24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Temmuz 2017 2 Ne iş olsa yapmam! eğitim EDİTÖR: figen atalay TASARIM: zarife selçuk Üniversite sınav sonuçları bugün açıklanıyor. Adaylar sonuçlarını TC. kimlik numaraları ve şifrelerini kullanarak osym.gov.tr adresinden öğrenebilecek. Sonra da tercih süreci başlayacak. Adayların, öncelikle kendi beklenti ve isteklerini ön plana almaları gerekli. Üniversite sınavlarına katılan 2 milyon 162 bin 895 adaydan, lisans ve önlisans programlarına katılma ya hak kazanan yüzde 70’inin merakla beklediği üniversite sı nav sonuçları bugün açıklanıyor. ÖSYM’den yapılan açıklamada sı nav sonuçlarının açıklanması ile ilgili bir saat belir tilmezken, sonuç ların günün iler leyen saatlerinde osym.gov.tr inter net adresinde yer DENİZ ÜLKÜTEKİN alacağı öğrenildi. Sonuçların açık lanmasının ardın dan 18 26 Temmuz tarihleri ara sında adaylar tercihlerini yapa cak. Mart ayında yapılan YGS’de 150 puan barajını geçen adaylar, iki yıllık önlisans programları, 180 puanı geçerek LYS’lere ka tılma hakkı kazanan adaylar ise dört yıllık lisans programları için tercih yapabilecek. LYS oturumları sonrası yayım lanan üniversite tercih kılavu zundaki bilgilere göre tercih ya pacak olan adaylar tercih listele rini ais.oysm.gov.tr internet ad resi üzerinden ÖSYM’ye göndere cek. Posta yoluyla gönderilen ter cihler işleme alınmayacak. Puanlar değişken Adayların “boşta kalırım korkusuyla” tercihte bulunmamaları gerektiğini söyleyen Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü Servet Gülsün Şirin, adayların tercih yaparken kendi beklenti Üniversite adayları tercihlerini 1826 Temmuz tarihleri arasında yapacaklar. ve isteklerini ön planda tutmaları gerektiğini söyledi. Şirin’in adaylara tercih önerileri şöyle; n Tercihler öncelikle istek sırasına göre yapılmalı. Ondan sonra sahip olduğumuz sıralamayla o yıl o programa yerleşen son öğrencinin sıralaması karşılaştırılarak mantıklı bir dizgede olup olmadığı kontrol edilmeli. Puanları dikkate almasınlar, puanlar değişken, hele bu yıl çok fazla değişecektir. Tercih kılavuzunda gördüğümüz puan ve sıralamalar geçen yıl o programa yerleşen son adayın puanını ve sırasını bize gösterir. Referans almamız için yayımlanır. Adaylar puandan çok sıralamalara baksınlar ancak en başından itibaren söylediğimiz diğer tüm aşamalardan sonra sadece tutarlılıklarını denetlemek için bunu yapsınlar. n Öğrenciler üniversite giriş sınavlarına hazırlanırken, sınavın kendisi o kadar önemli hale geliyor ya da getiriliyor ki, gençler hangi programlarda okumak istediklerine karar vermeden, üniversiteler ve programlar hakkında nerdeyse hiçbir şey bilmeden tercih döneminin içinde buluyorlar kendilerini. n“Kazanamazsam ne yaparım” sorusu yerine “Neden kazanmalıyım” sorusunu sormakla ilk adım atılabilir. Gençler neden üniversite eğitimi almak istediklerini bilmek zorundalar. Yeteneklerini objektif olarak değerlendirmeli, bu konuda ne mütevazı olmalı ne de gerçeklikten uzaklaşmalılar. Tabii bu arada “İnsan isterse her şeyi başarabilir” söylemini fazlaca duyacaklar. Bu söylemin yerine biz şöyle bir ifade kullanalım: İsteklerimiz için sonuna kadar mücadele etmeliyiz ama bazen başaramayabiliriz de... Hayatta kazandıklarımız kadar kaybettiklerimiz de bizi biz yapar. İsteklerinize, yeteneklerinize, hayallerinize, uygun işler yapabilmek için “Ne iş olsa yapmam” demekle işe başlamalı. Yabancı öğrencilere memnuniyet durumları soruldu Şehir Antalya, üniversite Koç Deniz Ülkütekin Türkiye’de eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerin yaşam şartlarını inceleme amacını taşıyan “Yabancı Uyruklu Öğrenciler Memnuniyet Araştırması”na göre yabancı öğrencilerin okumaktan en mutlu olduğu şehirler Antalya, İzmir ve Eskişehir. Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı’nın [ÜniAr] kurucuları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Engin Karadağ ve Prof. Dr. Cemil Yücel tarafından yapılan araştırma, 114 farklı üniversitede eğitim gören 2 bin 963 öğrenci ile gerçekleştirilirken, katılımcıların yüzde 59.70’ini erkek, yüzde 40.30’unu ise kız öğrenciler oluşturdu. Araştırmadan öne çıkan bazı bulgular ise şöyle: Şehirlerden memnun değiller: Katılımcılar arasında yapılan araştırmada sırasıyla Antalya, İzmir ve Eskişehir’de okuyan öğrenciler, bulundukları şehirden memnun olduklarını belirtirken, bu üç şehre de A+ puan verdiler. Katılımcılar arasında yaşadığı şehirden en mutsuz olanlar ise sırasıyla Kilis, Batman, Diyarbakır ve Afyon’daki öğrenciler oldu. Bu şehirlerin notları FF olurken, yurt çapındaki şehirlerin ortalaması da FF’de kaldı. Büyük şehir lerden İstanbul’un Avrupa yakası ve Ankara’ya B notu verilirken İstanbul Anadolu yakasına ise C notu verildi. Üniversiteler tatmin etmedi: Yabancı öğrenciler, üniversite kategorileri içinde, en çok yerleşke şartları ve akademik destekten memnun kalırken, her iki alanda memnuniyet notu D oldu. Öğencilerin en çok şikâyetçi olduğu alan ise kurum yönetimi ve işleyiş şartları oldu. Bu alandaki ortalama not FF olarak gerçekleşti. En iyisi tıp: Fakültelere göre memnuniyet araştırmasında, okuduğu bölümden en memnun olanlar tıp öğrencileri oldu. Bu öğrencilerin tıp fakültelerine verdiği ortalama not C. Fakül telerinden en mutsuz öğrenciler ise ilahiyat, işletmeiktisat, fenedebiyat ve mühendislikmimarlık öğrencileri oldu. Yabancıların favorisi Koç: Yabancı öğrenciler içinde genel memnuniyet kirterlerine göre yapılan sıralamada Koç Üniversitesi ilk sırada yer aldı. Koç ile birlikte Özyeğin, Sabancı, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Boğaziçi, İTÜ ve Bilgi Üniversiteleri de A+ not aldı. En başarısız üniversiteler ise Kilis 7 Aralık, Batman, Bayburt, THK ve Yeni Yüzyıl üniversiteleri oldu. Bu üniversitelerle birlikte, yabancı öğrencilerin okuduğu tam 52 üniversite FF notu alarak başarısız bir tablo çizdi. 400 yeni öğrenci Sabancı Vakfı, 20172018 eğitim yılında da lisans ve ön lisans düzeyindeki üniversite öğrencilerine karşılıksız burs desteği sağlayacak. Her yıl 400’ü yeni olmak üzere toplam yaklaşık bin 500 öğrenciye burs veren vakfın 43 yılda verdiği burs sayısı 44 bini aştı. Sabancı Vakfı Bursları, üniversiteye ilk girişte başlayıp, öğrenci mezun olana kadar devam ediyor ve her yıl ekimhaziran ayları arasında 9 ay süreyle nakit ödemeyi kapsıyor. Geri ödeme yükümlülüğü bulunmayan Sabancı Vakfı Bursları, geçen yıl lisans öğrencileri için aylık 450 TL, ön lisans öğrencileri için aylık 220 TL idi. 20172018 yılı burs tutarları eylül ayında belirlenecek. Burslar hakkında ayrıntılı bilgi sabancivakfi.org adresinde yer alıyor. Sorular için burs@sabancivakfi.org adresine ulaşmak mümkün. 190 95 TL, Dava bitmeden LYS sonucu açıklanıyor İstanbul Barosu üyesi avukat İbrahim Ergün, LYS’nin birinci sınavında geometri alanında iki sorunun müfredat dışı olmasıyla ilgili Ankara 7. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. ÖSYM Başkanlığı’na yaptığı iki itiraz başvurusuna yanıt alamayınca dava açan Ergün, “Sınav sonuçları açıklanacak ancak davamızın sonucu açıklanmadı. ÖSYM kılavuzundaki açıklamaya göre, dava açılmışsa sınav sonuçları dava sonuna bırakılmalı. Ama galiba hep beraber böyle bir dava yokmuş gibi davranıyorlar. Şu dakikaya bana herhangi bir tabligat yapılmadı” dedi. Davayı 26 Haziran 2017’de aç tıklarını söyleyen Ergün, “Davada, 7 Temmuz Cuma günü itibarıyla hiç inceleme bile yapılmamıştı. Defalarca birçok veli aradığı halde karşı tarafa tebligat da çıkmamış. Böylece, ÖSYM’ye, ‘Davadan haberim yoktu sonucu açıkladım’ deme olanağı yaratıldığı düşüncesindeyiz. Aslında bir günde elektronik tebligat ya da kurye tebligatı yapıp, eğer sonuçlandıysa, kararı gönderebilirlerdi. Yasanın emrine uyup tebligat yapılsaydı ÖSYM bu iki soruyu iptal ederek puan hesabı yapacak ve sonuç açıklayacaktı. Bunun yerine galiba hep beraber dava yokmuş gibi yapıyorlar” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Diren Kılıçdar! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun Adalet Yürüyüşü’nün sonunda, İstanbul Maltepe mitinginde, bunun bir son değil, bir başlangıç, bir yeni adım olduğunu vurgulayarak, on maddelik bir Adalet ve Demokrasi bildirgesi okudu. Bu yürüyüş, bu miting ve bu bildirge Kılıçdar’ı, CHP Genel Başkanlığı’ndan Sosyal Demokrasi’nin Liderliğine yükseltti! HHH Gerçekten de bu Yürüyüş ve Miting, CHP ve Kılıçdar açısından, bir yeni adımı, bir “yeniden doğuşu” simgeliyor... Bu on maddelik bildirge, Meclis’i, arkadan dolanarak devre dışı bırakan (bypass eden) yeni Anayasa teşebbüsü karşısında mecburen “Sokakta aranan” Adalet ve Demokrasi için belirlenen hedefleri özetliyor! HHH Aslında, Berberoğlu’nun tutuklandığı haberi üzerine, aniden, kendiliğinden başlatılan bu yürüyüşün Kılıçdar’ın kafasında uzun zamandır, en azından geçen yılın Ekim ayından beri mayalanan muhalefet yöntemlerinden biri olduğunu kongar.org sitesinde dünkü yazımda belirttim. Ben bunu daha o zaman 22 Ekim 2016 tarihinde yazdığım yazıda açıklamıştım. (Yazı için, kongar.org’da bu haftaki “Güncel” bölümüne bakınız. Orada alıntıladım.) Bana kalırsa, yapılan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı ortaya çıkan “Yürüyüşün” gerekçesi olarak dile getirilen “Bıçak kemiğe dayandı” ifadesi, hem toplumsal tepkiyi, hem de muhalefet lideri olarak Kılıçdar’ın ruh halini yansıtıyordu. HHH 1. 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin kararlı, onurlu duruşu ve halkımızın sokağa çıkarak FETÖ darbe girişimine karşı direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Biz buna sokağın/ halkın 15 Temmuzu diyoruz. Ancak bu darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır. 2. İktidar tarafından 15 Temmuz darbe girişimi fırsat bilinerek, 20 Temmuz darbesi yapılmıştır. 20 Temmuz’da OHAL ilan edilmiş ve TBMM’nin yetkileri gasp edilmiştir. Biz buna Sarayın 15 Temmuzu diyoruz. Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir. 3. Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Dolayısıyla demokrasinin, can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez kuralı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. “Kolektif suç” gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir. 4. Bugün, OHAL uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları ellerinden alınmıştır. OHAL mağdurları adeta “sivil ölüme” terk edilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir. 5. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf Hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır. 6. 150’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. 7. OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik “devletin bütün imkânları seferber edilerek” gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayri meşrudur. Toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan anayasa yerine, bir kişinin beklentilerine yanıt veren bir Anayasa değişikliği Yüksek Seçim Kurulu’nun yasadışı kararıyla yürürlüğe konulmuştur. Bu bir “mühürsüz seçimdir.” Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir. 8. Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir. 9. Sadece hukuk alanında değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında yaygın bir adaletsiz düzen devam etmektedir. İşsizlik, yoksulluk, insanca yaşam ücretinden yoksunluk, örgütsüzlük, ayrımcılık, yaygın şiddet, terör gibi çok geniş bir yelpazede yaşanan toplumsal adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahim görünümlerden biri olan kadınlara karşı ayrımcılığın önüne geçilmeli, kadınların özgürlük alanları korunmalı, kadın hakları toplumsal hayatın her alanında uygulanmalıdır. 10. Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemizin içindeki adaletsizlikleri de kökleştiren bir kısırdöngü yaratmıştır. Adalet sadece iç politikaya ve toplumsal yaşama değil uluslararası ilişkilere de hâkim olmalıdır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem veren milletler ailesine çevirmelidir.” HHH Hiç kuşkunuz olmasın: Bu bildirge önümüzdeki iki yıla da ışık tutacaktır! DİREN ADALET... DİREN DEMOKRASİ... DİREN KILIÇDAR! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle