26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 6 Haziran 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Tablo ağırlaşıyor haber 11 Açlık grevine cezaevinde devam eden Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları kötüye gidiyor. Gülmen’in kas ağrılarının şiddetlendiği ve ayağını yere basamadığı belirtildi AVUKAT KOZAĞAÇLI: Savcı delil bulamadı Açlık grevindeyken tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile görüşen CHP’li Şenal Sarıhan, 12 kilo kaybeden Gülmen ve 22 kilo kay kas ve eklem ağrılarının artmış olduğunu kaydetti. Gülmen’in Twitter hesabından paylaşılan mesajlarda da Gülmen’in kas ağrı daha güçlüyüz; toplumdan uzak olsak bile toplumsal desteği yanımızda hissediyoruz; çünkü biz haklıyız, kazanacağız. İşlerimizi geri alana kadar mücadele edeceğiz” mesajını iletti. Eğitimcilerin avuka altına alınmasına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, geçen hafta polisin ağır şiddetine maruz kalan Veli Saçılık, Acun Karadağ ile Esra Özakça için “Siyasal iktidarın topluma ve hak arayan yurttaş Eğitimcilerin avukatı Selçuk Kozağaçlı, düzenlediği basın toplantısında, Gülmen, Özakça ile Acun Karadağ’ın gazetecilerle yaptıkları telefon görüşmelerinin dosyada delil olarak yer aldığını söyledi. Kozağaçlı, “Savcılı beden Özakça’nın bilinçlerinin kapanması durumunda müdahale edilmesini kabul etmediklerini aktardı. Sarıhan, eğitimcilerin cezaevi hekiminin muayenesini de kabul etmediklerini, Ankara Tabip Odası’nın görevlendi Gülmen larının şiddetlendiği ve otururken bile ayağını yere basamadığı belirtildi. Gülmen ve Özakça, Sarıhan aracılığıyla “Bizi tutuklayıp tecrit ederek, büyüyen mücade tı Selçuk Kozağaçlı ise dışarıdan doktor taleplerinin karşılanmasının mümkün olduğunu belirterek, “Hapishanelerde yapılan açlık grevlerinde Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı izin verdi. Gülmen ve Özakça da, Ankara Tabip Odası da dilekçe verdi” dedi. lara yönelik bu pervasız şiddet ve Veli Saçılık örneğinde açıkça gördüğümüz yeni ve kompleks işkence yöntemlerinin yaygınlaşması kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı. İşkencenin insanlık suçu olduğunu ve zamanaşımının olmadığını bildiren insan hak ğa teşekkür ediyoruz. Savcılık, yasadışı terör örgü receği bir hekim talep ettiklerini belirtti. Özakça lemizi engellemek, halktan koparmak; ‘Yeni işkence’ ları örgütleri; müdahaleyi bırakmaları, kolluk görevlileri tü üyesi olamayacakları Sarıhan, Gülmen ve haklı mücadelemiz İnsan Hakları Derneği ve nin yargılanmaları ve İnsan nı gösteriyor” dedi. Dosyada ‘oturma eylemi, açlık grevi, basın açıklaması’ yerine ‘DHKPC terör örgütünün yasal uzantıla Özakça’nın hareketlerinde belirgin bir ağırlaşma olduğunu gözlemlerken günlük aktivitelerini zar zor yaptıklarını, de halkın yanımızda olmasını engellemek istediler ama bu amaçladıklarını başaramayacaklar. Bugün biz eskisinden Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Heykeli’nin polis bariyerleriyle günlerdir abluka Hakları Heykeli etrafındaki bariyerlerin kaldırılması konusunda yetkilileri uyardı. l ANKARA / Cumhuriyet rı tarafından organize edi len eylem’ yazdığını be lirten Kozağaçlı, “Bir dos yaya bu kadar çok DHKP C’li yazmaya çalışmak za ten elinizde delil olmadı ğını gösteriyor” dedi. Gül men ve Özakça’nın üç ay teknik takip altına alındı ğını ve kesintisiz telefon larının dinlendiğini ancak hiçbir örgüt üyesiyle ba ğının kurulamadığını ek leyen Kozağaçlı, delil bu lunamayınca ikilinin inter net paylaşımlarının dosya ya delil olarak sunulduğu nu aktardı. Bu paylaşımların da suç unsuru olmadığını belirten Kozağaçlı, “Savcılıkça, ‘hiçbir delil ve somut bir şey bulama SÜRÜKLEYEREK MÜDAHALE dım, Facebook ve Twitter hesaplarına baktım, onların ekran fotoğraflarını çekip getirdim’ anlamına gelen açık kaynak araştırması adı altında 28 sayfalık bir tutanak var. Polis değil lise 1. sınıfta okuyan herhangi biri otursa Nuriye ve Semih’in ekran fotoğraflarını alsa bu dosyayı oluşturabilir” ifadalerini kullandı. 31 Ekim 2017’ye verilen duruşma tarihini ‘kabul edilemez’ bulan Kozağaçlı, Gülmen ve Özakça’nın tutukluluklarına ilişkin yaptıkları itiraza 10 gündür cevap verilmediğini, tutukluluğa itiraz haklarının kullandırılmadığını söyledi. İçeride açlık grevi, dışarıda da in halesi sonucu Esra Özakça fenalaştı. Eyleme destek verenleri de san hakları taleple alandan çıkaran polis, daha son ri sürerken Yüksel ra plastik mermi sıkmaya başla Caddesi protestosu dı. Biber gazlı müdahaleye maruz dün de sert müdaha kalan Karadağ, Konur Sokak’ta le ile karşılandı. Semih tek başına oturma eylemi yaptı. Özakça’nın 14 gündür açlık grevinde olan eşi İstanbul’da iki gözaltı Esra Özakça’nın abluka altındaki İnsan Hakla Esra Özakça İhraç edilmesinin ardından Şişli Cevahir AVM önünde nö rı Heykeli’ne çağrı yap bet tutmaya başlayan Nazife masının ardından Acun Karadağ ile Önay, “Nuriye ve Semih’in talepleri Özakça’nın eşi Esra Özakça ve anne kabul edilinceye kadar direnişime si Sultan Özakça, İnsan Hakları Hey Ankara Yüksel Caddesi’nde de keli önünde buluştu. “İşimizi geri is vam edeceğim” dedi. Gülmen ve tiyoruz” sloganlarıyla başlayan eylem, basın açıklaması okunamadan Özakça’ya destek için dün Cevahir AVM önünde eylem yapan Nafel polis müdahalesi ile karşı karşıya kal Aslan ve Celal Akgün isimli iki kişi dı. Polisin biber gazıyla sert müda ise gözaltına alındı. Baskı her yerdeMERSİN’DE ONUR HAFTASI ETKİNLİKLERİNE TEHDİT Mersin 7 Renk LGBTİ + Derneği, EğitimSen salonunda basın toplantısı düzenleyerek “Eşitlik mücadelesinde kararlıyız” denildi. ABİDİN YAĞMUR Mersin 7 Renk LGBTİ + Derneği’nin 511 Haziran’da düzenleyeceği Onur Haftası etkinlikleri Milat gazetesi, bazı internet siteleri, Memur Sen, bazı dernekler tarafından hedef gösterildi. Bazı sosyel medya hesaplarından yürüyüşe yönelik tehdit mesajları yayımlandı. Panellerin yapılacağı The Monard Otel, “Bi zim için toplumun değer yargıları her zaman öncelikli olup, milletimizin görüşleri her şeyden önemlidir” diyerek etkinliğe yer vermedi. LGBTİ Derneği’nin Onur Yürüyüşü’ne de Mersin Valiliği’nden izin çıkmadı. Onur Haftası Komisyonu adına konuşan Fırat Alper Gedik, “Milat gazetesinin yaptığı haberden sonra, İslami Analiz internet gazetesinde de hedef gösterildik. Ensar Vakfı, Tür kiye Gençlik Vakfı, İHH, MÜSİAD, AGD, Memur Sen, Cihannüma Derneği’nin etkinlik yapacağımız mekânları ve oteli hedef alan toplu mesajları üyelerine gönderdiğini tespit ettik. Bu yıl mozaik temasıyla bir kez daha temel hak ve özgürlüklerimizi talep etmeye, eşitlik için mücadele etmeye kararlıyız” diye konuştu. Etkinliklerin EğitimSen salonunda yapılacağı belirtildi. l MERSİN Yandaştan al haberi: Büyük rakamlı atama yok Eğitim Bir Sen, atanamayan öğretmen sorunu nun katlanarak büyüyeceği uyarısında bulundu. Milli Eğitim verilerine göre 90 bin öğret Bakanlığı’nın (MEB) 90 men açığı olduğunu vurguladı. bin öğretmen ihtiyacı açıkla Raporda “Bu yakın gelecekte masına karşın, 400 bin atama büyük sayılarda öğretmen ata bekleyen öğretmen olduğunu ma döneminin sona ereceğini belirten Eğitim Bir Sen, mev göstermektedir. Böyle bir du cut eğitim fakültelerinde oku rumda kamuoyunda ‘atanama yan öğrenciler ve pedagojik yan öğretmen’ sorunu olarak formasyon alanlar eklendiğin bilinen konu, daha da önemli de öğretmen adayı sayısının 1 bir mesele olarak MEB ve hü milyona dayandığını açıkladı. kümetin önüne gelecektir” de Eğitim Bir Sen, “Yükseköğre nildi. Başbakan Binali Yıldı time Bakış 2017 İzleme ve De rım öğretmenlere verdiği iftar ğerlendirme Raporu”nda aday programında gelecek ay 20 sayısının 1 milyona dayandığı bin öğretmenin atamasının nı, her yıl ortalama 50 bin öğ yapılacağını duyuruştu. retmenin atandığını ve MEB l ANKARA / Cumhuriyet Müjdat Gezen GEREKÇE AKP’Lİ KUZU’YA HAKARET ETMEK Gezen hakkında iddianame hazırlandı Sanatçı Müjdat Gezen hakkında, AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’ya “hakaret” ettiği iddiasıyla 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Kuzu’nun, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne yapılan kundaklama olayının ardından bazı gazete ve internet sitelerinde yer alan beyanlarında kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle yaptığı suç duyurusu kapsamında Gezen hakkında başlatılan soruşturma için Anado lu Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı. İddianamenin kabul edilmesi halinde Gezen’in yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak. Kuzu, avukatı aracılığıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, soyadından yola çıkarak imalı ifadelerle, onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici şekilde sözler sarf edildiğini belirtilerek, “alenen basın yoluyla hakaret” suçundan kamu davası açılmasını talep etmişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Suriye’de bitmeyen kimyasal silah kullanımı Suriye’de Han Şeyhun’da 4 Nisan 2017’de 87 kişinin ölümüne neden olan kimyasal saldırının Suriye rejiminin imzasını taşıdığını, aynı ayın son günlerinde Fransız istihbarat servisi açıklamıştı. Toplanan örneklerde metanamin maddesine büyük yoğunlukla rastlandığını, bu maddenin Suriye’de Beşşar Esad rejimi tarafından sinir gazı üretmek için kullanıldığını belirtmişlerdi. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü de (OPCW) saldırıda sarin veya benzer kimyasal madde kullanıldığına dair kesin bulgulara sahip olduğunu açıklamıştı. Farklı Batılı kaynakların hepsi, Suriye Bilimsel Araştırmalar Merkezi’ni (SBAM) bu tür kimyasal saldırıların hazırlandığı yer olarak gösteriyordu. Geçtiğimiz günlerde Fransız internet gazetesi Médiapart, bu konuda yaptığı araştırmanın birinci bölümünün sonuçlarını yayımladı. Araştırma, Fransız istihbarat örgütünün dışişleri bakanlığına verdiği rapordaki bilgilere ve SBAM’da kimyasal silah tasarım ve üretiminde çalışmış, şimdi Suriye dışında yaşayan birçok Suriyeli bilim insanı ve mühendisle yapılan görüşmelere dayanıyor. Bu bilgilere göre Suriye’de iktidar kimyasal silah kullanımı ve özellikle sarin gazı üretimine ve bunların mümkün olan en küçük taşıyıcılarda (el bombası, füze başlığı veya havan mermisi içinde) kullanılması için araştırmalara 2009’da başlamış. Beş bölüme ayrılan SBAM’da, kimyasal silah tasarımı ve üretiminden sorumlu bölümde takriben 350 kişi çalışıyormuş. Bu bölüm Suriye ordusuna değil, Suriye gizli servisi Muhabarat’ın havacılık bölümüne bağlı. Bazıları 2013’e kadar bu bölümde çalışmış, şimdi Suriye dışına çıkmış olanların verdikleri bilgilere göre, ilk sarin gazı 2012 Ekim’inde kullanılmış. Suriye’nin, ABD ile anlaşan Rusya’nın baskısıyla, 2013’de Kimyasal Silahların Yasaklanması Uluslararası Konvansiyonu imzalanmasına kadar yirmi kez kimyasal kullanılmış. Beşar Esad’ın bu konvansiyonu imzalamasından bugüne kadar da takriben 110 kez kullanıldığını bu kaynaklar iddia ediyor. Fransız istihbaratçılar raporlarında Suriye’de rejimin Ekim 2012 ve Nisan 2017 arasında kimyasal silah kullandığı iddia edilen bütün bu saldırıların dörtte üçü için kendi kaynaklarıyla ve güçlü biçimde bunu doğrulayamadıklarını belirtiyorlar. Geri kalan dörtte birle ilgili, kullanılan maddeler konusunda şöyle bir döküm sunuyorlar: İki vakada sarin gazı, yirmi vakada klor kullanıldığına dair güçlü kanaat; 2013’te dört, 2017’de bir kez olmak üzere beş vakada sarin gazı kullanıldığına dair kesin deliller. Raporda, İslami Devlet örgütünün Irak ordusunun eski stoklarından ele geçirdiği hardal gazıyla 2015’te üç saldırı yaptığının tespit edildiği de belirtiliyor. 2013 sonunda BM gözlemcileri Suriye’de Guta, Han el Assal, Jobar, Sarakeb ve Şeyh Maksud’da, yani beş kez kimyasal kullanıldığının tespit edildiğini belirten bir rapor sunmuşlardı. Guta saldırısı sonrası, Rusya’nın araya girmesiyle Suriye rejimi kimyasal silah programını önce askıya almayı, ardından tamamen iptal etmeyi kabul etmişti. OPCW Suriye’deki çalışması nedeniyle Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü. Médiapart’da araştırmayı yayımlayan René Backman, rejimin kimyasal silah üretimine devam ettiğini ve OPCW’nin denetimleri sırasında hangi yanıltma taktiklerini kullandığını Suriyeli uzmanların etraflı biçimde anlattığını aktarıyor. Médiapart, Suriye rejiminin kimyasal silahları hangi ülkelerin desteğiyle imal ettiğini yakında açıklayacağını ilan ederek haberi bitirirken, neden 2017 ilkbaharında Beşar Esad rejiminin kimyasal silah kullanma gereği duyduğu sorusu şimdilik yanıtsız kalıyor. Sanırım yanıtlardan biri, sinizmin sadece Beşar Esad rejimine özgü bir nitelik olmadığında yatıyor. gEbörzualTtıinmatiaklındı KHK ile kapatılan Çağ daş Hukukçular Derneği avukatlarından Ebru Timtik dün Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı. Timtik’in gözaltı gerekçesi ile ilgili henüz bir bilgi verilmezken Halkın Hukuk Bürosu avukatları tarafından Ebru Timtik yapılan açıklamada Timtik’in, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne götürüldüğünü belirtti. Ebru Timtik, KHK ile ihraç edildikleri işlerine dönebilmek için 89 gündür açlık grevi eylemi yapan ve grevlerinin 76. gününde tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın da avukatlığını üstleniyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle