22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 14 Ocak 2018 4 AKP gidecek OHAL bitecekükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ hafta içinde HOHAL’in bir dönem daha uzatılmasına karar verildiğini açıkladı. Şimdi iş, formalitelerin tamamlanması için MGK’nin tavsiye kararına, ardından da kabine toplantısında bu “tavsiye(!)”ye uygun olarak uzatma kararının açıklanarak yürürlüğe girmesine kalmıştır. Önümüzdeki kabine toplantısında işlemler tamamlanacak ve bir buçuk yılını doldurmuş olan OHAL bir dönem daha uzayacaktır. Artık sürekli OHAL dönemine girilmiş ve olağanüstü hal, olağan olmuş, olağanın bizzat kendisi olağanüstü hale gelmiştir. Bilindiği gibi, anayasanın 119. maddesinde ifadesini bulan OHAL, Tayyip Bey’in Allah’ın bir lütfu olarak nitelediği 15 Temmuz 2016 darbesinin ardından, darbe girişiminde bulunan FETÖ ile mücadele gerekçesiyle ilan edilmişti. Yürütmeye, anayasadaki temel hak ve özgürlükleri kaldırabilecek ve aynı zamanda içeriği yargı denetimi dışında kalacak olan kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren OHAL döneminde, anayasaya aykırı olarak, terör ve darbe girişimiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, örneğin kar lastiği kullanımını düzenleyen alanlarda bile KHK ile düzenlemeler yapma yoluna başvurulmuştur. OHAL KHK’leri belirtildiği gibi, her türlü yasal denetimden azadedir. Bu durum anayasal denetimi de kapsamaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesi, anayasanın 148. madde hükmü gereği, şekil ve esas açısından, OHAL KHK’lerine bakamaz. AYM daha önceleri OHAL KHK’lerinin OHAL’in ilanına neden olan konularla ilgili olup olmadığını denetleme yetkisi olduğuna karar vermişken daha sonra, o konuda da yetkisiz olduğunu belirterek, geri adım atmıştır. Böylelikle OHAL yürütmeye, canının istediği her konuda, içeriğini dilediğince oluşturabileceği yasa hükmünde metinler çıkarmak hakkını veren, sınırsız bir denetimsizlik alanı oluşturmuştur. HHH Son zamanlarda çok tartışılan 696 sayılı KHK bu alandaki sınırsız keyfiliğin en çarpıcı örneğini oluşturmaktadır. Bu KHK, 15 Temmuz ve devamı niteliğindeki darbe eylemlerine karşı koymakta olan sivillere yargı dokunulmazlığı getirerek, lince kadar varabilecek yetkileri olan, yargıdan muaf milis güçleri oluşturabilecek, çağdaş otoriter rejimlerde bile yeri olmayan bir kaos ortamı yaratabilecek olması bakımından çok eleştirildi. Bu arada sürekli arı gibi çalışan arkadaşımız Çiğdem Toker, 9 Ocak tarihli yazısında, aynı 696 sayılı KHK’nin, toz duman ortamında herkesin gözünden kaçan 89. maddesinin iktidarın “davetli ihaleler” yetkisini artırma yoluyla AKP yandaşlarına Hazine’nin peşkeş çekilmesi olanağını sağladığını vurguluyordu. 696 sayılı KHK’nin 89. maddesi, 121. maddeyle milislerin elinin serbestleştirilmesinin, diğer KHK’lerle, özgürlüklerin baskı altına alınmasının, nasıl, kamu kaynaklarının yandaşlara aktarılması yoluyla talanını amaçladığının göstergesidir. AKP 15 Temmuz darbesinin yarattığı fırsattan istifade, yürürlüğe giren OHAL’in KHK’lerinin kendisine sağladığı, her türlü denetimden azade olarak hükmetmek olanağını sonuna kadar tepe tepe kullanmaktadır ve bunu da sürdürmekte kararlıdır. Artık AKP ile OHAL eşanlamlı iki kavram olmuştur. HHH Artık AKP, OHAL KHK’leri olmaksızın ülkeyi yönetemez. AKP’nin OHAL’in sağladığı baskı, tehdit, sindirme, hakları çiğneme ve talan olanaklarından feragat ederek seçimlere gitmeyi düşüneceğini sanmak saflıktır. Seçime mutlaka OHAL altında gidilecektir. Artık AKP OHAL uygulamaları olmaksızın düşünülemez. Artık OHAL ile AKP etle tırnak gibi olmuşlardır Artık OHAL giderse, AKP de biter. Bu durumda OHAL’den kurtulmak için izlenecek rota da belli olmuştur: Sandık! Ancak sandıkla AKP giderse OHAL biter. Evet, ne zaman AKP gidecek. Ancak o zaman OHAL bitecek. haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Afrin mesajı Erdoğan, “Afrin’deki teröristler teslim olmazlarsa orayı da başlarına yıkacağız. Çapulcuları darmadağın edeceğiz” dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin operasyonu ile ilgili “Ordu kurduklarını sandıkları çapulcuları 1 haftayı bulmaz nasıl darmadağın edeceğimizi görecekler” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün AKP Elazığ ve Bingöl il başkanlığı kongrelerine katıldı. Salona girişte kırmızı karanfillerle karşılanan Erdoğan, Afrin operasyonu ile ilgili mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güney sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturma çabasıyla karşı karşıya kaldığını söyleyerek, “Fırat Kalkanı Harekâtı ile bu koridoru tam ortasından bıçakla kestik ve bir gece ansızın vurduk. Şimdi İdlip Operasyonu ile bu koridorun batı kanadını çökertiyoruz. Afrin’deki teröristler teslim olmazlarsa orayı da başlarına yıkacağız, öyle bilinsin. Minbiç’te bize verilen sözler tutulmazsa, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Irak’a kadar, sınırlarımız boyunca tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. ABD’yi suçladı Erdoğan, “Suriye’deki terör örgütünü destekleyen sözüm ona müttefiklerimizi bir kez daha kendilerini test etmeye davet ediyorum. Sadece 2017 yılı boyunca Suriye’de terör örgütüne Amerika’nın göndermiş olduğu silah sayısı ne biliyor musunuz? 4 bin 900’dür. Bunları biz biliyoruz. Böyle müttefiklik olmaz” dedi. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugüne kadar bize söylenen yalan ve manipülasyonla Suriye’de çözebileceğimiz sorun kalmamıştır. Yarın bölgede hiçbirimizin istemediği bir sorun yaşanırsa sebebi bilinsin ki bu yalanlarla bizi oyalayanlardır. Türkiye olarak bölge politikalarımızı yine de Amerika ile yürütmek istiyoruz. Bu tek tarafın isteği ile olmaz. Yılanla yatağa giren neticelerine katlanır. Amerika kendini kandırıyor. Yılan çukuruna sapmakta bu kadar ısrarcıy 300 bine yakın Suriyeli, Türkiye sınırına yakın bir noktada bulunan İdlib’e bağlı Kelbit bölgesine geldi. İDLİB’E ÇADIR KENT Türk Kızılayı, Suriye’nin Türkiye sınırına yakın İdlib kenti Hama sınır bölgesindeki çatışmalardan kaçan sivillerin barınması için farklı noktalarda yaklaşık 130 bin kişiden fazla mültecinin barınabileceği yeni çadır kentler kuruyor. Bölgede son olarak 650 çadır daha kurduklarını ifade eden Kızılay Sınır Yardımları Operasyon Yöneticisi Hakan Sarı, “Suriye’de çatışmaların yaşandığı ilk günden bu yana ülkenin kuzeyine göç etmek zorunda kalan insanların mağduriyetlerini gidermek için bu bölgede çalışmalarımızı yoğun bir şekilde başlattık. AFAD’ın da destekleriyle ekiplerimiz çadırların kurulumunu gerçekleştiriyor” dedi. l İHA sa kendisi bilir. Biz kendi başımızın çaresine bakarız. Bir araya toplayıp ordu kurduklarını sandıkları çapulcuları bir haftayı bulmaz nasıl darmadağın edeceğimizi görecekler. Dün Cerablus’ta 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Yarın gerekiyorsa 3 bin teröristi de burada imha ederiz” dedi. l ELAZIĞ/DHA TSK Afrin’i vurdu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Oğulpınar Sınır Karakolu’ndan, PYD’nin kontrolünde bulunan Afrin kentindeki mevzileri top atışıyla vurdu. Dün öğleden sonra yapılan 10 top atışı, Reyhanlı kent merkezi ile Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan da duyuldu. Aynı saatlerde Elazığ’da AKP’nin 6. Ola ğan Kongresi’ne katılan Erdoğan, Afrin mesajı vermişti. Sınıra tank sevkıyatı Öte yandan Türkiye’deki çeşitli birliklerden Hatay’ın Reyhalı ilçesine gelen 5 tank yüklü TIR konvoyu, dün akşam saatlerinde Suriye sınırındaki birliklere sevk edildi. l DHA Oblomovluk yapmayın, Oblomov’u okuyun! ÖNCE KADIN, SONRA ERKEK EŞBAŞKAN BELİRLENECEK Hedef toparlayıcı isim Türkçesi: Nuri Yıldırım 620 sf., 28 TL Bazı romanlar vardır, ünü yazarını aşmıştır. Bazı romanlar vardır, adı bir kavram, bir sıfat, bağımsız bir tanımlama haline gelmiştir. Bazı romanlar vardır, gündelik hayatımızın, günlük konuşma dilimizin, değişken ruh hallerimizin içine yerleşmiştir. Oblomov bu romanlardandır. O, ataletin, aylaklığın, tembelliğin, üşengeçliğin, hayalciliğin, uykuculuğun cisimleşmiş halidir. Yine de onu sadece toprak aristokrasisinin tembelliğini ve asalaklığını anlatan bir kitap olarak görmek eseri eksik anlamak olur. Bu büyük eser, Rus insanının ulusal mizacını, genlerine işlemiş özelliklerini gün ışığına çıkarmakta, Rus toprağından evrenselliğe uzanmaktadır. Oblomov’u, Nuri Yıldırım’ın Rusçadan yaptığı yeni ve pırıl pırıl çevirisiyle Türkiyeli okurlara sunmaktan gurur duyuyoruz… yordamedebiyat yordamedebiyat www.yordamkitap.com MAHMUT LICALI HDP’nin 11 Şubat’ta gerçekleşecek kongresine bir aydan daha az bir süre kala, Türkiye genelinde gerçekleşen bölge konferanslarında parti tabanının değerlendirmeleri alınmaya devam ediyor. Bölge konferanslarının yanı sıra parti içindeki kadın hareketinin de toplantıları sürüyor. Edinilen bilgiye göre, eşbaşkanlar belirlenirken önce kadın eşbaşkanın kim olacağı konusunda bir karar alınacak. HDP ve bileşenleri içinde yer alan kadın hareketinin ortak kararıyla belirlenecek kadın eşbaşkanın kim olacağı aynı zamanda erkek eşbaşkanın kim olacağının belirlenmesini de sağlayacak. Yanıt bulunacak Kadın eşbaşkanın, Kürt siyasi hareketinden mi yoksa bileşenlerden mi geleceği erkek adayın Kürt siyasi hareketi mi, bileşenlerden mi olacağı sorusuna yanıt verecek. Başka bir deyişle HDP’nin kuruluşundan bu yana eşbaşkanlardan birinin Kürt, birinin Türk olması geleneği kapsamında kadın eşbaşkanın kim olacağı erkek adayın kim olacağında kısmen belirleyi ADI GEÇEN İSİMLER Kadın eş başkan için şu ana kadar mevcut Eş Başkan Serpil Kemalbay’ın yanı sıra bileşenler arasında yer alan SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Milletvekilliği düşürülen Kadın Sözcüsü Besime Konca’nın isimleri dile getiriliyor. Erkek adaylar arasında Osman Baydemir ve Ayhan Bilgen’in isimleri öne çıkıyor. l ANKARA Ayhan Bilgen Besime Konca Filiz Kerestecioğlu Hüda Kaya Serpil Kemalbay Hatimoğulları Osman Baydemir ci olacak. Öte yandan aday olmayacağını açıklayan Selahattin Demirtaş’ın yerine gelecek ismin hem bölgede hem de batıda karşılığı olan bir isim olması gerektiği de dillendiriliyor. Eşbaşkanın diyaloğa açık, toparlayıcı bir isim olma sı gerektiği, son dönemde HDP’nin siyaset dışına itilmesine karşı ham leler geliştirebilecek, her koşulda demokratik siyasetten yana tavır alacak bir ismin olması gerektiği ifade ediliyor. Yeni eşbaşkanın özellikle son dönemde yaşanan travmaları giderecek bir yapıda olması gerektiği de kaydediliyor. Hem kadın eşbaşkan hem de erkek eşbaşkanın milletvekili olması da istenirken, bunun olmaması durumunda iki eşbaşkandan birinin muhakkak milletvekili olması gerektiği ifade ediliyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle