03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 14 Mayıs 2017 12 Oğuz Güven de tamam. Sıradaki lütfen (mi?) Çok çalışkan savcılarımız, yargıçlarımız var. Cumhuriyet’i kuşatma, susturma, köşeye sıkıştırma, kadrosunu Silivri’ye taşıma “operasyonu” hız kesmiyor, ara vermiyor. 196 gün önce 14 Cumhuriyet çalışanını gözaltına aldılar. Beş gün sonra iki arkadaşımızı gözaltından serbest bıraktılar. Geri kalan on ikimizi bir sulh ceza yargıcının karşısına çıkardılar. Artık sizler de ezberlediniz, sulh ceza hâkimliği denen hukuk ucubesi aslında tutuklama aygıtı olarak işlemekte. Nitekim beni ve Hikmet’i (Çetinkaya) yaşımız tutmadığı için tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakıp, kalan 10 arkadaşımızı Silivri’ye yolladılar. Yetmedi. Cemaat’in kirli çamaşırlarını ortaya döktüğü “İmam’ın Ordusu” kitabını yazan Ahmet Şık’ı bu kez de “İmam için propaganda yaptı” deyip yeniden içeri tıktılar. Yetmedi. Cumhuriyet’te motokuryelik yaparak ekmeğini kazanan Yavuz Yakışkan arkadaşımızı gözaltına aldılar. Telefonla konuştuğu kişinin ByLock kullanan Ankaralı bir bürokrat değil, oğlunun arkadaşının babası olduğu ve ByLock’lu zatla aynı ad ve soyadını taşıdığı anlaşılınca “Pardon” deyip bıraktılar. Pardon’un bedeli 7 günlük gözaltı oldu. Yetmedi. Cumhuriyet’in muhasebe servisinde mali işleri kotaran Emre İper arkadaşımızı da aldılar; neyle suçladıkları anlaşılmadı ama önemli değil; onu için de Silivri’de “mecburi ikamet” kararı verdiler. Yetmedi. Yetmemiş. Sabahın köründe “Cumhuriyet.com. tr”nin komutanı Oğuz Güven’i de alıp gözaltı hücresine tıktılar. Ne zaman yargıç karşısına çıkacağını henüz bilmiyoruz. Neyse suçlandığını da bilmiyoruz. Rivayet olunur ki bir trafik haberinin başlığında “İlk FETÖ iddianamesini yazan başsavcıyı kamyon biçti” dediği için almışlar. Ben daha ciddi bir gözaltı gerekçesi beklerdim. Mesela “Oğuz Güven ince cigara içiyor. Tütünü az, kâğıdı çok. Çevreye bu yüzden fazla zarar veriyor” gibi daha ciddi bir gerekçe olsaydı anlardım ama, trafik haberinin doğru başlığından gözaltı ve olası bir tutuklama... Dedim a, savcı ve yargıçlarımız pek çalışkan. Eh, böyle çalışkan bir Reis’e, böyle çalışkan bir Hükümet’e de zaten böyle çalışkan yargıç ve savcılar yakışır... Bu çalışkanlığa bakınca ister istemez “Şimdi sıra kimde sayın savcılar ve sulh ceza hâkimliklerinde görevli yargıçlar” diye sormamak mümkün mü? HHH Bir pazar günü içinizi mi kararttım... Kararmasın. İyi haberlerim de var. Sizin belki haberiniz olmadı ama AKP Reis’iyle koalisyona hazırlanan, on binde bilmem kaçlık oy oranıyla ünlü bir siyasal örgütlenmenin gazetesinde bir hafta kadar önce okudum. Bir zamanlar Cumhuriyet Vakfı’nda görev verilmiş, marifetleri ayyuka çıkmış bir zat, Vakıf yönetimi ile ilgili mahkeme kararından sonra umutlanmış olacak ki Cumhuriyet Vakfı Başkanlığı’na aday olmayı “düşündüğünü” ilan etti. Ardından da “Cumhuriyet gazetesinin başına geçmesi durumunda Cumhuriyet’in tutuklu yönetici ve yazarları için mücadele edeceğini” müjdeledi. İşte bu pek iç serinletici. Demek o zat Cumhuriyet’in başına geçerse, savcının en değerli “baş tanığı”nın sayfalar dolusu suçlamalarının yalan ve iftiradan ibaret olduğunu mahkeme önünde ifade edecek demektir. Benim gibi sizin de içiniz serinledi değil mi? Demirtaş’tan mesaj: İktidarın rezaleti HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 67 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için destek mesajı yayımladı. Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi’nden gönderdiği mesajda, “Gasp edilen hakları için açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça şahsında bütün mağdurların sesinin duyulmasını destekliyor, onlara yönelik saldırıları kınıyorum. Sadece cenazesine ulaşmak için açlık grevi yapmak zorunda olan yurttaşlarımızın varlığı bile tek başına iktidarın içine düştüğü rezaleti açıklamaya yeterlidir” dedi. l Yurt Haberleri Fazıl Say’dan çağrı: Bir şeyler yap Türkiye Ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için, Instagram hesabından kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Say paylaşımında, “Bir şeyler yap Türkiye. Üzülmemek elde değil. binlerce binlerce binlerce akademisyen ihraç edildi. Bu çağdaş denilen ‘yeni’ denilen ülkede yaşanamaz. Bu çaresizlik her seferinde içimi karartıyor” ifadelerini kullandı. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY ve cBouşrkaudeankiikyai claebvaalıpkVMEÜÖGDZÜAYALHAKMAÇNELAINTE’LDEARNE KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek için 67 gündür açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek her geçen gün büyüyor. Polisin gece saatlerinde birçok destekçiyi gözaltına alıp alanı dağıtmasının ardından direnişin sürdüğü Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’na gelenlerin sayısı daha da arttı. Dün alana gelirken destek için toplanan kalabalığın slogan ve alkışlarıyla karşılanan Gülmen ve Özakça, polis saldırılarının desteği ve dayanışmayı kırmayı amaçladığını belirterek “Bugün buradaki coşku ve kalabalık çok güzel bir cevap oldu” dedi. Açlık grevlerinin 66. gününü dün tamamlayan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça’ya destek giderek büyüyor. Önceki gece 01.30 sıralarında İnsan Hakları Heykeli önündeki direnişe müdahale eden polisin 12 kişiyi gözaltına alıp alana giriş çıkışları kapatmasının ardından sabahın erken saatlerinden itibaren birçok yurttaş destek için alanda buluştu. Gülmen ve Özakça’ya destek olmak isteyenlere gece müdahale edildi. Engellemelere karşın desteğe gelenlerin sayısı her gün artıyor Emekle büyüyor “NuriyeSemihAcunVeliMehmetEsra ve ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin yanındayız” pankartıyla alana gelen esnaf, “Esnaf şikâyetçi oluyor” diyerek müdahale eden polislere tepki gösterdi. Esnafın ardından Halkevleri, Büro Emekçileri Sendikası (BES), KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türkiye Barolar Birliği (TBB) direnişçileri yalnız bırakmazken CHP Ankara milletvekili Murat Emir, sanatçı Haluk Tolga İlhan da açlık grevine destek ziyaretinde bulundu. Avukatlar yaptıkları açıklamada, “AKP, tarihsel olarak faşist diktatörlüklerin politikalarını uyguluyor. Bizler baskı politikalara asla boyun eğmeyeceğiz” diyerek sloganlarla direnişe destek verdi. İnsan Hakları Heykeli önüne gelen direnişçi Gülmen ve Özakça alkışlarla karşılandı. Desteğe gelen herkesin emeğiyle direnişin büyüdüğünü belirten Gülmen, “Açlık grevi bir çığ NECATİ SAVAŞ Gülmen ve Özakça, direniş alanında büyük bir coşkuyla karşılandı. lıktır, insanları katılmaya ve harekete geçirmeye çağırır ve açlık tiyatroya dönüşür. Bugün çığlığımızın sesini duyan herkes bu hikâyenin bir parçası” dedi. Son iki gündür üst üste yapılan polis müdahalesi için “Buraya yapılan saldırıların doğrudan açlık grevine yönelik olmadığını biliyoruz. Burada direnişe saldırı yok. Bizim irademiz defalarca sınandı. Bu saldırıların sebebi desteği ve dayanışmayı kırmak. Bugün buradaki coşku ve kalabalık çok güzel bir cevap oldu. Direnişi ve dayanışmayı asla bitiremeyecekler” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet BEHRAMOĞLU’NDAN DESTEK GREVİ AÇLIK GREVİNE DESTEK Türkiye’ye yayılıyor KHK ile ihraç edilen ve işlerine geri dönebilmek için 67 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için birçok ilde eylemler yapıldı. KARDEŞİ DE GREVDE ESKİŞEHİR: Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevine bir destek de Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen’den geldi. Eskişehir’in Adalar bölgesinde bir araya gelen demokratik kitle örgütleri Gülmen ve Özakça için destek açıklaması yaptı. Burada konuşan Beyza Gülmen, “Açlıkla terbiye olmayacağız, adaletsizliğe alışmayacağız” dedi. 24 saatlik açlık grevine başlayacağını belirten Gülmen, “Tüm halkımızı açlık grevi direnişçilerini desteklemeye, sesimize ses olmaya çağırıyoruz!” diye konuştu. Gülmen ile birlikte toplam 10 kişi destek açlık grevine başladı. Gazetemiz yazarı ve şair Ataol Behramoğlu, KHK ile ihraç edilen 67 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için 1 günlük açlık grevi yaptı. Malatya Kitap Fuarı’nda kitaplarını imzalayan Behramoğlu, standa “Nuriye ve Semih’in açlığına ses ver. Bugün onlarla birlikte açlık grevindeyim. Yanınızdayım Ataol Behramoğlu” yazılı bir pankart koydu. Beh ramoğlu, “Benim gerçekleştirdiğim 1 günlük açlık grevi bir çağrıyla oldu. Bütün Türkiye’de Ankara’daki arkadaşlarımızın ölümüne direnişini desteklemek amacıyladır. Okyanusta bir damladır yaptığımız. Sembolik de olsa onların direnişinde yanlarında olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. l MALATYA / Cumhuriyet Çocuklarla gidiyoruz Gezi Direnişi’nde yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak için bugün Antakya Parkı’nda bir günlük açlık grevi yapacak. Emel Korkmaz ve Emsal Atakan, gazetemize konuştu. Öğrencilerine kavuşsunlar Ali İsmail Korkmaz’ın yor. “Bir sürü çocuğumuz mağ annesi Emel dur edildi” diyen Korkmaz, ya Korkmaz, “Biz an pacakları daya neyiz. Bu kadar nışma grevin mağdur edilen ço de Nuriye Gül cuk varken An men ve Semih neler Günü’nü Özakça’nın işleri kutlayabilmemiz ne geri dönmesi mümkün değil. ni talep edeceklerini hatırlatarak, Emel Korkmaz Biz de, bu yüzden çocuklarımı Anneler Günü ve za desteğe gidiyo diğer özel günlerin kendi ruz” ifadelerini kullanıyor. si için anlamını yitirdiği Anne Korkmaz, “Ali İs ni söylüyor. Böyle bir gün mail yaşasaydı o da öğret de Gülmen ve Özakça’nın men olacaktı” diyerek acı açlığına “ses vermek için” sının hiç dinmediğini vur bir günlük açlık grevi ya guluyor: “Artık bu ülke pacaklarını vurgulayan de çocuklarımız mağdur Korkmaz, “Çocuklarımız edilmesin. Bizim için hiç işlerine dönsünler, öğren bir günün anlamı kalma cilerine kavuşsunlar” di dı zaten.” Gençler için direneceğim Ahmet Atakan’ın mutlu, ama bir gün adalet onlara annesi Em da lazım olacak. O sal Atakan, oğlu yüzden şimdi el Ahmet’in ölümü lerini vicdanları ne ilişkin henüz na koysunlar, bu bir soruşturma da kez adil olsun hi açılmadığına lar” diyor. “Nuri dikkat çekerken, ye ve Semih’in de adalet arayışları anneleri var, ge nın hiç bitmeyeceğini belirtiyor. Ba Emsal Atakan lecekleri var” diyen Atakan, bir rış, özgürlük, ada an önce KHK mağ let isteyenlerin ve ekmek duriyetlerinin giderilme kavgası verenlerin baskı si gerektiğini söylüyor. An landığını ifade eden anne ne Atakan, “Her Anneler Atakan, “Bu ülkede gençle Günü’nde çocuğumun me re o kadar haksızlık ettiler zarını öpüyorum. Ahmet ki... Bizim de çocuklarımız gibi bir çocuk doğurdu var. Adalete açız. Son ne ğum için onur duyuyorum. fesimize kadar mücadele Onun için ve tüm gençler mizi vereceğiz. Biz yangın için direnmeye devam ede lar içindeyiz. Onlar bugün ceğim” diyor. l DİLEK ŞEN Mücadeleye devam MERSİN: KESK Mersin Şubeler Platformu ve Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Canan Solak, Özakça ve Gülmen’in başlattığı mücadelenin sonuna kadar yanında olacaklarını vurguladı. KHK ile ihraç edilen barış imzacısı Mersin Üniversitesi Öğretim üyesi Çetin Veysal da, “İşimizden atabilirler ancak mücadelemizden alıkoyamayacaklar” dedi.  Daha fazla gecikmeyin BURSA: Üç Fidan Parkı’nda toplanan Demokrasi Güçleri, sabah erken saatlerde TOMA’lar ve yüzlerce polis tarafından kuşatıldı. Burada yapılan açıklamada, “Bizler bu emekçilerin sağlıklarından ve yaşamlarından endişe duyuyoruz. Daha fazla gecikmeden derhal bu sorun çözulmelidir” denilen açıklamada, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen tüm emekçilerin görevlerine iade edilmesi gerektiği vurgulandı. Acilen harekete geçin DİYARBAKIR: KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, EğitimSen 1 No’lu Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda emekçinin katıldığı etkinlikte, yapılan açıklamayı EğitimSen 2 Nolu Şubesi Kadın Sekreteri Sevval Kaplan yaptı. Kaplan, hukuksuz biçimde ihraç edilen üyeleri Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın başlattığı açlık grevi eylemin kritik bir aşamaya geldiğini, yaşamlarından endişeli olduklarını yineleyerek, hükümetin acilen harekete geçmesi ve hukuksuz uygulamalara son vermesi çağrısında bulundu. Yaşamak ve yaşatmak VAN: Eğitim Sen Van Şubesi Başkanı Bedri Yamaç, hukuksuz uygulamalar sebebiyle ihraç edilen kamu emekçilerinin aileleriyle birlikte zor koşullara mahkum edildiğini ve çocuklarının ağır travmalarla karşı karşıya bırakıldığını dile getirerek, bugüne kadar 37 kişinin intihara sürüklendiğini vurguladı. Yamaç, “Türkiye siyasi tarihinin karanlık sayfalarının hızla doldurulduğu dönemlerde dahi temel yaklaşımımız ‘yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ oldu. Örgütlü gücümüz tüm sinir uçlarına kadar üyelerimiz Gülmen ve Özakça’nın sağlıklarından ve yaşamlarından endişe etmiş ve etmeye de devam etmektedir” dedi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle