23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Kasım 2017 ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Ucuz et lafta kaldı ekonomi 9 ESK’nin başlattığı uygulama ile kıyma ve kuşbaşının 29 ve 31 TL’den satılacağı söyleniyordu ancak fiyatlar 1 2 TL kadar düşünce beklenti karşılanamadı Ucuz et uygulamasıyla kırmızı ette 10 lirayı aşkın indirim ya şanması beklenirken, fiyat lar ancak 50 kuruş ile 2 lira arasında düşebildi. Et ve Süt Kurumu’nun (ESK), dün iti barıyla ülke genelindeki mar ketlerde başlat tığı ucuz et uy gulaması, mar ket ve tüketici de karşılık bula GAMZE BAL madı. Fiyatların ESK’nin verdiği uygun fiyat tan satılamaması dikkat çek ti. Kıymanın kilogram fiyatı nın 29 TL, kuşbaşının ise 31 liradan satışa sunulacağını be lirten ESK’ye karşılık, market lerde kıymanın kilogram fiyatı 34 liradan başlayıp, 45 liraya kadar çıkabiliyor. Maliyet inmeden asla Marketlerin zararına satış yapacağı konusunda hemfikir olan alıcılar, uygulama için, “Ne kadar güvenilir olduğunu zamanla göreceğiz” diyor. Fiyatlarda yaşanan indirimin tüketici tarafından fark edilmeyecek kadar düşük olduğunu ifade eden bir market çalışanı, kırmızı etteki fiyat indiriminin söylentide kaldığını söyledi. 47 senedir kasaplık yapan bir esnaf ise, pahalıya satılan ete yıllardır çözüm bulunamadığından yakındı. Esnaf, “Zaten karkas etin geliş maliyeti 2627 lira. İstedikleri rakamlardan satışlar, maliyetler azalmadan mümkün değil” dedi. l Ekonomi Servisi Et neden pahalı? l Türkiye’de et pahalı çünkü hammadde yok. Süt ve et ırkı hayvanın ayrı olmasına rağmen, Türkiye’de bugüne kadar hep, süt ırkı hayvanlar et için kullanıldı. l Türkiye’deki besici ve çiftçi, maliyet yüksekliğine rağmen giriştiği üreticilikten kazançlı çıkamayınca hayvancılığı bıraktı. l Ülkede hayvan sayısının azalmasıyla başlayan arztalep dengesi, beraberinde et fiyatlarını da artırıyor. l Kırmızı et, sofralara gelene kadar üç el değiştiriyor. Her aşamada işin kârı üzerine biniyor, vergiler devreye giriyor. Bu kâr, işletmeden işletmeye, üreticiden üreticiye değişiyor. ‘Alırken kırk kere düşünün’ Etteki fiyat indirimi o kadar ince oldu ki tüketici farketmedi. Marketlerde ‘ucuz’ diye satılan kırmızı etin ithal edilen et olduğunu hatırlatan sektör temsilcileri uyarılarda bulunurken, tüketiciler ise çoğunlukla temkinli yaklaştıklarını belirtti. Yalnızca belirli marketlerden et alışverişi yaptığını kaydeden tüketicilerden biri, marketlerde pahalı fiyattan satılan etin bile, çoğu zaman güvenilir olmadığını dile getirdi. “Hal böyleyken, yurt dışından getirilen ete güvenimiz yok” diyen bir başka tüketici ise “Etin uygun fiyat tan satılmasını tabii ki istiyoruz ancak ithal et olduğunu için tereddüt yaşıyoruz. Bahsedilen eti satın alırken de kırk kere düşünmek lazım” diye konuştu. Türkiye’nin son olarak Sırbistan’dan kemiksiz et ithalatı yapmasının tehlikesine değinen sektör temsilcileri, kıymayı KDV dahil 29 liradan, kuşbaşını ise 31 liradan satmanın mümkün olmadığını anlattı. Temsilci, “Keşke Türkiye’de hayvancılık bitirilmese de kendi besici ve çiftçilerimizin yetiştirip, pi yasaya sunduğu eti ucuz olarak yesek” dedi. Bir tüketicinin, marketlerde ucuza et satılırsa, kasapların da oluşan rekabet ortamında fiyat indirimine gideceğini düşünmesinin ardından konuşan başka bir esnaf, etin etiket fiyatının düşürülmesinin daha fazla tüketim ve kazanç getirmediğini söyleyerek,”Pahalı fiyatlar besicinin satın aldığı uçuk yem fiyatlarından başlıyor. Halk ucuz et yesin diyorlar ama çiftçiyi de esnafı da düşünen yok” diye konuştu. Turizmde en kötü geride kaldı Erdoğan, Ankara’da Turizm Şurası’nda darbe girişimi ve terör saldırılarının da turizm sektörünü vurduğunu belirterek, artık yükseliş dönemi olduğunu söyledi Yeni bir hamle dönemi açılmalı Türk turizminin yol haritasının belirleneceği 3. Turizm Şurası’yla ilgili bir değerlendirme yapan Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, turizmde yeni bir hamle dönemine ve bu hamleyi başlatacak uygulamalara ihtiyaç olduğunu belirtti. Bayındır, 3. Turizm Şurası’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyonun sektöre cesaret verdiğini belirtti. Turizm sektörünün mevcut durumunun değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik ulusal bir turizm politikasının oluşturulabilmesi hedefiyle gerçekleştirilecek olan 3. Turizm Şurası, 3 Kasım’da sona erecek. 3.Turizm Şurası’na Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) yönetimi de geniş bir katılım gösteriyor. Şura’yla ilgili bir değerlendirme yapan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, turizmin ülke ekonomisi için hayati önem taşıdığını, gerek ülke gerek dünyada yaşanan hızlı değişimler gözönüne alındığında Türk turizminin yeni amaç ve hedefler doğrultusunda yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. l Ekonomi Servisi Eylülde turist sayısı yüzde 43 arttı Son aylarda turist sayısında geçen yılın baz etkisiyle görülen artış ivmesi Eylül ayında da devam etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Eylül ayında Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 42.8 artış yaşadı. Turizm Bakanlığı verilerine göre ocakeylül dö neminde ise Türkiye’ye gelen yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28.71 artışla 26.06 milyon oldu. Yabancı turist sayısına ilişkin değerlendirmede bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’ye gelen turistler arasında Rus turistlerin sayısı 9 ayda 4 milyonu aşmış, Alman tu ristlerin sayısı da 3 milyona yaklaşmıştır. ‘Geçmiş yıllara göre Alman turistlerin sayısı azalmış’ denilebilir ancak şunu ifade etmek isterim, özellikle Almanya’da bazı politikacıların çok yüksek perdeden Türkiye karşıtı politikalarına rağmen 3 milyon Alman turistin 9 ayda Türkiye’ye gelmesi önemlidir” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, turizm sektöründe Türkiye’nin en kötüyü geride bıraktığını söyledi. Erdoğan, eylüle ilişkin turist sayılarının bir bölümünü de açıkladı. Buna göre turist sayısında 9 aylık rakam 26 milyona yükseldi. Erdoğan Ankara’da Turizm Şurası’nda yaptığı konuşmada darbe girişimi ve terör saldırılarının da turizm sektörünü vurduğunu belirtti. Erdoğan, açıklamasında şunları kaydetti: “Yaşanan olumsuzlukları telafi etmek için uygulanan düşük fiyat politikasının önemi büyük. Turizmde artık yükseliş dönemidir. Devletimiz sektörün yanındadır. Türkiye’nin potansiyeli öyle büyüktür ki kaybettiğimiz pazarların katbekat büyükleri bir el uzatımı mesafede bizleri beklemektedir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, turizmdeki yeni alanların geliştiğine dikkat çekerek “İnsanlar artık gittikleri her yerde hayatın her alanına ulaşmak istiyoruz. İnsanlar hediyelik eşyalar kadar unutulmaz hatıralar da biriktirmek istiyorlar” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi Borsa rekor kırdı Borsa tarihinde ilk kez 113 bin puanı geçerek yeni bir rekor daha kırdı. Borsada dün rekor günü oldu. Sabahtan bu yana devam eden alımlarla endeks arka arkaya tarihi zirvesini bir adım öteye taşıdı. Borsada görülen en yüksek seviye 113 bin 56 puan oldu. Borsa önceki günü 110 bin 142 puandan tamamlamış ve düne yükselişle başlamıştı. Sabahtan itibaren devam eden alımlarla endeks önce tarihinde ilk kez 111 bin puanı geride bıraktı. Alımların devam ettiği borsada BİST 100 endeksi günün ilk yarısını 112 bin 73 puanla noktaladı ve zirvesini 112 bin puanın üzerine taşıdı. Borsada alımlar günün ikinci yarısında da devam etti. Endeks banka hisseleri öncülüğünde 113 bin 56 puanı gördü. Dün dolarda da yükseliş yönünde bir seyir izlendi. Sabah saatlerinde 3.78 TL seviyelerinde olan dolar, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın yıl sonu enflasyon tahminlerini yükselttiklerini açıklamasının ardından yükselişe geçti ve 3.8325 TL’ye kadar çıktı. Altın da yükseldi Dolarda yaşanan yükseliş altın fiyatlarını da tetikledi. 3.83 TL’nin üzerine gören kur ve altının ons fiyatının da yükselişi gram altına rekor getirdi. l Ekonomi Servisi Para, konut ve gıdaya gitti Harcamalar en fazla İstanbul, en az Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşandı. Hanehalkı Büt ge yüzde 30.4 oranıyla İstanbul Bölgesi iken en düşük pa çe Araştırması’nın yı ayıran bölge yüzde 21.8 ile 2014, 2015 ve Doğu Karadeniz Bölgesi oldu. 2016 yılla Batıda konut ve kiraya da rına ait ve ha fazla harcama yapılırken, rilerinin doğuda gıda harcaması öne birleştiril çıkıyor. Hanehalklarının büt miş sonuçları çesinde en az pay ayırdığı na göre; toplam tüke harcama kalemi ise eğitim ve tim harcamalarının bü sağlık oldu. yük bölümünü konut ve Tüketim harcamaları içinde kira, gıda ve alkolsüz içe gıda ve alkolsüz içecek har cekler ile ulaştırma harcama caması payının en yüksek ol ları oluşturdu. duğu bölge yüzde 27.9 ile Gü Konut ve kira harcamaları neydoğu Anadolu Bölgesi ol na en yüksek payı ayıran böl du. l Ekonomi Servisi Çin tipi şeyler Çin Komünist Partisi 19 Ulusal Kongresi, Şi Cinping düşüncesi, Çin tipi sosyalizmin yeniden canlanması gibi ifadelerle tanımlanan yeni bir dönemi başlatıyor. Şi’nin konuşmasına ve Halkın Günlüğü’nün İngilizce versiyonunda, bu konuşmayı dünyaya anlatan yazılara bakınca, bu kongreyle, Çin’in küresel bir hegemonya adayı olarak önemli bir eşiği aştığını, adaylığını ilk kez ve açıkça ilan ettiğini söyleyebiliriz. Küresel bir hegemonya adayının, başarılı olabilmesi için yerleşik hegemonyacı güç (ABD) ile teknolojik gelişme, taarruz, caydırı, alan kontrolünden yoksun bırakma konularında boy ölçüşecek düzeyde bir askeri kapasite yaratabilmesi; diğer ülkeleri etkileyen bir ekonomik kültürel çekim gücüyle, kendi modeline ve/veya çözümlerine rıza alabilmesi, en önemlisi bu arada yerleşik hegemonya gücü ile tüm kazanımlarını yok edebilecek erken bir savaşa girmeden yoluna devam edebilmesi gerekiyor. 19. Kongre Çin’in bu yönde başarılı olabilmek için gereken adımları atmaya kararlı olduğunu gösteriyor. Hegemonya, kültür Yükselen hegemonya adayının, bu niyetini dünyanın geri kalanına, kendi halkına, rıza almaya uygun bir biçimde sunması gerekir. ABD hegemonyası, “komünizme” karşı “hür dünya”, liberal demokrasi, bireysel girişimci/serbest piyasa kültü, eğitim ve eğlence endüstrisinde hâkimiyet, estetik değerleri yönlendirme becerileri üzerinde yükseldi. Gerçekteyse, ne komünizm komünistti, ne de ABD hegemonyası bir hür dünya yaratıyordu: Piyasa serbest değil tekelciydi, demokrasi aslında oligarşiydi, sanat adına yalnızca tüketim kültürü, sermayenin estetik değerleri destekleniyordu. Çin’in hegemonya atağı, neoliberal kapitalizmin, Batı demokrasisinin karşısına “Çin tipi sosyalizm”, “Çin Modeli demokrasi” diye bir şey koyuyor. Bu arada Şi Cinping’in konuşmasında vurguladığı gibi Çin, futbol, eğlence endüstrilerinde dünya çapında lider olmayı amaçlıyor. Xinhua ajansı (17/19/2017), Batı’daki gibi rekabete değil işbirliğine dayanan “Aydınlanmış Çin demokrasisinin Batı’yı gölgede bıraktığını” anlatıyor. Halkın Günlüğü (23/10/2017), Çin’de yabancı öğrenci sayısının 2012’den bu yana yüzde 35 artarak 205 ülkeden 440.000 öğrenciye yükselmiş olmasından hareketle Çin’in gelecekte küresel eğitim alanında lider olmaya hazırlandığını savunuyor. Halen dünyada 500 üniversitede kurulmuş Konfüçyüs enstitülerinin sayısı hızla artıyor. Financial Times’ın bir araştırmasına göre, Çin dışişlerinin “sihirli silah” olarak tanımladığı, “Birleşik Cephe” bürosu, Çin’in kültürel ve siyasi etkisini artırmak, Çin’e yabancı ülkelerde yerli işbirlikçiler bulmak, oralardaki Çinli nüfusun örgütlerini ve yerel liderlerini etkilemek, yönlendirmek için, görkemli bir binada, dokuz farklı servis üzerinden faaliyet gösteriyor. Ve ekonomi... Bir Çin tipi sosyalizmden iddiası var ama, Halkın Günlüğü yeni dönemi açıklayan yorumlarında, “devlet sermayesini güçlendirmeye, kuruluşlarını dünya çapında rekabet edebilen firmalara dönüştürmeye kararlı” olmaktan, “faiz ve döviz hareketlerinin giderek piyasaya daha çok dayanmasından”, “piyasaya erişimi daha da kolaylaştırmaktan”... “yabancı sermayenin meşru haklarını ve çıkarlarını korumaktan söz ediyor” (19/10). Halkın Günlüğü’ne göre “Çin açık bir ekonomiyi, serbest ticareti teşvik etmeyi, süreç içinde dünyaya Çin’in önerdiği çözümler sunmayı amaçlıyor”. HG, “Çin tüm kayıkları kaldıracak yükselen dalgadır” diyor (23/10). Çin’in toplam dış yatırımları (sermaye ihracı) 2005 yılında 204.7 milyar dolardan, 2017 yılında 1.6 triyon dolara yükselmiş. Çin bir taraftan, ABD’nin Çin denizindeki hegemonyasına fiilen son verirken, diğer taraftan Yeni İpek Yolu projesiyle, ekonomik merkezlerini Orta Asya’dan, Avrupa’nın kalbine kadar bağlayan ulaşım ağları, altyapı yatırımlarıyla, stratejik bir ekonomik alan inşa ediyor. Bence, Çin tipi sosyalizmden değil de uluslararası kapitalizme eklemlenmiş bir devlet kapitalizminin, egemen sınıflarının küresel hegemonya adaylığından söz etmek gerekiyor. Yapı Kredi’den inovasyon yatırımı Yapı Kredi, Android işletim sistemiyle çalışan akıllı telefona sahip müşterilerinin, Yapı Kredi Mobil üzerinden telefonlarını POS cihazlarına yaklaştırarak ödeme yapabileceklerini duyurdu. Yapı Kredi Grup Direktörü Serkan Ülgen, “Artık müşterilerimiz Yapı Kredi Mobil üzerinden de kartlarını mobil ödemeye açarak işlemlerini gerekleştirebilecek” diye konuştu. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle