25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER eposta: gorus@cumhuriyet.com.tr Salı 13 Kasım 2018 2 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ için imece çağrısı Bu kampanya; CUMOK’un (Cumhuriyet Okurları), Atatürk devrimlerine inanmış Atatürkçü Düşünce Derneği, kadın kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıdır. Bu tüm halkımıza, “son kale”nin korunması için önemli, içten ve açık yürekli bir çağrıdır. Bu çağrıya Atatürkçü sivil toplum örgütleri, kuruluşlar destek vereceklerini Cumhuriyet Vakfı’na bildirmişlerdir. Vakıf senedimize göre, CUMOK’ların çağrısıyla başlayan kampanyayla bağış almaya vakfımız yetkilidir. Bağışlarınızı “26 Ekim26 Kasım 2018” tarihleri arasında bir ay sü resince gazetemizden ve internet sitemizden duyurulan hesap numaralarına yatırabilirsiniz. l TL Iban numarası: TR67 0006 4000 0011 3980 0074 52 l USD Iban numarası: TR69 0006 4000 0021 3980 0112 91 l Euro Iban numarası: TR28 0006 4000 0021 3980 0118 35  l Bağışlarınızı IBAN hesapları dışında ayrıca Türkiye İş Bankası Şişli Ticari Şube, Şube Kodu: 1398 Hesap No: 7452 No’lu hesaba da yatırabilirsiniz. l Cumhuriyet Vakfı’nın web sitesi www.cumhuriyetvakfi.org.tr adresi üzerinden de bağış yapabilirsiniz. TTB: Bu yasa teklifi çalışma barışını bozar Dr. ALİ ÖZYURT TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Hepiniz gibi bizler de Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Tabip Odaları ile diğer meslek kuruluşları o günden beri teyakkuz halinde bu torba yasanın geri çekilmesi için mücadele ediyoruz. Bu amaçla nöbetler tutuyor, meydanlarda bildiriler dağıtıyor, TBMM’de grubu bulunan siyasi parti temsilcileriyle görüşüyor ve düzenli basın açıklamaları yaparak kamuoyunu aydınlatıyoruz. Bu yazıda, bu yasa teklifi getireceği belli başlı tehlike ve anayasaya aykırılıklara değinilecektir. Yasa teklifinin Türk Tabipleri Birliği ve diğer meslek kuruluşlarının görüşü alınmadan hazırlanan bir tekliftir. Birçok yönüyle evrensel insan haklarına ve anayasaya aykırılıklar içermektedir. Sağlık çalışanına kasten suç işleyenlerin polis tarafından alıkonup savcılığa sevk edilmesi şeklindeki değişiklik, göz boyamanın ötesine gitmeyecektir. Önleyicilik içeriğinden yoksun, etkisiz bu düzenleme sağlık çalışanlarının şiddete karşı yıllardır çıkardığı çığlığa kulak tıkandığı izlenimi vermektedir. O yüzden 24. madde, şiddetin önlenmesine yönelik bir içerik taşımamaktadır. Çözüm, TTB’nin dünya örneklerinden yola çıkarak hazırladığı ve TBMM Başkanlığı’na sunduğu Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılmasıyla sağlanır. Bu madde, OHAL dönemi ürünü bir uygulamanın yasallaştırılarak kalıcı hale getirilmesi girişimidir.   Meslek örgütlerini işlevsiz kılan 11. ve 21. maddelerin içeriğine bakıldığında meslek örgütüne üyelik biçimsel ve işlevsiz hale getirilmektedir. Hastane başhekimi, öğretim elemanları ve diğer üniversite personeli ile  en fazla üç yıl süre ile sözleşme imzalayabilecektir. Bu düzenleme, anayasanın 130. maddesi uyarınca öğretim üyelerinin özlük hakkının, yetki ve sorumluluklarının yasa ile düzenleneceği ilkesine aykırıdır. Aile hekimliği Aile hekimliği uygulamalarını yürütecek aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalışmaları 72 yaş olarak düzenlenmişti. Bu maddeyle yaş sınırı 65’e çekiliyor. Bu madde ile yaş ayrımcılığına dayalı bir düzenleme yapılmıştır. Bilindiği gibi özel sektörde bir yaş sınırı yoktur. Aile hekimlerinin işveren olabileceğine dair düzenleme ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmeye çalışıldığı açıkça ortaya çıkmıştır. Yine aile hekimlerinin izinlerinin yıl içinde kullanılması zorunluluğu getirilmiştir. Aile hekimlerine tanınan yıllık kongre izinleri de 10 günden 5 güne indirilmiştir. Şeffaf biçimde hazırlanmalı Bu yasa teklifi ile getirilen yeni düzenlemeler sağlık or tamında çalışma barışını bozmasının yanında Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yaptığı tahribatı ölümcül bir hale getirme niteliği taşıyor. O yüzden TTB, Türk Diş Hekimleri Odası, Türk Eczacılar Birliği gibi meslek kuruluşlarını yakından ilgilendiren bu torba yasa alt komisyona geri çekilerek tüm paydaşlarla yeniden şeffaf biçimde hazırlanmalıdır. Türk Tabipleri Birliği 5 Kasım Pazartesi gününden itibaren tasarıya karşı kamuoyu oluşturmak için ülke çapında protesto gösterilerine başlamıştır. Komisyonda gerek başkanımız gerek hukukçularımız karşı geldiğimiz noktaları komisyon üyelerine anlatmaktadır. Tabip odalarında, meydanlarda nöbetler tutulup forumlar yapılarak halka propaganda çalışmaları yapılırken merkez metro istasyonlarında da bildiriler dağıtılmaya başlanmıştır. Nöbet ve diğer eylemlerimiz yasa tasarısı geri çekilene kadar sürecektir. Türenç “Özal’a Suikast” bölümünde bu olayın içyüzünü anlatıyor (ss. 8190): Özal’ın Ankara Belediye Başkanı yaptığı yakın ar kadaşı Mehmet Altınsoy bir görüşmede Orhan ‘Babıâli’nin Öteki Tokatlı’ya bunun yalan olduğunu, silah sesi üzeri Yüzü’nde Özal ne kürsünün altına çöken Özal’ın elini o sırada yere düşen bardağın kestiğini “Babıâli’nin Öteki Yüzü” Tufan Türenç’in medya anılarını yazdığı kitabın adı. İçinde çok ilginç anılar, çok özel ilişkiler, çok güzel bilgiler var. Onunla medyada yollarımız hiç kesişmedi; ben Hürriyet’teyken o Milliyet’teydi; Hürriyet’e ise ben ayrıldıktan sonra geldi. anlatır. Orhan Tokatlı bunu, Altınsoy’un da izniyle yeni yayımlanacak olan “Kırmızı PlakalarTürkiye’nin Özallı Yılları” adlı kitabının önsözüne yazar. Hürriyet iddiayı manşetten duyurur, ortalık karışır; ama kamuoyunda hâlâ “mikrofonun sapı” efsanesi egemendir. HHH Cahide Sonku benim müt Bizim birlikte çalışmışlığımız hiş merakımı çeken ve sırrını olmadığı gibi özel bir ilişkimiz bir türlü çözemediğim bir veya dostluğumuz da yoktur. kadındır: HHH Dünya güzeli bir genç kız, çok Erhan Akyıldız ile birlikte yetenekli bir tiyatro ve sinema Faşist katillerce öldürülen Abdi artisti, herkes ona âşık, en ünlü İpekçi’nin hayatı üzerine yaz insanlarla dost, en zenginlerden dığı, “Gazeteci” adıyla yayım biriyle evleniyor, paranın, başa lanan kitap ile, gazeteciliğine rının, ünlü olmanın doruklarında ek olarak, yayın dünyasında da dolaşıyor ve yoksulluk içinde, adını duyurmuştu. Nitekim anı dilenerek ölüyor! larında, o kitabın yazılış öykü Türenç, “Bir Diva: Cahide” sünü ve okuru içine alan sıcak adlı bölümde bu konuya  eği üslubunu nasıl keşfettiğini de liyor, Haldun Taner’in yazı tatlı tatlı anlatmaktadır. dizisini de anlatıyor ama be Bu anılar kitabının önemli bir nim merak ettiğim “sırra” ışık özelliği, Erol Simavi’den Ay tutmuyor. (ss. 9194) dın Doğan’a, Abdi İpekçi’den Nedir bu dünya güzeli, çok Mehmet Barlas’a basın/medya yetenekli, çok zengin kadını patronları ve çalışanları hakkın sefalet içinde dilenerek ölmeye da olduğu kadar, kamuoyunu mahkum eden “lanetin sırrı”? ilgilendiren önemli olayların da Depresyon gibi bir hastalık içyüzleri, arka planları hakkında mı? Cehalet gibi bir özellik mi? bilgiler vermesidir. (Kitapta pek Aşk ya da ihanet gibi bir olay de önemli olmayan bir hata gör mı? Kendini beğenmişlik gibi bir düm: Sayfa 55’te Aydın Bey’in duygu mu? Yoksa bütün bunla konuşmasında “Hürriyet’ten” rın bir toplamı mı? sözcüğü “Güneş’ten” olacak.) Türenç, elindeki zengin bilgi HHH ve belgeleri derinliğine ince Örneğin kamuoyunda, lemeli, bu “sırrı” çözmeli ve Kartal Demirağ Özal’a ateş o çok iyi kullandığı “senaryo ettiğinde, tabancadan çıkan yazma tekniği” ile okurlara kurşunun mikrofonun sa aktarmalıdır. pından sekerek Özal’ın elini (Not: 10 Kasım’da Köln’deki yaraladığı, böylece Özal’ın Atatürk konferansımda beni mucizevi bir biçimde ölümden onurlandıran tüm katılımcılara kurtulduğu efsanesi vardır. teşekkürlerimi sunuyorum.) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle