Katalog

Perşembe 15 Kasım 2018 6 İşçiler Karacan’ı uğurladı Karacan’ın Kocaeli’ndeki Fevziye Camii’nden kaldırılan naaşı işçilerin omuzlarında taşındı. Sakarya’da uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybeden Lastikİş Genel Başkanı Abdullah Karacan son yolculuğuna uğurlandı. Arifiye ilçesindeki sendika temsilciliğinde görüştüğü işçi Sedat Uzuner’in silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Karacan’ın cenazesi, Kocaeli’ndeki Fevziye Camii’nden kaldırıldı. Ardından, Karacan’ın naaşı Lastikİş sosyal tesislerinde düzenlenen törene getirildi. Törene DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, eski DİSK Genel Başkanı ve CHP Milletvekili Kani Beko, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Karacan’ın ailesi ve işçiler katıldı. Çerkezoğlu, törende yaptığı konuşmada, “Lastikİş Sendikası’nı zorlu bir dönemden bu dönemlere getiren bir insandı. İşçilerin koşullarını iyileştirdi. Birlik ve bütünlüğü için yaptığı çabalar hepimizin takdirinde” dedi. Lastikİş Sendikası Genel Sekreteki Alaaddin Sarı ise “Abdullah başkanımız, hain, kalleş bir kurşunla hayatını kaybederek aramızdan ayrıldı” dedi. Karacan’ı öldüren Sedat Uzuner tutuklanırken ifadesinde sendikayı suçladı. Sağlık sorunları yaşadığı halde yerinin değiştirilmeye çalışıldığını savunan Uzuner, durumu anlatmak için gittiği fabrikada Karacan’ın kendisine hakaret edip kafa attığını iddia etti. Uzuner, Karacan’ın kendisine silah çektiğini, namluyu uzaklaştırmak isterken silahın birkaç el patladığını savladı. l DHA YPG ile ilişki taktikselABD’li üst düzey yetkili, Suriye’de yaptıkları ortaklığa ilişkin açıklama yaptı: HÜSEYİN HAYATSEVER jimiz çerçevesinde bir ilişki kur Suriye’de YPG’ye verdiği destek nedeniyle Türkiye’nin ABD’ye yöne duk. Bu ilişki, geçici, taktiksel ve eylem odaklı bir ilişki. Türkiye bizim NATO müttefikimiz. ABD’nin YPG ile kurduğu ilişki ile Türki lik eleştirileri sürerken ABD’den ye ile olan ilişkileri karşılaştırıla “YPG ile ilişkimiz geçici ve taktik maz bile.” sel” mesajı geldi. Cumhuriyet mu Münbiç yol haritasını “tehlike habirinin de aralarında bulundu li ve zor bir süreç” olarak nite ğu bir grup gazeteciye açıklama lendiren yetkili, “Münbiç’in na lar yapan ABD’li üst düzey bir yet sıl yönetileceği konusunda siya kili, Pastör Brunson’ın serbest bı si süreç öngörülüyor. Türkiye ve rakılmasından bu yana Türkiye ABD arasında, yönetime kimle ABD ilişkilerinin yumuşama ev rin dahil olup kimlerin olmayaca resine girdiğini belirtti. ABD’nin ğı görüşülüyor. Ciddi bir ilerleme üst düzey üç PKK yöneticisinin sağladık” dedi. ABD askerleri ile yakalanması için bilgi sağlayan YPG’lilerin Kobani’de ortak dev lara ödül koymasının özel anlam riye gerçekleştirmesi konusunda taşımadığını savunan ABD’li yet ki soruyu yanıtlayan yetkili, “Bu kili, “Zamanlamasının özel anla devriye, Türkiye’ye verilen bir mı olduğunu düşünmüyorum. Te mesaj değil. Bu, tamamen kuzey rör örgütü olarak kabul ettiğimiz doğu Suriye’nin istikrarı ile ilgili” PKK üzerinde daha önce kullan değerlendirmesini yaptı. madığımız yaptırımı kullanarak Türkiye’ye terörle mücadelede ‘Türkiye hassas olmalı’ destek veriyoruz” dedi. ABD’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adımıyla ilgili Türk tarafından ge sık sık gündeme getirdiği len, “Olumlu ama YPG ve PYD’yi Türkiye’nin, Fırat’ın doğusunda perdelemek içinse bizi kandıra YPG’ye operasyon düzenleyebile mazlar” açıklamalarını değerlen ceği açıklamalarını da yorumla diren yetkili “Türk muhatapları yan ABD’li yetkili, “Türkiye’nin mıza ‘Bizim ne yaptığımıza bakın, güvenlik endişelerinin, askeri yaptıklarımızın arkasında ne ol operasyon dışındaki yöntemlerle duğuna değil’ diyoruz” dedi. giderilebileceğini düşünüyoruz. ABD’nin “IŞİD’in yenilgiye uğ Bu, ABD ve Türkiye’nin üzerinde ratılması”, “Suriye’de siyasi çö uzlaştığı gibi Suriye’de uzun va züm sürecinin başarılı olması” deli çözüm için daha iyi olur. Biz, ve “İran’ın Suriye’deki güçleri Türk kuvvetlerinin güvenliğini nin ülke dışına çıkması” başlıkla riske atacak eylemlerden endi rından oluşan üç ayaklı bir stra şe duyuyoruz. Türk ortaklarımız tejisi olduğunu kaydeden yetki dan da ABD askerlerinin güven li, ABD’nin YPG ile ilişkisini ise liğini tehlikeye atacak eylemler şöyle anlattı: “YPG ile Suriye’de konusunda hassas olmalarını is IŞİD’i yenilgiye uğratma strate tiyoruz” dedi. l ANKARA Perinçek: Ankara ve Şam 6 kez Tahran’da görüştü Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye ve Suriyeli yetkililerin İran’ın başkenti Tahran’da yakın zamanda altı görüşme gerçekleştirdiklerini iddia etti. Sputnik’e yaptığı açıklamada bu görüşmelerin Erdoğan yönetiminin talebi üzerine yapıldığını belirten Perinçek, “Türkiye kaynaklarından öğrendiğimiz altı görüş me doğrudan doğruya Türkiye ile Suriye hükümetlerinin temsilcileri arasında oldu. Tahran’da Türkiye ve Suriye hükümeti temsilcileri belki de iki ülkenin istihbarat yöneticileri de olabilir, kimler olduğunu bilmiyoruz. Hiç kimsenin de tekzip etme ihtimali yok. Çünkü görüşmeler devam edecek” diye konuştu. l Haber Merkezi Dışişleri Bakanından washıngton’a mesaj Çavuşoğlu: ABD’den beklentimiz işbirliği ALİCAN ULUDAĞ Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, ABD’ye FETÖ, YPG, İran’a yaptırımlar ile Münbiç konusunda mesajlar verdi. Türkiye’nin dış politikasını “girişmci ve insani” olarak nitelendiren Çavuşoğlu, milli güvenliğin dış politika için öncelikli olduğunu, bakanlığının terör örgütleriyle mücadelede hep faal olduğunu kaydetti. ABD’nin PKK’nin üst düzey üç liderinin başına para ödülü koyması kararını “Olumlu ancak geç ve yetersiz adımlar” olarak değerlendiren Çavuşoğlu, “Ülkemiz bakımından ABD’deki FETÖ varlığı ve faaliyetleri ile ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği desteği sürdürmesi ilişkilerimizi gölgeleyen temel unsurlar olmaya devam etmektedir” dedi. Çavuşoğlu, bugüne kadar 83 ülkeye 452 kişinin iade dosyası gönderildiğini belirterek “104 FETÖ mensubunu Türkiye’ye getirdik ve adalete teslim ettik” diye konuştu. PYD/YPG’nin ve IŞİD’in Suriye’deki varlığına son vermek için girişimlerine kararlılıkla devam ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Terörden arındırdığımız alanlara ülkemizden 260 binin üzerinde Suriyeli geri döndü. Münbiç Yol Haritası kapsamında ise, ABD’yle müşterek devriyeler icra ediyoruz. Bu Yol Ha ritasının nihai hedefi PYD/YPG terör örgütünün Münbiç’ten tamamen çıkarılması” değerlendirmesini yaptı. ABD’yle bazı sorunlar yaşadıklarını anımsatan Çavuşoğlu, “ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği desteği sürdürmesi ilişkilerimizi gölgeleyen temel unsurlar olmaya devam etmektedir. Münbiç Yol Haritası konusunda vardığımız mutabakatı ve bazı FETÖ iltisaklı kuruluşlarla ilgili olarak ABD makamlarınca başlatılan soruşturmaları olumlu gelişmeler olarak değerlendirmekle birlikte yeterli görmüyoruz” ifadesini kullandı. Uluslararası soruşturma şart Daha sonra soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi konusunda, “İlk başlarda ‘şimdilik biz Suudi Arabistan ile bir çalışma grubu kurduk, şu anda uluslararası mahkemeye götürmeyi düşünmüyoruz’ dedik ama şu bulunduğumuz aşamada da artık uluslararası bir soruşturmanın şart olduğunu görüyoruz. Ne olursa olsun biz bu cinayetin tüm yönleriyle açıklığa kavuşması için ne gerekiyorsa yapacağız. Kapatmaya çalışmak, anlaşmaya çalışmak olmaz” dedi. Kaşıkçı’nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini belirten Çavuşoğlu, toplanan delilleri görmek isteyenlere gösterdiğini ifade etti. Çavuşoğlu, “Türkiye herhangi bir blöf yapmıyor. Türkiye’nin elinde ne varsa uluslararası toplumla paylaşmamız lazım” dedi. l ANKARA T.C. İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/986 Konkordato talebinde bulunan davacılar ÜÇLER PLASTİK ELEKTRİK ELEKTRONİK İNŞAAT KABLO MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, EYÜP KAYMAZ ve YAŞAR KAYMAZ vekili tarafından açılan ve mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Tasdiki davası nedeniyle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 363734 nosunda kayıtlı ÜÇLER PLASTİK ELEKTRİK ELEKTRONİK İNŞAAT KABLO MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, 54982448992 T.C. Kimlik Nolu EYÜP KAYMAZ ve 54976449110 T.C. Kimlik Nolu YAŞAR KAYMAZ hakkında İİK. 288. maddesi yollamasıyla İİK. 287. maddesi gereğince 30.10.2018 tarihi saat 16:30’dan itibaren 3 AY SÜREYLE GEÇİCİ MÜHLET VERİLMİŞTİR. Alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçeyle Mahkememize müracaat ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürerek konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri hususu İİK. 288. maddesi uyarınca ilanen tebliğ olunur. 05/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 895840) T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/429 Davacı Anadolu Anonim Türk Sigorta şirketi tarafından davalılar Tevfik Dündar ve Nasır El İshak aleyhine, davacı şirket nezdinde sigortalı olan 06 DJ 6037 plakalı çekici ile davalı Tevfik Dündar adına kayıtlı diğer davalı Nasır El İshak sevk ve idaresindeki 27 ST 266 plakalı araç ile çarpışması neticesinde meydana gelen 32.454,00 TL maddi tazminatın 29/12/20117 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edildiği, davalılardan Nasır El İshak’a tebligat yapılamadığı, yapılan tüm aramalara rağmen adresinin tespit edilmediğinden, dava dilekçesinin davalı Nasır El Hisak’a (Suriye vatandaşlık numarası:98889335192) ilanen tebliğine karar verilmiş olup, dava dilekçesi tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 895920) T.C. İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/1005 Konkordato talebinde bulunan davacılar KAYA TRİKO PAZARLAMA İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, KAYA TRİKO SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ vekili tarafından açılan ve mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Tasdiki davası nedeniyle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün; 506179 nosunda kayıtlı KAYA TRİKO PAZARLAMA İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ve 198944 nosunda kayıtlı KAYA TRİKO SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ hakkında İİK. 288. maddesi yollamasıyla İİK. 287. maddesi gereğince 07.11.2018 tarihi saat 15:00’dan itibaren 3 AY SÜREYLE GEÇİCİ MÜHLET VERİLMİŞTİR. Alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçeyle Mahkememize müracaat ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürerek konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri hususu İİK. 288. maddesi uyarınca ilanen tebliğ olunur. 08/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 895835) T.C. ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO: 2018/470 Davacılar, GENCAY KARATAŞ, MUSTAFA KARATAŞ, ONUR KARATAŞ, KARATAŞSAN İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ile Davalı, HASIMSIZ arasında mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davası nedeniyle; Elazığ Ticaret Sicil Müdürlüğünün 15593 Sicil nosunda kayıtlı davacı KARATAŞSAN İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ hakkında 05/11/2018 tarihi itibariyle 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MUHLET KARARI VERİLMİŞ OLUP, Geçici mühlet kararın 7101sayılı Kanunla değişik İİK’nın 288. Maddesi uyarınca ilanına; ayrıca alacaklıların, ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçeyle mahkememiz dosyasına itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 895651) haber EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bu aşkın kökenini söylemiyorlar, ama hissettiriyorlar  Diyanet Başkanı, Atatürk düşmanı, Yunan galip gelseydi diyebilecek kadar Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna düşman birisini ziyaret ettiği için yoğun eleştirildi. Başkan Bey, 9 Kasım’da gitmiş “hasta ziyareti”ne, 10 Kasım’da haberi resimli olarak medyada sökün etmiş. Cüppesiyle sarığı ile...   Resmi kıyafetle gitmesi önemli mi? Önemi şuradan ileri gelir: “Sana sadece Ali Erbaş olarak değil, üstüne üstlük Diyanet İşleri Başkanı olarak, devletin en yüksek memurlarından biri olarak geliyorum. Hürmet, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” Şimdi düşünün, siz Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı olarak, tanıdığınız, eskiden arkadaşınız, (birileri der ki kardeşim) bile olsa merak eder gider misiniz? Şüphesiz gidenlerin olmasını da yadırgamamak gerek. Fakat burada kişi yok, Cumhuriyeti yönetenler var, ülke var, “bu ülkenin bu milletin en önemli değerleri” var: Kurtuluş, zafer, Cumhuriyet ve Atatürk... Eğer bu ülkenin yöneticileri, temsilcileri ise bu ülkeye küfredenleri ziyaret edemezler. Ha, şu olur: Hiçbir göreviniz yoktur, gidersiniz. Bu milletin ‘değerleri’nin anlamsızlığı “Bu milletin değerleri” sözü dillerine yapışmış bir kadro var işbaşında. Sözde, ülkemillet değerlerine çok önem verir gözükürler. Ama bu hasta adamı her fırsatta el üzerinde tutmaktan çekinmezler. Fakat mesele sadece Diyanet İşleri Başkanı değil. Bu hasta adamı ziyaret, AKP ve tüm yönetiminin bir siyasal tutumunun göstergesidir. Dün AKP yetkilileri açıkladı: “Hasta ziyaretinin siyaseti olmaz!” Burada, siyasetin hasta ziyaretinden ve anlamından bahsediyoruz. Bir ünlü yazar, neden bu konuda yazmıyorsun diyen bazı okurlarına yanıt vermiş: Bu hasta adama en iyi yanıtı, Cumhurbaşkanı 10 Kasım’da Anıtkabir’e giderek verdi! Gülmemek için kendimi tuttum. Bu konuyu hiç köşesine taşımasa kendisi için daha iyi olabilirdi. Zerre zekice olmamış. 10 Kasım’da Cumhurbaşkanı, devlet ile birlikte gitmesi gereken yerdeydi. Henüz şimdilik başka bir seçeneği yok. Şimdi Anıtkabir’e giderek, Erbaş’ın hasta ziyaretini eleştirenlere yanıt mı vermiş oluyor?! Tepeden ziyaret 16 Şubat 2018’de ise Cumhurbaşkanı da aynı hastanın ziyaretindeydi! Daha önce de “Saray Yemek Masası”nın baş konuklarındandı. Cumhurbaşkanı da eleştirilmişti. Erbaş da eleştiriliyor. Erbaş, ziyaretini ve açıklamalarını 10 Kasım’a denk düşürdüğü için eleştirildi. Aslında denk düşürmeseydi de eleştirilmesi gerekirdi. Soru: Erbaş bu etkinliği için eleştirileceğini bilmiyor muydu.. Biliyordu ve bunu göze almıştı. Ama umursamadı, göze aldı. ‘Hasta’ ile dayanışma Onun için önemli olan eleştirilmek değil, bu ülkenin değerlerine saygı değil, bu ülkenin kuruluşuna ve kurucusuna, Türkiye’ye küfür eden bir hastayı, 10 Kasım’a denk düşen günde ziyaretiydi. Nereden bakarsanız bakın, bu ziyaret hasta adamla bir dayanışma anlamına gelir. Mesela Ali Erbaş, hasta adamın sarf ettiği sözlerine, düşüncelerine bir eleştiri getirdi mi? Bu düşünceler hasta adamın ağzından istemeden mi dökülmüştü, bu konuda bir özür mü dilemişti, “bir ara öyle düşünüyordum ama şimdi yanlışlığını görüyorum, düşüncelerim çok değişti” mi demişti?  Veya Ali Erbaş Bey, “bu hasta adamın düşüncelerini hiç paylaşmıyorum, yanlış çok şeyler söyledi, ama eski bir hukukum nedeniyle ziyaret ettim” mi dedi?.. Böyle olsaydı o zaman 10 Kasım’a denk düşen bir zamanı seçmez, sıradan anlamsız bir günü tercih ederdi. Ama bunu yapmadı. Tersine, 10 Kasım’larda kenefe gidin diyen bir hasta adamı, ziyarete gitti, tam 10 Kasım günü de ziyareti açıklandı! Bu, büyük ve göz yaşartıcı bir dayanışmaydı. Bu dayanışma, iktidarın dayanışmasıdır. Cumhurbaşkanı bu hastayı ziyaret etmeseydi, sofrasına çağırmasaydı, Ali Erbaş Bey de buna cesaret edemezdi, hatta fikirlerini bile değiştirebilirdi. AKP yönetimi de böyle bir açıklama yapmazdı.  Bir “bütünlüklü eylem” ile karşı karşıyayız. Gerçi AKP’nin esas düşüncelerini hep biliyoruz.. İktidar cephesinde değişen bir şey yok. C MY B