yaptı. Çizgi nedir? İlk yazıda Cumhuriyet gazetesinde neden yazmayı kabul ettiğimi anlatırken; “Cumhuriyet gazetesinin isim babası ve kurucu aklı Mustafa Kemal Atatürk’tür. 1924 yılında kurulan gazetenin kuruluş amacı; Cumhuriyeti ve onun devrimlerini anlatmak, açıklamak, yaymak ve benimsetmektir” demiştim. Evet Cumhuriyet gazetesi ideolojik bir gazetedir. İdeolojisi Kemalizmdir. Sözde her fikre açık olduğu iddiasında ama özde kapitalizmin çizdiği çerçevede demokrasicilik oynayan, tek sesliliğin temsilcisi olan bir gazete değildir. 300 bin satmaz ama 50 bin tirajla onun iki misli ses getirir... Cumhuriyet devrimleri, Avrupa’nın o tarihlerde tanımadığı hak ve özgürlükleri en başta kadınlarına tanımayı bilen bir aydınlanma, kalkınma hamlesidir. Bu sebeple Atatürk’ün kurdurduğu Cumhuriyet gazetesi, anayasal hak ve özgürlüklerin, evrensel değerlerin ve devrimlerin bekçisidir. Yayın çizgisi Bir süredir gazetedeki yayın çizgisi dikkatimi çekiyor. Basılı gazetenin bir yerlerinde, internet sayfasında, sık sık; ya Kavala, ya “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen Selahattin Demirtaş, ya üst perdeden bir HDP haberi/röportajı, ya bir köşe yazısına rastlıyorum. Gazetenin bu konudaki genel yayın tutumu ve kimi yazarların köşelerinde yargı kararları ile Demirtaş, Kavala, HDP’yi bir arada, sürekli işlemeleri beni düşündürdü... Olay yargıdaki sıkıntıları ve mağduriyetleri vurgulamaktan öte bir hale geçer, bunun üstünden terörle ilişkili olanları masum gösterme lobisine dönüşürse soru işaretleri oluşur. Hukukun üstünlüğünü savunmak, temel hak ve özgürlükleri korumak, evrensel değerlere sahip çıkmak ile emperyalizmin aparatı olduğunu 40 senedir Türk halkının kalbine sokanları savunur duruma düşmek arasında kalın bir çizgi var. AİHM ve Balyoz davası Geçen hafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir karar verdi; HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın başvurusunu kabul ederek; “makul sürede yargılanmadığını” belirtti ve serbest bırakılmasını istedi. Peki… Ama aynı AİHM, “FETÖ tarafından tezgâhlanan, delillerin sahteliği defalarca kanıtlanmış, tutukluluk süreleri 35 yıl süren Balyoz davası” için, o davada yaşadıkları yüzünden hayatını kaybeden Cem Aziz Çakmak’ın yaptığı başvuruyu ret ederek; “darbe için ikna edici delillerin bulunduğuna” hükmetmiş ve “Tutuklama süresi normal, tutuklamalar da keyfi değil” kararını vermişti. Bunu nereye koyacağız?.. O halde soralım; yargının kutsalı AİHM midir? Her kararı hukuki midir? Yoksa her kararın içinde siyaset de var mıdır? Bitmedi; lobisi yapılan bu isimler, Balyoz davasına alkış tutuyor, genişletilmesini istiyor, ordunun dağıtılmasından büyük memnuniyet duyuyordu. Bunu nereye koyacaksınız?.. Şimdi bu durumda Cumhuriyet gazetesi bu haberi nasıl görecek, yazarları ne yapacak? AİHM kararı üstünden Demirtaş çok mağdur diyerek, günlerce bunu işleyerek, mağdurdan masum mu çıkarılacak? Kararı verenin sicili görmezden mi gelinecek? Yoksa tarihsel süreçleri de içine alan bir gözlem ve antiemperyalizm bilinciyle mi bu kararlar ve gelişmeler değerlendirilecek? Acaba yarın AİHM’den örneğin Apo için, Nazlı Ilıcak için de bir karar çıkarsa; “diren Apo, diren Nazlı” mı denilecek? Kasap mısın hırdavatçı mı? Büyük kurumları yönettim. Yöneticilik nedir, işletme nedir bilirim. Bir dükkân ya kasaptır, ya manavdır, ya hırdavatçıdır, ya tuhafiyedir. Yani ne sattığı bellidir. Uzmanlığı açıktır. Sattığı ürün iyiyse, rakiplerini geride bırakır. Ben akıllıyım; aynı dükkân içinde hem hırdavat satarım, hem tuhafiye, hem et, hem sebze... Böylece daha çok müşteri gelir dersen... Hiçbirisini satamazsın! Herkes almak istediği malı uzmanından alır. CHP’nin durumu da buna benziyor. Her bir şeyi satarsam çok oy alırım diye düşünüyor. Gel vatandaş bizde Seyid Rızacı var, Amerikan gizli servisinin yan örgütü Stratfor ajanı var, kefere Kemal diyen var, sağcı ağız da var... Bir Kemalist yok ama mühim değil, onu da CHP adıyla alıyoruz zaten, hesabı yapılıyor. Güzel. Ama adı dışında diğerleri oy getirmiyor, götürüyor... Özellikle PKK bağlantısı aleni olan HDP tutkusu... Düşünce zenginliği ile emperyalizm sözcülüğü arasında koca bir fark var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de, Cumhuriyet gazetesinin de alıcısı bellidir, ideolojisi bellidir. Bundan saptıkça batarsın... Salı günü Osman Kavala olayını inceleyeceğim. BİST’teki şirketlerin kârı 65.2 milyar lira Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi altında işlem gören şirketlerin net kârı, yılın 9 ayında yüzde 13.9 artışla 65.2 milyar lira oldu. Sonuçlarını paylaşan 96 şirketten 71’i net kâr, 25’i net zarar elde ettiğini duyurdu. Net kâr büyüklüğü açısından Garanti Bankası 5.6 milyar lirayla ilk sırada yer aldı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle