29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 6 Haziran 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Ücretler mum gibi ekonomi 9 Enflasyon 9 yıllık zirveden dönüşü gösterse de ücretli için fiyat artışı yüzde 12’yi aştı. Gıda enflasyonu yüzde 17 ile Ekim 2010’dan bu yana en yüksek seviyede Yıllık enflasyon, mayısta yüzde 11.87’den yüzde 11.72’ye geriledi. Enflasyon, kasım 2016’dan beri ilk kez az da olsa düştü. Mayısta TÜFE aylık bazda yüzde 0.45 artarken, yıllık enflasyon yüzde 11.72’ye geriledi. Manşet enflasyondaki düşüşe karşın, gıda enflasyonu yüzde 16.91 ile Ekim 2010’dan beri en yüksek seviyede. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) trafından yapılan açıklamaya göre, Tüketici Enflasyonu) TÜFE’de bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6.18, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 9.09 arttı. Çalışan yoksullaştı Birleşik Metalİş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Mayıs 2017 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre TÜİK tarafından yüzde 11.72 olarak açıklanan aylık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki artış, kendi hesabına çalışanlar için yüzde 12.55, yevmiyelilerde yüzde 12.16 oldu. En yoksul yüzde 20’lik dilim için yıllık enflasyona yüzde 12.2 olurken en zengin yüzde 20’lik dilim yüzde 11.73 seviyesinde kaldı. Mayıs 2003Mayıs 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 210 artarken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 235, yevmiyeli çalışanlar için yüzde 253, emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 241 ve nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesimi için yüzde 246 oldu. 14 yıllık dönemde (Mayıs 2003Mayıs 2017) gizli yoksullaşmayı en yoğun yaşayanlar, yüzde 12 ile “Yevmiyeliler”, mesleğe göre yüzde 11 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar” oldu. Gizli yoksullaşma en yoksul yüzde 20 için yüzde 10 seviyesinde gerçekleşti. l Ekonomi Servisi TEPE NOKTA YÜZDE 13 Goldman Sachs, genel olarak enflasyon patikasının beklentilere pararel olmaya devam ettiğini, beklenen iki tepeden ilkinin oluştuğunu bildirdi. Enflasyonda ikinci tepenin eylülde gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden Goldman Sachs, ikinci tepenin yüzde 13’e yakın olacağını tahmin ettiklerini vurguladı. Enflasyon tahminleri için iki aşağı yönlü risk bulunduğunu ifade eden Goldman Sachs, bunlardan ilkinin yükselen marjinal fonlama faizi ve TCMB ortalama fonlama faizi olduğunu belirtti. Goldman Sachs, politika faizlerinin banka faizlerine aktarımının güçlenmesi halinde bunun gelecek 3, 6 ve 12 ay için 3,53,73,9 olan dolar/TL tahminleri için aşağı yönlü riskler oluşturacağını da ifade etti. l Ekonomi Servisi Memur ve emekli farkı oluştu MUSTAFA ÇAKIR Enflasyon nedeniyle çalışanların maaşlarındaki erime mayıs ayında da devam etti. Yıl başından bu yana enflasyondaki artış yüzde 6.18 olurken, memurlara yılın birinci yarısında yapılan zam yüzde 3’te kaldı. Enflasyondaki artış, asgari ücrete yapılan yüzde 8’lik zamma da yaklaştı. Maaş zammı ile enflasyon arasında ki yüzde 3.18’lik fark dikkate alındığında, en düşük memur maaşında 83 lira, ortalama memur maaşında da 88.5 lira kayıp oluştu. Toplusözleşme gereğince 6 aylık enflasyon maaş zammını aşması halinde memurlara ve memur emeklilerine enflasyon farkı ödenecek. Bu yılın ikinci yarısı için maaşlara yüzde 4 zam öngörülmüştü. Yıl başında yüzde 8 zam yapılan asgari ücret 1300 liradan 1404 liraya çıkarılmıştı. Asgari ücretteki kayıp 87 liraya ulaştı. Türkiye KamuSen’e bağlı Türk Büro Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, hükümetin daha 3. aydan şaşan enflasyon hesabı ile memurların 2017 yılını da büyük bir zararla kapatacaklarını, enflasyon karşısında ezilmeye devam edeceklerini belirtti. Yokuş, memurların büyük bölümünün marttan itibaren yüzde 15’lik vergi diliminden, yüzde 20’lik vergi dilimine girdiklerine dikkat çekti. Emeği savunanı iktidar yapın Kıdem Çalıştayı’nda işçilere seslenen CHP Başkanı Kılıçdaroğlu, “Emeği, alın terini savunan partiyi iktidara taşıdığınızda sorunlar çözülür, aksi takdirde ağlama duvarında ağlayacaksınız” dedi Erol Kiresepi Dünyanın işverenlerine Türk başkan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Santa Farma İlaç Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kiresepi, üç yıl sürdüreceği Uluslararası İşverenler Teşkilatı’nın (IOE) Başkanlığı görevini 4 Haziran 2017’de İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan IOE Genel Kurulu’nda Arjantinli Daniel Funes de Rioja’dan devraldı. Kiresepi TİSK’in 1963’ten beri üyesi olduğu IOE’nin Başkanlığı’na seçilen ilk Türk oldu. Erol Kiresepi Devir Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “IOE gibi geçmişi başarılarla dolu bir kuruluşun ‘İşverenlerin Küresel Sesi’ olması tesadüf değildir. Başkanlığım süresince bu sesin daha yüksek çıkmasını sağlamaya çalışacağım” dedi. l Ekonomi Servisi Komşunun faizi 123 milyar Avro Yunanistan için borç erteleme senaryolarında faiz ödemelerinin 2048’e ertelenmesi seçeneğinin Avro bölgesi kreditörleri için 123 milyar Avro’luk bir erteleme anlamına geldiği belirtiliyor. 2018’e kadar geçerli 86 milyar Avro’luk kurtarma paketi bulunan Yunanistan’ın temmuzda kreditörlere 7 milyar Avro geri ödeme yapması gerekiyor. Takvim ilerlerken kreditörlerle anlaşma hâlâ sağlanmış değil. l Ekonomi Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin düzenlediği Kıdem Tazminatı Çalıştayı’nda işçilere, “Emeği, alın terini savunan siyasal partiyi iktidara taşıdığınızda sorunlarınızın çözüldüğünü göreceksiniz. Aksi halde bir ağlama duvarının önünde ağlayacaksınız ama karşınızdakinin kişiler değil, bir duvar olduğunu iş işten geçtikten sonra fark edeceksiniz” diye seslendi. Kılıçdaroğlu. “Kıdem tazminatı pek çok ülkede yokmuş’ kim dedi? Dikta yönetimlerinde olmayabilir. Bütün demokrasilerde, 1936’tan beri Türkiye’de de var” diye konuştu. Kıdem tazminatı sorununun bir konfederasyonun değil, tüm çalışanların ortak sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, çözümün de ortak üretilmesi gerektiğini kaydet ti. Kılıçdaroğlu, “Söylenenler farklı şekilde dillendirilse de amaçlar ortak, alın terinin kazanımından geri adım atmamak gerekiyor” diye konuştu. Panzehir sendika Kılıçdaroğlu, 1980 askeri darbesinin ardından işçilere verilen hakların alındığını belirterek, 15 Temmuz darbe girişimi dahil tüm darbelerin Türkiye’yi geriye götürdüğünü dile ge İşçiler, kıdem tazminatı hakkını korumak için çeşitli eylemler yapıyorlar. tirdi. Kılıçdaroğlu, “Kayıt dışı çalışmanın en köklü panzehri sendikalaşmadır. Bir işyerinde toplusözleşme yaparsanız, kaç işçinin çalıştığı ne kadar ücret alacağı bellidir. Şimdi, ‘kayıt dışı istihdamla mücadele ediyoruz’ diye ortaya çıkıp sendikal hareketin önünü kesen siyasal anlayışı sonlandırmadıkça sadece sorunlarınızı dile getirirsiniz, çözümleri değil. Eğer hâlâ sendikal hareketin karşısında duran siyasal partileri iktidara getirmeye devam ederseniz daha çok ağlarsınız” dedi. 7 milyon işsiz, 1429 yaş aralığında ne okula ne de işe giden gencin olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, işsizliği oluşturan ekonomi politikalarını mevcut siyasal iktidarın oluşturuduğunu belirtti. l ANKARA Kemal Kılıçdaroğlu ‘Bölüşüm, AKP ile kötüleşti’ Konuşmaların ardından çalıştayın ilk oturumunda Ekonomist Korkut Boratav konuştu. AKP döneminde emeğin durumu üzerine konuşan Boratav, “tek parti iktidarı” söyleminin popülist olduğunu kaydetti. Bölüşüm ilişkilerinin AKP dönemi içerisinde her geçen gün daha kötüye gittiğini dile getiren Boratav, “Eğer bir toplumda kuvvetli sı nıf bilinci yoksa, kişiler kendi geçmişine bakar. Yani ortalama işçinin milli gelirde payı düşmüştür ama geçmişine göre artmışsa, kişiler buna bakar, bu önemli bir noktadır. Türkiye’de yabancı sermaye tüketimi beslemiş, arttırmıştır. Tüketim gelirin de üzerinde artmaktadır, tüketim geliri aşmıştır. Borç tuzağıyla özel tüketim artmıştır” dedi. ‘Aynıspoarrutniyçeöozyüvlüerrİ’RSEK oşoBtbyTtrçHihArhhtekzrfaiüiaüiaoöüeaaasiiallyarmrzüdaszrnsllnrtdzniekii,çüynmşcuçknmlüauedahvboyorrlöğodfaliyesneliüiİüuenkn,eçşzşuİyreeuştzraçrıüibitrndçniby”sBkievkntiiaGbmiunöfieoi,arıedanoyşbztiiazieaşşrlrabel.çeonri“doeklüirlkknunKtKisrmderaruu;ylamaıiaoelamluıınnzliabadğldenin.advlnl,şrdıürmaiauenyeılıtuızBb.t,ianmomeEanmmutOınrnaukbmdanrrleamrmşea.ageguımrsl,tftzı.kBraytazükelao1azaaaüaerı0baia,şnzazzrkkrmnlrkmaşei“mmukmmyayeüıAİsçlaedşnavlaıefMiiaçamiazntçnnnnlneleşaynelagiaakıegilıararm,rşnaanlkihetoaiatzemzadrdodsııeyhmyy.nnd.yrneimaöeKevnünaBfzalaburaiemnczııezakçenşissdtizıpudüdmiraiç,egvruyiledtımglşaeveiscazıorlambaeraüi,u”nlriirrt. ‘Kölelik isteniyor’ çlvmDpş“mgtltıuKaidüeıae.İkliiSzıuır”ntnKdrarmmKrçğa.coıreodetmİueieBlşmnndıekskçaavailumşiatişatletğavoirlakmıreırteub”lnziaıdlaharnmenodkztueicunıoriamiiğnıyscnKellvkeleuatuiaaenuıedybntddnrkarınliuiiiuengayotneoBışrımeudnnnbnltevlduiıasıliinfkterenrşuuyoıaeortiğanö“gşzn.yukurdumçKyaes.aönilalıetnakdiedlunieln,ikreenakeslbıkivdmftaokniauoırşelnryimnsBntumgıidiuaşuesamdüenztntküeteon, Milyonlarca emekçiye kıdem tazminatı tuzağı CHP emek bürolarının dün yapılan “kıdem tazminatı çalıştayı” AKP’nin bir kez daha gündeme taşıdığı kıdem tazminatı projesi sadece kıdem tazminatından yararlanabilen 12 milyon civarındaki işçinin kazanılmış haklarının gasp edilmesini içermiyor. Gündeme getirilmesine gerekçe yapılan, kıdem tazminatından yararlanamayan 15 milyona doğru uzanmış çok olumsuz koşullarda çalışanların çok boyutlu yeni hak kayıpları için yeni tuzaklar içeriyor. CHP’nin çalıştayına katılan DİSK, Hakİş, Türkİş’in, çok sayıda emek örgütlenmesi, bilim insanının katılımıyla tartışılmaya çalışılan kıdem tazminatı projesinin içeriğini bilen, duyan yok. İktidarlarına yakın örgütlenmelerden dahi, dahası İktidarlarının fonla bir biçimde tazminat hakkı verilmesini amaçladığını savladığı, yararlanamayan çoğunluk için ortada görüşü alınmış emek örgütlenmesi yok. Kayıt dışı, kuralsız çalıştırılanları taşeron elinde, süreli çalıştırma ile kıdem tazminatı hakkı baştan yasal düzenleme ile katledilenleri, işsizleri ile milyonlarla emekçi zaten üzerlerinden oynanan oyunlar, tuzaklardan tümden habersiz, örgütsüz sessiz, toz pembe vaatleri, güzel sözleri dinliyor.. HHH 1936 iş yasasına girmiş, en çok 1961 Anayasası, 1963 sendikal yasaları sonrası yasa ve de sözleşmelerle geliştirilmiş kıdem tazminatı hakkı üzerinden çok fazla yalanla gerçeklerin çarpıtıldığı çalıştayda ortaya konan veriler, bilgilendirmelerle kanıtlanmış oluyor. Her şeyden önce bizde çok geliştiği öne sürülen, ancak sınırlı süresiz sözleşmeli işçinin yararlanabildiği kıdem tazminatı hakkının dünya ülkelerinin ortalaması düzeyinde olduğu dünya resmi ekonomik raporları ile sabit. Kaldı ki işçi ücretlerinin yüksek olduğu yıllarda kıdem tazminatı yükünden yakınan işveren örgütleri günümüzde fona devrini değil, sadece 30 günün düşürülmesini de istiyorlar. Sigorta, her tür ödeme yükümlülüğünden sabıkalı işverenlerin yükünü devlet üstlenmeyecekse, üçlü taraftan kesintilerle bireysel hak olarak gelecek bir tazminat düzenlenmesinde yararlanamayan işçilerin yaralanabilecekleri savının gerçekçiliği sorgulanıyor. Emek cephesi uzman görüşleri ise fona ödeme yükümlülüğünün, en çok 2002 sonrası gündeme sokulmuş, çeşitli kuralsız çalıştırma yöntemleri sayesinde haklarını kullanamadan çalıştırılan milyonlarla işçi gerçeğinin ortaya çıktığı bir bir masaya yatırılıyor. Nasıl bir kıdem tazminatı arayışları kapsamında işçiler cephesinden öncelik ayrılma halinde tazminat yasağının kaldırılmasında. Tazminat yükü kimi zaman dilimleri içinde toplu işçi çıkarmalarında engel sayılsa, işsiz günler için güvence getirse de, ayrılma hali için konulmuş yasak, işçinin daha iyi bir iş ya da dayanılmaz çalışma koşullarına durma hakkını elinden alıyor. Çalıştayda gündeme gelen en ağır sorun boyutu ise söz konusu hakların tarafı işçilerin 2002’den günümüze uğradıkları ağır hak kayıpları.. Ücretin gerçek değerlerle payı 2002’de 12.4’ten, 2014’te eksi 27’3’e düşmüşken işçinin neden algılamadığının sorgulanmasına gelince. Tek neden ideolojik, sendikal örgütlülüğün zayıflaması, inançların öne çıkarılması ile cepheleşmeler değil. Dünyada örneği az görülebilecek dışa açılma, kredi borçlanması ile işçinin de tüketici kredileriyle ağır borçlandırılmasıyla tüketiminin, harcamasının düşmemesinde. İktidarlarının yandaşı, hayırcı cepheden sendika liderleri, uzmanlar, bilim insanlarının bir biçimde gündeme getirdikleri emek haklarına ilişkin uygulamalar içinde, emekçi lehine düzenleme, uygulama örneği yok. Sendikal örgütlülük toplusözleşme hakları, paralel gerçek ücretler üzerinden kayıplardan daha sorunlu alanlar, kuralsız calıştırmaya kapı açan, kamuoyunun gözünden kaçırılmış yasal düzenlemeler. Üreticiyi dolu vurdu Manisa’nın Alaşehir, Sarıgöl, Salihli, Saruhanlı ve Gölmarmara ilçelerinde akşam 15 dakika süreyle etkili olan dolu yağışı bağlarda, kiraz bahçelerinde ve bahçelerde yüzde 20 ila 70 oranında hasara yol açtı. Park halindeki araçlar da zarar gördü. Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Tarım Komisyonu Başkanı olan sebze ve meyve ihracatçısı Ali Uçak, doludan zarar gören alanlarda inceleme yaptı. Dolu yağışına karşı tek çözümün örtü sisteminin yaygınlaştırılması olduğunu söyleyen Uçak, “Devlet, TARSİM olarak üreticimize destek veriyor. Ancak dolu sigortası yerine örtü sisteminin yaygınlaştırılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz. Bunun yerine üreticilerimize 510 yıllık kredi verilerek örtü sisteminin yaygınlaştırılmasını sağlamalı. Üreticilerimiz de TARSİM sigortası yaptırırken, sadece soğuğa karşı don sigortası yaptırtmak zorunda kalacaktır. Dönüm başı yaklaşık 3 bin TL olan örtü sistemine kredi desteği vermesinin daha uygun olacağını düşünüyoruz. Üreticiler 5 10 yıla paylaştırılan borçlarını rahatlıkla ödeyebileceğine inanıyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle