Katalog

Perşembe 2 Kasım 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Müftülük nikâhına O da OHAL, bu da OHAL Fransa’da dün yani 1 Kasım 2017’den itibaren, 13 Kasım 2015’te 130 kişinin ölümüyle sonuçlanan Paris’teki terör eylemlerinin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) sona erdi. Fransa’da OHAL uygulamasının olması, 15 Temmuz 2016 olaylarının ardından OHAL ilan eden AKP’nin bu alandaki kendi icraatını savunmak için sarıldığı bir savdı. Şimdi ondan mahrum kaldı. Aslında Fransa’daki OHAL uygulaması, AKP’yi değil, onun baskı politikasını eleştirenleri haklı çıkarıyordu, ama hazretler bir laf ederken sözlerinin tutarlı olmasına özen göstermeye gerek duymazlar ki. Örnek mi istiyorsunuz? Alın size Bekir Bozdağ! Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, sayın Cumhurbaşkanı’na “faşist diktatör” diyerek ayıp eden, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’a “eğer faşist diktatör olsaydı, öyle konuşamazdın” yanıtını verirken Ankara Cumhuriyet Savcısı, Tezcan hakkında soruşturma açmıştı bile. Söylediği lafın nereye varacağını düşünmeden konuşan Bozdağ’ın yanıtına itibar ederseniz, Ankara Cumhuriyet Savcısı’nın da Bülent Tezcan’ı doğruladığı sonucuna varırsınız. Aynı şekilde, Fransa’daki OHAL uygulamalarını AKP’nin OHAL uygulamalarıyla kıyaslarsanız, bugünkü iktidarın değil, onu eleştirenlerin haklı çıktığını görürsünüz. HHH Fransa’da da, Türkiye’de de, yakın tehlike durumunda başvurulan bir tedbir olan OHAL uygulamalarına kimi başka demokratik ülkelerde de rastlandığı doğrudur. Ama şimdiye dek hiçbir demokraside, AKP’nin on beşinci ayını dolduran OHAL uygulamasına benzer dehşet verici bir duruma rastlanmamıştır. Eğer Fransa’daki o hal, OHAL ise Türkiye’deki bu hal nedir? Fransa’da iki yıllık OHAL uygulaması süresince, bir kez o da, Senato’dan geçmeyen Çalışma Yasası ile ilgili bir KHK kabul edilmiştir. Onun dışında OHAL ile ilgili 493 tabir edilen KHK getirilmemiştir. Kaldı ki, yargının gerçekten bağımsız olduğu Fransa’da KHK’ler de, diğer OHAL uygulamaları da, yargı denetimindedir. Türkiye’de ise çıkarılan KHK’nin gerçekten OHAL’in ilanına neden olan durum ile ilgili olup olmadığını denetleme yetkisine sahip olduğu yolundaki önceki içtihadından geri adım atan Anayasa Mahkemesi’nin son kararı ile KHK’ler üzerinde herhangi bir yargı yetkisi bulunmamaktadır. Fransa’da adrese baskınlar, aramalar, güvenlik bölgesi ilan etme, ev hapsi, nefret, şiddet, terör eylemlerini teşvik gibi davranışlar üzerine ibadet yeri kapatılması gibi imkânlar veren iki yıllık OHAL uygulaması sırasında, 4 bin 400 ev araması yapılmış, 62 kişi geçici olarak ev hapsine bağlanmış, 48 kişiye belirli bir bölgeye giriş yasağı getirilmiş ve şiddet, nefret ve terör propagandası yapıldığı teppit edilen 61 cami kapatılmış. İki yıllık OHAL uygulamasının Fransa’daki bilançosu işte bu. 1 Kasım itibarı ile kaldırılan OHAL uygulamasındaki bu yetkiler yeni çıkarılan ve 2020 yılında otomatik sona erecek olan yeni Terör ile Mücadele Yasası’na konurken, havaalanları ve limanların çevresinde polise otomatik kimlik kontrolü ve üst araması yetkisi tanınan alanın çapı da hükümetin istediği bölgenin çapı da 20 km’den 10 km’ye indirilmiş parlamonta tarafından. HHH Peki, bizde herhangi bir yargı denetimine tabii olmayan, yargıyı ve yasamayı tümüyle devre dışı bırakan OHAL’in bir yıllık uygulamasının bilançosu ne? Kısaca göz atalım: Bu bir yıl süresince 124 bin kamu görevlisi ihraç edilmiş, 7 bin 200 subay ve astsubay ordudan atılmış, 60 bin 532 öğretmen uzaklaştırılmış, 4 bin 93 öğretim üyesi ve görevlisi üniversiteden çıkarılmış, 4 bin 238 hâkim ve savcı ihraç edilmiş ve bu süre içinde Türkiye hapishanelerinde en fazla gazeteci bulunduran ülke şampiyonluğunu da ele geçirmiş. Bütün bunlar olurken, yargı tümüyle devre dışı kalmış. İşte iki ülkenin OHAL uygulamasındaki farklar. Bu iki OHAL’den biri “Oha!”yı hak ediyor, ama acaba hangisi? Yeşilyurt’a ertelemeli hapis cezası verildi Yazar Süleyman Yeşilyurt’un katıldığı ‘Derin Tarih’ isimli televizyon programında sarf ettiği sözlerle ilgili hakkında açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama” suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanık Yeşilyurt’un beraatine karar verdi. Mahkeme, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret etme” suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirterek, sanık Yeşilyurt’u 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı, cezayı erteledi. İddianamede, Yeşilyurt’un “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret etme” ve “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlarından 2.5 yıldan 7.5 yıla kadar hapsi isteniyordu. 12 mayıs’da tutuklanan Süleyman Yeşilyurt’un, 1 Haziran’da görülen ilk duruşmada tahliyesine karar verilmişti. l DHA 21.5 milyon lira Geçen yıla göre bütçesini yüzde 13.21 artıran Diyanet’in bütçesi 7 milyar 774 milyon TL’ye çıktı. Bütçeden aslan payı ise ‘Ahlaki yozlaşmayla mücadele’ye ayrıldı Diyanet İşleri Başkanlığı 2018 yılında bütçesini bir önceki yıla göre yüzde 13.21 artırarak 7 milyar 774 milyon 183 bin TL’ye çıkar dı. Bu büyük ödeneğin hangi kalemlerden oluş masının planlandığı ise Başkanlığın 2018 Perfor mans raporuna yansıdı. SİNAN TARTANOĞLU Buna göre Diyanet, “Birlik ve beraberliği engelleyen toplumsal prob lemlerin çözümüne kat kı sağlamak” için bütçeden 8 milyon 841 bin TL para ayıracak. Ancak bu pa ranın çok büyük bir kısmı, 8 milyon 500 bin TL’si “Ahlaki yozlaşmayı önle yici çalışmalar yapmak” için harcana cak. Bu amaç doğrultusunda çeşitli ya yınlar ile hutbe, vaaz ve konferanslar hazırlanacak. Buna karşılık aile içi şiddeti önlemek amacıyla yapılacak çalışmalara 75 bin TL ödenek ayrılacak. Bu para ile “hut be, vaaz ve konferanslar düzenleneme YENİ KURAN KURSLARINA 1.5 MİLYON Yeni kuran kursları açmak için 1 milyon 450 bin TL ödenek ayrıldı. Bu para engelli, yatılı ve 46 yaş grubu Kuran kursları açmak ve ihtiyaç odaklı Kuran kursu sayısını artırmak için kullanılacak. 50 bin TL kaynak ayrılarak “Yeni kuşakların anlayabileceği bir meal çalışması” yapılacak. Dini ve kültürel içerikli TV ve radyo yayın çeşitliliğini arttırmak için 5 milyon TL, yurtdışına yö nelik dini ve kültürel içerikle TV ve radyo yayını için de 1 milyon TL ayrılacak. Yabancı dil ve lehçelerde yayın sayısını arttırmak için de 8 milyon 252 bin TL para harcanacak. İslamın kadına verdiği değerin doğru anlaşılması için yaşantıları ile Müslüman kadınlara örnek teşkil eden Hz. Hatice, Hz. Ayşe ve Hz. Fatma biyografisi hakkında eserler 1 milyon TL bütçe ile hazırlanacak. yeceğinden” sadece eğitimler düzenlenecek. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde barışı tehdit eden hususlarda ilgili çalışmalar yapmak için ise 256 bin TL ayrılacak. Bu çalışmalar kapsamında terör olaylarının “dini ve ahlaki eksiklikler neticesinde ortaya çıktığı” yaklaşımı benimsenecek. Bu kapsamda vaaz ve hutbelerle bölge halkı ‘bilinçlendirilecek’. İlgili kamu kurumları ile STK’lerle beraber toplantı lar yapılarak oluşacak tehditler engellenecek. Barış için “İslamın barış, adalet, özgürlük mesajının insanlığa ulaştırılmasında etkin rol oynamak” hedefi doğrultusunda da para harcanacak. Dünya barışı ve kardeşliğine katkıda bulunmak için, İslamın mesajları çerçevesinde 550 bin TL bütçe ile uluslararası konferanslar düzenlenecek. Müslim – gayrimüslim ayrımı yapılmaksızın din özgürlüğünün geliştiril mesine yönelik uluslararası çalışmalar için ise 468 bin TL harcanacak. Bu kalemdeki Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki barış çalışmaları için ise 64 bin TL ödenek ayrılacak.    Yeni çıkan yasa ile nikâh kıyma yetkisi de alan müftülüklerin ihtiyaçlarının belirlenerek yeniden dizayn edilmesi gerekli olan yerlere yeni hizmet binalarının inşa edilmesi için 21 milyon 576 bin TL para harcanacak.   Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü 2017’nin ilk altı ayında ‘Bilgisayar Hatlı Kuranı Kerim’den 615 bin adet bastı. Bu kitaplar, bütün il ve ilçe müftülüklerine ücretsiz olarak dağıtılması için gönderilmeye başlandı. Söz konusu eserlerin basımı için 15 milyon 342 bin 973 TL para harcandı. Camilerin fiziki yapı ve sosyokültürel fonksiyonlarını standartlaştırmak, mekân kalitesini artırmak için 29 milyon 300 bin TL ödenek ayrılacak. Bu para ile yeni cami projeleri de hazırlanacak. l ANKARA 62 yayın kuruluşu kapatıldı! OHAL’in vakıflar ve radyo TV yayıncılığına etkileri bütçe komisyonunda görüşüldü. Hakan Çavuşoğlu ve İlhan Yerlikaya komisyona bilgi verdi ‘TEHDİT’ İDDİASI Erdoğan da rahatsızmış Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur’un ailesinin tehdit edildiği yönündeki açıklaması ile ilgili olarak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın aynen ifadesi; ‘Böyle bir şey var ise müstafi belediye başkanımız hangi merciye, ne şekilde başvurması gerektiğini bilir ve başvurması gerekir.’ AK Parti siyaseti ile bağdaştırılması mümkün olmayan bir şey. Eminim genel merkez gerekli çalışmaları yapmak için bunun üzerine gidecektir” dedi. ‘Görüşme oldu’ Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın toplantısı dü zenledi. Kalın, Büyükada dava sındaki tahliyelere ilişkin Alman ya eski Başbakanı Gerhard Schröder’in Erdoğan ile görüşmesinin anım satılması üzerine de “Görüşme doğrudur, olmuştur ama bunun neticesinde bu tah liyelerin olduğu şek linde bir değerlendir me öyle bir otoma tikman illiyet bağı kurmak doğru değil, son tahlilde bunun kara rını veren de yargıdır” ifa delerini kul İbrahim Kalın landı. Bursa’da Alinur Aktaş aday olacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile Bursa Belediye Başkanlığı’ndan istifa eden Recep Altepe’nin koltuğuna, yine Erdoğan ile yapılan görüşmeler sonucunda İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş aday oldu. İHA’nın haberine göre; İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, dün AKP Genel Merkezi’ne çağrıldı. Üç belediye başkanı, daha sonra Saray’a giderek Erdoğan ile görüştü. Görüşmenin ardından Bursa’nın yeni başkan adayı Alinur Aktaş olarak belirlendi. Bugün 15.00’te yapılacak meclis toplantısıyla yeni başkan seçimi yapılacak. ‘15 Temmuz dönüşümdür’ Başbakan Binali Yıldırım, Milli Savunma Üniversitesi akademik yıl açılışı ve Harp Enstitüleri’nin öğretime başlaması töreninde konuştu. Ülkenin son yıllarda ortaya çıkan yeni risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Yıldırım, “15 Temmuz’dan sonra aldığımız tedbirlerden biri de Silahlı Kuvvetler ve Mili Savunma Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılmasıdır. Gereken adımları titiz likle attık ve bugün akademik yıl açılışını yaptığımız Milli Savunma Üniversitesi de bu alınan kararlardan bir tanesidir. 15 Temmuz’da bu kurumlarımıza verilen tahribat ve öğrenci kaybımız süratle telafi edilmiş, Harp Akademileri, Astsubay ve akademilerde bugün toplam sayı 9 bin 832’dir. Bu yapısal dönüşüm gerçekleşmiştir, bundan sonra da devam edecektir” diye konuştu. İHA Altay siyasete kilitlendi SERTAÇ EŞ Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında bugün toplanacak olan Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin (SSİK) gündemindeki en önemli konulardan birini Türkiye’nin yerli olanaklarla geliştirdiği Altay tankının seri üretimi oluşturuyor. Türkiye’nin Almanya ile yaşadığı ancak seçim sonrasında soğumaya başlayan gerilim, seri üretim konusunu yakından ilgilendiriyor. SSİK’in 2007’deki kararıyla çalışmalarına başlanan ve Koç Holding bünyesindeki Otokar tarafınan 5 tane prototipi üretilen Altay tankında Alman MTU firmasının MT 883 motoru kulla nılıyor. Tanktan ilk aşamada 200250 tane üretilerek Kara Kuvvetleri’ne teslim edilmesi öngörülüyor. Seri üretim amacıyla Otokar, BMC ve FNSS firmalarının 16 Kasım’a kadar Savunma Sanayii Müsteşarlığı’na (SSM) tekliflerini vermeleri gerekiyor. Ancak Otokar ve BMC’nin tankta kullanılması gereken motorları alacakları firma Alman. Türkiye ile bu ülke arasında yaşanan gerilim nedeniyle, Berlin yönetimi bazı silah, mühimmat ve parçaları vermiyor. Almanya’da seçimlerin sona ermesinin ardından ilişkilerde yumuşama sağlanırsa Altay tankının ilk parti seri üretiminde Alman motoru kullanılmasını sağlayabilir.l ANKARA TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Vakıflar Genel Müdürlüğü ve RTÜK’ün bütçelerinin görüşmeleri sırasında Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bütçesi ile ilgili sunum yaptı. Çavuşoğlu, FETÖ ile mücadele kapsamında da örgütle irtibatlı, iltisaklı vakıflara dair işlemlere 15 Temmuz darbe kalkışmasından önce başlandığını belirterek, “15 Temmuz sonrasında da ilk olarak 23 Temmuz 2016 tarihli KHK ile 104 adet vakıf kapatılmış, bu vakıflar ile iktisadi işletmelerinin her türlü taşınır ve taşınmazları ile her türlü mal varlığı, alacak ve hakları Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce devralınmıştır. FETÖ terör örgütüyle irtibatlı, iltisaklı olduğu daha sonra belirlenen 57 vakıf da kapatılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğünde FETÖ ile irtibatlı 31 personelin KHK ile kamu görevleri sona erdirilmiştir” dedi. RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, kurulun 2018 bütçesini sundu. 20162017 yıllarında KHK’ler uyarınca kurulan komisyon kararıyla milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütleriyle iltisaklı, ilişkili ve terör örgütlerine destek verdiği tespit edilen 37 radyo ve 33 televizyonun kapatıldığını bildiren Yerlikaya, yine söz konusu Komisyon kararıyla 4 radyo ve 4 televizyonun yayın haklarının iade edildiğini kaydetti. Yerlikaya, “Üstkuruldan lisansı olmadığı halde, Türkiye’ye yönelik olarak TÜRKSAT A.Ş. uyduları üzerinden Türkçe yayın yapan 33 kuruluşun yayınlarının iletimi sonlandırılmıştır” ifadelerini kullandı. ‘Teröristin namazını kıldırmayabilir!’ dBmBtgvrssğtabsutamiügKoem“öiyiondiHrıeırğiğlTtnnöyüzlalacriraigdeaçüle.,rımdödukşrpereznuyeitle2kkürtansaanınmveaölnü0çıyfsşruğnlKrüeKbieAdşıürkmöaam1nnn,noo8ikıübiriipy’sNylaHşnğdiealiimiikrantaYdşsırlli,KüilkleDetnıhmceilyg“louımiinAençılsdinPDSasanırnöbğlü,amyRidiiskebBönain?ğriuİ“m’yokraAznudmeuü”Blzidineeainmnn,tüğcmativuseuny/kdaramluçnsüiusoaniiomyeolern’eCıyssioornnuarm“atnrivınMöüoueuDnurlndslTcdubealİuasykkmaeşiaeaaBcbcruldalutl.tlllearsğ,üveeleaeığöhğiaiAaninlarornnlıymitkrnuelunnı”ayırnbınitgvoziarıdcacntroyiaoBcsiıeieirzirseevyugaşanBrıayldlakelaeasafenıklnPökaoşdnieaieurrarlmiatıltnkirBa”izatenaİytrgeemzsEatııkoavdnmvtgnegladekvnramlaızleyıuab?eflevcelemnidıviadd”lneıienenaieabp,iı..ğrir, C MY B