Katalog

Salı 11 Temmuz 2017 6 Çalışkan’a ‘ölü imamla konuştun’ suçlaması Koray Çalışkan Akademisyen Koray Çalışkan’ın da aralarında bulunduğu 72 kişi hakkında gözaltı kararı verilirken, bu kişilerden 42’si gözaltına alındı Boğaziçi ve İstanbul Medeniyet Üniversiteleri çalışanlarına düzenlenen FETÖ soruşturmasında hakkın da gözaltı kararı çıkarılan 72 kişiden 42’si gözaltına alındı. Gözaltına alınan akademisyen Koray Çalışkan’ın FETÖ imamı Cemal Uşşak’la yoğun biçimde irtibat lı olduğu öne sürüldü. Sosyal medyada iddiaya tepki gösterildi. Uşşak’ın 2016 yılında yurtdışında kanserden öldüğü belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Boğaziçi Üniversitesi’nden aralarında Koray Çalışkan’ın da bulunduğu biri profesör 8 kişi ile Medeniyet Üniversitesi’nde 19’u tıp fakültesi profesörü olmak üzere 64 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltı kararı verilenlerin çoğunun ByLock kullanıcısı olduğu iddia edildi. CHP millet vekili Oğuz Kaan Salıcı, twitter hesabından yaptığı açıklamada akademisyen Koray Çalışkan’ın gözaltına alındığını yazdı. Salıcı, “Koray Çalışkan az önce evinde gözaltına alındı. Gerekçe belli değil, ikameti belli bir akademisyen bir kez daha ifadeye davet edilemedi!” ifadelerini kullandı. Koray Çalışkan kimdir? Koray Çalışkan 30 Haziran 1972 yılında İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doçent. Politik iktisat, siyasi parti or ganizasyonu ve Ortadoğu siyaseti üzerine araştırmalar yapan Çalışkan’ın doktora tezi Kuzey Amerika Ortadoğu Çalışmaları Birliği tarafından En İyi Sosyal Bilim Tezi seçildi. New York Üniversitesi’nde doktora yaptı. Radikal ve BirGün gazetelerinde köşe yazarlığı, Habertürk ve +1TV’de program sunuculuğu yaptı. Birçok filmin yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaryo yazarlığı üstlendi. 2015 seçimlerinde CHP’den milletvekili adayı olacağı konuşuluyordu ancak aday gösterilmedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sanıktan ‘itirafçı’ tepkisi ‘Mahrem İmamlar’ davasında tutuklu F16 pilotu, kendisine iftira atıldığını, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Güney Kore’de görevli olduğunu söyledi Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki mahrem yapılanmasına yönelik dava kapsamında 76 ‘mahrem imam’ ile 81 askeri personelin yargılanmasına başlandı. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Sincan Cezaevi Kampusu’ndaki duruşma salonunda görülen duruşmaya tutuklu, tutuksuz 157 sanık ile avukatları ve yakınları katıldı. Savunmalara geçilmeden önce, bazı sanık avukatları, savunmada önceliğin etkin pişmanlıktan yararlananlara verilmesi ve duruşmanın kapalı yapılması talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, duruşmanın kapalı yapılması yönündeki talebin reddine karar verdiklerini bildirdi. Etkin pişmanlıktan yararlanan sanıkların savunmalarının öncelikle alınması yönündeki talebin de reddine karar verildiğini açıklayan Mahkeme Başkanı Sarıdoğan, sanık savunmalarının iddianamedeki sıraya göre alınacağını kaydetti. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki mahrem yapılanmada sözde müdür yardımcısı ‘Melih’ kod adlı Sinan Kurt’un ifadesinde ismini verdiği, eski hava pilot yüzbaşı Abdurrahman Yıldırım savunma yaptı. Silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlanan Yıldırım, 2001’den kanun hükmünde kararnameyle ilişiği kesilene kadar Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı olarak çalıştığını, mesleğinin son 10 yılında F16 pilotu olarak görev yaptığını, teröristlerle mücadele ettiğini anlattı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Yıldırım, darbe girişimi sırasında Güney Kore’de görevli olduğunu, görev süresinin bitmesinin ardından Eylül 2016’da Türkiye’ye döndüğünü, karargâhta mesaideyken gözaltına alındığını ifade etti. Sinan Kurt’un kendisine iftira attığını ileri süren Yıldırım, “Şimdi Savcı Bey’e dönsem, ‘Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum, tüm bildiklerimi anlatacağım. Liseyi bitirdikten sonra hukuk fakültesinde okurken evlerine çağırdılar, o evlerde başkan Sabahattin Sarıdoğan Bey’i defalarca gördüm, aradan 15 sene geçtiği için tam olarak hatırlayamıyordum ama bugün kendisini net olarak hatırladım ve teşhis ediyorum’ diye hayali bir senaryo yazsam, yıllarını Türk adaletine adamış Başkan Bey benim ifademle terörist mi olacak? Maalesef gelinen noktada Sinan Kurt’un bana attığı iftira bundan farklı değildir” dedi. Akıncı Üssü imamı olduğunu itiraf eden Sinan Kurt’un, üsteki insanları yönlendirdiğini iddia edip serbest bırakıldığını söyleyen Yıldırım, “Ben ise FETÖ ile bağımın olmadığını söylememe, darbe gecesi Güney Kore’de bulunmama, hakkımda hiçbir delil olmamasına rağmen darbe ana davasında yargılanması gereken bir şahsın iftirası sonucu 9 aydır tutukluyum” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Zonguldak’ta 15 Temmuz davası başladı Zonguldak’ta 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin FETÖ davasında, aralarında eski İl Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak’ın da bulunduğu 30 tutuklu sanığın yargılanmasına 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. 2010 2014 yılları arasında Zonguldak Emniyet Müdürü olarak görev yapan Metin Seyfi Sazak’ın, darbe girişiminden bir gün önce Zonguldak’a geldiği ve darbe girişiminin başarılı olması durumunda sıkıyönetim valisi olacağı iddia edilmişti. Sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli sürelerde hapis cezası isteniyor. l DHA Metin Seyfi Sazak Başbakanlık’ta FETÖ operasyonu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında Başbakanlık ve bağlı kuruluşlarda 6’sı aktif görevde olan 43 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Başsavcılık tarafından yapılan bilgilendirmeye göre, kamu kurum ve kuruluşlarındaki FETÖ mensuplarına yönelik soruşturma kapsamında sabah saatlerinde operasyon başlatıldı. Örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen şüphelilerden bazıları gözaltına alınırken diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. KKTC Din İşleri Başkanı’na gözaltı Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ndeki arkadaşlarını ziyaret etmek üzere Diyarbakır’a gelen KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ terör örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Diyarbakır’da bir arkadaşının evindeyken gözaltına alınan Atalay’ın 3 gün Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde sorgulandıktan sonra, dün sabah saatlerinde soruşturmanın yürütüldüğü Mersin’e götürüldüğü bildirildi. l DHA ‘Kayseri adliye imamı’ tutuklandı FETÖ’nün Kayseri yapılanmasında ‘adliye imamı’ olduğu iddiasıyla Şubat 2016 tarihinde hakkında Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararı verilen Ahmet Türkmen, Kayseri KOM ekiplerinin yaptıkları çalışma sonucu Ankara’da saklandığı evde yakalandı. Adliyeye sevk edilen Türkmen, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. Başka bir FETÖ/PDY dosyasından cezaevinde bir gün kaldıktan sonra yeniden emniyette sorguya alınan Türkmen, Adli Tabiplik’te sağlık kontrolünden geçirildi ve tekrar cezaevine gönderildi. l DHA 15 Temmuz için hafta boyu etkinlik 15Temmuz darbe girişiminin ilk yıldönümüne ilişkin hükümetin anma programlarının ayrıntıları netleşti. Bugün darbe girişiminde yaşamını yitirenlerin gömütlerini ziyaret ile başlayacak program, 81 ilde mevlit okumaları ile devam edecek. 12 Temmuz’da SETA Vakfı tarafından İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 15 Temmuz Sempozyumu düzenlenecek. Ankara’da ise TOBB Uluslararası İş Dünyası Toplantısı’nda da darbe girişimi gündemde olacak. 13 Temmuz’da da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, darbe girişimi sırasında yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralananlarla Saray’da bir araya gelecek. 14 Temmuz’da ise 81 ilde okunan Kuranların duası Saray’daki Millet Camii’nde yapılacak. Ankara’da 15 Temmuz ve İnsan Hakları Paneli düzenlenecek. 15 Temmuz’daki etkinlikler saat 13.00’te Meclis’teki özel oturum ile başlayacak. Ankara’daki uluslararası basın mensupları ile bir araya gelinerek darbe girişimi hakkında bilgilendirme yapılacak. İstanbul’da ise 18.30’da Anadolu yakasından Milli Birlik Yürüyüşü başlatılacak. Mehteran takımının da yer alacağı programda Erdoğan, yaşamını yitirenlerin yakınları ve yaralananlar ile tören alanına gelecek. Burada Erdoğan kitleye seslenecek. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde de Şehitler Makamı’nın açılışı gerçekleştirilecek. Saat 00.13’ü gösterdiğinde ise tüm Türkiye’de camilerden sela okunarak yeniden Demokrasi Nöbeti başlatılacak. Aynı saatlerde Ankara’da da Kızılay Meydanı’ndan Meclis’e Milli Birlik Yürüyüşü başlatılacak. Saat 02.00’da Erdoğan’ın gelişi ile TBMM önündeki etkinlikler başlatılacak. Burada düzenlenecek dini törenlerin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Erdoğan’ın protokol konuşmaları gerçekleştirilecek. Ayrıca 81 ilden yürüyen gençlerin getirdiği bayraklar Erdoğan ve Kahraman’a teslim edilecek. Programın devamında ise Saray’daki Millet Camisi’nde sabah namazı kılınacak. Saray’daki 15 Temmuz Şehitler Abidesi’nin açılışı gerçekleştirilecek. l ANKARA haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK AKP ‘başarı efsaneleri’ üzerine tartışalım Yeniden yazılması gereken bir “başarılı iktidar” tarihi var. Buna “AKP Efsaneleri” de diyebilirsiniz. Bu “başarı efsaneleri”ne en çok da kendi yazar çizeri inanıyor. Hayır, bir haksızlık yapmak niyetim yok. Hiç mi iyi tarafı bulunmuyor sorusuna şüphesiz nesnel yanıt da verilmeli... Ama şu efsaneler yok mu... Bu konunun önemini geçen gün CNN Türk’de bir tartışma programını gözucuyla izlerken tanık oldum. Bir yandan akademisyen yazar AKP’nin başarısını anlatırken, milli gelirin nasıl 700 milyar dolarlara tırmandığını söylüyor. Bir diğer akademisyen de yanıt olarak, ekonominin bu kadar büyümesine bir kanıt gösteriyor ve diyor ki mesela “Türkiye’nin son 15 yılda ülkeye akan sıcak soğuk ve yabancı paranın toplam miktarı, Cumhuriyet tarihi boyunca giren paradan fazla”... Bazı oranlar, sayılar, rakamlar veriyor. İktidara yakın tartışmacı diyor ki: “Nasıl olur, öyle şey olamaz, ben rakamlara inanmıyorum...” Nesnel konuşan akademisyen yanıt veriyor: “Bakın bu sayılar benim uydurduğum veya araştırma sonucu açıkladığım sayılar değil. TÜİK’in web sitesine girin, hepsini orada görürsünüz, muhatabınız ben değilim, TÜİK’e soracaksınız bunları...” Fakat derdini anlatamıyor. Ben de yaşadım; “AKP’nin 15 yılda ekonomide yarattığı ortalama büyüklük yüzde 4.8; geçmişten bundan daha büyük büyüme oranlarına ulaştı ülke, mesela...” dediğiniz zaman, karşınızdaki yandaşların hiçbiri bunu kabul etmeye yanaşmıyor. Yani, ya tam bilgisizlik veya bilerek yalan söyleyerek göz boyama var. Ekonomide gerçekler ve doğrular: Önümüzdeki 20 ay içinde başlı başına üzerinde durulması, açık seçik anlatılması gereken bir “efsane”. ‘ve Kalkınma Partisi’ AKP’nin adındaki “Adalet” sözcüğü düşeli kaç yıl olduğu tartışılıyor, hele hele son yaşadıklarımızdan sonra, partinin adı “ve Kalkınma Partisi” olarak kalmış durumda. Şimdi bu “Kalkınma” üzerine sahne ışıkları çevrilmeli. Mesela 412 milyar dolar dış borcu var bu ülkenin.. Bu milli gelirin yüzde 49’u. Bu ne demek? Biz ülkede bir büyüme yaratmışız, ama bu 700 milyar dolarlık hacmin yarısı “dış borç”. El parası! Tamam borçlu olmayan ülke mi var, diyeceksiniz, haklısınız, ama; l milli gelirinin yarısı borç ve siz en borçlular liginde başa güreşiyorsanız, l bu borçla büyük bir katma değer üretememişseniz, l ekonominiz Suriyelilerin dörtte üç daha ucuz emeğine muhtaç kıvranıp duruyorsa, l ihracatınızı giderek ülke içinde emeğin daha ucuza çalıştırılmasıyla, yani daha büyük bir sömürüyle sürdürebiliyorsanız, l ileri teknolojinin payı hâlâ yüzde 3.5 gibi komik bir rakamda çırpınıyorsa.. ... eee dur bakalım, bu film, Türkiye’nin geçmiş ekonomi tarihinde çok sık seyredildi, dersiniz. Ne zaman büyük kriz? Daha yoksullaşma? Ekonomide zayıflığımızı bahane ederek ülkeye ipotek koyma? Snearkaayd’ıanrm? asrafı Evet zengin ülke değiliz, ama iktidarın yaşam tarzı, harcamaları vb tam Beyaz Saray gibi. Saray’ın tam maaş ödemeleriyle birlikte bu yoksul ülkeye maliyeti nedir? Cumhurbaşkanı’nın bir kente gitmesinin maliyeti? Saray’ın maliyeti ile asgari ücret, orta gelir vb arasında ne kadar mesafe var? Almanya ile Avusturya, Fransa, İskandinav ülkeleri gibi yönetimlerin harcamaları ile bizim yönetimlerin harcaması arasındaki fark nedir? Hesap sorulamayan, hesabı kitabı milletin önüne serilmeyen bir yönetim olabilir mi? “Adalet” arayışı çok kapsamlı bir konudur. Mesele, gördüğümüz koca koca inşa edilen “adaletsizlik sarayları” kapsamını çok aşar. Acaba bu saraylar inşa edilmeden önceki binalarda adalet dağıtımları nasıldı? Adalet, yönetimlerin hesap verebilirliği ile yakından ilişkilidir anı zamanda. Hak ve hukuk dağıtımı... Hele hele haklar konusuna girerseniz, dağ gibi sorunlarla karşılaşırsınız. Eğitimden girer, kadınların durumlarından çıkarsınız. Yazılacak iş çok. Haydi hayırlısıyla herkes tutsun gerçeklerin ucundan... Bir aydınlanma seferberliği yaşayalım. C MY B