16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 29 Ekim 2018 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 24 TASARIM: SERPİL ÜNAY TARİHÇİYAZAR SİNAN MEYDAN CUMHURİYET’İN SORULARINI YANITLADI Atatürk, Cumhuriyeti vicdanında sır gibi sakladı ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR Tarihçiyazar Sinan Meydan, Cumhuriyet fikrinin Atatürk’ün zihninde aşama aşama geliştiğini belirterek, Cumhuriyet kuruluşunun ülkenin şartlarına uygun bir zamanlamada Atatürk tarafından ilan edildiğini belirtti. 95. yıldönümünde her şeye rağmen Cumhuriyetin temellerinin çok sağlam olduğunu belirten Meydan, çünkü Cumhuriyetin “bağımsızlık savaşının kızgın ateşinde harlandığının” altını çizdi. Meydan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şunlar: n Atatürk’te Cumhuriyet düşüncesinin filizlenmesinde hangi fikir insanlarının ve olayların rolü oldu? Meydan: Atatürk, Cumhuriyet fikriyle gençlik yıllarında okuduğu kitaplarla tanışıyor. Özellikle Cumhuriyetçi Fransız aydınlarının Atatürk üzerindeki etkisi büyük... Örneğin Atatürk, Harp Okulu yıllarından itibaren J. J. Rousseau’dan etkileniyor. Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken nokta, Atatürk’ün bu tür fikirsel etkileşimlerde kendi özgün çıkarımını da yaptığı gerçeği. Atatürk, Türkiye’yi Cumhuriyete taşırken sadece Fransız modelinden esinlenmiyor. Atatürk’ün zihninde “Cumhuriyet” fikrinin ete kemiğe bürünmesinde yerlimilli kökler de var. Öncelikle Atatürk, İslam tarihinde, dört halife devrindeki “meşveret” uygulamasının “bir tür Cumhuriyet” olduğunu söylüyor. Böylece “Cumhuriyetin” din dışı olduğunu düşünen muhafazakâr kitlelere, cumhuriyetin dine aykırı olmadığını anlatmaya çalışıyor. İkincisi, Anadolu’da 12901354 yılları arasında var olduğu iddia edilen Ankara Ahi Cumhuriyeti’nden esinlendiğini ifade ediyor. Ayrıca 1913’te Batı Trakya’da kurulan Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nden ve 1919’da Kars’ta kurulan Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti’nden habersiz olması da düşünülemez. Bu son iki cumhuriyetten ilki Bulgarlarca ikincisi İngilizlerce kısa sürede yıkılıyor. Bu iki başarısız Cumhuriyet denemesi Atatürk’e, tam bağımsız olmayan bir ülkede Cumhuriyet ilan edilemeyeceğini düşündürmüş olmalı... n Atatürk’ün zihninde Cumhuriyet fikri ne zamandan beri vardı? Meydan: Tam bir tarih vermek zor. Fakat Atatürk’te “Cumhuriyet” fikrinin gelişiminde II. Abdülhamit istibdadının çok özel bir yeri var. Atatürk de, döneminin bütün askersivil istibdat karşıtları gibi öncelikle Abdülhamit’e karşı “hürriyet” (özgürlük) mücadelesi veriyor. Atatürk, Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde öğrenciyken “hürriyet mücadelesi” vermeye başlı yor. Harp Okulu arkadaşlarından Asım Gündüz’ün anlattıklarına göre Atatürk okulda cuma akşamları arkadaşlarına gizli gizli konuşmalar yapıyor, o konuşmalarda genelde “hürriyetten” söz ediyor. Atatürk, o yıllarda gizli gizli yatakhanede “hürriyetçi” aydınların eserlerini okuduğunu sonradan bizzat ifade ediyor. Hatta okulda bir de gazete çıkarmaya teşebbüs ediyor, orada da “hürriyetçi” fikirleri yaymaya devam ettiği için tutuklanıyor, kısa bir süre hapis yatıyor. Demem o ki, aslında Atatürk’te “Cumhuriyet” fikri doğrudan doğruya “Cumhuriyet” olarak değil, Abdülhamit istibdadına karşı “hürriyet” mücadelesi şeklinde ortaya çıkıyor. Hürriyeti dönüştürdü Atatürk’ün askersivil diğer “istibdat karşıtı” ve “hürriyetçi” arkadaşlarından farkı şu: O, diğerlerinin yapamadığı Meydan, Cumhuriyet’in Atatürk’ün sayesinde var olduğunun altını çizdi. nı yaparak Abdülhamit’e karşı verilen “hürriyet” mücadelesini, genel olarak saraya/sultana karşı “Cumhuriyet” mücadelesine dönüştürmeyi başarıyor. Osmanlı aydınlarında bile “hürriyet” fikrinin “Cumhuriyet” fikrine evrildiğini gösteren somut bir kanıt yok. Atatürk dışındaki “hürriyetçiler”, sadece meşrutiyetle yetinirken Atatürk, meşrutiyeti asla yeterli görmüyor. İşte Atatürk, meşrutiyeti aşan bir idare ararken doğal olarak Cumhuriyetle tanışıyor. n “Milli Mücadele aynı zamanda bir Cumhuriyet mücadelesidir” diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız? Meydan: Milli Mücadele başlarında, emperyalist işgale karşı saraydan/sultan bağımsız halk direnişi Atatürk’ün dikkatini çekiyor. Halkın belli bir kesiminin padişahın ağzına bakmadan kendi kendine harekete geçmesi, mitingler yapıp yerel kongreler düzenleyip Müdafaai Hukuk Cemiyetleri kurup hakkını, hukukunu savunmaya başlaması, Atatürk’ü etkiliyor. O, bu haklı halk direnişini, “milli egemenlik” olarak formüle edebileceğini düşünüyor. Kongreleri toplama şekli, Ankara’da halk temsilcilerinden oluşan bir meclis açması, halkçılık programını yayımlaması, 1921 Anayasası’nı kabulü, daha Lozan imzalanmadan saltanatı kaldırması Atatürk’ün aslında Türkiye’yi adım adım “Cumhuriyete” taşıdığının somut göstergeleridir. Açıkça kullanmadı n Atatürk Milli Mücadele sırasında Cumhuriyetten söz ediyor mu? Meydan: Milli Mücadele’de Erzurum’da Mazhar Müfit Kansu gibi birkaç arkadaşına gelecekte “Cumhuriyeti” ilan etmeyi düşündüğünü söylüyor, ancak Milli Mücadele bitmeden “Cumhuriyet” kavramını açıkça hiç kullanmıyor. Kendi ifadesiyle Cumhuriyeti, “vicdanında milli bir sır olarak saklıyor.” Çünkü Milli Mücadele’deki birlik bütünlüğü dağıtabilecek bir yanlış anlaşılmaya yol açmaktan korkuyor. Muhafazakâr milletvekillerinin yoğun olduğu I. Meclis’te “Cumhuriyet” sözünü kullanmanın büyük sorunlar yaratabileceğini kolayca görüyor. Ancak Milli Mücadele’nin başından sonuna kadar “üstü örtülü” biçimde olağanüstü bir Cumhuriyet mücadelesi veriyor. “Cumhuriyet” demiyor, ama daha Amasya’dan itibaren “İradei Milliye” diyor. Ankara’ya geliyor, “Hâkimiyeti Milliye” diyor. Bu adlarla iki gazete kuruyor. 1921 Anayasası’nı “Egemenlik bilakaydüşart milletindir” diye başlatıyor. 1920’den itibaren “halk hükümeti” kavramını kullanıyor. Nutuk’ta, “Ruhlarının kavrama sınırları biten arkadaşlarım Cumhuriyete gittiğimi anladıklarında bana cephe aldılar” diyor. Cumhuriyet, Atatürk’ün eseridir. Atatürk olmasaydı Türkiye’de 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesi bence imkânsızdı. “Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.” Atatürk’ün balmumu heykeli Ata Anı Evi’nde 29 EKİMCUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykeli, Bornova Belediyesi tarafından kente kazandırılan Ata Anı Evi’nde sergilenmeye başladı. 393 milyonluk bütçe Meclis’te kabul edildi Bornova Belediyesi’nde 20142019 yılları arası döneminde 4.5 yıl geride kalırken, bütçe gerçekleşme oranları bu dönem de yüzde 80’lerin altına inmedi. Bütçenin 393 milyon TL olarak belirlendiği 2019 Yılı Performans Programı, Bornova Belediye Meclisi’nde kabul edilirken, Başkan Olgun Atila, “Göstergeler bu oranın bu yıl yüzde 90’nın üzerine çıkacağını gösteriyor” dedi. 393 milyon liralık bütçede en fazla pay icracı müdürlüklere ayrıldı. Fen İşleri Müdürlüğü’nün bütçesi 73.3 milyon TL, Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün bütçesi 66 milyon TL, Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün bütçesi ise 51.9 milyon TL oldu. Ülkenin içinde bulunduğu koşullara dikkat çeken Başkan Atila, Atatürk ve silah arkadaşlarını örnek göstererek, “Onlar bu ülkeyi nasıl aydınlığa çıkardıysa, biz de aynı azim ve kararlılıkla çalışmalı, mücadele etmeliyiz” dedi. Bornova Belediyesi fiziki ve sosyal yatırımlarla Bornova’nın çehresini değiştirdi. Son 4.5 yılda 229 milyon 731 bin liralık fiziki, kültürel, sağlık, ve sosyal yardım alanında yatırım yapıldı. İzmir’in kurtuluşunun baş ladığı nokta olan Belkahve’de Bornova Belediyesi’nce ha yata geçirilen Ata Anı Evi an lamlı bir eser daha kazan dı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykeli, Ata Anı Evi’nde sergilenmeye başladı. Ziyaretçilerin hayran lıkla izlediği Atatürk Heykeli ve Kurtuluş Savaşı’nın ruhu nu yansıtan eşsiz eserler, Ata Anı Evi’nde hafta içi her gün görülebiliyor. Ata Anı Evi’ni ziyaret eden vatandaşlar izletilen filmler le tarihe yolculuk yaparken Kurtuluş Savaşı hakkında bil gi alıyor. Açıldığından bu ya na onbinlerce kişinin ziyaret ettiği Ata Anı Evi’nde savaş yıllarından kalma eşyalar da sergileniyor. Ayrıca, İstiklal Mücadelesi’ni ve Atatürk’ü anlatan pek çok yazılı eser ve resim ile telgraf yazıla rı da ziyaretçiler tarafından incelenebiliyor. Vali Kazım Dirik’in 1926 ile 1928 yılla rı arasında Belkahve’de bulu nan çeşmenin alınlığına koy durduğu taş kitabede yer alan Arap harfleriyle yazı lı “Vatanın ruhu büyük Ga zi. Düşman ordusunu deni ze atarken bu çeşmenin bu lunduğu Belkahve’den İzmir ve denizi temaşa buyurmuş lardır” görübiliyor. Bornova Belediye Baş kanı Olgun Atila, “Atatürk’ü özellikle geleceğimiz olan çocuklara daha iyi anlat mamız ve onun açtığı yol da emin adımlarla yürümemiz gerekiyor. Çocuklarımızın Ata Evi’ni gezip Kurtuluş Savaşı, Ulu Önderimiz Mustafa Ke mal Atatürk ve O’nun ilkeleri hakkında daha çok bilgi sahi bi olmaları çok önemli. Çalış malarımızı bu bilinçle sürdü rüyoruz ve Ata Evi’ni her ge çen gün daha da zenginleş tiriyoruz. Çocuklarımızın Kur tuluş Savaşı mücadelemizin hangi şartlarda verildiğini, o döneme ait eşyaları görerek daha iyi anlamasını istiyoruz. Cumhuriyetin değerini, hangi şartlarda kurulduğunu unut mamamız gerekiyor” diye ko nuştu. bu bir ilandır C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle