Katalog

Perşembe 9 Mart 2017 2 Zor soruyla inatlaşmayın eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Üniversite için ilk adım olma niteliği taşıyan YGS2017’ye üç gün kaldı. Sınav sonuçlarının 28 Mart tarihinde açıklanması bekleniyor 2milyon 265 bin 902 üniversite adayının katılacağı Yükseköğretime Giriş Sınavı (YGS) 12 Mart Pa zar günü yapılacak. Uzmanlar, adayların sınav stratejisinin de en az bilgi düzey leri kadar başarılarında belirleyici olaca ğı görüşünde. Özel MEF Lisesi Rehberlik Birimi uzmanları sınavda başarı düzeyi ni artıracak püf noktaları nı şöyle anlattı: 4 Önce genel bir bakış açısıyla sınavın bütünü nü görün. Sınava başlama dan önce soru kitapçığına DENİZ ÜLKÜTEKİN genel olarak göz gezdirebilirsiniz. 4 Sınava en iyi olduğu nuz dersten başlayın. 4 Sınavda zaman sorunu yaşamamak için her deneme sınavında kendinize öz gü uyguladığınız ve geliştirerek son hali ne getirdiğiniz zaman kullanımı strateji nize güvenin. 4Sorular hep zor olamaz, başarmak için gerekli sorulara ulaşmayı strate ji olarak benimseyin. Her testte bilgi dü zeyinizin altında ve üstünde sorular bu lunabilir. 4 Bir soruya takılıp kalırsanız zama nı iyi kullanamayabilirsiniz. Zor soruyu çözen değil çok soru çözen kazanır. Sı navın ilerleyen bölümlerinde hedefinize ulaşmanıza yetecek miktarda soru oldu ğunu bilmelisiniz. 4 Sadece soruda istenen ne ise ona odaklanın. Gereksiz ayrıntılar arasında kaybolmaktansa soru sizden ne istiyorsa onun üzerinde yoğunlaşın. 4 Bütün seçenekleri okumadan cevabı işaretlemeyin. Özellikle seçeneklerde anlamını bilmediğiniz sözcük varsa daha da dikkat etmelisiniz. 4 Uzun paragraflarda önce soru kökünü okumanız soruyu çözmenizde zaman kullanımınıza katkı sağlayacaktır. 4 Şıklarda kuvvetli çeldiriciler olabilir. İki seçenek birbirine çok benzi yorsa, büyük bir ihtimalle ikisi de doğru cevap olmayabilir. 4 Yanlış olduğundan emin olmadıkça ilk tahminde bulunduğunuz cevabı değiştirmeyin. 4 Genellemelere dikkat edin. Eğer seçeneklerde ‘hepsi’, ‘her zaman’, ‘hiçbiri’ gibi genellemeler varsa bu seçeneklerin yanlış olma ihtimalinin de yüksek olabileceğini düşünebilirsiniz. 4 Bazı ipuçlarını iyi yakalayın. Seçeneklerde bazen, çoğunlukla, bazıları gibi ifadeler geçiyorsa bu seçeneklerin doğru olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünebilirsiniz. HER SORU AYNI DEĞERDE YGS’de zor soruları değil, en çok soruyu doğru çözen adayın başarılı olacağının altını çizen Açı Eğitim Kurumları Rehber Öğretmeni Nurcan Eğribaş zor sorularla inatlaşmanın vakit kaybından başka bir işe yaramayacağını söyledi. Eğribaş şöyle konuştu; “Çözemediğiniz sorunun yanına bir işaret koyarak hemen o soruyu geçin. Sınavda aynı test içindeki soruların zorluk ya da kolaylık derecesine bakmayın, ilgili testteki tüm soruların puan değeri aynıdır. Zor sorularla inatlaşmak vakit kaybından başka bir şeye yaramayacaktır. Adaylar özellikle Türkçe paragraf sorularında çok zaman harcıyor. Adayların her ihtimale karşı uzun paragraf sorularında anlama gücünü iyi kullanmaları ve dikkatlerinin dağılmaması için bazı kavramların altını çizerek okumaları önemli. Çünkü bu sorularda en fazla hata sorunun yanlış anlaşılmasından kaynaklanır.” FAZIL SAY MECLİS GÜNDEMİNDE CHP Milletvekili Zeynep Altıok, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın dersi taslağından çıkartılan Fazıl Say’dan başka örnek sanatçı olup olmadığını, yanıtlaması istemiyle hazırladığı yazılı varsa o sanatçıların kimler olduğunu soru önergesinde “Kariyeri uluslararası ve Say’ın müfredattan çıkarılmasının başarılarla dolu piyanistimiz Fazıl Say’ın gerekçelerinin neler olduğunu sordu. adı, MEB’in askıya çıkardığı ortaöğretim Altıok, bu gerekçeler arasında sanatçının müzik dersi taslağında 12’nci sınıfta işlenecek konular arasında yer alan Fazıl Say AKP hükümetini eleştirmesinin olup olmadığını, sanatçının hangi ‘Müzik Kültürü’ ünitesindeki ‘Ülkemizdeki eleştirilerinin hükümeti rahatsız ettiğini de klasik Batı müziği yorumcularına örnekler sordu. Soru önergesinde, taslağın kimler verir’ maddesinden çıkarılmıştır.” ifadelerini tarafından hazırlandığı, taslağa konulan örnek kullandı. Altıok, Yılmaz’a yönelttiği sorularda, sanatçıların hangi kriterlere göre belirlendiği MEB’in askıya çıkarttığı ortaöğretim müzik de cevap bekleyen konular arasına not edildi. Samsat’ta ilk ders deprem tatbikatı Adıyaman’ın Samsat ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğünde depremin ardından ilçedeki 1890 öğrenci, kurulan çadırlarda eğitime yeniden başladı. 147 öğretmenin 40 çadırda eğitim vereceği okuldaki ilk ders ise deprem tatbikatı oldu. Depremzede öğrencilere konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Mete Kızılkaya, “Perşembe günü saat 14.07’deki depremden sonra bugün ilk defa okula geldiniz. Hep beraber buradayız. Bizler eğitim ordusu olarak bugün işbaşına tekrar başlıyoruz. Sıkıntılarımız eksikliklerimiz olacak ama hepsi hemen te lafi edilecek. Eğitimlere şimdilik çadır okullarda devam edeceğiz. 15 gün sonra da konteynırlarımız gelecek ve haziran ayı sonuna kadar bu şekilde eğitim devam edecek. Mevcut okullar yıkılarak yenisi yapılacak ve gelecek ders yılında yeni binalarımıza geçiş yapacağız” dedi. Konuşmaların ardından öğretmenler tarafından öğrencilere deprem anında yapması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı ve daha sonra çadırlarda ders işlenmesine başlandı. Depremin ardından Samsat ve köylerdeki 10 okulda da orta ve ağır hasar oluşmuştu. l DHA Özel sporculara destek çağrısı Özel Olimpiyatlar Türkiye, daha fazla spor dalında, daha çok sayıda bireye ulaşmak için ‘Biz Özeliz, Bağışlayın’ kampanyasını başlattı. Kampanyaya SMS, havale veya Özel Olimpiyatlar Türkiye internet sitesi üzerinden bağış yapılabiliyor. Kampanya yoluyla yapılacak her bağış, özel sporcuların diğer bireyler gibi eşit şartlarda spor yapmasına ve sosyalleşmesine olanak veren proje ve etkinliklere aktarılacak. Özel Olimpiyatlar Türkiye Onursal Başkanı Dilek Sabancı konuyla ilgili şöyle konuştu; “Her çocuk özeldir; fakat bazıları daha özeldir diyerek, 35 yıldır aynı heyecan ve şevkle çalışarak aradaki engelleri kaldırıyoruz. Amacımız, bu özel sporcularımızı sosyal hayatın içine çekerek, yaşıtlarıyla kaynaşmalarını sağlamak. Özel Olimpiyatlar Türkiye Ailesi olarak, 2016 yılında ‘özel’ sporcularımızı spor ve sosyal etkinlikler çerçevesinde diğer bireylerle bir araya getirerek 18 bin kişiye ulaştık. Ancak geldiğimiz noktayla yetinmiyoruz; daha fazla spor dalında, daha geniş bir coğrafyada, daha çok sayıda özel eğitim gereksinimi olan bireye ulaşmayı hedefliyoruz. Toplumun tüm kesimlerine sesleniyorum: Gelin, birlikte daha fazla çocuğumuzun hayatını güzelleştirelim! Bu sayıyı ikiye, üçe katlayalım” dedi. Demokrasi kültürü ve referandum sonrasıeferandum tarihi yaklaştıkça ve “Hayır” olasılığı güçlendikçe, Riktidar çevrelerinin Referandum söylemleri sertleşiyor: “Hayır” diyeceklere yönelik suçlamalar artarak devam ediyor. Bu suçlamaların “terörizme” kadar uza nan bir yelpaze içinde yer alması, her bakımdan, toplumumuzun hem demokrasi kültürüne hem de ruh sağlığına zarar veren sonuçlara yol açabilir: Çünkü Referandum konusunda farklı düşünen insanları birbirlerine düşmanlaştırarak, çeşitli grupların birlikte yaşama iradelerini zayıflatabilir ve Referandum sonrasında beklenmedik gerilimlerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca Referandumda “Hayır” diyebilecek olan vatandaşların, “terörizm” gibi, yıllardır Türkiye’nin baş belası olan bir insanlık suçuyla itham edilmesi, bu insanlık suçunun “olağanlaştırılması” bakımından da çok sakıncalı bir tutumdur. Unutulmamalıdır ki, Referandum, “Evet” yanıtının da “Hayır” yanıtının da meşru ve haklı kabul edildiği “Demokratik bir süreç” olarak toplumun önüne getirilmiştir. Seçeneklerden birinin “ihanet” mertebesine taşınarak bir kampanya yürütülmesi, hele hele bu kampanyanın adalet mensupları dahil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm makamlarınca benimsenmiş görünmesi, bugün için de gelecek için de “Demokratik Rejimimizde” “telafisi olanaksız” yaralar açabilir. HHH Aslında bu “Referandum süreci” zaten iki bakımdan sorunludur: Birinci olarak, Olağanüstü Hal, OHAL uygulamaları sürdüğü için, toplumda, seçmenin özgür iradesiyle, hiçbir baskı altında kalmadan karar verebileceği bir ortam yoktur. İkinci olarak, seçmenin tercihine sunulan seçeneklerin birisi, tek bir kişinin sadece yasama ve yürütme erklerini değil, adalet erkini de denetlemesine olanak sağladığı... Her demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan, “kuvvetler ayrımını”, “denetim ve denge” mekanizmalarını ortadan kaldırdığı için... “Demokratik Rejimin” bazı temel kurum ve kurallarına aykırı düzenlemeler içermektedir. Bu açıdan, böyle bir Referandumla “Demokratik Rejimi” sakatlayacak seçeneklerin halkın onayına sunulması, doğrudan doğruya “Demokratik Rejimin ruhuna” aykırı görünmektedir. HHH AKP iktidarının bugüne kadar gerilim stratejisinden beslendiği bilinmektedir... Referandum sürecinde de bu stratejinin devam ettirilmesi, Referandum sonrası için, sonuç ne olursa olsun, pek umut verici görünmemektedir... Oysa toplum artık kavga değil, sükunet istemektedir ve bunu sağlamak da, Referandum sonucu ne olursa olsun, iktidarın görevidir. Orhan Bursalı, Prof. Dr. Hasan Şimşek, Halil Güleç ve Nihan Toptan’a ödülleri verildi. ÇEK Eğitim Ödülleri sahiplerini buldu Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin (ÇEK) geleneksel “Eğitim Ödülü” sahiplerini buldu. Gazetemiz yazarı Orhan Bur salı, Prof. Dr. Hasan Şimşek, Halil Güleç ve eğitimci Nihan Toptan’a ödülleri törenle verildi. 3 Mart Eğitim Kurumları Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, “Bilim insanlarımıza, sanatçılarımıza değer vermiyoruz, karşıt düşüncede olanlara saygı duymuyor, ortak paydalarda buluşamıyoruz! Ezberci eğitim yerine düşünen, sorgulayan, spor ve sanatla yoğrularak sosyalleşmiş, takım çalışmasına yatkın, tasarımcı, yaratıcı, proje üretici bireyler yetiştiren, çağdaş bir eğitim sistemi oluşturup uygulamıyoruz” diye konuştu. Yeni müfredat ileri taşımaz Küçükkayalar, PISA sonuçlarının eğitimde yaşanan sorunları tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdiğine işaret ederek, yeni öğretim yılında okutulması planlanan MEB müfredatının, Türkiye’yi çağın ilerisine götürecek yeterlilikte olmadığını savundu. C MY B