07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Nisan 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘Moralinizi bozmayın’ Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti 16Nisan plebisiti, zaten kampanya koşulları dolayısıyla şaibeliydi. Daha sonra, Seçim Kanunu’nun “üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır” diyen 98 ve “arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir” diyen 101. maddelerinin açık hükümlerine karşın Yüksek Seçim Kurulu, oylama başladıktan sonra “evet”çi AKP’nin isteği üzerine bunları geçerli sayan ve yasanın net olarak belirtilmiş hükmüne açıkça aykırı olan, kendisini yasa koyucunun yerine ikame eden kararıyla 16 Nisan oylamasını da şaibeli hale sokmuştur. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi, şaibe saptaması, herhangi bir kişinin, grubun iddiasına değil, yasanın ifadesine dayanmaktadır. Tayyip Erdoğan ise, şaibe iddialarına gülüp geçerken şu aldırmaz ifadeyi kullanıyordu: Atı alan Üsküdar’ı geçti. Tayyip Bey’in benzetmesi doğru, ama eksiktir. Çünkü atı alan Üsküdar’ı, 16 Nisan plebisitinden önce çoktan geçmişti bile. HHH Tayyip Bey’in İslamcı, antilaik yapıdaki uzun 2. Cumhuriyet yürüyüşünün en önemli aşaması, hem Cumhuriyet’in kalesi olarak görülen Çankaya’yı, hem de yargıyı tümüyle ele geçirdiği 12 Eylül 2010 referandumu idi. 2. Cumhuriyet’in miladı olmasına karşın, 16 Nisan oylaması, onun kadar önemli değil. Anayasa değişikliğiyle öngörülen ve 16 Nisan günü tescillenen rejim, aslında resmileşmeden önce de fiilen yürürlükte idi. Çankaya’nın yerine geçen “Beş Tepe”de oturan Cumhurbaşkanı, 16 Nisan’dan önce de yasama, yürütme ve yargının tüm dizginlerini zaten elinde tutmaktaydı. Anayasa Mahkemesi’nin OHAL KHK’leri ile ilgili olarak son kararları ile YSK’nin, AKP’nin talebi üstüne verdiği mühürsüz oy pusulalarının geçerliliği kararı, bağımlı yargının yanlı tutumlarının, iki yaşamsal örneğini oluşturuyor. 16 Nisan oylamasından önce de, Tayyip Bey, yasama çoğunluğunun ve yürütmenin de sınırsız yetkili egemeni konumundaydı, Meclis’in yasama yetkisi OHAL KHK’leri aracılığıyla baypass edilmiş bulunmaktaydı. 16 Nisan oylamasının getirdiği değişikliğin Cumhurbaşkanının sorumsuzluğunun altını daha belirgin biçimde çizmenin dışında, Tayyip Bey’in yasama, yürütme, yargı üzerindeki denetimi açsından eklediği yeni bir şey yoktur. Kampanya döneminde Binali Yıldırım, başbakanı cumhurbaşkanı’nın memuru konumuna sokan uygulamanın kanlı canlı göstergesi olarak yurdun dört bir köşesini turladı. Oylama sırasında YSK, bağımlı yargının en çarpıcı örneklerini verdi. Bu durumda, 16 Nisan’da sandıktan çıktığı iddia edilen sonuç, fiili durumu resmileştirmekten öte bir anlam taşımıyor. HHH 16 Nisan fiili durumu resmileştirmiştir, ama meşrulaştırmış değildir. Oylamadan çıkan sonucun, demokrasinin temel ilkelerini hiçe sayan tek adam rejimine meşruiyet kazandırması zaten beklenemezdi. “Evet”lerin kıl payı önde çıktığı (düşünün, 58 milyon 366 bin 647 kayıtlı seçmenin sandık başına gidenlerinin 750 bini karşı tarafa kaymış olsaydı, sonuç “hayır” çıkacaktı) 16 Nisan oylaması Türkiye’nin karnıyarık gibi ortadan ikiye ayrılmışlığının göstergesidir. Sonuçta bu kadar az farkla “hayır” da çıkmış olsaydı, bu bölünmüşlük olgusu değişmeyecekti. Desteği bu kadar kırılgan bir iktidarın karşı karşıya bulunduğu devasa sorunların boyutları düşünülünce, ne kadar güç bir durumda olduğu kendiliğinden anlaşılır. Maazallah, “hayır”lar önde çıkıp da, fiili durum resmiyet kazanmasaydı, hem özde bir şey değişmeyecek, hem de çıkmazın sorumluluğu “hayır” diyen demokrasi cephesinin sırtına yüklenmeye çalışılacak, gerginlik daha da artacaktı. “Evet”in önde çıkması, yine de deneneceğinden kimsenin kuşku duymaması gereken bu oyunun inandırıcılığını zedeleyecektir. Şimdi başarı da, bozgun da, her şey, düşlenebilecek tüm yetkilerin sahibi tek adama aittir. Hadi bakalım, kolay gelsin! Cumhurbaşkanı danışmanı: Hayır sayısı azımsanamaz Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, Yeni Birlik gazetesinde yayımlanan yazısın da, “Türkiye’de parlamenter sis temi sona erdiren ‘cumhurbaş kanlığı hükümet sistemi’nin yüzde 51.4 ‘Evet’ oyuyla kabul edil İlnur Çevik mesine ilişkin olarak ‘Hayır’ diyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Bunun iyi incelen mesi lazım” dedi. CHP’nin itirazlarını şirretlik ola rak nitelendiren Çevik, “Halk son sözü söyledi" dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP lideri Kılıçdaroğlu, 12 Eylül dönemine benzeyen baskıya rağmen halkın yarısının ‘hayır’ demesini ‘Hayır kaybetmedi, kazandı’ sözleriyle niteledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rekor dü 12 Eylül benzeri baskı: 12 Eylül askeri darbesinde yapılan zeydeki itirazlar arasında re 1982 anayasa oylaması da bu ferandumu kılpayı kaybeden günküne benzer baskı ortamın hayırcılara, “12 Eylül’ün ben da yapıldı. O zaman da hayırcı zeri bir devlet baskısı, OHAL lar bugünküne benzer bi ve tüm eşitsiz imkânlara rağ çimde devletin baskısı al men halkın yarısı direndi ve hayır dedi. Hayırcıları kutluyorum. Kimse moralini boz EGrüdlem tındaydılar. Aynı şekilde eşitsiz bir referandum yapılmıştı. Ama orada masın, hayır kaybetmedi. Ter halkın ancak yüzde sine kazandı” diye seslendi. 9’u hayır diyebildi. Bu re Kılıçdaroğlu, referandum sonuçlarını ferandum da 12 Eylül as Cumhuriyet’e değerlendirdi: keri dönemindeki baskıyı OHAL’e, paraya, bürokrasiye rağmen: aratmayan baskı Referandumda ortaya çıkan tablo ha ortamı altında yır diyenlerin asla moralini bozmamalı. yapıldı. Hayır Moral bozacak bir sonuç yok. Hayır di cılara aynı bas yenler, devletin bütün baskılarına, bü kılar uygulandı. tün imkânlarına rağmen mücadele etti. İş dünyası konu Karşılarında OHAL koşulları vardı. Dev şamadı, sivil top letin parası vardı, bürokratları vardı. lum korkutuldu, Bütün bunlara karşı toplumun yarısı di ama bütün bunlara rendi ve hayır dedi. rağmen bu kez halk sandığa giderken korkmadı. Halkın yarısı sandığa gitti ve hayır dedi. Bu, bundan sonraki siyasi hayatımıza yön verecek çok önemli bir sonuçtur. Kimse moralini bozmasın: Hayır diyen tüm yurttaşları kutluyorum. Refe randumda alınan sonuç ve hayır oyları, demokrasimiz için dönüm noktası olmuştur. Bu koşullarda bu sonuçla hayırcılar, kaybeden değil kazanan dır. Bu nedenle her türlü eşitsizlik ve baskı karşısında oy veren hayırcılar, umutsuz değil tersine gelecek için daha da umutlu olmalılar. Metropollere ba kın: Sonuçlara baktığımızda neredeyse bütün metropollerde hayır öndedir. Sosyal, siyasal ilişkilerin gelişkin olduğu, demokratik bilincin yüksek olduğu, toplumun en büyük çoğunluğunu ‘Mühür kararı oluşturan tüm önemli metropollerde hayır oyları ciddi bir fark attı. Bu, referandumun en önemli sonuçlarından biri. Gölge düştü: Evet oyu verse de tüm vatandaşların oylarına saygı duyuyoruz. Sorunumuz bu oylarla değil ama YSK kararlarıyla referandumun meşruiyetine gölge düşmüştür. Referandumun meşruiyeti tartışılır hale gelmiştir. Siyasi nitelikli karar veren YSK nedeniyle referandum sonuçları tartışılır hale gelmiştir. YSK, açıkça iktidar lehine, evet oyu isteyenler lehine kararlar almış ve uygulamıştır. Biz halkımızdan sandığa gitmelerini ve hayır oyu vermelerini istedik. Onların oylarını korumak da bizim görevimizdir. Şimdi biz tüm itirazlarımızı yapıyoruz ve sonuna kadar hilenin önüne geçip halkın oylarının korunması görevimizi yapmak zorundayız. İtirazlarımızı yapıyoruz. İtirazlarımızı yaparak halkın oylarını korumak bizim görevimiz ve boynumuzun borcudur. l ANKARA PROF. DR. YÜZBAŞIOĞLU: bekleniyordu!’ Seçimlerde görev alanlar, mühürsüz oyların tespitine rağmen AKP’lilerin YSK’nin geçerli sayma kararını önceden bildiğini söyledi Seçim günü sandık başlarında yaşanan usulsüzlükler ve YSK’nin 2 saat içinde karar değiştirerek mühürsüz oyları da geçerli sayması referanduma gölge düşürdü. YSK’nin mühürsüz oy pusulası ve zarfları geçer ve sandık görevlilerinin görev yaptıkları yerde oy kullanmalarına olanak li kabul edeceğini belirten kararı sağlayan “142 belgesi” ile mü öncesinde YSK’nin sandık kuru kerrer oy kullanması ki polis lu başkanlarına, “Karar alacağız, ler görev yaptıkları okul sandı bekleyin, kayıt altına aldırma ğına kayıt ettirilecekti ve mü yın” bilgisini ilettiği öğrenildi. hürsüz zarflar. Birçok ilçede Doğu ve Güneydoğu’da ise açık mühürsüz zarf ve oy pusulala oy ve kadınların oy vermeye git DUYGU mediği birçok örnek yaşandı. 16 GÜVENÇ rına rastladık; tutanak defterine kaydettirdik, şerhleri düş Nisan’daki tarihi günde sandıkta tük. Mühürsüz olarak oy kul yaşananları tanıkları anlattı: lanıldığına dair veriler YSK açıklama Muhtar açık oy bastırdı sından çok önce geliyordu. İstanbul gibi bizim ve CHP’nin tam örgütlü ol Suruç Taşlı köyündeki bir sandık duğu bir yerde gün boyunca yaşanan görevlisi: Köyün muhtarı bütün oy ları görünce, Anadolu’da neler oldu lar Evet’e basılacak dedi. Ardından da ğunu düşünemiyorum bile. Şu anda sandıkların başına adamlarını koy bunların toplam sayısına ulaşmaya du. Açık da kapalı da oy kullanıldığı çalışıyoruz. Yarın saat 3’e kadar ilçe nı gördüm, itiraz ettim ama itirazım ve il sandık kurullarına itirazlarımı kabul edilmedi. Benim bulunduğum zı sunacağız. okulda 3 sandık vardı; üçünde de Avukat Sevinç Hocaoğulları: Ben muhtarın adamları vardı. Bir şey ya Ankara Sincan bölgesinde, Fatih İl pamadım, partiye bildirdim. Ben bir köğretim Okulu’nda görevliydim. Sa çiftçiyim, lütfen benim adımı haber bah saatlerinde mühürlenmeden oy de yazmayın. kullanımına başlanmış. Saat 11 ci İstanbul’da 142 tartışması varında oy kullanan bir vatandaş fark etmiş. O andan itibaren müşa HDP İstanbul İl Seçim Kurulu göz hitler tutanak altına alınmasını is lemci üyesi Haluk Ağabeyoğlu: 39 il temiş. Ancak sandık kurulu başka çenin genel sorumlusu olarak çalış nı YSK’ye sorduğunu ve YSK’nin tım. 10 milyon 250 bin seçmenin, 26 bu konuda karar alacağını söyleye bin 250 sandığın, 1800 okulun oldu rek tutanak tutulmamasını isteme ğu İstanbul’da gün boyunca rastla miş. Başkan bu kararı YSK kara dığımız hileler oldu; başkasının adı rı açıklanmadan kurula söylemiş. nı, kimliğini kullanarak oy kullanan Biz bu tutuma karşın sandık kurul lar; AKP’li yedek sandık kurulu üye defterine kayıt ettirdik. Bu sandık lerinin mükerrer oy kullanması; polis ta 150 kadar mühürsüz oy pusula sı vardı. Sonuçlar ise neredeyse başa baştı. Biz Ankara’da, 2 kişi bunun için tutanak tutturmakta bu kadar zorlandık, normal sandık görevlisi Anadolu’da nasıl kayda geçirsin. Sincan’da bu durumda 4 sandık tespit ettik. Kaymakamdan baskı Adını vermek istemeyen, Türkiye genelindeki itirazları toplayan bir avukat: Sabah saatlerinde 100150 sandıkta mühürsüz oy kullanımı tespit edilmeye başlandı. Bunun üzerine sandık görevlilerinin itiraz ettiğine dair veriler geldi. CHP saat 15:00 sularında müşahitlerini uyarmış; HDP’liler de benzer şekilde uyarmış. Bizim elimize ulaşan örnekler arasında mesela, Kazımkarabekir’de seçim bittikten sonra sandık başkanı mühür basmaya başlıyor. Gaziantep Şehit Kamil ilçesinde müşahitleri sayım sırasında içeri sokmuyorlar. Erzurum Karayazı’da CHP İlçe Başkanı sayım alanına sokulmuyor ve kaymakam gün boyunca, özel harekât ile birlikte teker teker sandıkları dolaşıyor; seçmenlere ‘Evet’ oyu verin diyor. Burada birçok açık oy kullanımı var. Kadınların birçoğu sandıklara gitmemiş. Benzer şekilde Şanlıurfa, Suruç’ta Viranşehir’de çok örnek var. Mesela Hilan Köyü’nde 100 kişi şu an Datça’da işçi olarak çalışıyor ama hepsi gidip oy kullanmış, müşahitler ise sandığa yaklaştırılmamış. l ANKARA Toplum sözleşmesi niteliği taşımıyor ALİCAN ULUDAĞ Galasataray Hukuk Fakültesi Dekanı, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, yüzde 48.6 hayır oyuna karşı yüzde 51.4 ‘evet’ ile kabul edilen anayasa değişikliği sonucunun ‘toplum sözleşmesi niteliğinde’ olmadığını kaydetti. Anayasa değişikliklerinin nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Yüzbaşıoğlu, “İki kişiden birinin, toplumun yarısının kabul etmediği bir değişiklik nasıl toplum sözleşmesidir” diye sordu. Anayasa hukuku uzmanı Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu, Türkiye’yi parlamenter demokratik sistemden ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiren anayasa değişikliği referandumu sonuçlarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Öncelikle mühürsüz oy pusulalarının geçerli olduğuna karar veren YSK’yi eleştiren Yüzbaşıoğlu, “YSK, acele etti bu açıklamayı yapmakla. İtiraz süreleri dolduktan sonra bu açıklama yapsaydı daha doğru olurdu” dedi. Kanunun açık hükmü olduğuna işaret eden Yüzbaşıoğlu, “Açık hükme rağmen karar almaması, genelge çıkarmaması gerekirdi. O zaman genelgede niye açıklıyor? Kanun 2010’dan beri var. Elbette vatandaşın oyunu geçerli kılmak gerekir. O zaman niye genelge çıkarıyorsun, mühürsüz oylar geçerli değildir diye...” görüşünü kaydetti. ‘Sorun yaratır’ Referandum sonuçlarını değerlendiren Yüzbaşıoğlu, şunları kaydetti: “Anayasalar toplum sözleşmesidir. Toplum sözleşmeleri nitelikli çoğunlukla olur. Yüzde 5050 kabul edilen bir metin toplum sözleşmesi niteliğinde değildir. Anayasa değişiklikleri Meclis’te kabul edilirken 5’te üç çoğunluk aranıyordu. Sandıkta yüzde 60 oy çıkmadı. Aslında anayasaya göre hüküm koymak gerekir. Hükümet sistemini değiştiren bir değişiklik için referandumda da yüzde 6070 gibi netilikle çoğunluk aranması gerekir. Anayasayı daha geniş mutabakatla değiştirmek gerekirdi. İki kişiden birinin, toplumun yarısının kabul etmediği değişiklik nasıl toplum sözleşmesidir? 61 Anayasası yüzde 60.5 oyla kabul edilmişti. Adalet Partisi karşı çıkmıştı sonuçlara. Toplumun yarısının benimsemediği bir metin olmuştu. Şimdi toplumun yarısının kabul etmediği bu anayasa değişikliğine toplumun saygısı, gönül bağlılığı düşük olacaktır. Uygulanması ve uzun ömürlü olması bakımından sorun yaratır. Toplumun yarısı yeni yönetim sistemini beğenmiyor, içine sinmiyor.” l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle