Katalog

Perşembe 2 Kasım 2017 12 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ SALTANATIN KALDIRILIŞININ YILDÖNÜMÜ Egemenlik 95 yıldır milletin 1Kasım 1922’de Meclis’te kabul edilen “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, hukuku hâkimiyet ve hükümraninin mümessili hakikisi olduğuna dair” 308 numaralı kararname ile saltanat kaldırıldı. Kararnamede, “İstanbul’daki şeklî hükumetin 16 Mart 1920’de tarihe intikal ettiği” belirtildi. Saltanatın kaldırılmasının ilk adımı, itilaf devletlerinin Lozan’daki konferansa Ankara hükümeti ile birlikte İstanbul hükümetini de davet etmesinin hemen ardından atılmıştı. Son Osmanlı Padişahı Vahdettin, 17 Kasım 1922 sabahı İngiliz zırhlısına binerek Malta’ya kaçtı. Saltanatın kaldırılmasıyla egemenliğin tek sahibi millet oldu. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Sinirliydim’ dedi, çıktı Kaldırımda yürüyen kadına saldıran Hakan Dündar, sadece 5 ay 16 gün hapis cezasına mahkum edildi. Hükmün açıklanması da 5 yıl süreyle ertelendi EN AZ BİR KEZ TEHDİT Ürküten rapor Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Sadık Toprak, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’ndan (HSK) alınan özel izinle İstanbul, Edirne, Konya, Aydın, Eskişehir, Antalya, Kırıkkale, Giresun, Erzurum, Malatya, Şanlıurfa ve Zonguldak’ta 10 yılda işlenen 162 kadın cinayetini TÜBİTAK’ın desteğiyle inceledi.“Türkiye’de aile içi kadın cinayetlerinin adli, tıbbi özellikleri ve önlemede adli tıbbın rolü” başlıklı çalışma, geçen ay uluslararası akademik bir dergide yayımlandı. Araştırmada saldırganların yaklaşık üçte birinin sabıkalı olduğu, sıklıkla düşük bir eğitim düzeyinde oldukları, kadınların dörtte üçünün ateşli silahla, geri kalanın bıçak benzeri kesici delici aletler de öldürüldüğü, en sık göğüs ve karın bölgesine öldürücü saldırılar yapıldığı tespit edildi. Ataşehir’de kaldırımda yürüyen kadına yumruklu saldırı düzenleyen tutuklu sanık Hakan Dündar, İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, “Kasten yaralama” suçundan 5 ay 16 gün hapis cezasına mahkum edildi. Dündar’ı tahliye eden mahkeme, hükmün açıklanmasını da 5 yıl süreyle erteledi. Mahkemede konuşan sanık Hakan Dündar, savunmasında olay günü evden çıkmadan önce annesi ile tartıştığını söyleyerek, “Annemle kavga etmiştim. İşe gidiyordum. Benim bir kısım psikolojik sorunlarım vardır. Esasında başarılı bir öğrenciydim. Tıp fakültesinde okuyordum. Ancak bir süre sonra tıkandım. Bu nedenle kaydımı dondurdum. Okula devam etmiyordum” dedi. ‘Kaldırım dardı’ Yolda giderken kaldırımda şikâyetçiyi gördüğünü söyleyen Dündar, “Kaldırım dardı. Sinirle giderken A.Ç’ye çarptım. Çok sert bir çarpma da olmadı. Deva Sanık Dündar, mahkemede yaptığı savunmada “Karşımdaki zayıf olması nedeniyle yere düştü” dedi. mında bayan bana ‘Geri zekalı’ dedi. Ben de sinirli olduğum için döndüm, ‘Sen kime geri zekâlı diyorsun’ diyerek, omuzundan itekledim. Biraz kuvvetli olmam, karşımdaki kişinin de zayıf olması nedeniyle yere düştü. Esasında sinirli idim, bilerek çarpmadım, yumruk atmadım, omzundan itekledim. Sonrasında olay yerinden ayrıldım. Benim polisten kaçma amacım yoktu, gün içinde de beni evimden aldılar” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ÖĞRENCİYE TECAVÜZLE SUÇLANIYOR Zanlı Adana otogarında İDDİANAME HAZIRLANDI Çocuğa cinsel istismara operasyonla yakalandı 43 yıl hapis cezası istendi eSnilaghellalennmsian Katillerin en sık ifade ettikleri cinayet nedenleri ise yüzde 11 ile kadının ayrılmak istemesi, yüzde 33 ile kıskançlık, sadakatsizlik, namus; yüzde 25 ile tartışma, yüzde 15 ile hırsızlık ve cinsel saldırı olarak belirlendi. Elde edilen sonuçlara göre, ateşli silah sahipliğinin kontrol altına alınması ve eğitim düzeyinin yükseltilmesinin en etkin çözümler olabileceği vurgulandı. l DHA İstanbul Sarıyer’de Kırgızistan uyruklu üniversite öğrencisi E.A’ya tecavüz ettiği iddia edilen 27 yaşındaki Fatih Y., Adana’da düzenlenen operasyonla yakalandı. Sarıyer’de, İTÜ Ayazağa Metro çıkışında geçen 26 Ağustos’ta meydana gelen olayda, polise başvuran Kırgızistan uyruklu 22 yaşındaki E.A. tecavüze uğradığını, para ve telefonunun gasp edildiğini söyledi. E.A., gece saatlerinde metrodan çıkarak bir süre yürüdükten sonra arkasından gelen bir kişinin kendisini ‘Sessiz ol, öldürürüm seni’ diyerek önce tehdit ettiğini daha sonra yere dü şürüp tecavüz ettiğini iddia etti. Üniversiteli E.A. ayrıca, saldırganın kaçarken cüzdanını ve cep telefonunu da gasp ettiğini söyleyerek şikâyetçi oldu. Bunun üzerine çalışma başlatan polis, olayın meydana geldiği yere yakın olan güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Polis güvenlik kamera kayıtlarından şüphelinin Fatih Y. olduğunu saptadı. Şüphelinin izini takip eden İstanbul polisi, Fatih Y’nin Adana’da olduğunu belirleyince otogara yapılan operasyonla Fatih Y. yakalandı. Şüpheli İstanbul’a gönderildi. l ADANA / DHA Erzurum Atatürk Çocuk Evleri’nde kalan 17 yaşındaki O.M. adlı erkek çocuğu 2 gün boyunca evine kilitleyip cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla M.A. için “cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 15 yıla kadar, “zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan ise 28 yıla kadar olmak üzere toplam 43 yıl hapsi istendi. M.A’nın evinden kaçarak yurda dönen O.M., başından geçenleri Atatürk Çocuk Evleri’nin müdürüne anlattı. Çocuk Şube Müdürlüğü’nde ifadesi alınan O.M., M.A’nın kendisi ne zorla cinsel istismarda bulunduğunu, evin pencerelerinde demir parmaklıklar olduğunu, bu yüzden kaçamadığını anlattı. Gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen M.A, 6 Temmuz’da tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, O.M’nin Erzincan ve Erzurum’daki hastanelerle Tunceli Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü raporlarına göre, “hafif mental reterdasyon” rahatsızlığı olduğu kaydedildi. 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan M.A., 13 yaşındaki oğluyla birlikte yaşadığını anlatarak suçlamaları reddetti. l DHA T.C. LÜLEBURGAZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2013/576 Esas DAVALI: RABİA EMREARSLAN İslambey Mah. Evlice Baba Tekke Sk. No:62 İç Kapı No: 15, Eyüp/ İSTANBUL Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan kamulaştırma (bedel tespiti ve tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Mernis adresiniz bulunmadığından ve adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 06/02/2018 günü saat: 09:00’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 690575) KARABÜK VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN 2011201220132014201520162017 Takvim yılı faaliyetlerinden dolayı adına vergi tarh edilip, ceza kesilen mükellef adına tanzim edilmiş bulunan ihbarnameler Mükelleflerin gösterdiği adrese tebliğ edilememiş olduğundan, 213 sayılı V.U.K.’nun 103. ve 106. Maddeleri gereğince ilanen tebligat yapılması ha sıl olmuştur. VERGİ NO. ADI SOYADI VERGİ TÜRÜ CEZANIN NEVİ DÖNEMİ MİKTARI ADRESİ 111 023 4262 AYŞE AYDIN KDVY.H VERGİ ZİYAI CEZASI 2010 3.638.907,98 Şirinevler Mah. Kazım Karabekir Cad. No: 2/5 KARABÜK Adı geçen mükellefin ilan yazısının gazetede yayımlandığı gün ilan tarihi olarak kabul edilecektir. İlan tarihinden itibaren 1 ay içinde mükellefin biz zat veya bilvekale KARABÜK VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE müracaat etmeleri veya halen bulundukları adreslerin açık olarak, taahhütlü mektup veya telgraf la bildirmeleri halinde mükelleflere süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacaktır. Aksi halde belirtilen sürede tebliğat yapılmış sayılacağı ilan olunur. Mükellef lerin gösterdiği adrese tebliğ edilememiş olduğundan, 213 sayılı V.U.K.’nun 103. ve 106. Maddeleri gereğince ilanen tebligat yapılması hasıl olmuştur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 688158) Adaletin tarihi, tarihin adaleti Cumhuriyet davasında yeni bir şey yok. Eksik tanıklar, eksik bilirkişiler, eksik raporlar ve bir de mahkeme devam ederken heyetin önüne “son anda” gelen, esareti sürdürmeye bahane “yeni” belgeler; hepsi aynı... Daha önceki duruşmalarda ne yaşadıysak aynısını yaşattılar. Kısaca, siyasetin adaleti katli devam ediyor hâlâ!.. HHH Yine de önceki günkü duruşmada benim hisseme yeni olarak düşen bir şeyler yok muydu, vardı. Birincisi, Emre’nin (İper), “Büyüyünce ne olacaksın” sorusuna “İnsan olacağım” cevabıyla, “İnsanlığımızın ana vatanı çocukluğumuzdur” deyişini doğrulamış kızı, güzellikle bilgeliğin eşsiz buluşması Yağmur’la tanışma onuruna ermek!.. Onu bir sonraki yazımda da burada misafir etmeyi hedefliyorum. HHH Bir diğeri, Emre’nin başına gelen fecaatin nedeni: Müzik dinlemek için “Freezy” adlı bir müzik programını cep telefonunuza yüklüyorsunuz; o sizi otomatik olarak ByLock’a yönlendiriyor; böylece ByLock kullanmış oluyorsunuz!.. Dehşete ve kâbusa bakar mısınız?! Telefonunuzda ByLock yok, kurulu değil, ama siz ByLock “kullanıcısı” sayılmaktasınız!.. Konuyu neredeyse bir ilkokul öğrencisi düzeyinde anlaşılır kılarak anlatan bilirkişi, bu usulle herkes ByLock kullanıcısı tespit edilebilir dese de heyeti ikna edemedi! Bize “kırın cep telefonlarını, dönün taş devrine” dedirten hadisenin, daha “net” söylemek gerekirse, Tarkan’ın “Kuzu Kuzu” şarkısının Emre’ye bedeli, tutukluluğa devam!.. *** Son olarak da şu fani dünyada kendisini tanımış olmaktan büyük onur ve gurur duyduğum canım kardeşim Murat Sabuncu’nun söyledikleri var. Mahkeme heyetine, ara karar aynı, savcı mütalaası aynı, son anda elinize ulaştırılan ve bize Silivri yolu tutturmanın fermanı olan “yeni” belgeler aynı dedikten sonra söyledikleri… Şu: “Sokrates, savunmasının son bölümünde ‘ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz’ der… Aynısını tekrarlıyorum! Bu duruşma sonrasında ben Silivri’ye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu ise tarih yazacak!..” O halde biz de bakalım tarih ne yazar; yazarsa nasıl yazar?.. HHH Nazi Almanyasının kanun adamları “Hitler kanundur!” diye övünüyorlardı. Göering 12 Temmuz 1934’te Prusya savcılarına şunu söyledi: “Kanun ve Führer’in iradesi aynı şeydir.” (…) Adalet Müşaviri ve Alman Hukuk Lideri Dr. Hans Frank bu noktayı daha da iyi belirtmek için 1936’da hukukçulara şunları söyledi: “Nasyonal Sosyalist ideoloji bütün ana kanunların temelidir; bu ideoloji özellikle parti programında ve Führer’in konuşmalarında açıklanmıştır.” Dr. Frank sonra bunun ne demek olduğunu da açıkladı: “Nasyonal Sosyalizm karşısında hukuk bağımsızlığı yoktur. Vereceğiniz her kararda önce kendinize şunu sorunuz: Benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi? Her kararda şunu söyleyiniz: Bu karar Alman halkının Nasyonal Sosyalist vicdanıyla uyuşuyor mu? İşte o zaman, Nasyonal Sosyalist halk devletinin birliğine karışmış ve Adolf Hitler iradesinin ölümsüzlüğünü tanımış olarak Üçüncü Alman İmparatorluğu’nun otoritesini kendi karar alanınızda her zaman için sağlayacak bir temel buldunuz demektir.” (...) “Bazı yargıçlar yine de parti politikasına hemen boyun eğmediler. Hiç olmazsa birkaçı verdiği kararı kanuna dayamaya çalıştı. 1934 Mart’ında duruşmaları yapılan ‘Reichstag’ yangınının dört komünist sanığından üçünü ‘Reichsgericht’in (Alman Yüksek Mahkemesi’nin) beraat ettirmesi, Naziler bakımından bu şekildeki davranışların en kötü örneği idi. Hitler’le Göering bu karara o kadar kızdılar ki, hemen bir ay içinde, 24 Nisan 1934’te, o zamana kadar yalnızca Yüksek Mahkemenin kaza yetkisi alanına giren vatana ihanet dâvâları bu yüksek kurumdan alındı ve ‘Volksgerichtshof’, yani Halk Mahkemesi denilen yeni bir mahkemeye verildi. Bu yeni mahkeme az sonra ülkenin en korkunç mahkemesi oldu.” (William L. Shirer, “Nazi Almanyasında Adalet”, “Nazi İmparatorluğu: Doğuşu, Yükselişi, Çöküşü, Cilt: 1” içinde, Ağaoğlu Yayınevi, İstanbul, 1968, s. 424428.) ŞANS TOPU 01, 20, 22, 24, 29 + 02 5+1 BİLEN: 500 bin 589 TL (3 kişi) 5 bilen: 4 bin 380’er TL 4+1 bilen: 311.80’er TL 4 bilen: 34.35’şer TL 3+1 bilen: 20’şer TL 3 bilen: 4.05’şer TL 2+1 bilen: 6.05’şer TL 1+1 bilen: 3.75’şer TL C MY B