19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 13 Kasım 2018 6 Birinci hat tamamPutin, Türk Akımı doğalgaz boru hattının açılışını yapacak ikinci hat belirsiz HÜSEYİN HAYATSEVER Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin Karadeniz’in altından geçen kısmının tamamlanması nedeniyle yapılacak tören için 19 Kasım’da İstanbul’a gelecek. Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, Rus basınına yaptığı açıklamada Putin’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Türk Akımı’nın denizden geçen kısmının tamamlanması dolayısıyla 19 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek törene katılacağını açıkladı. Türk Akımı, her biri yılda 15.75 milyar metreküp gaz sevkıyatı yapacak iki hattan oluşuyor. Projenin ilk hattından gelecek gazın tamamı Türkiye’ye sevk edilecek. Rusya’nın Krasnodar kentine yakın Anapa bölgesinde Karadeniz’in altına giren Türk Akımı boru hattı, Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan Kıyıköy’de yüzeye çıkıyor. Türk Akımı üzerinden Türkiye’ye ilk doğalgaz sevkıyatının 2020 yılında başlaması öngörülüyor. Netleşmeyen hat Türk Akımı’nın ikinci hattı ile Avrupa ülkelerine Rus doğalgazının sevkıyatı öngörülürken bu hattın hangi ülkeler üzerinden devam edeceği konusundaki belirsizlik sürüyor. Türk Akımı, başlangıçta Rusya’dan Bulgaristan’a doğrudan gaz sevkiyatını öngören Güney Akım projesinden Bulgaristan’ın çekilmesinin ardından gündeme gelmiş ve boru hattının Avrupa’ya gidecek olan bölümünün Yunanistan üzerinden geçmesi planlanmıştı. Ancak bu aşamada hattın Yunanistan yerine tekrar Bulgaristan üzerinden Sırbistan’dan geçerek Macaristan’a ulaşacağı bir güzergâh üzerinde duruluyor. Yakın zamanda Bulgaristan ve Sırbistan başbakanları Türk Akımı’na katılmak istediklerini açıklamış, Macaristan Dışişleri Bakanı ise AB’nin, Orta Avrupa ülkelerinin Türk Akımı üzerinden gelecek gazı almalarına engel olmaması gerektiğini söylemişti. l ANKARA 8 yıl sonra yeni kapı açıldı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in kararının ardından, Derinya ve Aplıç sınır kapıları eşzamanlı kullanıma açıldı. İki kapı ile birlikte Ada’da Kuzey ve Güney’de açılan kapı sayısı 9’a çıktı. Çatışma yaşanan bölge Derinya, Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin çatışma yaşadığı bölge olarak biliniyor. Ada’da 8 Ağustos 1996’da bir grup Rum, Kapalı Maraş’a doğru Derinya’da sınırı delme girişiminde bulunmuş, çıkan olaylarda Tasos İsak adındaki Rum ölmüştü. Daha sonra 14 Ağustos 1996’da Derinya bölgesinde toplanan Rum fanatikler sınırı yeniden delmeye çalışmış, bu sırada Solomos Solumu adlı Rum genci sınırı geçerek Türk Bayrağı direğine tırmanıp bayrağı gönderden indirmeye çalışmış, açılan ateş sonucunda yaşamını yitirmişti. l Dış Haberler haber EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Andımız’ neden ateş altında? A ndımız konusunda alabildiğine eleştiri diyeceğim ama bunu aşan küfürbazlık derecesine varan bir durum var. Neredeyse iktidar Andımız’ı savunanlar hakkında dava açılıp cezalandırılmalarını isteyecek adeta! Cumhuriyet’in en güzide bakanlarından, Atatürk karşısında bile “fikri hür vicdanı hür” Türkiye’nin yiğit insanı Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip, ırkçı olmakla bile suçlandı. Ben ve tüm çevrem Andımızı söyleyerek büyüdük, ama bakıyorum hiçbirimiz “Türk ırkçısı” olmadık! Anadolu’ya, Osmanlı’ya Avrupalılar 500 yıldır Türk ülkesi, Türkiye, Türkler dedi. Osmanlı’yı kuranlar Türktü, ama Osmanlı imparatorluk kurduğu için giderek Türklük iddiasında bulunmadı, zaten Osmanlı adının kaynağı bunu anlatıyordu. Osmanlı kendisini oluşturan etnisitelere ayrışmaya ve dağılmaya başladığında, Türkler, Türk aydınları bu kez kendi varlıklarını yeniden keşfettiler, Türkçeye sahip çıkıp geliştirdiler. Bir vatan telaşı sardı hepsini, bir vatan da ancak dil etrafında bir birlik ile sağlanabilirdi, bir de tarih, coğrafya, din. Osmanlı bittikten sonra geride nasıl bir Anadolu ve insanı kaldığını anlamak için, Suyu Arayan Adam destanını okumanız yeterli. Osmanlı bitmiş, ama yerine ne kurulacaktı? Osmanlı’nın aydınları, subayları 1850’lerden itibaren bir Türk kültürünü, diliyle geçmişiyle oluşturmaya başlamışlardı. Atatürk, Türkiye’yi bu temelde kurdu, zaten tek seçenek buydu. Ama bir millet yoktu ortada. Bir Cumhuriyet kurulacak, bir ülke yaratılacaktı. Ulus devletler çağında bir ulus oluşturulacaktı. 600 yıllık Türk adı, birleştirici unsur olabilirdi. Bu süreçten tüm ulus devletler geçti. Fransa, hakim unsur Fransız temelinde Fransa oldu. Almanya hakeza öyle. Atatürk neden İş Bankası hisselerini Hazine’ye vb değil de, CHP’nin koruyuculuğunda Türk Dil ve Tarih Kurumu’na bıraktı, anlayın artık. Dil geliştirilmeliydi ve Tarih araştırılmalıydı. Ulusu ulus yapan iki önemli konu. İki temel: Dil ve kimlik Burada sözü Doğan Kuban hocaya bırakmak istiyorum. Yazının tümünü, cuma günü yayımlanacak HBT’de okuyacaksınız. “Atatürk yeni Türk devletinin iki temelini tanımlamıştır. Birincisi Türk dilidir. Dünyanın bugüne kalan en eski dillerinden biridir. Bir Çerkez babanın oğlu olarak dilime annemle eş bir kimlik göstergesi olarak bakıyorum. Türklerin en büyük tarihi mirası dilleridir... Atatürk’ün çok gelişmiş bir tarih bilinci ile bu topluma ısrarla hediye ettiği Türk dili, geçmişin en değerli mirası ve kimliğimizin de temelidir. “İkinci kale Türk kimliğidir. Kozmopolit Osmanlı’dan ‘Türk’üm’e gelen bu süreçte, vatanı yaşatacak olan bu Türklerdi. Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı Başkumandanının, zaferden sonra yok olan İmparatorluk ve Osmanlı imgesi yerine koyduğu Türk imgesi, bu halkın hem hakkı hem de kimliği idi. “Gazi, ulusal kimlik ülküsünün yaratıcısıdır. Batılı tarihçiler de bunu anlatmışlardır. Buna sahip çıkmak çağdaş ulusçuluğun yarısıdır. “Gazi Mustafa Kemal Paşa olmadan ne Kurtuluş savaşının ne de Türkiye’nin yeni bir vatan olmasının tarihi yazılamaz.” HHH Türk kimliği ırkçılık değildir. Tıpkı Fransız, Alman kimliği gibi. Andımız, bir ulus oluşturmanın basamağıydı. Bugün tartışılıyorsa, Türkiye’nin ekonomik güçsüzlüğü, siyasi olarak oturmamışlığı, bu iktidarın tüm geçmişi tartışma konusu yapması, ülkeden bir devlet daha yaratılmak istendiği içindir. Ne Fransa’da Fransızlık, ne Almanlık, ne İtalyanlık vb. tartışılır. ABD’de herkes Amerikalıyım der. Andımız şüphesiz tartışılır. Andımız ile Türkiye büyük hedef ve amaçlarına varmada aracı olmamıştır. Yeniden okuyun ve ülkemiz durumuyla karşılaştırın. Bu hedefler, eğitimin çağdaş, laik, içerikli, nitelikli oluşturulmasıyla sağlanır. Ama bundan bile ne kadar uzağız! Andımızın ateş altında alınmasının temel nedeni bunlardır. HHH Düzeltme: Dünkü yazımda iki isim hatası vardı. Serbest Cumhuriyet Fırkası kurucusu Ali Fuat Okyar değil Ali Fethi Okyar ve Ali Ağaoğlu değil Ahmet Ağaoğlu olacak. Baktığım kaynaktaki karışıklıktan ileri gelen hata nedeniyle düzeltir, özür dilerim. VEFAT Merhum Mustafa Nergis ve Merhume Nimet Nergis'in oğlu, Sabriye Nergis’in eşi, Suzan, Selçuk, Sinan Nergis’in babaları, Banu Nergis’in kayınpederi, Ata Alkın, Ekin Deren Nergis’in dedeleri Ali Celal Nergis 12 Kasım 2018 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 13 Kasım 2018 (Bugün) Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nde öğle namazını müteakiben Kilyos Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ Çelenk göndermek isteyenlerin Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışta bulunmaları rica olunur. UBER de devlete sığındı Üyelerinin büyük bir kısmı Uber sistemi üzerinden çalışan Lisanslı Taşımacılar Derneği Başkanı Metin Magriso, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Uber’e erişimin engellenmesine ilişkin davanın ertelendiğini anlatan Magriso, “Bir önceki davada Aksu ‘mahkeme bi zim lehimizde karar vermezse sokakları yakar yıkarız, sabrımız taşar, gibisinden açıklama yapmıştı. İstanbul’un çeşitli yerlerinde taksiciler tarafından Uber araçlarına saldırılar düzenlendi. Devletimize sığınmaya karar verdik” dedi. l DHA Takside tacize tutuklama İstanbul’da Tayland uyruklu turist kadından fazla para aldığı ve taciz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan taksici Birol T. (33), emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Savcılıkta ifadesi alınan ve hâkimliğe sevk edilen Birol T, İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nce “basit cinsel saldırı ve dolandırıcılık” suçlarından tutuklandı. Aracının trafikten men edilmesinin yanı sıra Birol T’ye, “çalışma ruhsatının bulunmadığı”, “sürücü belgesi geçici olarak geri alınmışken araç kullandığı” ve “yolcu taşırken taksimetre kullanmaması” nedeniyle 3 bin 508 lira para cezası kesilmişti. l AA BAŞSAĞLIĞI Şirketimizin CEO’su Sinan Ufuk Nergis’in değerli babası ALİ CELAL NERGİS beyefendiyi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. Pasion Turca Ailesi Vito Montaruli İpek Akın Hakan Akoğlu Ahmet Erkasap H. Cenk Erdem Çağla Düğmeci Melike Erol Işıl Gerek Hakan Dağ Selcen Gerçek C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle