19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Perşembe 15 Kasım 2018 Haydar Ergülen’den dört haftalık şiir atölyesi... Atölye Modern sonbahar dönemi şiir çalışmaları atölyesi, şair Haydar Ergülen yönetiminde 22 Kasım ve 13 Aralık’ta saat 19.30’da gerçekleşecek. 4 hafta sürecek atölyede sadece şiiri teknik bir iş olarak değil, bazen yazarak, bazen okuyarak, bazen düşleyerek ama en çok da hissederek, insanın kendisiyle, başkalarıyla, dünyayla, hayatla, doğayla ilişkilerini kurma biçimi anlatılacak. l Kültür Servisi EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 19 Savaşçılar ve Seramik sanatçısı Tuba Önder Demircioğlu 8 heykeliyle bu yıl dans edenler... önemli sanat fuarlarından 29. Art Miami’ye katılıyor Seramik sanatçısı Tuba Önder Demircioğlu bu yıl Gama Gallery bünyesin de 8 yapıtıyla sanat fuarı Art Miami’ye katılıyor. Öncü sanat galerilerinin, kol lektörlerin, eser leri koleksiyon larına katabile cekleri sanat fua rı 29. Art Miami 4 ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Aralık 9 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek. Demircioğlu’nun fuarda sergilenecek yapıtları ‘Sa vaşçılar’, ‘Kökler’, ‘Dans Edenler’ ve ‘Rüzgârla Gelen’ koleksiyonla rından seçtiği hepsi insanla ilgi li, insan ruhunun derinlerini sor gulayan ve yorumlayan porselen ve stoneware heykeller. Birçok koleksiyonda ve müze de heykelleri ve duvar çalışma ları ile yer alan Demircioğlu ile heykelleri üzerine konuştuk. n Yapıtlarınızı nasıl ve neye göre belirlediniz? Tuba Ağacı altında toplanan ‘Kök ler’, ‘Dans Edenler’ ve ‘Rüzgârla Gelen’ koleksiyonlarından eserle rin yer almasına özen gösterdim. Kendimi, eserlerimi, düşüncele rimi daha iyi aktarabilmek, fark lı ülkelerden gelen sanatseverler ile daha fazla eser paylaşabilmek için seçimler yaptık. Heykellerin porselen ve sto neware olması, nakliyesinin oldukça zor ve dikkatli yapılması gerekliliğinden ötürü maalesef çok büyük boyutlu eser gidemeyecek. Bu seçkiyi yaparken en önemli etkenlerden biri de eserlerin transferi oldu. n Eserlerinizin mutlaka bir hikâyesi vardır, anlatabilir misiniz? Dansedenler koleksiyonu Sufi felsefesi ile temellenen, bu felsefenin iç dünyamızla ilgili değerlerini sembolik olarak anlatan ve bu anlatımları soyut insan bedenleri üzerinde yorumlayan eserlerdir. Kilin plastikliğinin sınırlarını zorlayarak, incecik porselen kıvrımlar, dökümlü ve bol kıvrımlı kumaş etkisinde şekillendirdiğim formlar ile beden duruşlarına dönüşmektedir. Bu bakımdan teknik olarak da çok gelişkin, oldukça karmaşık ve etkileyici eserlerdir. Savaşçılar ise materyalist dünyanın kaçınılmaz sonuçlarından biri olan savaşlara gitmek zorunda olan, aslında savaşmak istemeyen askerlerdir. Bu sebeple heykellerin formları başka âlemlerde gibi algılanır. Bazıları rüyada,bazıları rehavet içinde, bazıları uzanır, bazıları yakarış halinde... Yaşayabilecekleri her türlü duygu sembolik olarak beden duruşlarına yansır. n Peki ‘Kökler’? Kökler ise geçmişimizi, gele neklerimizi, bugünümüzü, genlerle nesilden nesile aktarılan bilgilerin sarıp sarmaladığı bir seridir. Katmanlar halinde, kundaklanmış gibi yaşamın tüm getirdiklerini bedeninde, ruhunda taşır. Bu seride porselen gibi narin, kırılgan, saydam ve ince bir kili, çok sert bir metal olan bronze ile birlikte yorumlamaya çalışıyorum.Tıpkı yaşam gibi.. Rüzgârla gelenler ise çok hüzünlü bir günde, gökyüzünde rüzgâr ile danseden yaprakların gösterisine uzunca bir süre tanıklık etmemle ortaya çıkmıştır. Bu heykellerde savrulan yapraklar gibi; yaşamın getirdikleri karşısında parçalanarak savrulan insan bedenlerine dönüşmüştür. Parçalanan ama dağılmayan. 300’C de pişen bu heykellerde, en ilkel teknik olan çimdikleme tekniğini kullanıyorum. Hiçbir aletin kullanılmadığı, sadece elle yapılan heykellerde formun her yerinde parmak izlerimi görmek mümkün. Bu da benim için, çoğunlukla da izleyenler için oldukça duygusal etkiler bırakıyor. Ve tabii ki hepsini kucaklayan, her dönemde farklı bir ruha bürünen Tuba Ağacı’nı söylemeden geçmek olmaz.. Tezer ve Pera, SANAT PERFORMANCE’TA Alternatif rock, soft Birsen Tezer rock ve nu metal tınıla rıyla sevilen rock gru bu Pera, 16 Kasım’da Sanat Performance’ta müzikseverlerle bir ara ya gelecek. İlk albümü Cihan’ı 2009 yılının Temmuz ayında yayımlayan Birsen Tezer ise 17 Kasım’da saat 22.00’da konser verecek. Konserde Tezer’e uzun süredir sahnede de bir likte çalıştığı müzisyen arkadaşları Derin Bay han (davul), Emre Tankal (elektrik gitar), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Tunç Öndemir (akustik gi tar) eşlik edecek. l Kültür Servisi TÜYAP’TA BUGÜN KINALIADA SALONU 4 Panel: “Türk Edebiyatı’nda Çeviri Konusu Nedir ve Türkçenin Geleceği Var mı?”, Yöneten: Tekin Sönmez, Konuşmacılar: Cem Bayındır, Nazmi Bayrı, Burak Erdemir, Hasan Kantarcı, Sıla Okur, Tahsin Şimşek, Serdar Yegül, Düzenleyen: Akedemiska Litteraturföreningen ve NİS Media. Saat: 14.30. 12. SALON ETKİNLİK ALANI 4 ÇizgiSöyleşi: “Mizah Dergisi Yayıncılığı: Fırat ve Baattin’in Çizim Süreci”, KonuşmacıÇizer: Uğur Gürsoy, Düzenleyen: Uykusuz Dergisi. Saat: 16.30. ARTİST 2018SERGİ MEYDANI 4 Atölye: “Cyanotype Baskı Atölyesi”, Atölye Yürütücüleri: Elçin Acun ve Mert Çağıl Türkay. Saat: 14.00. Gitar sanatçıları buluşuyor yarFınebstaişvlaıyl or İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ce İsfendiyaroğlu da yer alıyor. Ayrıca, dünya mal Reşit Rey Konser Sa çapında verdiği kon lonu tarafından bu yıl serlerle ülkemizi tem 3.’sü düzenlenen Ulus sil eden gitarist Sinan lararası Gitar Festivali, Erşahin ve Kağan Ko yarın başlıyor. Festival, üç gün boyunca dünyaca Sinan Erşahin rad da, flüt sanatçısı Nihan Atalay ve ban ünlü gitar sanatçılarını doneon sanatçısı Tol misafir edecek. Festival, ga Salman’ın eşlikleriy günümüzün en önemli le festival boyunca kon gitaristleri arasında gös ser verecek. Festival terilen Marco Socias’ın de bu yıl, klasik gitarın 18 Kasım akşamı verece yanı sıra flamenko gi ği konserle sona erecek. Marco Socias tarı performansları da İspanya’dan Mar olacak. Türkiye’de fla co Socias ve İgnacio Rodes, menko müziğine gönül veren gi İtalya’dan Salvatore Seminera, taristler Ezgi Anıl ve flamenko Venezüella’dan Gabriel Gulli gitarı eğitimcisi Ilgaz Benekay en, Fransa’dan Laurent Bout seyirciyle buluşacak. Ezgi Anıl’a ros ve Arjantin’den Latin mü konserinde danslarıyla Bur ziğinin duayenlerinden Ricar cu Özbalkan eşlik edecek. Gitar do Moyano festivalde perfor eğitmeni Mehmet Gürgün ders mans sergileyecek. ler verecek. Masterclasslar her Festival programında, Türki gün 10.00 ve 13.00 saatlerinde, ye’deki gitar dünyasının isimle konserler ise 16.00 ve 20.00’de rinden Melih Güzel ve Hüsrev gerçekleşecek. l Kültür Servisi Sinagogda sanat gecesi Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü öncülüğünde, Edirne Büyük Sinagog’da sanat gecesi etkinliği düzenlendi. Program çerçevesinde, Edirne Büyük Sinagog arkasındaki Vakıf Kültür ve Sanat Evi’nde, İzzet Keribar’ın “Türkiye’de Yahudi Yaşamı” adlı fotoğraf sergisi açıldı. Serginin ardından sinagogda Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Viyolonsel Topluluğu’nca “Barok Gecesi” dinletisi sunuldu. Solistliğini Doç. İzzet Nazlı aka ve Doktor Öğretim Üyesi Musa Eren İşkodralı’nın yaptığı topluluk, İtalyan barok klasik müzik bestecileri Vivaldi ve Boccherini’nin eserlerini seslendirdi. Etkinliklere, Vali Yardımcısı Yusuf Güler, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Türk Musevi Cemaati temsilcileri ile sanatseverler katıldı. l AA 15 Kasım: Dünya Hapisteki Yazarlar Günü Bugün 15 Kasım... Bugün dünyanın birçok ülkesinde, birçok kentinde, kapalı salonlarda, açık alanlarda, hapishane önlerinde, dar sokaklar arkasında, okuyan, yazan, dünyada neler olup bittiğinin biraz farkında olanlar arasında “Eyy Türkiye!”, “Eyyy Çin”, “Ey Eritre!”, “Eyyy Rusya!” nidaları duyuluyor ve bir hafta boyunca bol bol duyulacak... Çünkü bugün, “Dünya Hapisteki Yazarlar Günü”... Eh bu konuda Çin ve Rusya ile geri bıraktırılmış Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle yarıştığımıza göre, elbet bizden de bol bol söz ediliyor. Dün Ergenekon’du, bugün FETÖ’ydü derken... Kimileri, hem ondan, hem bundan; kimileri hem devrimci hem karşıdevrimci; hem sağcılıktan hem solculuktan; hem fena halde demokratlıktan hem fena halde totalitarizmden hapsi boylarken, güzel ve yalnız ülkem yine gündemin baş sıralarında... Siz bu sayıların neresindesiniz??? Özgür Gazeteciler İnisiyatifi ekim ayı raporuna göre 172 gazeteci cezaevinde. Geçen ay 42 gazeteci yargılandı, 5 gazeteci 12 yıl 6 ay 27 gün hapis cezasına çarptırıldı. Freedom House’un internet özgürlüğü raporunda Türkiye bu yıl da “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde yer alıyor. Erol Önderoğlu’nun hazırladığı bianet’in son üç ayı kapsayan medya raporuna göre ise halen 123 gazeteci hapiste. Raporda ayrıca şu ayrıntılar var: Hapishanedeki 123 gazeteciden 36’sı yargılanıyor, 31’i mahkum olarak dosyalarını istinaf mahkemesine veya Yargıtay’a taşıdı. 27’si hükümlü, 29’u da hapiste iddianame bekliyor. Tutuklu gazetecilerin 73’ü Gülen Cemaati’ne yakın kapatılan medya kuruluşlarında çalışıyordu, 36’sı da Kürt medyasındandı. Bu dönemde, tutuklu gazeteciler “Darbecilik”, “Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs”, “FETÖ, PKK, MLKP, DHKPC, TKEP/L, Direniş Hareketi gibi silahlı örgütlerle işbirliği veya yardım” suçlamalarıyla karşılaştılar. Neyle suçlandığını anlayabilmek için bir yılı aşkın süredir iddianame bekleyen Osman Kavala’nın bu listenin neresinde olduğunu bilmiyorum. Ya da adlarını bile bilmediğimiz nice “isimsiz gazeteciler”; yıllardır hapislerde süründürülenler, bu listenin neresinde? Ya siz? Siz sayın okurlar bu sayıların neresindesiniz? “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”ın yanında mı? “Bana ne”cilerin koynunda mı? “Oh! Beter olsunlar”dan yana mı? Yoksa bu sayıların içinde mi? Buyrun ters vuruşa  Uluslararası PEN Yazarlar Birliği, kamuoyunun dikkatini çekmek üzere “15 Kasım Hapisteki Yazarlar Günü” bağlamında her yıl beş kişiyi odak seçiyor. (Önceki yıllarda Türkiye’den Aslı Erdoğan, Zehra Doğan gibi isimleri seçmişti.) 2018 için seçilen kişiler şöyle: Hakkında 714 yıl hapis cezası istenen Bangladeş’te aktivist yazarfotoğrafçı Shahidul Alam... Eritre’de 17 yıldır hapiste olan İsveçliEritreli gazeteciyazar Dawit Isaak... Mısır’da keyfi tutukluluğu sürmekte olan aktivist yazar Wael Abbas... Sibirya’da 20 yıla mahkum edilen, Rusya’nın Kırım işgalini protesto eden Ukraynalı filmciyazar Oleg Sentsov... PEN Türkiye Yazarlar Derneği olarak bu ve benzeri uygulamaları kınadık, dayanışma ve güç birliğinde bulunduk. Ayrıca Türkiye’de, Meksika’da, Malta’da, Rusya’da “yok edilen” gazetecileri öldüren ve öldürtenlerden hesap sorulmasını talep ettik. Çeşitli antidemokratik uygulamaların bir parçası olarak ülkemizde düşüncelerinden ve yazdıklarından dolayı tutuklu bulunan 123 gazeteci ve yazarın durumunu kabul edilemez bulduğumuzu dünyaya ilan ettik. Bir şey daha yaptık. Her yıl 15 Kasım Hapisteki Yazarlar Günü için hazırladığımız açıklamayı, bu yıl bir de tersten söyleyelim istedik. Kamuoyuna duyurumuzu kayıtlara geçmesi için sizlerle paylaşıyorum:  “15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü artık yok!  Böyle bir başlık gördüğünüzde aklınızdan neler geçer? 1. Allah Allah, ilk defa duyuyorum, böyle bir gün mü var? 2. Bayram değil seyran değil bu da nerden çıktı? 3. Onlar da akıllı olsunlar, suya sabuna dokunmasınlar! 4. Dünyanın sonu gelmiş olmalı! 5. Ee o kadar hapishane yapılıyor, boş mu kalsaydı yani? 6. Yazarlığa giden yol hapishaneden geçer! 7. Asmayıp da beslediğimize şükretsinler! 8. Bu çağda yazarların hapsedilmesi! Aklım almıyor! 9. Kardeşim millet ekmek derdinde, siz neyle uğraşıyorsunuz? 10. Onlar yazar, gazeteci filan değil...  Bu başlık gerçek oluncaya kadar yazacağız!” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle