22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 21 Haziran 2017 4 ‘Acil askı’ çağrısı! Türkiye raportörü Kati Piri’nin hazırladığı raporu kabul eden AP Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye’de yaşanan gelişmeleri çok ağır ifadelerle eleştirdi Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raportörü Kati Piri tarafından hazırlanan rapor taslağı AP Dış İlişkiler Komisyonu’nda oyçokluğu ile 51 evet, 3 hayır, 14 çekimser oyla kabul edildi. Bu belgede de Türkiye’ye ağır ifadeler sürerken önceki taslakta “Türkiye ile müzakereler askıya alınsın” olarak yer alan çağrı “gecikmeden askıya alınması” vurgusuyla değiştirildi. AP, geçen yıl Türkiye ile müzakerelerin “dondurulması” tavsiyesi içeren bir karar almıştı. Türkiye kınandı Son halinin gelecek ay yapılacak AP Genel Kurulu’ndaki oturumda verilmesi beklenen rapor taslağına 397 değişiklik önergesi gelmişti. Raporda, anayasa reform paketinin değiştirilmeden uygulanması halinde Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması çağrısı yapıldı. Gerekçe olarak da Venedik Komisyonu’nun anayasa reformunun güçler ayrılığı dengesini gözetmediği yönündeki olumsuz görüş gösterildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve çeşitli politikacılar tarafından idam cezasının tekrar gündeme getirilmesi, idam cezasının Türkiye’nin ulusla TUTUKLU GAZETECİLERE DİKKAT ÇEKİLDİ Taslak raporda, kanunun üstünlüğü, demokrasi, ifade ve medya özgürlüğü, insan hakları, azınlıkların hakları, dini özgürlükler, barışcıl protesto özgürlüklerinin müzakere sürecinin temelinde olduğu vurgusu yapıldı. Türkiye’nin 26 Nisan’da yayımlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde, gazetecilerin en çok tehdit edildiği, saldırıya uğradığı, yargı tarafından gözaltı ve hapis cezalarıyla taciz edildiği ülkelerden biri olarak 155. sırada olduğu hatırlatıldı. OHAL’de alınan önlemlerin pek çok vatandaşın yanı sıra Türkiye’deki temel özgürlüklerin korunmasına orantısız ve uzun süreli olumsuz etkileri olduğu belirtildi. Kamu çalışanları, güvenlik güçlerinin işten çıkartılması, yayın organlarının kapatılması, gazetecilerin, akademisyenlerin, yargıçların, insan hakları savu nucularının, sıradan vatandaşların tutuklanması, mal varlıklarına ve pasaportlarına el konulması, okulların, üniversitelerin kapatılması, binlerce kişiye seyahat yasağı getirilmesi kınandı. Özel şirketlere ve firmalara el konulması hakkında endişeler dile getirildi. Herhangi bir suça karıştığı kanıtlanmadan tutulan bütün tutukluların derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısı yapıldı. rarası taahhütlerine uymadığı vurgusuyla kınandı. Türkiye’den sınır dışı edilen eski TürkiyeAB Parlamento Komisyonu Başkanı ve eski Avrupa Parlamentosu üyesi Joost Lagendijk’in Türkiye’ye gelmesine izin verilmesi istendi. OHAL eleştirisi Güneydoğu’daki durum, azınlık hakları ile dini özgürlüklerle ilgili endişelerin dile getirildiği taslak raporda, OHAL uygulamalarının, çok sayıda gazeteci ve siyasinin tutuklu bulunmasının, referandum sürecinde Erdoğan’ın bazı AB liderlerini ‘Nazi uygulamala rı’ yürütmekle suçladığı açıklamaları eleştirildi. Referandum sonucuna ilişkin bulguların, sonucun geçerliliği ve meşruiyeti konusunda ciddi şüphelere neden olduğu vurgusuna da yer verildi. Türkiye ile AB arasında işbirliğinin arttırılabileceği terörle mücadele, göç, enerji, ekonomi, ticaret gibi karşılıklı çıkar alanları üzerinde açık ve dürüst görüşme talebine yer verilen belgede, iki taraf arasındaki ilişkilerin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygı şartına bağlanması istendi. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ilgili toplantılara çağrılması ve AB ile Türkiye arasında ilişkilerin ele alınacağı zirve düzenlenmesi de AP’nin talepleri arasında yer aldı. AP, Türkiye’de gerçekleştirilen terör saldırılarını en güçlü ifadelerle kınadığını belirtirken, 2002’den bu yana AB’nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK’nin şiddete dönüşüne yönelik kınamasını da yineledi. Bölgedeki deprem tehlikesine dikkat çekilerek Akkuyu nükleer santralı projesinin iptali çağrısı yapıldı, Türkiye’nin askerlerini KKTC’den çekmeye başlaması çağrısı yinelendi. ‘Yeni parti’ sonbaharda MHP’de muhaliflerin Haziran 2016’da gerçekleştirdiği ‘Olağanüstü Tüzük Kurultayı’nın mahkemece iptal edilmesinin ardından gözler muhalefet cephesine çevrildi SELDA GÜNEYSU Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın’ın genel başkan adayı olarak 19 Haziran 2016’da gerçekleştirdiği “MHP Olağanüstü Tüzük Kurultayı”nın iptaline yönelik açılan davada, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden “kurultayın iptali ve bu kurultayda alınan tüm kararların yokluğunun tespiti” kararı çıktı. Yeni yol haritası için en başından bu yana bu davayı bekleyen muhalefet cephesinin ise bir sonraki siyasi adımları belli olmaya başladı. Buna göre muhaliflerin öncelikli hareket noktasını “referandumda hayır oyu veren yüzde 48’lik taban” oluşturacak. Yeni partiyi sonbaharda kurmayı hedefleyen muhalifler, ülkede “erken seçim” olması halinde ise kurultaylarını tamamlamış mevcut bir siyasi parti ile seçimlere girecek. Kurultay iptal edildi 1 Kasım seçimlerinden sonra “MHP’nin seçimlerde başarısız olduğu gerekçesiyle” partinin olağanüstü kurultayı toplaması için delegelerin imzasını alarak, genel merkezden olağanüstü kurultay talep eden Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın’ın 19 Haziran 2016’da gerçekleştirdiği kurultay, mahkemece iptal edildi. “Kurultayın hukuksuz olduğu” savıyla eski MHP milletvekili ve üst kurul delegesi Cemal Enginyurt’un açtığı kurultayın iptaline yönelik davada, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden “iptal ve kurultayda alınan tüm kararların yokluğunun tespiti” kararı çıktı. Dün görülen duruşmaya, MHP Genel Merkezi’nin avukatı Yücel Bulut ile Akşener’in avukatı Feridun Bahşi katıldı. Mahkeme, aralarında Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu, Şefik Çirkin, Enez Kaplan’ın da bulunduğu üst kurul delegelerinin davaya müdahillik taleplerini kabul ederken, taraflara son sözleri de soruldu. ‘Adalete el fatiha’ Kararın ardından açıklama yapan Akşener, “Kongre iptal oldu. Tam 10 dakikada dava bitti. 10 dakikada verilecek bir karar için bir yıl beklendi. 700 delegenin iradesi yok sayıldı. Adaletin ruhuna el fatiha” ifadelerini kullandı. Sinan Oğan da sosyal med Oğan yeni oluşuma sıcak, Özdağ tereddüt yaşıyor Kararla birlikte Bahçeli muhaliflerinin nasıl bir yol izleyeceği de belli olmaya başladı. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, “partiye geri dönüş şansı kalmayan” muhalefet, yeni bir partinin çatısı altında bir araya gelebilecek. Yeni partinin sonbahara hazırlandığı belirtilirken, muhalefetin hare ket noktasını ise “anayasa değişikliği referandumunda ‘hayır’ oyu veren yüzde 48’lik taban oluşturacak.” Muhalefet, “olası bir erken seçim” durumunda seçimlere kurultayları yapılmış mevcut bir parti üzerinden katılacak. Bu süreçte, Sinan Oğan’ın kurulacak yeni bir partiye katılmaya sıcak baktığı değerlendirmeleri yapılırken, Ümit Özdağ’ın ise “tereddütlerinin olduğu” ileri sürüldü. Koray Aydın’ın ise yakın çevresine, “Partim MHP. MHP’nin dışındaki bir oluşumda yer almak istemiyorum” yorumlarını yaptığı ifade ediliyor. Özdağ ile ilgili olarak da siyasi kulislerde, Akşener’in kuracağı partiden bağımsız yeni bir parti kuracağı iddiaları da dillendiriliyor. ya hesabından tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Geçtiğimiz yıl yaptığımız kurultay AKP’nin talimatlandırılmış hâkimlerince iptal edildi. Kurultay kararları yok sayıldı. Bu karar göstermiştir ki, Türkiye’de adalet iktidarın emrindedir. Adalet hâkimlerin vicdanları yerine hükümetin talimatıyla yapılıyor. Dün FETÖ’nün emrine giren adalet bugün AKP’nin emrindedir. Bugün en acil konu adaleti iktidar ve FETÖ tahakkümden kurtarmaktır.” ‘Vicdanlar yaralandı’ Karara ilişkin Koray Aydın da “Ülkücü iradenin haklı talepleri karşısında, parti yönetiminin tutumu ve nihayetinde yargının bugün (dün) verdiği karar vicdanları yaralamıştır” açıklamasında bulunurken, Ümit Özdağ “Türkiye’de adaletin olmadığını biliyorduk. 10 dakikada verilen MHP kurultayı nın iptali kararı sadece adaletin olmadığı gerçeğinin altını çizdi” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da “Tarlalarda yapılan kongrelerden sonuç alınamayacağını belli çevrelerin artık öğrenmesi lazım. Biz olağan kurultayımıza hazırlıklarımızı sürdürüyoruz, 732 ilçe 44 il kongremizi tamamladık, büyük bir şölenle kurultayımızı yapacağız” açıklamasında bulundu. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ERDOĞAN’DAN KILIÇDAROĞLU’NA YANIT ‘İddianı ispat et’ demekle yetindi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yargıya talimat verdiğini ispat edersem istifa edecek misin” sözlerine ilişkin “Oradan ‘cumhurbaşkanının yargıya müdahale ettiğini’ söylüyor. ‘İstifaya davet’ ediyor. Olmazsa ‘ben istifa ederim’ diyor. Senin ilk söyleyişin değil ki bu. Senin yalan makinesi olduğunu, bu ülkede bilmeyen kalmadı. Hukukta kaide şudur: Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et” diyerek yanıt verdi. Erdoğan’ın Saray’da esnafla düzenlediği iftar programında yine hedefinde Adalet Yürüyüşü vardı. Erdoğan, “Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz. Birilerinin elinde kartonlarla yürüyerek, adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet, 250 şehidimizin kanıdır. 2 bin 193 gazimizin şu anda yaralı oluşudur” dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun yürüş sırasında düzenlediği grup toplantısına ilişkin ise “Bugün grup toplantısını alanda yapmışlar. Kapalı alanlar herhalde sıcak geliyor” ifadelerini kullandı. Önceki günkü iftar programında Adalet Yürüyüşü’nü Güneydoğudaki hendeklere benzeten Erdoğan, dünkü konuşmasında da yürüyüşe karşı terör benzetmesi yaparak “Dürüst değiller. PKK ile de, HDP ile de, FETÖ ile de bunlar kol kola. Kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar” ifadelerini kullandı. 3 milyarlık hazine Hakkındaki servet iddialarını da yanıtlayan Erdoğan, “Yeni bir iftira daha atmışlar. ‘Tayyip Erdoğan’ın 3 milyar dolarlık hazinesi var’ diye. Onunla ilgili davayı da açacağız. Yargı tazminata az ceza veriyor. Çok verseler de ihtiyaç sahiplerine dağıtsak. ‘Nasıl olsa ceza az, tazminat küçük’ diyorlar. Yargıda bunları mahkum edeceğiz. Tazminat, arkadan da ceza ve böyle yürüyeceğiz” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet İLK EMSAL KARARI VERDİ AYM’den 50 bin kişiye kötü haber Yüksek Mahkeme, OHAL kapsamında tutuklanan vatandaşın tutukluluğuna ilişkin yaptığı başvuruyu reddetti. Anayasa Mahkemesi OHAL tutukluluklarına ilişkin binlerce kişinin beklediği emsal niteliğindeki kararını verdi. Yüksek Mahkeme, OHAL kapsamında tutuklanan Aydın Yavuz’un ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali’ gerekçeli bireysel başvurusunu reddetti. Gerekçesi daha sonra açıklanacak karar, 50 bin kişi için emsal oluşturacak. Tutuklu mühendis Aydın Yavuz, Gölbaşı’nda Türksat merkezine yakın bir noktada polis tarafından önü kesilerek gözaltına alındı. 9. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla tutuklanan Yavuz, yeterli delil olmadan ve masumiyet karinesi gözetilmeden tutuklandığı, savunma ve adli yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’ne başvur du. Anayasa Mahkemesi, geçen hafta, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturmalar kapsamında tutuklananlarla ilgili başvuruyu görüşmek üzere toplandı. “Aydın Yavuz ve diğerleri” başlığı ile yapılan başvuru dosyası görüşüldü. Bölüm, başvuruyu, Genel Kurul’a sevk etme kararı verdi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu dün, ilk kez bir OHAL tutuklusunun dosyasını değerlendirdi. Genel Kurul, Yavuz’un başvurusunu reddetti. Mahkeme, gerekçeli kararını daha sonra açıklayacak. Kararın, OHAL tutuklulukları açısından bir ilke karar olarak değerlendirilebileceği, Yüksek Mahkeme gündemindeki diğer bireysel başvurulara emsal teşkil edilebileceği yorumları yapıldı. l ANKARA /Cumhuriyet AKP VE MHP UZLAŞMA ARIYOR Muhalefetin sesini İçtüzük’le kısacaklar EMİNE KAPLAN Anayasa değişikliğinin ardından TBMM İçtüzüğü’nde muhalefetin sesini kısmaya yönelik değişiklikler konusunda AKP ve MHP yöneticileri, bayram sonrasında bir araya gelerek uzlaşma arayacak. AKP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İçtüzük değişikliği olmadan Meclis tatile girmesin” açıklamaları üzerine bir taslak hazırlayarak MHP’ye sundu. MHP, AKP’nin önerileri üzerinde bir çalışma yaparak kendi önerisini hazırlayacak. AKP ve MHP’nin İçtüzük değişikliği için görevlendirdiği isimler ortak noktada buluşmaya çalışacak. AKP, TBMM Genel Kurulu çalışmaları sırasında zaman kaybına neden ol duğu gerekçesiyle Meclis araştırma önergeleri, genel görüşme önergelerinin okunması uygulamasının kaldırılmasını öneriyor. Yasa tasarısı ve önerilerinin görüşmelerinde verilen değişiklik önergelerinin iki kez okunması uygulamasının kaldırılmasını isteyen AKP, muhalefetin sık sık başvurduğu karar yeter sayısı istemesini önlemek için 15 milletvekilinin ayağa kalkarak ya da yazılı olarak istemde bulunması koşulu getirilmesini planlıyor. Tüm muhalefet partilerinin grup önerisi vermesi durumunda yasa tasarısı görüşmelerinin 34 saat gecikmeli başlanmasından rahatsız olan AKP, grup önerileri üzerinde öneriyi veren parti adına 5 dakikalık tek konuşma yapılması gerektiğini savunuyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle