18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 3 Ocak 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY Karar haftası haber 13 Sarraf’ın tanık olduğu ABD’de İran yaptırımlarının ihlali davasında 15 kişilik jüri, Hakan Atilla için tekrar toplanıyor ŞEBNEM arsu İddianame, aşamasından beri Türk hükümeti tarafından İran asıllı tüccar Rıza Sarraf mış olabilir. Böylesi bir anlaşmanın varlığından bağımsız, Flynn’den sonra hükümetin Trump’ın yakın danışmanı Rudy Guiliani ve Bush döneminin ABD Başsavcısı Michael Mukas üzerinden değerlendirilen ABD’nin sey aracılığı ile kıyasıya bir diploma İran yaptırımlarının ihlali davasın tik mücadele verdiği dava tutanakla da, tek sanık Mehmet Hakan Atil rında mevcut. Her ne kadar bu des la için karar haftasına girildi. New tek, davaya adını veren Sarraf’la öz York Güney mahkemesinin 15 kişi deşleşmiş ve Atilla’yı dışlamış gibi lik jürisi Atilla’nın isnat edilen suç görünse de, bazı analistlere göre, bu lardaki rolünü değerlendirmek üze yalnızca hükümetin hakkındaki ol re bugün toplanıyor. Halk Bankası’nın eski genel mü dür yardımcısı Atilla, yetkisi dahilinde olduğu iddia edilen işlemler nedeniyle altı ayrı suçtan yargılanıyor; ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak ve Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı (İEEPA) delmek suçlarını işlemek için ortaklık kurmak, bankacılık sisteminde sahtekârlık yapmak, yapabilmek için ortaklık kurmak, kara para aklamak ve aklayabilmek için suç ortaklığı. Muhatap olduğu bu ciddi suçlamalara rağmen Atilla, davanın başından beri Sarraf’ın gölgesinde kaldı. Davasının düşürülüp serbest bırakılması için Türk hükümetinin aylarca olağanüstü çaba sarf ettiği Sarraf’ın etkin pişmanlık hakkını kullanarak tanık koltuğuna oturması, davaya hâkim olanlar için sürpriz olmasa da, yarattığı heyecan yine de büyük oldu. Sarraf’ı dinlemeye gelen kalabalık ana salona sığmayınca, açılan ek salonlara alındı. Sarraf’a gösterilen bu ilginin arkasında Aralık 1725 yolsuzluk soruşturmasında oynadığı Hakan Atilla kritik rol yatıyordu. Sarraf, Erdoğan hükümeti için 2013 yılında oldukça ciddi tehdit teşkil etmiş olan ve şüphelileri mahkeme yüzü görmeden üzeri örtülmüş bir soruşturmanın ana karakterlerinden biriydi. Siyasi çabalar Miami’de 2016 yılı Mart ayında tutuklandığında kendisine ‘rüya bir savunma takımı’ kuran Sarraf’a, 22 yıllık çalışma hayatını devletin bankasına adamış Atilla’ya gösterilmeyen siyasi desteğin gösterilmesinin sebebi ise, tüccarın bildikleri ile doğru orantıda görülüyor. Siyasi çabaların, ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyasında Rusya’nın rolünü araştıran özel yetkili savcı Robert Müeller’in soruşturmasında da gündeme gelebileceği konuşuluyor. Amerikan NBC kanalına göre Trump’ın eski milli güvenlik danışmanı Michael Flynn, Sarraf’ın serbest bırakılması için Türk hükümet yetkilileri ile bir anlaşma yap dukça ciddi suçlamaları saklı tutmaya yönelik çabaları. “Yalnızca Sarraf’ın salıverilmesi için değildi o olağanüstü çabalar” diyor davayı yakından takip eden avukatlardan Yegane Güley ve ekliyor: “Başkan Trump’a çok yakın Rudy Giuliani ve Michael Mukasey’nin Sarraf’ın avukatları olarak tutulmaları ve `ABD’nin milli güvenliği için’ bahanesi ile ABD Adalet Bakalığı ile görüşmeleri de davayı tümden kapatmak için idi; yalnızca Zarrab’ı kurtarmak için değil.” “Dışarıdan bakıldığında Atilla’ya odaklanılmamış olması kaçırılmış bir fırsat olarak görülebilir ancak bu husus bile davanın hükümet için ne anlama geldiğinin altını çiziyor,” diyor St. Lawrance Universitesi Tarih bölümü doçenti ve Orta Doğu Demokrasi Projesi (POMED) araştırma görevlilerinden Howard Eissenstat, hükümeti tehdit eden yolsuzluk ve rüşvet iddialarına atıf yaparak. “Burada altının çizilmesi gerek şey, hükümetin bu davaya başından beri ilgisi, ortaya çıkacak bilginin kamuoyunda nasıl algılancağı ve bu bilgileri nasıl şekillendirebi Aksünger (ortada), basın mensuplarının lecekleri noktasında oldu.” Atilla’nın durumu sorularını yanıtladı. Bu anlamda, doğal olarak en can alıcı aktöre odaklanıldığını belirten Eissenstat, Sarraf’ın ifadesinde an latılanlarda bile adı pek geçmeyen Atilla’ya özel bir ilginin gerekli gö rülmediğini belirtti. Tarihciye göre, serbest kalması da tutukluluğunun devamı da hükümet için bu algı çalış masında açıklanabilecek durumlar. Sarraf ambargosu “Atilla’ya ne olacağı konu ile çok da alakalı değil aslında,” diyen Eissenstat, “Serbest bırakılırsa hükümet bunu gerçekte öyle olmasa da temi BM’den gelecek! ze çıkmaları olarak lanse edecek; hüküm giyerse de bunu şüphesiz ahlaka aykırı olarak değerlendirecekler.” Özellikle Sarraf’ın ifadesi ile des CHP’li Erdal Aksünger, Sarraf davasında Türkiye’ye 10 milyar dolarlık fatura çıkarılacağını söyledi teklenen delillerde eski bakanlar Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Halk Bankası eski genel müdürü Süleyman Arslan’ın aralarında bulunduğu HAKAN DİRİK Dört bakanın adının karıştığı “yolsuzluklar zincirinin kahramanı” Rıza Sarraf’ın “tanıklığıyla” gerçekleştirilen Amerika’daki davada jürinin bugün karar için toplanması beklenirken, davayı CHP adına izleyen Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, ABD’nin konuyu Birleşmiş Milletler’e (BM) götürmesi durumunda Türkiye’ye ambargo gelebileceğini söyledi. CHP İzmir İl Başkanlığı’nda gazetecilerle bir araya gelen Aksünger, sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın 5 yıl ceza alacağı tahmininde bulundu. Aksünger, “5 yıl ceza, suçu görüp göz yummaktan. Suç sabitlenince Halk Bankası da cezayı hak etmiş olacak. Zarrab’ın, anlaştığı için 10 yıl ceza alması ihtimali var. Tanık koruma programına alınacak” dedi. Aksünger, davanın Türkiye’ye etkilerini de şöyle anlattı: “Sen ABD bankacılık sistemine imza atmışsın. Ya kendi sisteminizi kuracaksınız ya da kuralları çiğnemenin parasını ödeyeceksiniz. Ne kadar ByLock’un kurucusundan ‘manipülasyon’ Aksünger, 15 Temmuz’a ilişkin hazırladıkları raporun ardından Bylock programının kurucusu David Keynes’in kendisini ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradığını ancak görüşmediklerini de söyledi. Kendisine atılan mailleri ise Başbakanlık Müsteşarı’na ilettiğini kaydetti. ByLock kurucusunun kendisini ve CHP’yi aramasını “manipülasyon” olarak değerlendiren Aksünger, Keynes’in yerli veya yabancı istihbaratçı ya da cemaatçi olduğunu düşündüğünü söyledi. ödeyeceksiniz? 10 milyar dolar olduğu söyleniyor. Rüşvet alan bakanların da malvarlıklarına el koyun. Niye bu parayı millet ödesin? ABD bunu hukuk davasına götürürse BM devreye girecek. İşte ambagor meselesi orada ortaya çıkacak.” l İZMİR bazı yetkililerin ABD’nin İran’a uyguladığı ambargonun delinmesi aşamasında rüşvet aldığı iddiaları dava kayıtlarına geçti. Ayrıca, Sarraf’in anlatımında, Halk Bankası aracılığı ile İran’a ambargonun delinmesinin Tayyip Erdoğan direktifi ve Berat Albayrak’ın yardımı ile gerçekleştirildiği de tutanaklarda yerini aldı. “Bu detaylar daha sonra Erdoğan hükümetinin çok başını ağrıtacak detaylar” diyor Güley ve ekliyor, “‘Radikal İslamcı terörizmin finansmanını kolaylaştıran hükümet ve kadrosu’ portresinin çizilmesi için ilk tuğlalar örüldü de diyebiliriz. Türkiye kamuoyunda Atilla ‘sağlam duruş’ sergiliyor havası vermiş olabilir ama bunun hükümetin bulunduğu vahim durumu iyileştirmeye hiçbir katkısı yok.” “Atilla davasının bir örneği yok,” diyen Güley, “Atilla hapis cezası alırsa ilk kez bir bankacı İran ambargosunun delinmesinden dolayı hapis cezası alacak. Örnek teşkil edecek bir dava,” değerlendirmesinde bulundu. l NEW YORK Akif Bebek de artık mahpus Sezaryenle 35 gün önce doğum yapan Halime Kaman, 16 gün önce FETÖ’den gözaltına alınıp İstanbul Vatan Emniyet’in nezaretine atılmıştı. Her gün annesini emmesi gereken Akif ise emniyete anneannesi ve dedesi tarafından getiriliyordu. Geçtiğimiz günlerde tutuklanarak Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gönderilen Kaman’a 35 günlük bebeği Akif dün teslim edildi. Bakırköy Kadın Cezaevi önünde Akif bebeğin durumuna dikkat çekmek için Twitter’dan canlı yayın yapan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 35 günlük bebeklerin, çocukların cezaevinde olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Tanrıkulu şöyle devam etti: “Bu kadınların tümünün tutuksuz yargılanması gerekir. Haklarında herhangi bir mahkumiyet kararı yok. Tutuklama dışında denetimli serbestlik gibi tedbire başvurması mümkün. Ama maalesef adliyeler haklarında mahkumiyet kararı olmayan bu kadınları tutuklayarak bebekleriyle cezaevlerine almak durumunda kalıyorlar.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Fotoğraf, Malezya’daki Uluslararası El Buhari Üniversitesi’ndeki protokol töreninden. En soldaki şanslı damat Abdülkadir Karagöz. Sağdan ikinci ise, TÜRGEV aracılığıyla Malezya eğitimine de giren Bilal Erdoğan... EĞİTİM ŞART Birçok kamu kurumundan ihale alan Erdoğan ailesinin damadı, Bilal Erdoğan’la eğitim alanında da işbirliğinde İki yıl önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeğeni ile evlenen ve kurduğu şirket bu bi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ’yle mücadelede milat olarak kabul ettiği 17 Aralık törenine TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın yanı sıra katılan isimlerden biri tarihten sonra bir yılda İstanbul 2013 tarihinden önce Fethul si de Buhari Üniversitesi Mü Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile lah Gülen’e övgüler düzmüştü. tevelli Heyeti Üyesi Abdulkadir kamu kurumla rından 3.6 mil yon TL tuta rında 10 ihale alan Abdulka dir Karagöz’ün AYKUT “eğitim alanın KÜÇÜKKAYA da” da aktif rol oynadığı ortaya çıktı. Bilal Erdoğan’ın yönetimin de bulunduğu TÜRGEV’in kurdu ğu İbn Haldun Vakıf Üniversite si ile Malezya’nın önde gelen iş adamlarından Seyyid Mukhtar El Buhari’nin kurduğu Uluslara rası El Buhari Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti’nde Karagöz de yer alıyor. Ticaret dehası 2016’da başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğeni ile Karagöz 2012’de sosyal medya hesabından paylaştığı tweetinde “Fethullah Gülen’in başbakanımıza geçmiş olsun mesajını iyi okumak lazım. Fitneye pabuç bırakmayacak kadar derdi sevdası büyük insanımız var” ifadesini kullanmıştı. Tıpkı diğer AKP’liler gibi cemaat tarafından “kandırılan” Karagöz’ün 2014’te kurduğu danışmanlık şirketi 2016 yılında kamu şirketlerine ‘danışmanlık’ hizmeti vermeye başlamıştı. Malezya kardeşliği Karagöz’ün ticaret dışında eğitim alanınında da etkili bir isim olduğu attığı ortaya çıktı. 2016 yılının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğeniyle evlenen Karagöz, 2017’de Karagöz’dür. TÜRGEV’in peşinden Karagöz halen El Buhari Vakfı’nın da Yönetim Kurulu Üyesi. Törenin ardından Malezyalı milyarder 200 milyon dolara kendi adına kurduğu üniversitenin anahtarını Bilal Erdoğan’a teslim eder. Ve Bilal Erdoğan da üniversitenin mütevelli heyetine de girer. Karagöz ve Erdoğan böylece Malezya’da aynı üniversitenin mütevelli heyetinde yer alan isimler olur. Kartal İmam Hatip Lisesi mezunu olan Bilal Erdoğan üniversiteler arası işbirliğine lisesini de katar. Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin müdürünü de Malezya’ya götüren Bilal Erdoğan, Malezya Uluslarara evlenen Karagöz 2014 yılında Bilal Erdoğan’la eğitim alanın sı ElBuhari Vakfı Lisesiyle “kar AKP Gençlik Kolları Başkanı’yla da önemli icraatlarda bulunur. deş okul” anlaşmasını pekişti Mental Danışmanlık danışman Bilal Erdoğan’ın yönetiminde lık şirketini kurmuştu. Karagöz bulunduğu TÜRGEV’in kurdu rilir. Tam bu esnada da iki lise arasındaki işbirliğinin bir ürünü nikahın ardından yaklaşık bir yıl ğu İbn Haldun Vakıf Üniversi olarak,Kartal’daki İHL’den 25 içinde İstanbul Büyükşehir Be tesi ile Malezya’nın önde gelen kişilik öğrenci grubu ElBuhari lediyesi şirketleri ile bazı kamu şirketlerinden toplam 10 ihale aldığını dün kamuoyuna du iş adamlarından Seyyid Mukhtar El Buhari’nin kurduğu Uluslararası El Buhari Üniversitesi kampüsünde eğitim alır. Malezya’da işbirliğine giden İbn Haldun Üniversitesi için yurmuştuk. İhalelerin bedeli 3 arasında işbirliği protokolü Ma İstanbul’da milyarlarca liralık milyon 600 bin TL’yi buluyordu. yıs 2017’de imzalanır. İşbirliDamadın şirketinin bir çok iha ği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın leye tek firma olarak katılması Seyyid Mukhtar’a Erdoğan’ın araziler TÜRGEV’e tahsis edilmişti. Kadir Topbaş’ın istifasının ardından başkanlığa seçi ise dikkat çekiyordu. 2017 yılı TÜRGEV’i önermesiyle gerçek len Mevlüt Uysal da Başakşe nın sonunda 500 bin TL’lik şirket sermayesinin tek sahibi ise Karagöz olmuştu. 2016 yı leşir. Atılan imzalarla 2018 yı hir Belediye Başkanlığı dönelıyla birlikte iki üniversite kar minde üniversite için TÜRGEV’e şılıklı eğitim, öğretim ve müfre arazi tahsisinde bulunmuştu. lına kadar AKP İstanbul Genç dat konularında işbirliği sağlan Uysal, Bilal Erdoğan’la birlik lik Kolları’nda siyaset yapan Ka ması kararlaştırılır. Üniversite te TÜRGEV’in Yönetim Kurulu ragöz de tıpkı diğer AKP’liler gi ler arası işbirliği protokolü imza Üyeleri’nden biri... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle