23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Kasım 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 İstanbulÇanakkale, Çanakkaleİstanbul uçak seferleri dün başladı, yolculuk süresi 50 dakikaya düştü. Seferler Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Cumartesi olmak üzere haftanın dört günü gerçekleştirilecek. Seferler, 20 Kasım’dan itibaren haftanın 7 günü yapılacak. TUZLA Yakıt tankeri patladı: 3 yaralı Tuzla’da Rauf Orbay Caddesi üzerindeki bir akaryakıt istasyonunda yakıt tankeri yakıtını boşalttığı sırada alev aldı. Alev alan tankerde bir süre sonra patlama meydana gelirken olayda yangına müdahale eden iki itfaiye çalışanı ve bir işyeri çalışanı yaralandı. Yangın yaklaşık yarım saatlik çalışma sonunda söndürüldü. Akaryakıt istasyonunda çalışan görgü tanığı Kadir Tezel ise “Tanker alev aldı. Müdahale ettik yangın tüpleriyle ama başarılı olamadık. Bir yaralının yüzü yandı, alev yüzüne geldi” diye konuştu. l İSTANBUL/ Cumhuriyet 8 CM KAR Doğu’da hava eksilere düştü Yüksek kesimlerde kar yağışının görüldüğü Doğu Anadolu Bölgesi’nde hava sıcaklığı sıfırın altına düştü. Erzurum, Ağrı, Kars ve Ardahan’ın yüksek kesimlerinde görülen kar yağışı zirveleri beyaza boyadı. Erzurum’un Palandöken ilçesi üzerinden Tekman’a giden yolda kar kalınlığı 8 santimetreyi buldu. Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde etkili olan sağanağın ardından 3 bin 433 rakımlı Köse Dağı’nda da kar etkili oldu. Bölgede hissedilen en düşük hava sıcaklığı Iğdır’da 9, Ağrı’da 3, Erzincan’da 2, sıfırın altında olmak üzere Kars’ta 3, Ardahan’da 2 ve Erzurum’da 1 derece ölçüldü. l İHA 150/1 0 260/1 2 0 80/3 0 140/6 0 150/1 0 100/ 4 0 70/ 4 0 120/ 2 0 200/8 0 180/7 0 110/0 0 190/1 1 0 110/7 0 240/1 9 0 140/8 0 00/ 4 0 150/8 0 220/6 0 140/8 0 200/8 0 220/1 5 0 160/1 2 0 TARİHTE BUGÜN 1870: İstanbul’da ilk mizah dergisi “Diyojen”in birinci sayısı yayımlandı. 1998: Bilim insanı, yazar Prof. Bahri Savcı, İstanbul’da hayatını kaybetti. Prof. Savcı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi bünyesinde “İnsan Hakları Merkezi” nin kurulmasını sağlamıştı. Mürettebatla Şile açıklarında sulara gömülen kargo gemisindeki 10 kişiyi arama çalışmaları sürüyor, battıgeminin yeri tespit edildi Bursa Gemlik limanından Karadeniz Ereğli limanına dökme demir taşıyan Türk bayraklı 78.5 metrelik “Bilal Bal” isimli kargo gemisi Şile açıklarında battı. Sahil Güvenlik Komutanlığı, 10 kişilik mürettebatı olduğu öğrenilen gemi için arama kurtarma çalışmaları başlattı. Geminin battığı bölgeye havadan ve karadan kurtarma ekipleri gönderildi. Çalışmaların Şile’nin Ağva Karacaköy’den 12 deniz mili uzaklıkta sürdürüldüğü belirtildi. Geminin yeri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın TCG ALEMDAR gemisi tarafından tespit edildi. Ekiplerin bölgedeki çalışması sürüyor. Geminin batma nedeni ise henüz bilinmiyor. 10 kişilik mürettebat Gemide bulunan mürettebatın isimlerinin ise Kaptan Refik Telci, İkinci Kaptan Cüneyd Yedican, Başmühendis Ali Doğan, İkinci Makinist Hüsamettin Yazıcı ile gemiciler Mert İlkmen, Nihat Küçük, Nedim Alicem, Sabri Yıldırım, Engin Selçuk ve Vedat Odabaşı olduğu öğrenildi. Endişeli bekleyiş sürüyor Geminin battığını haber alan mürettebatın yakınları arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı noktaya koştu. Yakınlarından haber alamayan ailelerin çok üzgün ve endişeli olduğu görüldü. Çalışmaların yapıldığı noktada jandarmayla konuşan aileler kaybolan yakınları hakkında bilgi edinmeye çalıştı. Yapılan arama kurtarma çalışmalarında, üzerinde “Bilal Bal” yazılı can simidi ile “ORAPİN 4” yazılı şişme can salı bulunduğu öğrenildi. Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın açıklamasında, gemiden sabah sa atlerinde tehlike sinyali alındığı anımsatıldı. Başbakan Binali Yıldırım da konuyla ilgili açıklamasında arama kurtarma çalışmalarının koordineli olarak sürdürüldüğünü belirtti. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Arama kurtarma çalışmalarında gemiye ait bot ve can yelekleri bulundu. Diktatöre diktatör denir mi? “Şayet diktatör olsaydı, ona diktatör diyemezdiniz” mantıklı bir tespit. Peki, bu tespiti yaptıktan sonra diktatör diyen hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaretten suç duyurusunda bulunmak çelişkili değil mi? Neticede suç duyurusunun hedefi muhatabının diktatör demesini cezalandırmak, bir daha aynı ifadeyi kullanmasını engelleyerek buna niyet edenlere gözdağı vermek. Bu durumda “şayet diktatör olsaydı, ona diktatör diyemezdiniz” cümlesi tamamen anlamsızlaşmakla kalmıyor aynı zamanda ister istemez dolaylı olarak sayın Cumhurbaşkanı’nı diktatör olmakla itham etmiyor mu? Dünyada kendine diktatör dendiği için son senelerde kimler dava açmış bakalım. Nijer Devlet Başkanı Mainassara. Zimbabve Başkanı Mugabe. Angola Başkanı Eduardo dos Santos. Çad Başkanı İdris Déby. Gabon Başkanı Ali Bongo. Ekvador Başkanı Rafael Correa. Beyaz Rusya Başkanı Aleksandr Lukaşenko Bunlar benim ilk aramada bulduklarım. Elbette sayıları artabilir. Ancak dikkat çeken mesele, diktatör diyene dava açanların demokrasileriyle meşhur devletlerin başkanları olmamaları. Ayrıca bu devletlerin hepsinin başkanlık rejimiyle yönetildiğinin de altını çizmeli. Başka devletlerde kimse devlet yöneticilerine diktatör demiyor mu? Efendim diktatör de diyorlar, katil de, hırsız da. Demokrasilerde siyasetçilere yönelik eleştiri sınırlarının sıradan vatandaşlara göre daha geniş olduğu kabul edilir. Nasıl olduysa hâlâ üyesi bulunduğumuz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadı da bunu defalarca tekrar etmiştir. Kaldı ki sayın Erdoğan’a diktatör imasında bulunan ilk kişi kendi danışmanı Yiğit Bulut’tur. Cumhurbaşkanı’nı Sezar’a benzetmiştir. Sezar’ın tarihe geçmesine sebep olan ise Roma Cumhuriyeti’ni yıkarak kendini “Dictator in perpetuum” yani “daimi diktatör” ilan etmesidir. Bildiğimiz kadarıyla Yiğit Bulut hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan hakkında suç duyurusunda bulunan cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın amacı uluslararası camiada Türkiye’yi Çad, Zimbabve, Angola, Nijer benzeri bir rejim olarak gösterip sayın Cumhurbaşkanı hakkında “diktatör algısı” yaratmak mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu avukatın fiilinden haberi var mıdır? Gelişmiş demokrasilerde liderler kendilerine “diktatör” denmesini umursamaz ve kendilerine diktatör diyene dava açmaz. Diktatörlüklerde ise liderler kendilerine “diktatör” diyene dava açarlar ki örnekler de bunu gösteriyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nı kendisi hakkında “diktatör algısı” oluşturmaya çalışanlara karşı uyarmak herhalde en doğal vatandaşlık görevimizdir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle