27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 5 Ekim 2017 TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 ŞANS TOPU 02, 12, 16, 26, 32 + 10 5+1 BİLEN:184 bin 144,40’ar TL (4 kişi) 5 bilen: Bin 292’şer TL 4+1 bilen: 265.95’şer TL 4 bilen: 24.35’şer TL 3+1 bilen:17.15’şer TL 3 bilen: 3.70’şer TL 2+1 bilen:5.70’şer TL 1+1 bilen: 3.35’şer TL ‘90 yıl geriye 230/1 0 0 310/1 6 0 200/6 0 220/1 3 0 240/8 0 180/2 0 150/ 2 0 200/5 0 300/1 2 0 260/1 3 0 220/7 0 250/1 8 0 100/6 0 290/2 0 0 160/9 0 110/8 0 160/3 0 300/1 4 0 150/1 0 0 230/1 6 0 250/1 7 0 200/1 4 0 TARİHTE BUGÜN 1944: Fransa’da kadınlar seçme hakkına kavuştu. 1925: İlk Cumhuriyet Altını İstanbul Darphanesi’nde basıldı ve Mustafa Kemal’e gönderildi. 1930: Dünyanın en büyük hava gemisi İngiliz R 101 zeplini Fransa’da düştü ve 48 kişi hayatını yitirdi. gideriz’ Türk Hukukçu Kadınlar Derneği, müftülere nikâh yetkisi tanıyacak yasa tasarısına tepki gösterdi: Bu, kadın haklarına dinamit koymaktır! Müftülere nikâh yetkisi tanıyacak yasa tasarısına tepki gelmeye devam ediyor. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği dün konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Bugün, Türk Medeni Kanunu’nun 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilmesinin 91. yılını kutluyoruz. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ile Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının oluşturduğu TBMM’nin yaptığı köklü değişiklikler arasında hiç kuşkusuz en önemli değişiklik Medeni Kanun’un kabulüdür. Medeni Kanun’un kabulü ile sosyal alanda eşitlik anlayışının temeli atılmış, aile yapısında önemli değişiklikler meydana gelmiş ve Türk kadınının hakları açısından bir milat olmuştur. Bu kanun ile kadınlara mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın ve erkek eşitliği ve en önemlisi resmi nikâh zorunluluğu ile tek eşle evlilik esasları kabul edilmiştir” dendi. Medeni Kanun’la kadınların sahip olduğu hakların geliştirilmesi yerine, her alanda geriye gidişin yaşandığına dikkat çekilerek şöyle devam edildi: “Laikliğe ve modern haklarımıza yönelik saldırılar ve kadın cinayetleri giderek artmakta iken; bunlara dur demek yerine Müftülere Nikâh Kıyma Yetkisi Verilmesi Tasarısı TBMM Genel Kurulu’na sevk edilmiştir. Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesinin 91. yılında “müftülere resmi nikâh yapmak yetkisinin verilmesi yönündeki çalışmalar Medeni Kanu’nun özüne, ruhuna ve kadınların kazanılmış haklarına dinamit koymaktır.” Tasarı komisyon geziyor Tartışmalara yol açan müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenlemeyi içeren tasarı, alt komisyon tarafından kabul edilerek tekrardan üst komisyona sevk edildi. Tasarı, bugün üst komisyonda görüşülmeye devam edecek. l İSTANBUL/Cumhuriyet Muüyfatrıü:lüğe Yasa tasarısına kadın örgütlerinden tepkiler sürüyor. Önceki gün, İzmir’de protesto eylemi yapılırken Eskişehir’de de ilçe müftülük binalarının önünde açıklamalar yapılmıştı. Cevap vermelisin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ, 27 Mayıs’ta İl Müftülüğü’ne İstanbul’daki dini tesislerin ve onlara hizmet eden yurt gibi yapıların depreme dayanıklılığına ilişkin sorular yöneltmiş, ancak aradan geçen 3 aya rağmen Müftülük’ten yanıt alamamıştı. Sağ, müftülüğün bu tavrı üzerine Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na baş vurdu. Başvuruyu değerlendiren kurul, Bilgi Edinme Kanunu’na atıfta bulunarak bilgi edinme başvurularının etkin, hızlı ve doğru olarak 15 gün içinde cevaplanması gerektiğine dikkat çekti. Başvurunun reddedilmesi durumunda da ret gerekçesiyle birlikte başvuru sahibine cevabın iletilmesi gerektiğini vurgulayan kurul, müftülüğün sorulara cevap vermesine karar verdi. l HAZAL OCAK Koruma(ma) günüİKİPOLİSESORUŞTURMA Poliş şiddeti cep telefonuyla görüntülendi. Yerdeki kadına cop ve tekme Antalya’nın Alanya İlçesi’nde 2 polis memuru, yerde yatan kadını saçından tutup sürükleyerek, copla dövüp tekme attı. Çevredeki yurttaşların cep telefonu kamerasıyla görüntülediği olay üzerine Antalya Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada olayla ilgili soruşturma başlatıldığı, polislerin kimlik ve sicil numaraları saptanarak görevden el çektirildiği, her iki polis memuru hakkında adli ve idari işlem başlatıldığı ifade edildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, kendinden geçmiş hâlde sokakta asfalt zeminde yatan kadının yanına gelen 2 polis, önce kadınla konuşuyor. Kadının kalkmaması üzerine polislerden biri önce kadına tekme atıyor. Yerde yuvarlanan kadına defalarca tekme atan polis memuru daha sonra elindeki copla vurmaya devam ediyor. Görüntülerde polisin, kadını saçından tutup sürüklediği de görülüyor. l DHA YAŞAM SAVAŞI VERİYORDU Serbes’in çarptığı anne de öldü Aydın Otoyolu’nda geçen 22 Eylül’de meydana gelen, yazar ve senarist Emrah Serbes’in kendisinin yaptığını 6 gün sonra itiraf ettiği kazada, diğer otomobilde bulunan sürücü Ayhan Özçelik (59) ve kızı Zeynep Özçelik’ten (16) sonra tedavi altında bulunan anne Nilgün Özçelik de yaşamını yitirdi. Nilgün Özçelik, kazada ağır yaralanmasına rağmen hayata döndürülmüştü ve 11 gündür yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı veriyordu. Anne Özçelik’in de yaşamını yitirmesiyle beraber, Serbes’in yargılanacağı kazadaki ölü sayısı 3’e yükseldi. l DHA Antalya’da köpekler zehirlendi, Afyon’da ise öldürülüp üst üste atılarak fotoğraflandı. Hayvanları Koruma Günü böyle geçti... 4Ekim Dünya Hayvanlarını Koruma Günü’nde yurdun dört bir yanından yine utanç verici haberler geldi. Hayvanlara eziyetin “Kabahatler Kanunu’na muhalefet” olarak kabul edildiği ve neredeyse cezasızlıkla teşvik edildiği ülkemizde, dün şunlar yaşandı: Patisinden çivilediler! Antalya’da Konyaaltı ilçesi Gürsu Mahallesi’nde 328 Sokak’ta vahşet vardı. Mustafa Güden, yaklaşık 34 yıldır beslediği ‘Kral’ ismindeki köpeğin sol patisinden bahçe duvarının çitine çivilendiğini görünce Güden, Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (ASKODER) Başkanı Mehmet Orhan’a haber verdi. Mehmet Orhan’ın ihbarı üzerine olay yerine gelen polisler çevrede bu caniliği yapan kişi ya da kişileri bulmak için çalışma başlattı. ASKODER Başkanı Mehmet Orhan ise suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Hayvanseverlere dayak! Bodrum’da ise dün sadece hayvanlara değil, hayvanseverlere de şiddet vardı. İddiaya göre; ‘Barlar Sokağı’ olarak bilinen Cumhuriyet Caddesi’nde bir sokak köpeğinin bir esnaf tarafından tekmelendiğini gören 36 yaşındaki Nuray Hilal Başer ile 42 yaşındaki Ceyda Kızılırmak, 44 yaşındaki mağaza müdürü M.O’ya tepki gösterdi. Başlayan tartışma sonrası, iddiaya göre, M.O., oğlu 17 yaşındaki K.O., çalışanları 28 yaşındaki M.Ç. ve 34 yaşındaki E.G. ile ismi öğrenilemeyen 2 çalışan daha, Kızılırmak ve Başer’e küfür edip, onları tekme tokat dövdü. Çevredeki esnaf, Ceyda Kızılırmak ve Nuray Hilal Başer’i saldırganların elinden kurtarırken, 4 şüpheli, polis tarafından gözaltına alındı. Bodrum Devlet Hastanesi’ne götürülüp tedavi edilen iki kadın, şikâyetçi oldu. Mağdurelerden Ceyda Kızılırmak, iki hafta iş göremez raporu aldı. Otel yetkilileri ilk başta olayı reddetti. Fotoğrafları gösterince de köpekleri uyuttuklarını ve Eskişehir’de bir yere bıraktıklarını ileri sürdüler. Katliamını belgeledi Afyonkarahisar Yaylabağı’nda ki bir otelin görevlilerinin, otel çevresindeki köpekleri, tüfekle yapılan uyuşturucu iğneler ile öldürdükleri öne sürüldü. Fotoğraf karelerine yansıyan can acıtıcı manzarada, köpeklerin otel arazisi içinde hareketsiz bir şekilde üst üste yığıldığı ve işi yapan kişinin bu şekildeki fotoğrafları telefonla otel müdürüne göndererek Yteyit ettirdiği görülüyor. aylabağı Belediye Başkanı Niyazi Akgedik, Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı uyuşturucu iğnelerin ve belediyede bulunan tüfeklerin otel yetkililerine teslim edildiğini doğruladı ancak hayvanların öldürülmediğini, sadece bayıltıldığını iddia etti. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. ‘Terk edilen hayvan sayısında artış var’ İstanbul Yedikule’de bulunan hayvan barınağı dün ziyaretçi akınına uğradı. Yedikule Hayvan Dostları Derneği Başkanı Özen Baydoğan, “Terk edilen hayvan sayısı her geçen gün artıyor. Şu an buradaki hayvanların yüzde yetmişi cins hayvan ve çoğunluğu ‘Golden’ cinsi köpekler. Böyle bir moda var maalesef; küçükken çok sevimli olduğu için tercih edilen ‘golden’ları karne hediyesi olarak, doğum günü ve sevgililer günü hediyesi olarak alıyorlar ama sonra bakamayacaklarını anladıklarında sokağa terk ediyorlar” dedi. KaPlumbağa kurtarıldı Milas Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği, Tuzabat Mahallesi’nde açık bırakılan kuyu içerisine düşen 5 adet kaplumbağayı kurtardı. İhbar üzerine harekete geçen ekipler, 30 metre genişliğinde ve 6 metre derinliğinde üstü açık bırakılan bir su kuyusuna rastladı. Çöken su kuyusunun içerisinde, onlarca telef olan kaplumbağa bulundu. Tahtalar arasında kalmış 5 adet kaplumbağa kurtarıldı. Satın alma, sahiplen! Ankara’da Çankaya Belediyesi tarafından Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde ‘toplu sahiplendirme töreni’ düzenlendi. Etkinliğe, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin de bulunduğu bine yakın kişi katıldı. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Anıl Sevinç, sahiplendirmeye çok önem verdiklerini belirterek, “Hevesle alınan köpekler belli bir süre sonra bakılamıyor ve sonra tabiata bırakılıyor. Barınağımızda 2014 yılından bu yana ortalama 5 bin köpeğin sahiplendirilmesini yaptık” diye konuştu. Koltuklar giderken Sovyetler Birliği döneminde Batılı gözlemciler ülkedeki siyasi gelişmeleri anlamak için özel teknikler geliştirmişti. Böylelikle adına Kremlinoloji denen bir dal doğmuştu. Bir toplantıda duvara asılı bir fotoğrafın kaldırılması, askeri törenlerde protokol sıralamasındaki değişiklikler, gazetelerde haberlerin veriliş şekli, resmi açıklamalardaki satır araları didik didik ediliyordu. Kremlin kapalı bir kutuydu. İktidar cephesinde ne olup bittiğini anlamak için en ufak ipucunun bile peşine düşülmekteydi. Bugün Kremlinoloji kapalı toplumları anlamak için hâlâ başvurulan bir araç. Memleketimizde de bu dala özgü tekniklere başvuruyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın istifasıyla başlayan dalga Düzce Belediye Başkanı’nın istifasıyla devam etti. Sırada Ankara, Bursa, Balıkesir, Bolu, Gaziantep’in olduğu iddiaları dolaşıyor. Sayın Erdoğan’ın Melih Gökçek’in istifa edeceği iddialarına verdiği yanıt Ankara’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez belediye başkanının zorda olduğunu gösteriyor: “Şu anda böyle bir şey yok. Ama bundan sonra da olmayacağı anlamına kesinlikle gelmez. Çünkü bir değişimi dönüşümü biz seçime kadar yaşıyoruz, yaşayacağız ve o metal yorgunluğu dediğim konu, tüm bunları kapsayan bir konuydu.” Melih Gökçek’in olan biteni “fitne” diye değerlendirmesi de suyunun ısındığını gösteriyor. Geçmiş tecrübelerden iktidar çevreleri ne zaman fitneden bahsetse çatışma ve ayrılığın eli kulağında olduğunu biliyoruz. Cemaatle ilk kavga emareleri belirdiğinde hem cemaat hem de iktidar çevrelerinin nasıl “aramızda fitne çıkaramazsınız” diye canhıraş bir şekilde kendilerini paraladıklarını hatırlamak kâfi. Kim istifa edecek, kim etmeyecek bilemem. Çok da umurumda değil. Hayat hangi AKP’li belediye başkanının koltuğunu koruyacağını, hangisinin “reis”in gözünden düştüğünü merak etmekle geçirilmeyecek kadar kısa ve güzel. Aklımı meşgul eden ve memleketimiz için üzülmeme yol açan kamu idaresinin tamamen tek bir kişinin iradesine bağlanması. Başbakanla mı ters düştü, adamcağız ortadan kayboluveriyor. Makamındayken kendini dilediği kadar büyük kudret sahibi zannetsin, İçişleri Bakanı bir anda unutuluveriyor. Sayın Erdoğan kayyım atama işini çok sevmiş olsa gerek, kendi partisinde de sürekli birilerini gönderip yerlerine başkalarını kayyım atıyor. Oysa o çok sevimli AKP programı “Parti içi demokrasi, bireyin ve azınlık görüş sahiplerinin hukuki ve demokratik yarışma hakları sağlanarak geliştirilecektir” demekle yetinmemiş “partimiz sadece kendi içinde değil, parlamento ve toplum içinde de kolektif iradenin tekil iradelerin yerini almasını sağlayacaktır” diye de eklemişti. Yani bırakalım çoğulcu özgürlükçü demokrasinin temel kurallarını, kendi parti programını da senelerdir çiğneyip ezen bir parti söz konusu. İki ihtimal var. Ya AKP’nin başından beri gizli bir ajandası vardı ve demokrasiye asla inanmamıştı ya da zamanla tek bir kişinin komutasına girerek bir parti kimliğini yitirerek amorf bir yapıya dönüştü. Her iki durum da memleketimiz için acıklıdır. Yazıya AKP programından bir bölümle devam etmek yerinde olacak: “Çoğunluğun oyunu alanlar iktidara gelir, tüm ülkenin ya da yerel yönetimlerin sorumluluğunu üstlenirler. Ancak yarışı kazanmak ve iktidara gelmek çoğunluğun iradesini mutlaklaştırmaz...” Bunu da reislerinin gözünden düştükleri için koltuklarını yitiren zavallılar okur okur ağlar artık. Özetle, AKP’ye artık parti falan denmez. AKP Sayın Erdoğan’ın iradesini yerine getirmekle görevli bir otomattır. l YIKILAN Havagazı Fabrikası Bilirkişi raporu: Kamu yararı yok Ankara’da tonlarca kanserojen mad de barındırmasına karşın Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılan Maltepe Havagazı Fabrikası’nın kültür varlığı olmasına ilişkin tartışmaların ardından bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişiler, imar planının hukuka, mevzuata, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, üst ölçekli plan hükümlerine ve kamu yararına aykırı olduğu görüşüne vardı. ‘Haklılığımızın kanıtı’ Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Endüstri mirası Havagazı yerleşkesine ilişkin Gökçek daha öncede 2 kez plan değişikliği gerçekleştirmek istedi. Yargı buna izin vermedi. Şimdi bu plan değişikliğinde bizim lehimize gelen bilirkişi raporu, bilimsel olarak da bizim haklılığımızın kanıtıdır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle