19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 10 Kasım 2018 4 A takımında taşlar oynuyor haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN SİNAN TARTANOĞLU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başkanlık sistemi geçiş ile birlikte Saray teşkilatında değişiklik yapmaya devam ediyor. Başkanlık sistemine geçiş ile birlikte Cumhurbaşkanlığı’nın tüm idari işlerinin yürütülmesinden sorumlu olan Genel Sekreterlik lağvedildi. Yerine İdari İşleri Başkanlığı kuruldu. Genel Sekreterlik makamının kapatılıp yerine kurulan İdari İşler Başkanlığı’nın yönetimine yine Genel Sekreterlik teşkilatından isimler seçildi. 2014 Eylül’ünden bu yana Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan, 15 Temmuz darbe gi Fatih Kasırga’nın atanmasının beklendiği İdari İşler Başkanlığı’na yardımcısı Metin Kıratlı atandı. Diğer yardımcısı ‘Saray dışı’ kaldı Kasırga Kıratlı rişimi akşamı rehin alınan Fahri Kasırga’nın atanmasının beklendiği İdari İşler Başkanlığı’na Kasırga değil Kasırga’nın yardımcısı Metin Kıratlı atandı. Kasırga’nın diğer yardımcısı Nadir Alparslan ise tamamen “Saray dışı” bırakılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bakan yardımcısı oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün, eski Genel Sekterlik makamında dikkat çeken bir değişiklik daha yaptı. 2014 yılından bu yana Kasırga’nın Genel Sekreterliği’nde genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kasırga’nın kendisi gibi başdanışmanlığa atandı. Kalın’ın Cum hurbaşkanlığı sözcülüğü görevinin ise süreceği belirtildi. Yakın ekipte değişiklik Uzun yıllar Erdoğan’ın basın danışmanlığı görevini yürüten Lütfullah Göktaş, geçen aylarda Vatikan Büyükelçiliği’ne atandı. Ancak Göktaş, AKP’nin son grup toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladığı sırada Erdoğan ile birlikte görüntü verdi. Yine Erdoğan’ın yakın ekibinde yer alan Başdanışman Mustafa Varank da Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görevlendirildi. l ANKARA Kamusal Mustafa Kemal Bugün 10 Kasım. Bağımsızlık savaşımızın ve Cumhuriyet devrimimizin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyoruz.  İlginçtir; Türkiye’de devletin kamusal vasfını yitirmesinin, giderek şahsileşmesinin ve özelleşmesinin tarihiyle, Atatürk’ü kamusalsiyasal tutum ve eylemlerinden ayrıştırmanın, özel yaşamını, “şahıs” Atatürk’ü öne çıkarmanın tarihi paraleldir.  Bu sadece bir yöntem yanlışlığı değil. Kamusal Mustafa Kemal’i, kurtuluş program ve rotasını unutturmanın bir başka yolu aynı zamanda. Özellikle de bugün. Oysa karşı karşıya olduğumuz tablo, kamusal karakterini anlamayı gerektiriyor. Üç başlıkta özetleyelim. Programlı ve örgütleyicidir  Kamusal Mustafa Kemal, fikirde ve eylemde gençlik yıllarının ürünüdür. Bir yandan devlet çözülmekte, diğer yandan kurtarıcı genç kadrolar Abdülhamit baskıcılığının altında çare aramaktadır. Öyleyse iki maddelik program da bellidir: Vatanın kurtarılması, halkın hürriyeti. Vatanın kurtuluşuyla hürriyet mücadelesi birleşmiştir. Kamusal Mustafa Kemal’de programın bu ikili niteliği hep sürecektir. Hedefleri hayatın içinden çıkarır. Stratejiyi ve örgütlenmeyi buna göre belirler. Bireysel, özel kurtuluşa inanmaz. Bu anlamıyla da kamucudur, kamusaldır. Bu yolda önce 1906’da Şam’da “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti”ni kurar. Şubelerini açmak için çabalar. Kurtuluş Savaşı’nda yerel mücadeleleri ortak bir örgüt etrafında, milletin en geniş birliğini sağlayacak ilkelere göre birleştirme hedefi de Ankara’da bir Millet Meclisi oluşturması da bu çizginin ürünüdür. Programlı ve örgütleyici olmak, kamusal Mustafa Kemal’in değişmeyen özelliğidir. Gerçekçi, fedakâr ve öncüdür Mustafa Kemal yurtsever bir asker olarak yetişmiştir. Alıcı değil verici, ömrü cephede geçen fedakâr kuşaktandır. Kendi ifadesiyle de siyasetle hep “askerisiyasal” düzeyde uğraşmıştır. Ve aşamalar ilerledikçe, kurtuluş stratejisindeki öncelikler de değişir. Çöküp gidene ahlayıp vahlamaz; önüne bakar. Devlet düzeninde değişiklik olmadan, devleti halka dayandırmadan bağımsızlık olmayacaktır, kurucu görevleri önden cesurca saptar. Bu yüzden de öncü karakterdedir. Bu saptama, Eylül 1917’de Halep’ten yolladığı rapora açıkça yansır. Önerisi açıktır: Birinci Dünya Savaşı sürmektedir. Savaş kaybedilecektir, bellidir. Geleceğe bakar; ileride verilecek bir kurtuluş savaşı için kalan askeri kuvveti saklayacak, savunacak yol önerir önce. Saltanat binasının çökeceğini, devletin çürüdüğünü, halkın zorda yaşadığını ve bağların sarsıldığını belirterek yeni bir örgütlenme gerekliliğini saptar ardından. Artık kurtuluş önce siyasidir. Halkı kucaklayıp birleştiren, koşullarını iyileştiren siyaset yoksa milli kurtuluş da olmayacaktır. “Gerek sivil hükümetler ve gerek halk içinde yapılacak işlerin ivedilikli bir yurt sorunu değil, en birinci yurt savunması sorunu olduğu” saptamasını yapması bir yol ayrımıdır. Kamusal Mustafa Kemal, yeni bir siyasal düzen olmadan askeri kurtuluşun, bağımsızlığın olmayacağını ilan eder. Halkçıdır Siyasal kurtuluş olmazsa olmazdır artık; ama kiminle yapılacak, hangi kuvvete dayandırılacak? Saray’la olmayacağı açıktır, çare halktır. Öyleyse asıl mesele halkı kazanmaktır; Halkçılıktır. 19 Mayıs’ta Anadolu’ya geçer; öncüleri birleştirme, halkı kurtuluşa ikna etme, ortak ilkelerde ve örgütlenmede birleştirme siyaseti izler kamusal Mustafa Kemal. Halkın kazanılması ise halkın durumunun iyileştirilmesine bağlıdır. Balkan Savaşı’ndan Kurtuluş Savaşı’na cepheden cepheye, savaştan savaşa koşan, can veren, evladını yitiren hep yoksul halk çocuklarıdır. Halk çocuklarının durumunu iyileştirmeyen, onları savaştan savaşa yollamayacak bir kurtuluş umudunu gösteremeyen her halkçı çizgi başarısız olacaktır. Ama kolay değildir; sadece devlet değil, öncüler ve aydınlar da ihmal etmiştir halkı. Bunu görüp şöyle der yine 1919’da: “Siyasal kavgaların çoğu boştur, sonuçsuzdur. Ama toplumsal çalışma her zaman için verimlidir. Bizim aydınlarımız buna çalışmalı. Neden Anadolu’ya gelip uğraşmazlar? Neden milletle doğrudan ilişki kurmazlar? Yurdu gezmeli, milleti tanımalı. Eksiği nedir, görüp göstermeli. Milleti sevmek böyle olur. Yoksa lafla sevgi yarar vermez.” İlk Meclis’e bu şartlarda Halkçılık Beyannamesi sunar, bu yüzden kurduğu fırkaya Halk Fırkası adını verir. Halka dayanmayan kaybeder. Yani kıymetli okurum: Gerçekçi ol ama kötümser olma, ahlayıp vahlama, bir yerden başla, toplumsal sorunlara yönel, halkın sorunlarını çözebildiğini göster, halkın kendisini örgütlemesinin yol ve yöntemlerini yarat, kurtarıcı bekleme, örgütlen. Yeniden halkçı çizgiyi yükselt. Kamusal Mustafa Kemal böyle anlaşılır. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle