20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Mart 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Tek adam’a izin yok haber 11 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarına ‘Hayır’ damgası TAKSİM Diyarbakır rengârenk Diyarbakır’da HDP, DBP, DTK, TJA, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü “Kadın direnişi ile özgürlük kazanacak şiarıyla ‘hayır’larla yürüyoruz” sloganıyla İstasyon Meydanı’nda miting düzenledi. Mitinge yöresel giysileriyle katılan kadınlar, gökkuşağı renkleriyle meydanı süsledi. Halaylar ve zılgıtlar çeken kadınlar Kürtçe ve Türkçe “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Kadınlar, “Na” (hayır” diyerek şarkıya eşlik etti ve tempo tuttu. Böke: Zor bir gün CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle CHP Malatya İl Başkanlığı’nı ve Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Böke, “Maalesef emekçi kadınlar için zor bir gün. Bu zorluğu tabi bu masanın etrafında paylaşmayı özellikle önemsiyorum ve çünkü bu masanın etrafındaki kadın sayısı oldukça az. Türkiye’ye dair de bir şey söylediğini düşünüyorum. Türkiye, kadın ve erkeğin eşitliği açısından 144 ülke arasında 130. sırada” dedi. Kadın madencilere çiçek Bir maden ocağında çalışan yüzlerce kadın işçi, açık ocaklardan çıkartılan manyezit taşlarını kalitelerine göre ayırarak hem ülke hem de ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Şirketin Genel Müdürü Ekrem Bulur, kadın işçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak onlara karanfil verdi. 36 yaşındaki Gülay Ünal, “Çalışmak iyi bir şey. Hem ekonomik yönden hem de insanın kendisine özgüven sağlaması açısından çalışmak çok güzel bir şey” dedi. Başkan bizi filme götür Mersin’in Anamur Belediye Başkanı MHP’li Mehmet Türe, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle seraları gezip, tarım işçisi kadınlara eldiven ve güneş kremi dağıttı. Bu sırada kadın işçilerden biri, “Geçen yıl bizi sinemaya götürmüştünüz. Bu yıl yok mu” dedi. Başkan Türe, kadınlara sinema sözü verdi. Türe, “El emeği alın teri ile çalışan, evine helal yoldan ekmek götüren değerli kadınlarımızı çalıştıkları yerde o kadınlarımızın değerini anlamamız gerekiyor” diye konuştu. Kimi alanda kimi tarlada Adana’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde birçok kadın, tarlada sabah saat 06.00’da başladıkları mesailerini güneş batana kadar sürdürdü. Karpuz serasında çalışanlardan 13 yaşındaki Rabia Kara, maddi imkânsızlık nedeniyle okulunu çalışmak için geçen yıl bıraktığını belirterek, “Benim hayalim jimnastikçi olmaktı” dedi. Everest Dağcılık Adana Doğa Yürüyüşü, Doğa Sporları Kulübü ise otizmli çocukların annelerini yamaç paraşütü ile uçurdu. CHP, Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Öncü kadınlar Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Kadın grevine destek İskenderun Kadın Platformu, Dünya Kadınlar Günü’nde, uluslararası kadın grevine destek verdi. Platform sözcüsü Ayten Kılınç, “Dünyanın dört bir yanında ki kız kardeşlerimizle birlikte yükselen faşizme, emek sömürüsüne, erkekdevlet şiddetine karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz! Her yerdeyiz” dedi. CHP Kadın Kolları Başkanı Nilgün Selçuk ise “Biz kadınlardan, Cumhuriyetle tanıştığımız laik yaşamdan, çağdaş ve eşit birey olma yolunda kavuştuğumuz kazanımlarımızdan, zorlu mücadelelerle geliştirdiğimiz haklarımızdan vazgeçmemiz isteniyor!... Bilinsin ki; kadınlarımızın kararı hayır” dedi. vedat arık Başkent Ankara’da sendikalar, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin düzenledi ANKARA ği etkinlik kapsamında kadınlar Kur tuluş Meydanı’ndan Kolej Meydanı’na yürümek istedi. Ancak polis izin ver medi. Polis, Kolej Meydanı’nda TO MA’larla önlem aldı. Bunun üzerine üzerine etkinlik Kurtuluş Parkı’nda gerçekleştirildi. Polis arama sırasın da pankartlara da tek tek baktı. Üze rinde, “Adamlardan bıktık! Tek adama hiç tahammülümüz yok” yazılı pan karta polis bir süre izin vermedi. Polisin almak istediği pankartı da kadın NECATİ SAVAŞ lar bırakmadı. Bunun üzerine pankart yırtıldı. Benzer pankartlar ile üzerinde Taksim ve Ankara’daki eyleme katılan kadınlar ‘Hayır’ pankartları taşıdı. Cumhurbaşkanı’na yönelik ifadelerin yer aldığı pankartlar da girişte polis tarafından toplandı. Arama noktasında zaman zaman kısa süreli gerginlikler yaşandı. Kadınlar 16 Nisan’da yapılacak olan referanduma gönderme yapan çok sayıda “hayır” pankartı taşıdı. Kadınlar sık sık da “tek adam yönetimi istemiyoruz” sloganları attı. Sık sık OHAL sloganlarla protesto edildi. Ankara’da 5 gözaltı dından 5 kadın gözaltına alındı. Feminist gece yürüyüşü İstanbul’da Taksim’de “Feminist Gece Yürüyüşü” düzenlendi. Feminist Kolektifi’nin çağrısı üzerine dün akşam Fransız Konsolosluğu önünde toplanan binlerce kadın, “Feminist mücadelemizin geri dönüşü yok, hayatlarımıza müdahaleye hayır” pankartı açıp, slogan ve ıslıklar eşliğinde Tünel’e kadar yürüdü. Yürüyüş sonunda yapılan randuma “Hayır” diyeceklerini açıkladı. Avcılar Belediyesi Başkanı Dr. Handan Toprak Benli, kadın personeli ile meydanda buluştu. Avcılar’da kadınların ürünlerini sattığı Kadın El Emeği Pazarı da dün Atatürk Parkı’nda kuruldu. Kartal Belediyesi, Kreş Müdürlüğü’nün yürüyüşünün ardından, kadınlar için etkinlik düzenledi. İzmir’de kadın festivali İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu Kadınlar, gün içinde yaşanan ya açıklamanın ardından halaylar çeken yıl 8. kez düzenlediği “Kadın Festiva sak engelinin ardından akşam saat kadınlar, 8 Mart’ı coşkuyla kutladı. li” Kültürpark 3 No’lu Hol’de, binlerce lerinde Konur Sokak’ta şarkılar ve halaylar eşliğinde yeniden buluştu. Dilek kurabiyeleri kadının katılımıyla gerçekleşti. 5 güne yayılan etkinliklerin ilk gününde 6 bin Her yıl düzenlenen “Feminist Gece Maltepe Belediyesi’nin, ilçe mey 500 kişilik oturma alanının tamamı Yürüyüşü”nde bir araya gelen kadın danında düzenlediği ve İstanbul Ka doldu. Renkli görüntüler ve ilginç gös lar Konur Sokak’ta polis tarafından dın Orkestrası’nın sahne aldığı etkin terilere sahne olan festivalin açılış tö durduruldu. Şarkılar ve ‘hayır’ slo liğe, yüzlerce kadın katıldı. Kadınla renine İzmir Büyükşehir Belediye Baş ganları ile kutlamalara devam eden ra üzerlerinde çeşitli dileklerin yazdı kanı Aziz Kocaoğlu, eşi Dr. Türkegül kadınlar, eylem sonunda ise polis mü ğı kurabiyeler dağıtıldı. CHP İstanbul Kocaoğlu ve CHP Milletvekili Şafak Pa dahalesi ile karşılaştı. Çevik kuvvet İl Kadın Kolları da dün Bakırköy Öz vey ile birlikte ilçe belediye başkanla ekiplerinin sert müdahalesi sonrasın gürlük Meydanı’nda, “Kadınlar Barış rı ve eşleri de katıldı. Pavey, İzmirli ka da darp edilen kadınlar sokak üzerin ve Kardeşlik Türküleri Söylüyor” et dınların kendisine özgüveni ve gülüm deki binalara sığındı. Polisin gaz, cop kinliği düzenledi. Binlerce kadın, hep semeyi hatırlattığını belirterek, bu yüz ve plastik mermili müdahalesinin ar beraber türkü söyledi. Kadınlar, refe den onlara minnet duyduğunu söyledi. Direnişe devam SİBEL BAHÇETEPE KHK ile 6 Ocak’ta İstanbul Kalkınma Ajansı’ndaki işinden ihraç edilen ve hafta içi her gün 12.0018.00 saatleri arası Kadıköy’de oturma eylemi yapan Betül Celep, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde de direnişteydi. KESK’li kadınlar, Kalkedon Meydanı’nda 45 gündür direnişte olan Celep’i yalnız bırakmadı. KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan bir grup kadın, dün öğle saatlerinde Kadıköy Boğa Heykeli önünde bir araya geldi. İşçi Emekçi Kadın Komisyonu üyelerinin de katıldığı eylemde, “Kadınerkek mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen erkekler de yer aldı. Kadınlar ilk önce, KESK’e bağlı sendikalarda yer alan ve KHK’lerle işten atılanların her hafta pazartesi, çarşamba ve cumartesi günü düzenlediği direnişe katıldı. Oturma eyleminin ardından, direnişteki Betül Celep’in yanına yürüdüler. “8 Mart Uluslararası kadın grevine ses veriyoruz”, “Haksız, hukuksuz ihraçlara hayır. İşimizi geri alacağız” yazılı pankart ve dövizler açan kadınlar, Celep’e çiçek verdi. Celep, “‘Bu 8 Mart’a direnişle girdim. Aslında kadınların her biri kendi kişisel hayatlarında evde, işyerinde, sokakta, hayatın her alanında mücadele ediyor. Bunu biliyoruz. Bu mücadelelerini bu 8 Mart’ta daha çok devlet politikalarında daha baskıcı bir rejim ile birlikte karşılaşıyoruz” dedi. “Kadınlar direnmeyi ve mücadele etmeyi iyi bilirler” diyen Celep, “‘Bizler örgütlenmemizi ve mücadelemizi, direnişlerimizi KESK üyesi kadınlar, KHK ile ihraç edilen ve işini almak için 45 gündür eylem yapan Betül Celep’i yalnız bırakmadı Kadınlar, Kadıköy’de eylem yapan Betül Celep’i ziyaret etti, desteklerini iletti. büyütmeye devam edeceğiz. Bu yıl da kadınların mücadelesi dolu dolu. Her türlü baskı aracına, devlet politikalarına karşı, erkek iktidarına karşı mücadeleyi büyüteceğimiz yıl olacak” dedi.  Kadın iki kat mağdur Son KHK ile ihraç edilen 15 yıllık ilkokul öğretmeni EğitimSen üyesi Sema Uçar da eyleme katılanlar arasındaydı. Maltepe Gülsuyu’nda bir ilkokulda öğretmenlik yaparken uzaklaştırılan Uçar, “Her mağduriyette, kadın kimliğimizden dolayı iki kat mağduriyet yaşıyoruz. İktidar tarafından kadınlara yönelik işsizleştirme, güvencesizleştirme politikaları güdülüyor, bunu biliyoruz. Kadınları dört duvar arasına hapsetme, en az üç çocuk yap ma, esnek çalıştırma sürekli gündemlerinde. Aslında kadınları sosyal hayattan uzaklaştırma, yalnızlaştırma amaçlı  yapılıyor” dedi. Sendikal faaliyetleri nedeniyle ihraç edildiğini düşünen Uçar, işine dönebilmek için hukuk mücadelesi başlattığını söyledi. Uçar’ı, öğrencileri yalnız bırakmadı. Karanlığa hayır KESK’li kadınlar adına konuşan Songül Tunçdemir ise “8 Mart’ta tekçiliğe, ayrımcılığa, faşizme, KHK’lere, OHAL’e karşı itirazımızı büyütüyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz. Biz sokakları yasaklamak isteyenlere ‘inadına sokaktayız’ diyerek işimizi elimizden alanlara ‘gitmiyoruz geri döneceğiz’ diyoruz” dedi.  Fırtına öncesi konferans Süleymaniye Türk Hava Yolları uçağı Süleymaniye’ye indiği andan itibaren kafamda bu soru var. Irak, anayasası itibarıyla federal bir ülke ve Kürdistan bölgesinin yalnız kendi dili yok, kendi merkez bankası ve hatta peşmerge ordusu da var. Üstelik “Irak Kürdistanı” denilen bu bölge, Türkiye’nin kendi mahallesindeki en yakın dostu. Ama nedense İstanbul’dan Erbil ve Süleymaniye’ye günde birkaç sefer uçan Türk Hava Yolları uçaklarında anonslar Türkçe, İngilizce ve Arapça yapılıyor. Herhalde anons Kürtçe yapılırsa, milli menfaatlerimize büyük bir darbe ineceği ya da Türkiye’nin de bölüneceği ihtimalinden korkuyor THY... Zamanın ruhu deyip geçelim... Beni buraya getiren, her yıl Süleymaniye’deki Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen uluslararası bir konferans. Kısaca “Suli Forum” denilen ve Irak Kürdistan bölgesinin en kıdemli siyasetçilerinden biri olan Barham Salih’in himayesinde yapılan toplantı, dünyanın her yerinden Irak ve Kürt meselesi konusunda çalışan en önemli isimleri bir araya getiriyor. Bu yılki konferans, özellikle kritik bir zamana denk geliyor. Kürdistan bölgesi cumhurbaşkanı Barzani, bir an önce “bağımsızlık” ilan etmek istiyor. Türkiye ve Washington gezilerinde bu konuda nabız yokluyor. (İlginç olan, Ankara nispeten nötr, ABD ve İran ise şiddetle karşı çıkıyor.) Bölge açısından bir başka gündem konusu, Barzani ve PKK arasında yükselen tansiyon ve yeni bir savaş ihtimali. Barzani, PYD’nin Suriye’de kendi partisinin önünü kestiğini düşünüyor ve bu yüzden PYD kontrolündeki Rojava bölgesine ambargo uyguluyor. Ayrıca PKK’nin, Ezidi halkının da yaşadığı Sincar bölgesinde artan varlığından rahatsız. Ankara da rahatsız. Ankara, KDP’li peşmergelerin Sincar bölgesindeki PKK ya da PKK’ye yakın milis güçlerine müdahale etmesini istiyor. Bütün bunlar bana flashback gibi geliyor. Üniversiteyi bitirip gazeteciliğe ilk başladığımda, İngilizce bildiğim ve Yeni Yüzyıl gibi küçük bir gazetede çalıştığım için, kendimi Kuzey Irak’ta buldum. O dönem Barzani, kâh Türkiye, kâh Saddam’la işbirliği yaparak Talabani ve PKK’yle savaşıyordu. KürtKürt’e rekabet dönemiydi. Bölge bitmeyen bir Kürt savaşının içindeydi ve bu durum 2000’lere kadar devam etti. Peki, bu coğrafya, bir adım geri mi, iki adım ileri mi gidecek? Irak’ın kuzeyi, zar zor elde ettiği huzur ve refahı koruyabilecek mi, yoksa yeniden Kürt’ün Kürt’le mücadele dönemine mi girecek? Konferansın bu yılki konusu “IŞİD’den sonrası.” Musul operasyonunun birkaç ay içinde bitmesine kesin gözüyle bakılıyor. Peki ya sonrası? Tartışılan bu. Irak Başbakanı Haydar İbadi, Bağdat’tan gelip şahane bir açılış konuşması yapıyor. Türkiye’de artık siyasiler böyle konuşmadığı için, imreniyorum. İbadi kısacık bir adam; ama kocaman bir vizyon koyuyor ortaya. IŞİD’e karşı mücadeleye katılmak için Musul’dan, Kerkük’ten, Basra’dan, Bağdat’tan işini gücünü bırakıp gelen Araplardan, Kürtlerden, Türkmen, Ezidi ve Hıristiyanlardan söz ediyor. IŞİD’le mücadele arzusunun ülkesini nasıl birleştirdiğini anlatıyor. Bu savaşın bu ülke için varoluş mücadelesi olduğunu, mücadelenin sadece bir terör örgütüne karşı değil, birlikte yaşamak, sevmek, özgür olmak hakkı için verildiğini söylüyor. Bu kadar kan ve gözyaşı olan bir ülkede “birbirimizi sevme hakkı” için mücadele vermekten söz ediyor. “Ama asıl işimiz şimdi başlıyor” diyor İbadi. Açık açık ülkesinin reforma ihtiyacı olduğunu, yolsuzluğun büyük bir bela olduğunu söylüyor. Hâlâ böyle samimi konuşan liderler kaldı mı bizim coğrafyada diye düşünüyorum. Şaşırtıcı ölçüde komplekssiz bir tutumu var. “Basra halkı Basra’yı yönetecek. Kerkük halkı Kerkük’ü yönetecek. Erbil halkı Erbil’i yönetecek. Bizim merkezi hükümet olarak yapmamız gereken tek şey, insanlara bu konuda yardım etmek” diyor. Bakalım başarılı olabilecek mi? TÜRKAN ELÇİ’DEN 8 MART MESAJI Yaşamın kutsal sayılacağı yarınlara Diyarbakır’ın Sur ilçesinde katledilen Diyarba kır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, Silopi’de sokak ortasında öldürülen Taybet İnan’ı, annesinin eteğine parçalarını topladığı Ceylan Önkol’u, operasyonda evleri yıkılan kadınlara andı. Diyarbakır Barosu, 8 Mart Dünya Kadınları Günü dolayısıyla baronun Adli Yardım Binası’nda düzenlediği toplantıya mesaj gönderen Elçi, “Sokak ortasında dağ gibi devrilen, çocuklarının uzuvlarını toplayıp eteğinde taşıyan, yanmış yakılmış evlerine ağıtlar yakan kadınların sesini duymak, Kürt olmaktan öte vicdani bir mesuliyettir. Yaşanan bunca acıların tekerrür etmemesi için akan kanın durmasını samimiyetle istemek de insani bir gerekliliktir. Sokak ortasında beyaz tülbendiyle devrilen, savaş artığı evini omuzlarında taşıyan kadınlarımızın hakkı için, adaletin, hukukun hâkim olacağı, yaşam hakkının kutsal sayılacağı yarınları talep etmekten geri durmayacağız” dedi. l MAHMUT ORAL/DİYARBAKIR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle