Katalog

Cuma 8 Eylül 2017 4 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Küskünler uyarısı ‘ haber AKP il başkanları, metal yorgunluğuna işaret eden Erdoğan’dan değişim yaparken teşkilatların onurunun korunmasını istedi AKP il başkanları, metal yorgunluğuna işaret ederek teşkilatlardaki değişime vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Değişim yapılırken teşkilatların onuru korunsun. Küskünler ordusu oluşturulmasın” dedi. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında önceki gün toplanan genişletilmiş il başkanları toplantısında, il başkanları kaygı ve şikâyetlerini dile getirdi. Hürriyet’in haberine göre, il başkanları, sosyal medya üzerinden linç edildiklerini belirterek, ‘reis’ adına birilerinin kendilerine ‘racon kesmeye’ çalıştığından şikâyetçi oldular. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP Genel Merkezi’nden gelen teşkilattaki değişim mesajlarıyla ilgili olarak ise il başkanları, “Değişim işin gereğidir. Ama değişim yapılırken, teşkilatların onuru korunsun. Küskünler ordusu oluşturulmasın. Çünkü önümüzde bir kırılma noktası olan 2019 seçimleri var. Her gidene defolu gözüyle bakılıyor. Bu, değişen kadroları rencide ediyor” görüşünü dile getirdiler. AKP yöneticileri, il başkanlarına “Sosyal medya üzerinden racon kesenlerin partiye zarar verdiğinin farkındayız. Onlara gereken cevabı vereceğiz. Siz de bunlara pabuç bırakmayın. Değişimi gerçekleştirirken, küskünler ordusu oluşturulmasına fırsat vermeyeceğiz” mesajı verdi. l ANKARA / Cumhuriyet AKP’de yolsuzluk iddiası CHP milletvekili Tahsin Tarhan, AKP Kocaeli İl Başkanı’nın sahibi olduğu mobilya şirketinin devletten ihale alan bazı şirketlerle 20152016 yılları arasında 1.6 milyon TL’ye aşan tutarda ticaret yaptığını belirterek, “Siyasi gücü arkasına alanların çete usulü çalışması kabul edilimez” dedi. Tarhan, AKP İl Başkanları toplantısında yolsuzluk yapanın AKP’de barınamayacağı açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan gereğini yapmasını istedi. Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, AKP Kocaeli İl Başkanı’nın mobilya şirketleri üzerinden haksız kamu ihalesi aldığını ve büyük miktarlarda kazanç elde ettiğini ifade etti. Tarhan, şunları dile getirdi: “Vurgun o kadar büyük ki, resmi makamlar AKP İl Teşkilatını ve İl Başkanını korumak için sorduğum soruları, ‘ticari sır’ diyerek kapatmaya çalışıyor.” Tarhan, ticari sicil kaydı ve Tepecik Vergi Dairesi Dönem İçi Mal ve Hizmet Satışı Yapılan Kişiler Raporu’na göre Sakarya Üniversitesi’nin AKP İl Başkanı’nın mobilya şirketiyle ortak gibi çalıştığını ifade etti. Tarhan, AKP İl Başkanı’nın mobilya şirketinin Bilim ve Sanayi Bakanlığı’na mobilya satışı yapmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Devlet ihalelerinin ve önemli projelerin verildiği Haldız İnşaat ile AKP İl Başkanı’nın sahibi olduğu şirketler arasında ticaret ahlakına aykırı ilişkiler olduğunu söyleyen Tarhan, 2015 2016 yılları arasında 1 milyon 628 bin 639 TL tutarında fatura kesildiğini ifade etti. Tarhan söz konusu mobilya şirketinin iki firması arasında 1.4 milyon TL tutarında fatura kesildiğini de belirterek, “Al gülüm ver gülüm zengin mantığıyla hesap soran olmadığı için siyasi gücü zenginleşme aracı olarak kullanmışlar” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Demirtaş’tan mektup var Tutuklu HDP Eşbaşkanı, bin kişiye yolladığı mektupta “Zorla alıkonulmamız zamanaşımına tabi olmayan, insanlığa karşı bir suçtur” ifadelerini kullandı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisi aracılı ğıyla siyasetçi, akademisyen ve ga zetecilerin de aralarında bulundu ğu bin kişiye gönderdiği mektupta anayasaya aykırı biçimde tutuklan dıklarını belirterek “Dokunulmaz lıklarımızı kaldırarak bizleri FE TÖ yargısının önüne attılar” dedi. Demirtaş, HDP’ye yönelik uygu lanan sistematik tasfiyenin “siya si görüş nedeniyle zorla alıkonul ma” anlamına geldiğini ve bunun da zamanaşımına tabi olmayan “in sanlığa karşı suç lar” kapsamında ol duğunu belirtti. KEMAL GÖKTAŞ Demirtaş, mektubunda milletvekilleri için anayasada iki farklı koruma müessesesinin dü zenlendiğini anlattı. Demirtaş bun lardan ilkinin “mutlak sorumsuz luğu” düzenlediğini ve buna gö re milletvekilinin TBMM’de söyle dikleri sözlerden ve bunları dışa rıda tekrarlamaktan asla sorum lu tutulamayacaklarını öngördüğü nü anımsatarak “Bizim hakkımız da düzenlenen fezleke ve hazırla nan iddianamelerin neredeyse ta mamı bu kapsamdadır. Örneğin be nim hakkımdaki iddianamelerin büyük çoğunluğu TBMM’de yaptı ğım ve dışarda tekrarladığım ko nuşmalardan ibaret. Savcılıklar ve mahkemeler meselenin bu yö nünü araştırmaya bile gerek duy madan hakkımızda dava açıp tu tuklama kararı verdi. Oysa ana yasaya göre bırakın tutuklamayı, hakkımızda soruşturma bile yü rütülemez” diye yazdı. Vahim bir hata Anayasadaki “dokunulmazlık” hükümlerine göre de milletvekillerinin işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü yargılanmaları için dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini ifade etti. Demirtaş Anayasa değişikliği ile dokunulmazlıkların ileriye doğru değil geriye doğru kaldırılmasının vahim bir hata olduğunu belirterek özetle şu görüşlere yer verdi: “Anayasaya konulan Ek 20. madde ile dokunulmazlıkların 20 Mayıs 2016’dan önceki soruşturmalar için kaldırıldığı, o tarihten sonra ise bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarının olduğu gibi devam edeceği kabul edilmiştir. Yani şu anda dokunulmazlıklar hem vardır, hem yoktur. Biz tutukluyuz, ama dokunulmazlıklarımız devam ediyor gibi garip bir durum ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla yargı makamlarının, yargılama esnasında dokunulmazlığı devam eden bir milletvekilini yargılaması gibi ciddi bir ihlal ortaya çıkmıştır. Örneğin biz cezaevinde ya da mahkeme salonunda herhangi bir suç işlesek, hakkımızda soruşturma bile açamayacaklar. FETÖ yargısı Bu bağımsız ve tarafsız dedikleri yargının yaklaşık 4 bin 500 üyesi terör örgütü üyesi olmak gerek VİCDAN VE ADALET İSTEDİLER HDP’nin hafta başında AYM önünde başlattığı vicdan ve adalet nöbeti dün de devam etti. Nöbeti sürdüren HDP’li milletvekillerine destek amacıyla HDP Ankara il örgütünün AYM önündeki parka gelmesine izin verilmedi. Nöbetin üçüncü gününde EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve bazı sivil toplum örgütleri destek ziyaretinde bulundu. AYM önünde açıklama yapan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, “Kararın açıklanması demek içtihadınıza sahip çıkmanızdır. Makul süre çoktan aşılmıştır. 308 gündür halka karar yok. Haberal, Balbay kararlarında zaten milletvekillerinin dokunulmazlığı üzerine uzun irdelemeler sonucu bir içtihat oluşturmuştur. Sıfırdan bir yargılama yapmıyorsunuz. Milletvekilleri nasıl yargılanır kararını 4 yıl önce vermişsiniz. Bu karar anayasa hükmündedir. Yeni bir irdelemeye gerek yoktur” dedi. Sarıyıldız ve Öztürk’ün milletvekillikleri düştü Anayasa Mahkemesi, TBMM Genel Kurulu’nun HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk’ün milletvekilliklerinin düşürülmesine ilişkin kararının iptal istemini reddetti. Yüksek Mahkemenin bu kararıyla Sarıyıldız ve Öztürk’ün milletvekilliklerinin düşmesi kararı kesinleşti. Haklarında örgüt üyeliği iddiasından dava açılan ve yakalama kararı bulunan Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer Öztürk’ün milletvekillikleri “devamsızlık” nedeniyle düşürülmüştü. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Tuncel zorla SEGBİS odasında olacak’ kararı DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasını protesto etmek için düzenlenen protesto eylemine katıldığı için 9.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Silivri’de tutuklu bulunan Tuncel’in SEGBİS ile duruşmaya katılmaya kabul etmemesine mahkeme başkanı tepki gösterdi. Başkan, “Gelip orada oturacak. Katılıp katılmayacağına biz karar vereceğiz” dedi. Mahkeme, Tuncel’in gelecek celse SEGBİS odasında hazır bulundurulmasına karar verdi. l DHA çesiyle bizzat hükümet tarafından görevden alındı. Yani açıkçası, 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıklarımızı kaldırarak bizleri FETÖ yargısının önüne attılar. Şimdi de AKP yargısının baskısı ve basıncı altında yargılamamız devam ediyor. ‘İçtihat ihlali’ Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilinin tutuklu yargılanmaması gerektiğine dair açık içtihadı hem yerel mahkemeler hem Anayasa Mahkemesi tarafından açıkça ihlal edilmektedir. (AYM Balbay Kararı) Kasım 2016’da, gece evimize baskın yaptırarak bizi gözaltına alıp tutuklayacak kadar aceleci olan yargı, aradan 10 ay geçmiş olmasına rağmen halen yargılanacağımız mahkemeyi ve duruşma gününü belirlememiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere, acilen tutuklanmamız yargının değil, siyasetçilerin ihtiyacına binaen yapılmıştır. Anayasamıza göre milletvekilleri, haklarında kesinleşmiş hüküm olsa bile cezaevine konulamaz. Ancak milletvekili sıfatının sona ermesiyle birlikte hüküm infazına başlanabilir. ‘Vekillerle sınırlı değil’ Bizler sorumsuzluk kapsamına giren konuşmalarımız nedeniyle 10 aydır tutukluyuz. HDP’ye yöne Öykü kitabı lik yargısal ihlal milletvekilleriyle sınırlı değildir. 85 belediye başkanı ve aralarında Parti Meclisi üye çıkıyor leri, ililçe yönetim kurulu üyeleri nin de olduğu 2 binden fazla arkadaşımız son bir yılda tutuklanmış Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tır. Bu da HDP’ye yönelik sistema cezaevinde yazdığı 12 öyküden tik bir siyasi tasfiye operasyonunun en önemli göstergesidir. Bunlar hukuki tutuklamalar değil, siyasi görüşlerimiz nedeniyle zorla alıkonulmadır. Ve TCK’nin 77. maddesinde düzenlenen ‘insanlığa karşı işlenen suç oluşan, “Seher” adlı öykü kitabının 16 Eylül’de çıkacağı belirtildi. Dipnot Yayınları’ndan çıkacak kitapta, Oya Baydar ve Zülfü Livaneli’nin görüşlerine de yer veriliyor. Öykü kitabıyla beraber Demirtaş’ın cezaevinde yaptığı iki resmin de kitap ayra lar’ kapsamında zama cı olarak okurlara armağan edi naşımına da tabi olmayan vahim suçlardır. Bu bilgilendirmeyi göz önünde bulundurarak, HDP’ye yönelik yargılama süreçleri hakkında leceği belirtildi. 144 sayfadan oluşan kitapta, “İçimizdeki Erkek”, “Seher”, “Temizlikçi Nazo”, “Bildiğiniz Gibi Değil”, “Kara Gözlere Selam Olsun”, “Cezaevi Mektup Okuma Ko misyonuna Mektup”, “De hukuksal değerlendirme nizkızı”, “Halep Ezmesi”, yapmanızı, benim ve partimin görüşlerini, siyasi çalışmalarını desteklemeseniz bile hukuktan ve adaletten yana “Ah, Asuman!”, “Annemle Hesaplaşmalar”, “Tarih Kadar Yalnız” ve “Sonu Muhteşem Ola vicdanlı bir tutum cak” başlık sergilemenizi di lı öyküler liyorum.” l ANKARA Selahattin Demirtaş yer alıyor. l DHA Erdoğan’lar Bangladeş’te Arakanlı Müslümanlar için Ankara’nın seferber olması sonucunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AKP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan’dan oluşan bir heyet, Bangladeş’teki sığınmacı kamplarını ziyaret etti. Emine Erdoğan Cox’s Bazar kentindeki kamplarda Arakanlı Müslümanlara yardım malzemesi dağıtttı. Heyet ardından başkent Dakka’ya geçip Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina ile görüştü. Meclis araştırsın Bu arada CHP milletvekili Mahmut Tanal, Arakan’da yaşanan Müslüman dramının yerinde tespitine ve hak ihlallerinin kayıt altına alınmasına ilişkin TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na dilekçe verdi. Öte yandan Bangladeş hükümeti geri dönüşleri engellemek için sınırına mayın döşemekle suçladığı Myanmar’a protesto notası verdi. TÜRKİYE İLE MÜZAKERE TARTIŞMASI AB ‘stratejik sabır’ dedi Almanya’da 24 Eylül genel seçiminin kampanyasına damgasını vuran Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesi tartışmasını AB gündemine taşıyan Başbakan Merkel, AB içinde direnişle karşılaştı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Yunanistan’ı ziyaretinde “Hayati ortak Türkiye ile müzakarelerin devam ettirilmesi gerektiğini” söyledi. Kathimerini gazetesine konuşan Macron “Türkiye son aylarda AB’den uzaklaştı ve endişe verici şekilde, görmezden gelinemeyecek boyutta çizmeyi aştı. Ama ben bir kopuştan kaçınmak istiyorum, çünkü sığınmacı krizi ve terör tehdidi konularında Türkiye hayati önemde bir ortak” dedi. Macron, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinin Türkiye’ye karşı “misilleme yapılabilecek” bir alan olabileceğini sözlerine ekledi. ‘Devam edelim’ Dün AB Dönem Başkanı Estonya’nın başkenti Tallinn’de düzenlenen dışişleri bakanları toplantısında AB üyesi 28 ülkenin çoğunluğu Türkiye’ye “stratejk sabır” gösterilmesinden yana tavır koydu. Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius “Hayır! Hayır! Hayır! Müzakereler devam etmeli” diye bağırıp “Kesersek onları bizden daha da uzaklaşmaya teşvik ederiz” diye gerekçelendirdi. Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini “Diyalog ilişkileri kesmekten çok daha işe yarar bir çözüm yöntemi. Türkiye’de insan hakları konusunda sorunlar yaşandığını biliyoruz. Ancak müzakerelerin sonlandırılmasından yana değilim” dedi. ‘2018’e bırakalım’ Dönem Başkanı sıfatıyla Estonya Dışişleri Bakanı Sven Mikser, müzakerelerin devam edip etmeyeceği konusunda AB’nin bu yıl içinde karar almasının beklenmediğini söyledi. Bu karar için Avrupa Komisyonu’nun 2018’de yapacağı değerlendirmeyi bekleyeceklerini belirten Mikser, acele karar alınmaması uyarısında bulundu. Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders, Almanya seçimi geçtikten sonra salim kafayla daha fazla tartışma yapacaklarını ifade etti. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise Türkiye’nin hızla AB’den uzaklaştığını, insan haklarını hiçe saydığını, hukuk devletini sorgulanabilir hale getirdiğini ve gazetecileri tutukladığını belirtti. Gabriel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nazi benzetmesine ve yaşanan diğer siyasi gerilimlere karşın uzun süre bu provokasyonlara karşı soğukkanlılığını koruyan Berlin’in artık kırmızı çizgisine ulaştığını ve hiçbir şey olmamış gibi yola devam edemeyeceğini söyledi. Almanya’nın müzakereleri bitirme politikasına Avusturya ve Lüksemburg destek verdi. l Dış Haberler Erdoğan Almanya’daki seçim afişlerinde Almanya, 24 Eylül’deki milletvekili genel seçimlerine hazırlanırken, Türkiye kadar olmasa da, Almanya sokakları siyasi partilerin afişleriyle donatılmaya başlandı. Almanya’da göçmenler tarafından kurulan Alman Demokratlar Birliği (Allianz Deutscher Demokraten / ADD), dikkat çeken bir seçim afişi ile seçmenlere ulaşmayı tercih etti. Duisburg şehrinde sokaklara asılan ADD seçim afişinde, Erdoğan’ın fotoğrafı ile birlikte İstanbul’da yaptığı konuşmada “Türkiye dostu olanlarla beraber olun, onlara oyunuzu verin, onları büyütelim” ifadeleri yer aldı. Çifte pasaport vurgusu yapan başka seçim afişleri de sokaklara asan parti, Erdoğan’ın yer aldığı seçim afişini daha çok Türklerin yoğun bulunduğu sokaklara astığı gözlendi. l DHA C MY B