19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 15 Kasım 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 Parçalı Bulutlu Bursa 120/2 0 Atina 180/110 TARİHTE BUGÜN Meteoroloji, İstanbul için sağanak yağış uyarısı yaptı. Bugün sabah saatlerinden itibaren başlayacak olan yağışların yarın akşama kadar etkili Direniş yumuşattıolmasıbekleniyor. Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 12/9 Ankara 7/1 İzmir 16/8 Antalya 21/11 Mersin 19/10 Trabzon 12/7 Adana 190/9 0 Berlin 110/6 0 1901: Nâzım Hikmet Kars 3/0 Artvin Çanakkale Balıkesir 80/3 0 130/7 0 120/2 0 Girne Londra Moskova 210/1 5 0 140/8 0 10/ 3 0 Ran (ö. 3 Haziran 1963) doğdu. 1956: Orta Doğu Teknik Diyarbakır 14/4 Sivas 50/ 3 0 Erzurum 30/0 0 Eskişehir 60/1 0 Aydın 160/2 0 Gaziantep 140/4 0 Paris 150/40 Madrid 180/1 0 0 Amsterdam 120/6 0 Roma 190/1 2 0 New York 120/3 0 Üniversitesi kuruldu. 1975: İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu kuruldu. 1988: Türkiye, Filistin’i tanıdı. Konya 50/ 3 0 Tokyo 160/1 0 0 Sağlık örgütleri ve muhalefetin tepkisi üzerine AKP, tartışmalı 5. maddede değişikliğe gitti. Tazminattan vazgeçildi, bekleme süresi 450 güne çekildi AKP’nin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesinin de içinde yer aldığı “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ne tepkiler sürüyor. Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde AKP’nin verdiği tartışmalı 5. maddeli önergedeki değişikliğe göre; kamudan ihraç edilen ile güvenlik soruşturması nedeniyle atanamayan doktorlar tüm özel hastanalarde çalışabilecek. Güvenlik soruşturması ile atanamayan doktorların 600 günlük zorunlu hizmet süresi boyunca çalışamayacaklarına ilişkin süre 450 güne düşürüldü. AKP, 450 günlük süreyi beklemek istemeyen doktorlardan pratisyenlerin 75 bin uzmanların ise 120 bin tazminat ödeyerek çalışmaya başlamasına ilişkin değişiklikten ise vazgeçti. Yasa önerisinin ilk halinde kamudan ihraç edilen doktorlarlar ile 600 günlük zorunlu hizmet süresini beklemek koşuluyla güvenlik soruşturmasıyla atanamayan doktorların yanlızca SGK’nın anlaşmalı olmadığı özel hastanelerde çalışılabilmesi öngörülüyordu. ANKARA: Hacettepe Üniversitesi Hastanesi önünde açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyeleri, AKP’nin teklifi için “Bu resmen haraç kesmedir. Kabul etmiyoruz” dediler. TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, güvenlik soruşturmasının tamamen ortadan kalkması gerektiğini belirtti. Güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmayan Selçuk Çelik, “75 bin lira değil, bir lira bile ödemeyeceğiz” dedi. İSTANBUL: İstanbul Tabip Odası ile Sağık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul şubesi üyeleri dün Çemberlitaş’taki İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, “Bu tüm insanları tehdit eden bir yasa. Bu aklın alabileceği yasa tasarısı değil. Pratisyen hekim neyin bedelini ödeyecek. Sağlık Bakanlığı’nı uyarıyoruz. Suçlu biri varsa mahkemelerde yargılanır. Derhal geri çekilmeli” çağrısı yaptı. Basın açıklamasını yapan Bakırköy SES Şube Eşbaşkanı Nuran Güngör ise hekimlerin yargısız infaz edildiğini kaydetti. İZMİR: İzmir Tabip Odası üyeleri Sağlık Müdürlüğü önünde öneriyi protesto etti. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Funda Obuz, bazı maddeler ile KHK’li doktorlara yönelik yapılan düzenlemenin kabul edilemez olduğunu belirtti. ADANA: Tabip Odası, SES ve Aile Hekimleri Derneği üyeleri, Adana İl Sağlık Müdürlüğü önünde sessiz oturma eylemiyaptı. l Haber Merkezi Göçmen aileye aşı yok Sağlık Bakanlığı bu kez aşı yaptırmak isteyenleri geri çevirdi. ŞEYMA PAŞAYİĞİT Sağlık Bakanlığı’nın gerici aşı reddine karşı mücadele etmesi gerekirken, İstanbul’daki hastanelerin göçmen ailelerin aşı isteklerini geri çevirdiği ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı, son yıllarda artan gerici aşı reddine karşı mücadele ettiğini söylese de İstanbul’daki devlet hastanelerinde, bebeklerine aşı yaptırmak isteyen ailelerin geri çevrildiği ortaya çıktı. Van İl Sağlık Müdürlüğü, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne her yıl 3 milyon çocuğun hayatını kurtaran aşılarla ilgili dikkat çekici bir uyarı yaptı. Belgede; aylık olarak yapılan performans itirazları hizmetleri kapsamında, göç eden ailelerin beyanlarından oluşan şikâyetlerle ilgili uyarı yapıldı. Van’dan İstanbul’a göç eden veya geçici olarak konaklama yapan hastaların, misafir hasta olarak, aşılama hizmetlerinden yararlanamadıklarının tespit edildiği bildirildi. Birimlerin ailelerle yaptığı görüşmeler sonucunda durumun teyit edildiği belirtilirken, koruyucu sağlık hizmetlerinin aksamaması adına misafir hasta olarak müraacat eden kişilerin aşılama hizmetlerinin sağlanması istendi. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tüm ülkelere önerdiği aşı, Türkiye’deki 23 bin aile tarafından reddediliyor. l ANKARA İSTANBUL ‘Hastanemi kapatma’ diyenlere gözaltı Bilkent Şehir Hastanesi’nin bu aydan itibaren aşamalı olarak hizmete girmesi ile kent merkezinde bulunan 6 hastanenin kapatılmasına karşı çıkan Hastanemi Kapatma Platformu dün Numune Eğtiim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde eylem yaptı. Sağlık örgütleri, sendikalar, meslek odaları ve siyasi partilerin oluşturduğu plat form bahçede hastalara kapatılacak hastanelere ilişkin bilgi vermek isterken polis müdahalesiyle karşılaştı. Basın açıklamasına izin verilmeyeceğini söyleyen polisler, kitleyi defalarca darp etti. TTB Merkez Konseyi’nin eski Başkanı Bayazıt İlhan’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan üç kişi serbest bırakılırken iki kişi de savcılığa gönderildi. Diyabetli çözüm bekliyor 7 milyonun üzerindeki diyabet hastası ölçüm çubukları ve insülin iğne uçlarına 5 ile 40 TL arası fark ödüyor. Ekonomik koşullar nedeniyle cepten çıkan para arttı SİBEL BAHÇETEPE Ülkemizde 7 milyonun üzerinde diyabet yani şeker hastası bulunuyor. Diyabet hastaları şeker ölçüm çubukları ve insülin iğne uçları üzerinden kutu başına 5 ile 40 TL arası fiyat farkı ödüyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde, diyabet hastalarının yaşadığı sorunlara dikkat çeken Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı eczacı Nurten Saydan, “Şeker ölçüm çubukları ve insülin iğne uçlarının kurumca ödenen fiyatlarının değişen serbest piyasa ekonomisi ve koşulları üzerinden tekrar revize edilerek güncellenmesi gerekmektedir” dedi. Diyabetin kronik bir hastalık olduğunu ve hayat boyu tedavi gerektirdiğini hatırlatan Saydan, “Diyabet tüm Avru pa ülkeleri içinde en hızlı artışı Türkiye’de gösteriyor. Türkiye diyabetli insan sayısı açısından ise Rusya ve Almanya’nın ardından üçüncü. Dünya Sağlık Örgütü Türkiye’de diyabetli sayısının 2030 yılında 6.5 milyona ulaşacağını tahmin ediyordu. Ancak bu değer 2014’te aşılmış ve ülkemizdeki diyabetli sayısı 7 milyonun üstüne çıkmıştır” dedi. l İSTANBUL 62 ilacın bedelini devlet ödeyecek Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Tıbbi ve Ekonomik Değerlendirme Komisyonu kararıyla kalp, KOAH, HIV, parkinson, alzaymır ve ülser tedavisinde kullanılan ilaçların da aralarında bulunduğu 62 ilacı, bedeli ödenecek ilaçlar listesine dahil etti. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, geri ödeme listesine alınan ilaçlardan 58’inin yerli üretim, 4’ünün ise yabancı üretim olduğunu belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet Ömer’den kötü haber Aranan baba 8 yıl sonra yakalandı Mersin Tarsus’ta Mahmut E., ilişki yaşadığı evli ve 2 çocuk annesi kuzeni Özlem Ç. ile 2010’da Gaziantep’e kaçtı. Özlem Ç.’nin kardeşi A.Ç., izini bulduğu Mahmut E.’yi bıçaklayarak öldürdü. A.Ç. tutuklanırken Özlem Ç.’nin cansız bedeni ise Tarsus’ta bir ağaca asılı olarak bulundu. Kadının babası H.Ç.’de olayın ardından kayıplara karıştı. 8 yıl aranan H.Ç 10 Kasım’da meydana gelen trafik kazasında yaralanıp hastaneye kaldırılınca gözaltına alındı. l DHA Deniz davasında 45 yıl hapis Beyoğlu’ndaki evinde üç yıl önce ölü olarak bulunan müzisyen Değer Deniz’in tecavüz edilerek öldürülmesi davası, Yargıtay’ın kararı usul yönünden bozmasının ardından yeniden görüldü. İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, olay tarihinde yaşı küçük olan C.M’ye, “Cinsel saldırı”, “Kasten öldürmek” ve “Nitelikli yağma” suçlarından yeniden toplam 45 yıl hapis cezası verildi l DHA Yaralı kediyi evine götürürken polis aracının çarptığı 13 yaşındaki Ömer Faruk’un beyin ölümü gerçekleşti Yavuz CSealmimii Elektriği kesildi sayacı söküldü İstanbul’un en büyük camilerinden Yavuz Selim Camii’nin ısıtma giderlerinden doğan borcu nedeniyle elektriği kesildi. Aboneliğini de iptal edilen caminin elektrik sayacı söküldü. Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, Twitter’dan “Boğaziçi Elektrik, Fatih’teki Yavuz Selim Camii’nin elektriğini kesip, aboneliğini iptal edip sayaçlarını söktü. Allah göstermesin; bu uygulama CHP iktidarına denk gelse neler söylenirdi neler” dedi. Atatürk’e hakaret eden Kadir Mısıroğlu’na ziyareti nedeniyle büyük tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı da eleştiren Yarkadaş, “Mevcut bütçeye rağmen caminin elektriğinin kesilmesi sizin ayıbınızdır” ifadelerini kullandı. l HABER MERKEZİ Bolu’nun Gerede ilçesinde, otomobi lin çarptığı yaralı yavru kediyi evine götürdü ğü sırada, “dur” ihtarı na uymayan sürücünün kullandığı otomobili ta kip eden polis aracının çarptığı Ömer Faruk Akyıldırım’ın (13) beyin ölümü gerçekleşti. Ömer Faruk Kazanın güvenlik ka meralarına yansıyan görüntülerinde, polis aracının otomobili takip sırasında anne ve oğluna çarptığı görüldü. Görüntülerde ay rıca, çocuğun yürürken elinde bulunan ke diyi sevdiği de yer aldı. Olayla ilgili soruş turmanın sürdüğü belirtildi. 6 Kasım Salı günü D100 Karayolu üze rinde uygulama yapan polis ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymayan bir sürücü, oto mobili ile kaçmaya başladı. Polis memu ru N.Ç. yönetimindeki otomobil, yol ke narında yürüyen Sevgi ve oğlu Ömer Fa ruk Akyıldırım’a çarptı. Yaralanan an ne ve oğlu, Abant İzzet Baysal Üniversite si Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yo ğun bakımda tedaviye alındı. Ömer Faruk Akyıldırım’ın önceki gün sabah saatlerin de beyin ölümünün gerçekleştiği öğrenil di. Anne Sevgi Yıldırım’ın ise hayati tehli kesinin bulunmadığı belirtildi. l DHA Diyanet’in Mısıroğlu’na verdiği hediyenin sırrı Biliyorum, 10 Kasım arifesinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Atatürk’e hakaretleriyle bilinen Kadir Mısıroğlu’na gitmesine kızdınız. Ben biraz şaşırdım da. Dahası, “Erdoğan ‘gideceksin’ demiştir” diye geçti içimden. Öyle ya, 1 Kasım’da bu köşede Erbaş’ın yıllarca FETÖ’nün kurumlarında yöneticilik yaptığını, Dinlerarası Diyalog çalışmaları için Vatikan’a kadar gittiğini okumuştunuz. 15 Temmuz’un beyni Adil Öksüz’ün doktora tezinin altından bile o çıkmıştı. 25 senedir üniversitede Fethullahçılarla dinler tarihi araştıran Erbaş, “Erdoğan’ın selamını getirdim” diyerek 57 yaşında hayatında ilk kez cemevine gitmişti. “Erdoğan’ın selamı”nı bu kez de Mısıroğlu’na götürmüş olabilir mi? Hangi kitabı verdi Ali Erbaş’la Mısıroğlu’nun fotoğrafına iyice baktınız mı? Arkalarındaki cama karşı duvardan yansıyan kılıçları ya da Mısıroğlu’nun eşofmanının üstüne taktığı fesi kastetmiyorum. Asıl tuhaflık, iki tarafın da karşılıklı hediyelerinde. Fotoğrafa yaklaşınca Ali Erbaş’ın Mısıroğlu’na 7 ciltlik bir eser verdiğini gördüm. Kitapların adı okunmuyordu. Diyanet Yayınları’nda tarayınca “Hadislerle İslam” olduğu sonucuna vardım. Manevi torun Nurullah Mısıroğlu’na ulaştığımda o da beni doğruladı. Diyeceksiniz ki “ne var bunda?”. 2 yıl önce, eski Başkan Mehmet Görmez FETÖ’yü nihayet hedef alınca, örgüt ona bir fotoğrafla yanıt vermişti. “Görmez’in, kendi el yazısıyla Hocaefendi’ye imzalayıp gönderdiği kitabın ilk sayfası” açıklaması yapılmıştı. Tahmin ettiğiniz gibi, o eser Mısıroğlu’na da hediye edilen “Hadislerle İslam”dan başkası değildi. Görmez’in el yazısında şu ifadeler dikkat çekiyordu: “(…) Şahsım da dahil çağımız İslam nesillerinde büyük emekleri olan zatı âlilerinin yüksek ıttılaına (bilgi) ve tenkidatına (eleştirilerine) arz etmekten şerefyab olduğumu ifade eder, sıhhat, afiyet, uzun ömürler niyazıyla selam, hürmet ve muhabbetlerimi takdim ederim.” “Görmez’in neslinde emeği olanlar”dan daha ilginç bir ayrıntı var. Notun sonunda “25 Nisan 2013” yazıyor. Medyayı taradığımda 2014 yılının ilk ayında “Hadislerle İslam eseri tamamlandı” başlıklı haberleri gördüm. Nitekim Görmez’le görüşen Karar yazarı Elif Çakır da “2013 yılının son ayında 7 ciltten oluşan Hadislerle İslam Külliyatı neşredildi” diyor. Bu tarihteki eserin sayfasını çevirdiğimizde “2. Baskı” olduğu anlaşılıyor. Yani; Diyanet, hazırladığı kitabın ilk baskısını yaygın dağıtmıyor. “Nesillerinde emeği geçenlere” gönderiyor. Neden mi? Görmez’in dediği gibi, “tenkidatına arz etmek” için. Yani eleştirsinler ve düzelsin diye. Kitabın piyasadan önce “hürmet ve muhabbetle” ulaştığı kişilerden biri de Fethullah Gülen. Gülen, “şurasını beğenmedim” dedi mi, Diyanet’imiz “siz isteyin efendim” deyip değiştirdi mi? Şimdilik bilmiyorum. Görmez, bu rezaleti şöyle açıkladı: ABD’ye giden bir isme Merve Kavakçı’nın babası Yusuf Ziya Kavakçı’ya götürsün diye kitabı imzalayıp vermiş, o isim de Gülen’i ziyarete gidiyormuş, “elim boş gitmeyeyim” diyerek Gülen’e vermişmiş! Herhalde Kavakçı’ya da “sizin kitap öldü” dediler! Yerseniz! Özetle, kitabın 1. baskısı Pensilvanya’ya “el boş kalmasın” diye gidiyor. 15 Temmuz’dan sonra kitabı hazırlayan Mehmet Görmez ve Yardımcısı Mehmet Emin Özafşar başta olmak üzere Diyanet’te tasfiyeler yaşanıyor. Yeni Başkan Ali Erbaş, 2. baskısını Kadir Mısıroğlu’na “çam sakızı imam armağanı” diyerek veriyor. İşte “hizmet”teki bu süreklilik beni şaşırtıyor! Mısıroğlu da kitap verdi 9 Kasım buluşmasında Mısıroğlu’nun da Erbaş’a hediye verdiği görülüyor. 3 ciltlik kitabın adı “Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri”. Okur musunuz bilmem, Mısıroğlu kitabın çoğunda Diyanet’i hedef alıyor. “Dede Paşa Hazretleri” olarak bilinen Musa Baştürk’e biat etmiş Mısıroğlu, Diyanet’i İslam saymıyor. 3. ciltteki Diyanet bölümünün ilk cümlesi şöyle: “ ‘Dinler Arası Diyalog’ hareketi denilince ilk akla gelen Gülen cemaati olduğu halde buna ülkemizde ilk olarak katılan ve fitili ateşleyen ‘Diyanet Teşkilatı’dır.” Diyanet’in ve başkanlarının yerden yere vurulduğu eserde, kendisine hediye edilen kitabı hazırlayan Mehmet Görmez’i de unutmuyor. Görmez ve Diyanetçiler için “sapık” diyen Mısıroğlu bakın ne söylüyor: “Mehmet Görmez’in asıl sakat görüşleri hadisi şerifler hakkındadır.” Birbirlerine hediye mi veriyorlar yoksa masa altından tekme mi atıyorlar? Ali Erbaş’ı cemevine “yalandan” götüren samimiyet ne kadarsa, Erdoğan’ın “Hocam” dediği Mısıroğlu’na “gönülsüz” ziyaretindeki samimiyet de o kadar. Hediye edilen hadis kitabıyla bitirelim: “Bazı kimselerin, ‘biz amirlerimizin huzurunda onların lehine konuşuyor, oradan çıktığımızda ise aksini söylüyoruz’ demeleri üzerine İbn Ömer, ‘biz böyle bir davranışı münafıklık kabul ederdik’ demiştir.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle