Katalog

Perşembe 9 Mart 2017 6 Bir kasabadan sekiz general 15 Temmuz’a ilişkin çatı iddianamesinde FETÖ’nün TSK’deki yapılanmasına ilişkin ‘olağan akışa aykırı’ ayrıntılar anlatılıyor 15Temmuz darbe girişimine ilişkin Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dün kabul ettiği çatı iddianamesinde, FETÖ’nün TSK’deki yapılanması an latıldı. İddianamede, Anadolu’nun 5 bin nüfuslu bir kasabasına kayıtlı ve birbiriyle akraba olan 8 generalin olduğu ifa de edildi. İddianamede şöyle denildi: “Örgüt bu strateji sinde de büyük oranda ALİCAN ULUDAĞ başarılı olmuş ve komuta kademesi içerisindeki gücünü muha faza etmiştir. General/ amiral kadroları içerisinde yer alan personelin çoğunluğunun FETÖ ele manlarından oluşması akrabalık ve hemşerilik bağlarıyla izah edilerek gizlenmiştir. Birbirleriyle akrabalık bağı olan çeşitli rütbelerde yedi ve ya sekiz general muvazzaf olarak ay nı anda komuta kademesi içerisinde yer alabilmiştir. Bu generallerin üçü istifa etmiş beşi ise tutuklu ve ihraç durumundadır. Böyle bir istatistik hayatın olağan akışına aykırıdır.” Bu ilçenin Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesi olduğu öğrenildi. İddianame de, bu ilçe nüfusuna kayıtlı şüphe liler Genelkurmay İstihbarat Başka nı Korgeneral Mustafa Özsoy, Polat lı 58. Topçu ve Füze Tugay Komuta nı Tuğgeneral Murat Aygün ile Yar bay Fahri Kafkas bulunuyor. Yine Tokat’ın Zile ilçesinin nüfusuna ka yıtlı darbeci askerler ise Halil Gül, Halit Kazancı ve Sadık Kazancı’nın isimleri dikkat çekiyor. Telefon kayıtları İddianamede darbeci askerlerin telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtları da yer aldı. İddianamede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan’ın 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile telefonda görüştüğü ortaya çıktı. Bakanlık kaynakları, görüşmeyi doğrularken görüşmenin Hulusi Akar ile Mehmet Özhaseki’nin katılacağı bir yemek nedeniyle yapıldığını bildirdi. İddianamenin 1736. sayfasında, Hulusi Akar’ın darbe girişiminden tutuklanan yaveri Levent Türkkan’a ilişkin “Mehmet Özhaseki adına kayıtlı olan Eskişehir yolu Çankaya’da baz bilgileri olan “530.... “GSM hat numarası kullanıcısı ile 14.07.2016 tarihinde saat 12:10:35 sn’de 1 (bir) kez irtibatının bulunduğu bu süre içerisinde kendi baz bilgisinin ise Necatibey Caddesi olduğu” bilgisi yer aldı. Cumhuriyet’in ulaştığı bakanlık kaynakları, “Evet görüşme doğru. Kayserili olan Sayın Bakanımızın, yine Kayserili olan Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar ile yapacağı yemek için söz konusu görüşme yapılmıştır. Sayın bakanımızın koruması, bu yemeğe sayın bakanın geleceğini bildirmek için aramıştır” diye konuştu. BAĞCIKLARA DİKKAT Malatya’da FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklanan, dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2’nci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun’un da aralarında bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’nın davaya müdahil olma talebi kabul edildi. Davanın bir numaralı sanığı Adem Huduti’nin duruşma salonuna getirilirken, iki gündür ayakkabılarında bağcık olmadığı dikkat çekti. l MALATYA 32 kentte1hg4a2ökkzkiaışlnitdıa kararı operasyonFETÖ’nün, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki yapılanmasının altyapısını oluşturdukları öne sürülen, “Talebe mesulu”, “Okulcu”, “Doktor”, “Ev abileri”, “Eyalet abisi” konumundaki 142 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile 32 kentte başlatılan operasyonda haklarında yakalama kararı bulunan 40 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğunun ByLock kullanıcısı olduğu da tespit edildi. Operasyonda örgütün ‘eyalet abisi’ olduğu belirtilen Öksüz’ün kardeşi: Artık abim değil kişi hakkında da yakalama kararı olduğu kaydedildi. FETÖ’nün “hava kuvvetleri imamı” olduğu belirtilen firari Adil Öksüz’ün tutuklu kardeşi Ahmet Öksüz’ün eşi Havva Emel Operasyonun önümüzdeki Öksüz Emniyet’teki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. günlerde halen muvazzaf olan Öksüz’ün örgütün şifreli haberleşme aracı olan ByLock’u kullan subaylara sıçrayabileceği bu mak suçundan gözaltına alındığı belirtildi. Havva Emel Öksüz’ün kişilerle bağlantılı olan ve eşi, eski Karabük Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Baş ByLock kullanıcısı olduğu kan Yardımcısı Yrd. Doç. Ahmet Öksüz’ün de duruşması Karabük tespit edilen 50’nin üzerinde Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Ahmet Öksüz, mahkemede subayla ilgili soruşturmanın “Kendisini abi olarak artık kabul etmiyorum ve onunla aynı soyadı da sürdürüldüğü belirtildi. taşımak istemediğimden dolayı da dava açtım” dedi. l İHA Yazıcıoğlu’nun helikopterini sordular ESRUDİKOAĞSATND’AAVASI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1’i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya, dün 11’inci celse ile devam edildi. Duruşma salonu önünde toplanan grup, sanıklara tepki gösterirken, ‘İdam isteriz’ sloganları attı. Duruşma başladıktan kısa bir süre sonra subayların ellerindeki kâğıt kalemlerle kendi aralarında yazıştıklarını gören mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, “Size kâğıt, kalemi savunma yapın diye verdik. Aranızda yazışın, ha berleşin diye değil. Kâğıt, kalem rine Astsubay Özsıcak, “Muhsin le bir plan, böyle bir suikast, dar leri toplayacağımız gibi hakkınız Yazıcıoğlu’nun helikopterinden be planı, programı olamaz, olsa ol da gerekli işlemi yaparız” diyerek parça sökmedim. Sadece bir par sa saçma bir kumpas planı olur. uyarıda bulundu. çayı incelerken görüntüledim. O Böyle bir saçmalığın içinden an ‘Şoke oldum’ olayla ilgili de hakkımda takipsiz cak kumpas çıkar” dedi. lik kararı verildi” dedi. Savunma yapan Astsubay Aydın Darbe girişimi sırasında Genel Erdoğan’ın başyaveri: Özsıcak, helikoptere binerken telefonlarını kapattıklarını, kimsenin kendilerine Marmaris’teki görev ile ilgili bilgi vermediğini söyledi. Astsubay Özsıcak, “Gaziemir’e geldik, teslim olduk. Ancak hâlâ olayın ne olduğunu, olayın neresinde kurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü olan Kurmay Albay Osman Kılıç da savunma yaptı. Kurmay Albay Kılıç, “Olay günü Ankara’daydım ve izinliydim. Vatanımı seven bir subayım. Şükrü Seymen (Binbaşı) ile herhangi Suçsuzum demiyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski Başyaveri sanık Albay Ali Yazıcı’nın mahkemede ifadesi alındı. Salonda bulunan sanıkların suçsuz olduğunu söyleyen Ya olduğumuzu bilmiyorduk. Hâlâ da bir toplantıya katılmadım. Bu tele zıcı “Burada bulunan tüm sanık neler olup bittiğini kavrayabilmiş fonlarımın kayıtlarından da tespit lar benim kendilerine yardım et değilim. Sonra Cumhurbaşkanı’na edilebilir. Ne olay öncesi ne son mediğimi söyledi. Ben suçlu ola yönelik bir operasyon içinde oldu rası örgütle ilgili bağlantım yok bilirim. Ben suçsuzum demiyo ğumuzu öğrenince şoke oldum. FE tur. Bana uçuşların yapılacağı bil rum. Ama onlar suçsuz” dedi. “15 TÖ üyesi değilim” dedi. gisi verildi, ancak görev hakkın Temmuz’da yaptıklarımı mantık Mahkeme Başkanı Baştoğ’un da bilgi verilmedi. Burada adı ge la izah edemiyorum” diyen Yazıcı, Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopte çen personelin de hiçbirini tanı Fuat Avni’nin de kendisi olmadığı rinin düşmesiyle ilgili sorusu üze mıyorum. 25 yıllık askerim. Böy nı söyledi. l MUĞLA/DHA haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY Reytingin batsın! Kazanacağın para, alacağın reklam ve kanalın batsın... Evde bir dizi film ekranda dönüyor. Uzaktan dinlemek zorunda kalıyorum. Tabii ki kadın, aile, erkek, boşanma, şiddet, cinsel istismar, çocuk üzerine. Bu ilişkiler içine parayı, hırsı, intikamı, dalavere ve dolapları da katmazsanız, dizi film yapamazsınız. Anneannelere soruyorum, en az iki saat sürüyor, 24.00 gibi biter... Bir kepaze ilişkiler ağı, toplumun en alt düzeyinde bir yaşam.. aşağılanan kadın.. sürekli istismar edilen bir çocuk.. tabii ki rezil ve cinayet işlemeye hazır erkek veya erkekler. Bağırış çağırışlar, çığlıklar, öldüreceğim seni diye kadının üzerine çöken alt insan sınıfındakiler... Bir şiddet sarmalı ki sormayın. Çalışma arkadaşlarım özellikle kadınlar arasında çok izlenen bir dizi olduğunu söylüyor. Oyuncular çok iyiymiş falan. Keşke oyuncular da kötü olsaydı, iyi oyuncular bir rezil ilişkiler filmini aklar mı? Tabii ki savunacaklar: Topluma ayna tutuyor, bu ilişkiler yaşanmıyor mu yaşanıyor, eee nesine karşı çıkıyorsun! Tümüne! Bu ilişkilere de ve bu ilişkilerin ekrana böylesine gaddarca ve alçakça yansıtılmasına da! Kazancını kadın mücadelesiyle paylaş Ne kadar acımasız olursa kadına ve çocuğa karşı, ne kadar alçaklığı sergilerse o kadar reyting alıyormuş. Reytingin batsın! Kazanacağın para batsın, alacağın reklam da.. kanalın da batsın! Toplumsal şiddet üzerine böyle kazandığın para zehir zıkkım olsun! Bu tür filmleri yasaklayamayacağına göre, kazancının yarısı kadınların eşitlik, şiddete karşı ve özgürlük mücadelesinde kullanılmak üzere yasal bir fona aktarılmalıdır! Bu fonu da kadınlar yönetmeli! Soru: Bu tür filmler kadınlara şiddeti ve kadın cinayetlerini özendiriyor mu yoksa engelleyici rol mü oynuyor? ‘Demek hayat böyle, ne yapalım?’ Yanıtım: Azdırıyor. Demek hayat böyle, yapacak bir şey yok, kader bu yargısını pekiştiriyor. Şiddeti yükseltiyor, üstelik bu işin nasıl yapılması gerektiğine de yol yordam gösteriyor. Umut Vakfı’nın verilerine göz gezdiriyorum: Türkiye’de her iki kadından biri eşinden veya birlikte yaşadığı erkekten şiddet görüyor. TÜİK’e göre 10 kadından dördü erkek şiddetine uğruyor. Kadınlar her tür yasal korumaya karşı kendilerini “çıkmaz yolda” görüyor, haklılar, polis gözetiminde daha geçen ay 4 kadın öldürüldü, erkek yaratık larca. 14 milyon kadın maalesef ülkemizde şiddete uğruyor… Hem de her yaşta, hamile bile olsa... 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre “cinsiyet eşitliğinde” 130’uncu ülke olarak resmen uçurumdayız. Türkiye’de kadınlar, eğitimde de 144 ülke arasında 109’a gerilemiş. Cinsiyet eşitliğinde 130’uncu sıradayız, kadınlar düşük ücret ve üzerine angarya da üstleniyor. 2015’te 413, 2016’da 397 kadın cinayete kurban gitmiş. 15 yıldır kadınlar için ne yaptınız? Türkiye’de bu iktidar altında kadınların hangi durumu iyileşti, lütfen bir rakam, sayı, bilgi, istatistik... 15 yıldır! Bu iktidardan önceki dönemlerde kadınlar ne kazandılarsa onun hızı ve rüzgârı ile yaşıyorlar. Bu rüzgâr varsa hâlâ ve kesilmediyse eğer! Kadınların toplumsal saygınlıkları ve kendilerini var etme koşulları açısından üst düzeyde en önemli kaçış alanı üniversiteler.. Akademik kariyer... Ve çok başarılılar! Mesela iş hayatına bakalım. Şirket ve kurumlarda kadınların yönetim kademelerinde varlığı arttı mı, sanırım arttı. Yerleşik şirketlerin bilinçli pozitif ayrımcılığı burada etken oluyor. Yerleşik şirketler diyorum! Bunların hepsi 15 yıl öncesinin kurumsallaşmış şirketleri! Okuduğum bir rapordaki bilgiyi paylaşıyorum: Şirketlerinizde kadınlar ne durumda? “Aromsa’da tüm çalışanlar arasında kadınerkek oranı 50/50. Beyaz yakalılarda ise bu oran nerede ise 70/30 kadınlar; direktörler ve müdürler arasında da bu oran 60/40 kadınlar lehine. Bu, şirketimizin bugünlere gelmesinde çok önemli bir rol oynadı. Kadınların duygusal zekâları, problemlere yaklaşımları ve çözüm üretmeleri bazı durumlarda erkeklere göre daha gelişmiş oluyor. İşe alımlarda adayları birey olarak görüyoruz ve işe alım şartları olarak objektif kriterler uyguluyoruz.” Soruyorum: Bu iktidar zamanında ve bu iktidarın desteği altında kurulan ve gelişen şirketlerde kadın çalışan ve yönetici oranı nedir? Evet, kadınlar için 15 yıldır ne yaptınız (Türban serbestliği dışında)? Kadınlara şiddeti mi azalttınız? Toplumsal konumlarını mı yükselttiniz? Onlara iş alanlarını mı açtınız.. İş hayatında oranlarını mı artırdınız, eşitliği sağlayıcı önlemler mi aldınız? Yoksa temel politikanız evinin kadını ol, kocana boyun eğ, 5 çocuk doğur politikası mı oldu! Karlov’un katili büyükelçiyi ‘Google’lamış İkinci hedef Bass mıydı? ‘Ebu Hanzala’ gözaltına alındı Terör örgütü IŞİD’in Türkiye sorumlusu olduğu iddiasıyla 2015’te tutuklanan ve geçen yıl tahliye edilen Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk, dün yeniden gözaltına alındı. Konuşmalarında “Diri diri insan yakmak caizdir” diyen Bayancuk, Ankara Etimesgut’ta Tevhid Dergisi’nin düzenleyeceği panelde konuşmacı olarak yer alıyordu. Ankara Valiliği’nin izin vermemesi üzerine panelin iptal edildiği gün bir internet sitesinden yayımlanan videoda Bayancuk, valilik personelini “müşrik” ilan etmiş ve “Biz de boş durmayacağız” demişti. l Haber Merkezi Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastının faili Mevlüt Mert Altıntaş’ın bilgisayarında yapılan incelemede, Altıntaş’ın, arama motoru “Google”dan ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass ile ilgili arama yaptığı ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Rus makamlarla ortak yürütülen soruşturma kapsamında, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastının faili Mevlüt Mert Altıntaş’ın telefonundaki şifrelerin kırılması çalışmaları sürüyor. Savcılık, bilgisayarda silinen epostalar için Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’ndan (FBI) destek istedi. Savcılık yetkililerinin, saldırganın bilgisayarının; Gmail, Twitter ve Facebook adreslerinin geriye dönük incelenebilmesi için FBI Kıdemli Ajanı ve Türkiye nezdindeki Hukuk Ataşesi Micheal Hickok ile toplantı yaptığı öğrenildi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B