27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Nokia 8 satışa sunuluyor Uzun zamandır sessizliğini koruyan Nokia yeni telefonu Nokia 8’i resmen Türkiye’ye getirdi. HMD Global’in bünyesinde bulunan markanın fiyatı 3 bin 299 TL’den başlayacak. Nokia 8, ilk 3 ay operatörler arasında sadece Vodafone’da satılacak. 5.3 inç’lik ekran bo yutu bulunan telefon, 4/6 GB ram seçeneğine sahip. 13 MP’lik ön ve arka kamera, 64/128 GB’lik dahili depolama, 3090 mAh batarya, android işletim sistemi ve 2.45 Ghz işlemci teknik özellikleri arasında. Telefon, Qualcomm’un Quick Charge 3.0 teknolojisine sahip. Perşembe 5 Ekim 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Uzay yarışı Sputnik’le YeÖlelRelÜNGEDE 1400’DEN FAZLA başladı Dünya bugün, ilk yapay uydu Sputnik 1’in gezegenimizin yörüngesine fırlatılışının 60. yılını kutluyor. Sovyetler Birliği (SSCB), insanlığın ilk kez Dünya dışına yolculuk yapmasını sağlayan ve uzay çağını başlatan Sputnik 1 uydusunu 4 Ekim 1957’de uzaya göndermiş yörüİl6knS0gyp.eauypytıealndyifökıurn1ly’aüindtmıulıüşının S putnik 1 uydusu metal bir toptu, ancak insanlığın uzayı keşfine yönelik bugün hâlâ açık olan kapıyı araladı. Dönemin ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower, 1958 yılında Sputnik 1 ve daha sonraki Sputnik 2 uydusunun Sovyetler Birliği’nin, ABD ve dünyanın geri kalanını uzay konusunda gelişmelerde geride bıraktığını söylemişti. Washington, Sovyetler Birliği’nin bu alandaki başarısına ABD Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ve Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı’nı (DARPA) kurarak karşılık verdi. YAPAY UYDU Uzay yarışı, ABD ile Sovyetler’in işbirliği yaptığı ApolloSoyuz Test Projesi ile son buldu. Günümüzde Dünya’nın yörüngesinde 1400’ü aşkın yapay uydu bulunuyor. ti. Sputnik 1 uydusu Kazakistan’daki Baykonur uzay üssünden ilk kıtalararası balistik füze R7 Semyorka ile fırlatılmıştı. R7 füzesindeki iticide meydana gelen arıza nedeniyle neredeyse başarısız olacak fırlatma işlemi, uçuş kontrol sisteminin roketin güzergâhını düzeltmesi neticesinde başarıyla gerçekleştirilebilmişti. Uydu, Dünya’nın yüzeyinden 215 ilâ 865 DÜNYA’NIN İLK FOTOĞRAFI Sovyetler Birliği ile ABD arasında başlayan uzay yarışı tüm hızıyla devam etti. Bu yarış sırasında uzaya ilk kez bir canlı (köpek Layka) gönderildi, yörüngeden Dünya’nın ilk fotoğrafı çekildi. (Explorer 6 ile 1953 yılında), uzaya ilk kez bir insan ayak bastı (Yuri Gagarin, 1961), uzaya ilk kez bir kadın gitti (Valentina Tereşkova, 1963), Ay’a ilk kez bir insan ayak bastı (Neil Armstrong, 1969). kilometre uzaklıktaki alçak yörüngeye yerleşmişti. GÇDÜIÖPNLRAYÜAKLÜ’GDYAÖONZRLDEU Modern standartlarla karşılaştırıldığında çok da etkileyici olmayan Sputnik 1 uydusunun top benzeri metalik bir gövdesi ve 4 ayağı vardı, 83 kilogram ağırlığındaydı ve bipleme dışında hiçbir şey yapamıyordu. Ancak uyduda bulunan radyo vericisi operatörler tarafından izlenme imkânı veriyordu. Operatörler, bu sayede Dünya’nın İyonosfer katmanındaki elektron yoğunluğu hakkında bilgi sahibi olabiliyordu. Sputnik 1’in yansıtıcı yüzeyi Dünya’dan çıplak gözle görülebilmesini sağlıyordu. 22 gün sonra da Sputnik’in bataryaları tükendi ve radyo sinyalleri durdu. 69.201.792 kilometre mesafe kat eden uydu 8 Ocak’ta da Dünya’nın atmosferinde yandı. ABD de Aralık 1957’de Vanguard TV3 roketiyle yörüngeye bir uydu fırlatmaya çalıştı ancak başarısız oldu. ABD, Şubat 1958’de Explorer 1 uydusunu uzaya gönderene kadar bu alanda bir başarı edinemedi. Dubochet Frank Henderson 3 bilim insanı paylaştı Nobel Kimya Ödülü Kiro mikroskobuna Nobel Kimya Ödülü’nü kazananlar açık landı. Kimya dalın da ödül kiro elekt ron mikroskobu nu geliştiren ortak çalışmalarıyla Jac ques Dubochet, Jo achim Frank ve Ric hard Henderson’e verildi. Üç bilim insanının geliştirdik le ri bu mikroskop sayesinde biyomolekül lerin görülmesi kolaylaşıyor. Nobel Aka demi tarafından verilen ödülle ilgili ola rak yapılan açıklamada, geliştirilen kiro elektron mikroskobu sayesinde biyokim ya alanında yeni bir çağın başlangıcının yaşandığına dikkat çekildi. Çığır açtı Akademi, ödülü kazanan bilim insanlarından Henderson’ın 1990 yılında elektron mikroskoplarında bir proteinin üç boyutlu görüntüsünü elde ettiğini, diğer iki Amerikalı bilim insanı Frank ve Dubochet’nin de bu çalışmalara katılmalarıyla bu mikroskopların çok daha faydalı bir şekilde kullanılmaya başlandıklarına dikkat çekti. 2013 yılında da bu çalışma grubu sayesinde atomik çözünürlük seviyesinde görüntüye ulaşılabildi ve bu sayede biyomoleküllerin üç boyutlu yapıları elde edilebilmeye başlandı. Akademi ayrıca bu çalışmalar sayesinde son yıllarda antibiyotik dirence neden olan proteinlerden, Zika hastalığına neden olan virüsün yüzey görüntülerine kadar çok sayıda bilimsel veriye kolaylıkla ulaşılabildiğini ve tüm bu çalışmaların bilimsel literatüre girdiğine dikkat çekti. Mo Rekorlar Kitabı’nda Dilinin uzunluğu 18 santimetre ABD’nin Güney Dakota eyaletinde bir köpek, dilinin uzunluğuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı. Guinness’ten yapılan basın açıklamasına göre Mochi Rickert (kısaca ‘Mo’) adlı 8 yaşındaki St Bernard cinsi köpeği dilinin uzunluğu tam olarak 18.58 cm’ye karşılık geliyor.?M? o böylelikle dilinin uzunluğu 11.43 santim olan, Puggy adlı Pekingese cinsi köpeğin rekorunu kırmış oldu. Yassıada yetmediSivriada imara açıldı. Planda otelden kafeye yok, yok! sıra Sivriada’da ADANIN ÖZELLİKLERİ İstanbul Adaları’na en uzakta kalan Sivriada bir Yassıada’dan sonra Sivriada’da imara açıldı. Adanın imar planları Çevre ve Şehir cilik Bakanlığı’nda askıya çık tı. İmar planı notlarına göre ada ya artık otelden, restorana, mü zeden dini tesis alana kadar birçok yapı inşa edilebilecek. Plan HAZAL OCAK lara 1 Kasım’a kadar itiraz edi lebilecek. Yassıada’nın imara açılma sının ve otel inşaatına başlanmasının ardından Sivriada’ya ne olacağı bü yük soru işaretiydi. Çevre ve Şehir cilik Bakanlığı’nda önceki gün adaya ilişkin büyük ve küçük ölçekli planlar askıya çıktı. Bizans döneminde sür gün adası olarak bilinen Sivriada an tik çağlarda da inzivaya çekilmek is teyen keşişlerin uğrak noktası olmuş. 1911’de İstanbul’daki başıboş köpeklerin bu adaya sürülmesi ve burada açlıktan susuzluktan birbirlerini parçalayarak ölmeleri ada tarihinin önemli olaylarındandır. dağın deniz üzerinde kalan kısmında yer alıyor ve piramitsi bir yapıya sahip. Eski ismi “Oxia” olarak biliniyor. Adanın yüksekliği 90 metre. İstanbul adalarının en küçüğü ve 9,26 hektar. Çevre uzunluğu 1698 metre. Güney cephesinde bir tatlı su kuyusu ve yatçılar tarafından kullanılan küçük bir liman bulunuyor. Adanın en yakın komşusu olan Yassıada’ya uzaklığı 1.7, Burgazada’ya ise 6,7 kilometre. Alan toplam 92 bin 565 metrekare. Askeri alandan turizme direk, kütüphane, dini tesis, idari bi restoran ile yelken kulübü yer alabi rın kalıntıları, bir manastır harabesi, na, müze, konferans salonu, sergi sa lecek. arkasında yüksek istinad duvarları, Yasaklı askeri bölge olarak imar planlarında tanımlanan adaya askıya lonu, seyir terası, tekne yanaşma yeri, bilet şatış ve karşılama kapısı yapıla Tarihi kalıntılar ayazma kalıntısı, kırk metre yükseklikte batı yönüne doığru kilise harabe çıkan yeni imar planlarıyla turizm+ bilecek. Tesislerde en fazla 2 bodrum İmar planlarının açıklama raporun si, bir küçük sarnıç ve birinci tepeye kültürel tesis alanı fonksiyonları ge kat yapılabilecek. Sivriada kıyı kenar da ise adada yapılan arkeolojik çalış yakın küp biçiminde sarnıça rastlan tirildi. Buna göre adaya artık otel, ka çizgisinin deniz yönünde kalan alan malara da yer verildi. 24 Eylül 1987 dı. Ayrıca manastır ve kilise sakinleri fe, restoran, helikopter alanı, açık ha larda marina, iskele, mendirek, tekne yılında yapılan incelemelerde Bizans tarafından eskiden beri bahçe tarımı va müzesi, meydan, park, spor alanı, yanaşma yeri, karşılama yapıları, se döneminden kaldığı tahmin edilen ku yapıldığı belirlendi. Adada bir de de yelken kulübü, iskele, marina, men yir terasları, park, spor alanı, kafe ve zeyde limancığın, eski büyük taşla niz feneri var. Ormana zarar verilemez! Loç Vadisi’ne katliam ısrarı HAZAL OCAK Danıştay kararıyla HES’ten kurtarılan Kastamonu Loç Vadisi üzerinde yine kara bulutlar dolaşıyor. Projesi yargıya takılan Orya İnşaat, yeni bir raporla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmuştu. Şirket yeni raporda proje alanını, Küre Dağları Milli Parkı’ndan yalnızca 245 metre uzağa çekmişti. Proje, 2 Kasım Perşembe günü Ankara’da İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda (İDK) görüşülecek. Bölge sakinlerinden Erdinç Ay, şirketin hukuğun arkasından dolanmaya çalıştığını belirterek “Hiç boşuna heveslenmesin. Hukukun arka bahçesine şirketi sokmayacağız” dedi. Kastamonu, Cide’de Küre Dağları Milli Parkı’nı besleyen Devrekani Çayı üzerine yapılmak istenen HES’e ilişkin ÇED raporu 2009 yılında onaylandı ve bölge halkı yaşam alanlarını savunmak için direniş başlattı. Kastamonu Bölge İdare Mahkemesi, 2011’de “geri dönülmesi mümkün olmayan tahribatlar yapıldığı” gerekçesiyle inşaatın yürütmesini durdurdu. Danıştay, 2015’te, “Kesilmesi planlanan ağaçların 10 binin üzerinde olduğunu, bu kadar fazla ağaç kesiminin milli park ekosistem bütünlüğünü telafi edilemez biçimde bozacağını” belirterek ÇED raporunu iptal etti. Florası bozuldu Şirket, kesinleşmiş Danıştay kararına karşın, 28 Şubat’ta bakanlığa, Devrekani Çayı üzerine HES projesi için yeniden başvurdu. Proje dosyasında, “Arazi hazırlama ve yol açma çalışmalarında 420 ağaç kestik. Burada orman florası yok oldu ancak ekosistemi olumsuz etkilemedi. Proje alanı, şimdi, parka 245 metre uzaklıkta” denildi. Bakanlık 27 Eylül’de İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısının 2 Kasım Perşembe günü Ankara’da yapılacağını duyurdu. Çaldağı’nda 2 milyon ağacı tehdit eden orman tahsis iznini, Danıştay iptal etti HAKAN DİRİK Turgutlu Çaldağı’nda yaklaşık 2 milyon ağacın kesilmesine yol açacağı belirtilen nikel madeni için verilen orman tahsis izni Danıştay tarafından iptal edildi. Danıştay 8. Dairesi’nin kararında “Ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyete ve eyleme izin verilemez” denildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, VTG Madencilik’e Çaldağı’nda 2 milyon metrekareyi aşan orman tahsis etmişti. Manisa 1. İdare Mahkemesi, çevreci yurttaşların bu iznin iptali için açtığı davayı reddetmişti. Danıştay 8. Dairesi, oy birliğiyle aldığı kararda yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, Anayasa’nın 169. maddesine atıfta bulunularak, devletin ormanların korunmasıyla yükümlü olduğu vurgulandı. Danış tay kararında, “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme izin verilemez” denilerek, Çaldağı’nda maden şirketi için verilen orman tahsis izninin mahkeme tarafından iptal edilmesi istendi. Bölgedeki doğal varlıkların korunması için mücadele eden Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), kararın ardından yaptığı açıklamada, bu kararın ardından madenin ÇED raporunun da geçersiz olması gerektiği görüşü dile getirildi. Açıklamada, “Danıştay, bu kararıyla bizlerin ne kadar haklı olduğunu hukuksal olarak onaylamıştır. ÇED davasında karar verecek mahkeme heyetinin Danıştay’ın bu kararını göz önüne almaları gerektiğine ve alacaklarına inanıyoruz. Bundan sonra Çaldağı’nda hiçbir şirket bir tek ağacın dalına bile dokunamayacak” denildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle