Katalog

EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.6620 2.6 kuruş 3.9030 1.3 kuruş 11.28 0.14 puan 90.654 593 puan 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: ZARİFE SELÇUK 82 ayın zirvesi ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1024.39 1.65 lira 151.95 25 kuruş Salı 18 Nisan 2017 İşsizlikte istikrar sürüyor. İşsizlik 2010 Şubat’ındaki yüzde 13.5’ten bu yana geçen 7 yılın en yüksek seviyesini gördü. 2017’ye yüzde 13 gibi yüksek seviyede başladı Aralık ayında yüzde 12.7 oranında gerçekleşen işsizlik oranı Ocak 2017 döneminde yüzde 13’e ulaştı. Bu da Şubat 2010’dan bu yana görülen en yüksek oran. Bununla birlikte işsizlik oranı Nisan 2016’dan itibaren eylül hariç her ay yükseliş kaydetti. Genç işsizliği de aynı trendi izleyerek yüzde 24.50’ye ulaştı. Ayrıca istihdam ve işgücü katılım oranlarında düşüş ön plana çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2017 yılı Ocak döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 695 bin kişi artarak 3 milyon 985 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1.9 puanlık artış ile yüzde 13 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 2.2 puanlık artış ile yüzde 15.2 olarak tahmin edildi. 1524 yaş arasını ifade edilen genç nüfusta işsizlik oranı 5.3 puanlık artış ile yüzde 24.5 olurken, 1564 yaş grubunda bu oran 2 puanlık artış ile yüzde 13.3 olarak gerçekleşti. 390 bini hizmetlerde 2017 Ocak döneminde hizmetler sektöründe 390 bin kişi, inşaat sektöründe 103 bin, sanayide 78 bin ve tarımda ise 13 bin kişi işini kaybetti. Halen çalışmayan ancak iş bulsa çalışacağını belirtenlerin oranı yüzde 9.2’den yüzde 8.7’ye geriledi. Ancak bunların da eklenmesiyle hesaplanan geniş tanımlı işsizlik yüzde 21.7 oldu. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 10.3’ten yüzde 11.9’a, kadınlarda ise yüzde 13’ten yüzde 15.4’e çıktı. Üniversiteli işsizler Yüksek eğitimde işsizlik oranı yüzde 10.1’den yüzde 13.1’e çıkarken yükseköğretim mezunu erkeklerde bu oran yüzde 7’den yüzde 9.4’e, ka dınlarda ise yüzde 14.7’den yüzde 18.6’ya fırladı. Ocak 2017 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.7 puan artarak yüzde 32.5 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılım düştü İşgücü 2017 yılı Ocak döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 93 bin kişi artarak 30 milyon 658 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.8 puan artarak yüzde 51.5 olarak gerçekleşti. Bu oran eylülde yüzde 52.60’tı. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre, erkeklerde işgücüne katılma oranı 0.7 puanlık artışla yüzde 71.5, kadınlarda ise 1 puanlık artışla yüzde 32 olarak gerçekleşti. Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 230 bin kişi artarak 27 milyon 534 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0.1 puanlık artış ile yüzde 46.3 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 10 bin kişi azalarak 3 milyon 697 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0.2 puanlık azalış ile yüzde 11.8 oldu. Büyümeyi vuracak Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, işsizlikte yukarı yönlü, olumsuz trendin devam etiğini belirterek, “İşsizlikteki yükseliş büyüme açısında da olumsuz bir tablo ortaya koyacak. Çünkü işsizlik iç talebin ve üretimin önemli etkileyicilerinden biridir ve yüksek işsizlik oranı çerçevesinde bu durum büyüme üzerinde aşağı doğru bir baskılama yarabilecek. Gelecek aylarda yüzde 1314 aralığına çıkacak bir işsizlik oranı söz konusu olabilir” değerlendirmesini yaptı. l Ekonomi Servisi İç talepte yavaşlama Ahlatçı Yatırım, işsizlik verisine ilişkin değerlendirmesinde “2016 Nisan ayından itibaren istikrarlı olarak artış eğilimini korumaya devam eden işsizlik oranının 2017 Ocak’ta yüzde 13 ile son yedi yılın en yüksek işsizlik oranı seviyesine ulaştığı görülmekte. İşsizlik oranında yaşanan artışın büyüme rakamına olumsuz yansımaları görülebilir. İşsizlik oranında yaşanan artış iç talepte yavaşlamaya ve ekonomik aktivitelerde bozulmalara neden olabilir” ifadesini kullandı. Goldman: Dolar 4 TL’yi bulacak Yatırım bankaları Goldman Sachs ve Morgan Stanley doların 4 liraya çıkacağı öngörülerini koruduklarını açıkladı. Goldman Sachs ,“Türkiye: Anayasa referandumundaki ön sonuçlar başkanlık sistemine geçiş sinyali verdi” başlıklı raporunda Dolar/TL’nin 12 aylık bir süre içerisinde 4 liraya çıkabileceğini tahmin ettiklerini belirtti. Banka, “Lira referandum belirsizliğinin çözülmesine reaksiyon vererek güçlenebilir ancak bu etki sönecek. TL zayıflamaya devam edecek. Sonuçlar, faizin fiyatlandığından daha fazla yükselmesi gerektiğini ve TL’nin zayıflayacağı görüşümüzü değiştirmiyor. Global finansal koşullar sıkılaşıp yerel enflasyon görünümü bozuldukça marjinal faizlerin daha fazla artması gerektiğini düşünüyoruz” yorumunda bulundu. Morgan Stanley de raporunda siyasete (gelecek seçimlerin zamanlaması, OHAL’in sürdürülüp sürdürülmeyeceği) ve ekonomi yönetimine yönelik endişelerle birlikte reel döviz kurundaki kazançlara ilişkin sınırlı dayanma gücünün devam ettiğini yönündeki kaygılara dikkat çekildi. l Ekonomi Servisi Enflasyonda bozulma sürecek Merkez Bankası (TCMB) nisan ayı beklenti anketi sonuçlarını açıkladı. Ankette faiz beklentilerinde artışla birlikte enflasyon beklentilerindeki bozulmanın sürdüğü dikkat çekti. TCMB anketinde ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti tahminleri Ekim 2016’dan bu yana yükseliyor. Aralık 2016’da yüzde 7.69’ken 2017 Şubat anketinde yüzde 8.48’den yüzde 8.87’ye yükselen ve martta yüzde 9.08’e çıkan yıl sonu enflasyon beklentisi nisanda yüzde 9.28’e ulaştı. Anket katılımcılarının enflasyon beklentisinde 4 aylık artış 159 baz puan. 24 ay sonrası enflasyon beklentisi de yüzde 7.70’ten yüzde 7.87’ye çıktı. Mart anketinde 3.8807’den 3.8495’e gerileyen gerileyen Dolar/ TL cari yıl sonu tahmini 3.8352’ye düştü. Cari yıl sonu büyüme beklentisi Ekim 2016’dan bu yana ilk kez yeniden yüzde 3 eşiğine atladı. l Ekonomi Servisi Piyasa siyasete bağlı Uzmanlar, bundan sonra ekonomiye odaklanılması gerektiğini dile getirirken piyasaların, gelecek açıklamaları fiyatlandıracağını belirtiyor Referandumdan hemen sonra yükselişe geçen dolar 3.66’da dengelendi. Referandumdan sonraki ilk işlem gününde, evet’in piyasalara etekisi sınırlı oldu. Günün ilkyarısında 3.633.68 bandında sert hareketin yaşandığı dolar/TL, 3.66 seviyelerinde dengelendi. BIST 100 Endeksi günü 90.654 puandan tamamladı. Uzmanlar ise referandumdan çıkan sonucu şöyle değerlendirdi: n Nurol Yatırım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Akkurt: Artık ekonominin ön plana çıkacağı bir dönem bekliyoruz. Yabancı yatırımcı rejimlerden ziyade istikrara bakar. n ING Bank Döviz Masası Müdürü Burçin Metin: Piyasa üzerinden belirsizlik kalktı, piyasalar oluşabilecek gelişmelere bakarak fiyatlama yapacak. Yurtdışını da unutmamalıyız. Doların güçlendiği bir döneme de girebiliriz. Yarından sonra pozitif hava olabilir ama ne kadar uzun sürer siyasi gelişmeler belirleyici olacak” dedi. n İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: Bundan sonra piyasalardaki hareket iki gelişmeye bağlı olacak. Biri Küresel risk iştahı nasıl seyredecek ve hükümet bundan sonra ne yapacak? Bunlar izlenecek. Avrupa ve gelişmiş dünyayla ilişkilerin ileri götürülmesi gerekiyor. n Gedik Private Varlık Yönetimi Direktörü Taner Özarslan: Bundan sonra neler yapılacağı önemli. Yapısal reformların, ekonomiyle ilgili alınacak makro ihtiyati tedbirlerin neler olacağıyla ilgili çok ciddi beklentiler var. Bundan sonra Borsa için tedbirler önemli olacak, kur tarafında ise Merkez Bankası’nın tavrı izlenecek. n Perform Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Cem Yalçınkaya: Bundan sonra yapılacaklar çok önemli. Yatırım ortamının iyileşmesi, turizmin, tarımın iyileştirilmesi, Avrupa ile ilişkilerin iyiye doğru evrilmesi beklentiler arasında. İşsizlik, enflasyon ve büyüme ekonomide önümüzde duran önemli konular. l Ekonomi Servisi TÜKETİM EĞİLİMİ DÜŞTÜ Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi, üst üste üç ay yükseliş gösterdi. Ancak tüketim eğilimi yüzde 6’dan fazla düştü Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi, nisanda bir önceki ayın nihai endeksine göre yüzde 2.30 artarak 80.24 değerini aldı. Ankete göre kişisel finansal duruma ilişkin 12 aylık beklentilerde gerileme var. Maliye politikasının vergi önlemleriyle şubatta sert yükseliş gösteren, içinde bulunduğumuz dönemin başta konut ve otomobil olmak üzere alışveriş için uygunluğunu ölçmeye çalışan Bloomberg HT, Tüketim Eğilimi Ön Endeksi’nin marttan sonra nisan ayının ilkyarısında da düşüşünü sürdürdü. Endeks yüzde 6.48 gerilemeyle 64.83 değerini aldı. l Ekonomi Servisi Tüketici Güveni, şubat sonrası başlayan yükselişini sürdürürken, tüketim eğiliminin seyri iç talepte güçlü bir ivmelenmeye şimdilik işaret etmiyor. Ortada bir YSK kararı yok Pazar günü sahadaydım. Ankara Barosu’nun “Her Okula Bir Avukat” projesine katılıp gönüllü müşahitlik üstlenen genç arkadaşlara eşlik ettim. Onları izledim. Sabahın 6’sından gece geç saatlere dek dere tepe dolaşıp, oy kullanma, sayım, döküm işlemlerini takip ederek ıslak imzalı tutanak almaya çabaladılar. Ankara’nın özellikle “içeride” kalmış köylerinde, sahipsiz bırakılmış sandık kurullarını görmek düşündürücüydü. Bazı noktalarda, ana muhalefet partisinden bırakın müşadihi (gözlemci), sandık kurulunda yer alması gereken yasal üyesi bile yer almıyordu. (Seçim Kanunu’na göre sandık kurulu yedi kişiden oluşuyor, ancak görev yapabilmesi için 4 kişinin bulunması yeterli sayılıyor.) Akşam olup sonuçlar açıklandığında, biri şöyle dedi: “Çocukken bir defa bile seçim akşamlarında mutlu yattığımı hatırlamıyorum. Babamı hep televizyon karşısında kahrolurken izledim. Bu kez sonuç değişir diye görev aldım, yine olmadı.” Üzgündü. Ona anne babamın, 1980 darbesinin karanlığı, baskıları sürerken halkoyuna sunulan 82 Anayasası referandumunda, “hayır” oyu kullandıklarını ve bunu bilmenin benim için çok önemli olduğunu söyledim. “Yarın da çocukların, bunca baskı altında dayatılan hukuksuzluğa, adaletsizliğe boyun eğmediğin için seninle gurur duyacak” dedim. Yüzü aydınlanır gibi oldu. Hiç unutmayın. Hiç unutulmasın. Doğru yerde durmanın cesaret sayıldığı bu çağda tam 23.5 milyon kişi “hayır” dedi. Karar değil emrivaki Peki yüzde 51 “evet”? OHAL rejimi altında, cezaevleri tıka basa doldurulmuş, işkence meşrulaşmış, hayır diyenin gözdağıyla, dayakla yıldırıldığı, devlet olanaklarının propaganda için tepe tepe kullanıldığı eşitsiz kampanya yetmiyormuş gibi seçim günü bir de YSK devreye sokularak... YSK kararı demedim. Ortada bir karar yok çünkü. Sadece yapılmış bir duyuru var. YSK Başkanı Sadi Güven, ikna edici bir netlikte konuşmuyor. Neden mi? Evet; YSK kayıtlarındaki son karar olarak görünen 559 sayılı karar, Başkan Güven, başkanvekili ve 9 üye olmak üzere 11 kişinin imzasını taşıyor. Evet, iki sayfalık bu kararda oy pusulalarıyla ilgili pek çok şey anlatılıyor. Ama anlatılanlar arasında “sandık kurulu mührü taşımayan pusula ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılacağı” ibaresi yok. Kararın hiçbir yerinde hem de bu ifade geçmiyor. Acaba neden? Başkan Güven dışındaki üyeler bu karara imza atmak istememiş olabilir mi? Yoksa skandal büyük mü? Yoksa skandal tahmin edilenden büyük mü? Ülkenin ve toplumun geleceğini şekillendirecek bu kadar yaşamsal bir olayda, öyle sahtecilik iddiaları ortaya atılıyor ki, eski deyimle “şüyuu vukuundan beter”. Bir iddiaya göre AKP ilçe örgütlerinde daha önce YSK’den alınmış mühürsüz filigranlı pusulalara “evet” basılarak üyelere dağıtılmış, pazar günü bunların sandık kurulunun vereceği mühürlü pusulayla değiştirilmesi istenmiş. İddia sahipleri, mühürlü pusulaları ilçeye götürenlere ödeme yapıldığını konuşuyor. Bu iddialar nereden mi çıkıyor? Önceden hazırlanmış mühürsüz pusula ile mühürlü pusulanın yer değiştirdiği kuşkuları görünür olunca tabii. Cumhurbaşkanı Erdoğan pazar gecesi konuşmasında “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dedi. Cumhurbaşkanı bu sözüyle “İtiraz etseniz de sonuç değişmez” demeye mi getiriyor? Üsküdar’da hayır çıktığını ve bir metafor olarak “atın Üsküdar’ı geçemediğini” anımsatalım ve YSK’ye buradan şöyle seslenelim: “Mühürsüz oy pusulası” açıklamanız bir karar değil, emrivakidir. Bir karara bağlanmamış bu uygulamayla tabi olduğunuz yasanın 101. maddesini çiğnemiş görünüyorsunuz. Mühürsüz oy sayısını kamuoyuna açıklamadığınız sürece, bu referandumun üzerindeki şaibe kalkmayacaktır. KISA... KISA... 4 Sümer Holding, 21 taşınmazını satışa çıkardı. Holdingin satış listesinde binaların yanı sıra imarlı ve imarsız arsalar da bulunuyor. Satış, 24 Mayıs’ta gerçekleştirilecek pazarlık usülü ihale yöntemi ile yapılacak. Katılımcılar birden fazla taşınmaz için ayrı ayrı ihalelere teklif verebilecek. 4 Türk Ekonomi Bankası, KOBİ’lerin küresel anlamda rekabet edebilmeleri ve “Endüstri 4.0” kavramına adapte olabilmeleri amacıyla “TEB KOBİ Akademi Endüstri 4.0 Buluşması”nın ilkini gerçekleştirdi. TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz, buluşma kapsamında, gelişen teknolojiyle birlikte sanayinin de dijitalleştiği günümüzde KOBİ’lerin farkındalık seviyesini artırmayı hedeflediklerini belirtti. C MY B