29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 8 Ocak 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Ekonomik büyümede zorluk devam edecek Gelişen ülkelere yatırım iştahının bu yıl da sınırlı olacağına dikkat çeken DenizBank Genel Müdürü Ateş’e göre, Türkiye’de büyüme teşviklere karşın baskılanacak Maliyetler artabilir DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, küresel siyasi ve jeopolitik risk ler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasını sıkılaş tırması ve AB’deki negatif gö rünümün 2017’de Türkiye’nin büyümesi üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturma ya devam edece ğini söyledi. Tür kiye ekonomisin de bu yıl 2016’ya kıyasla, kamu ta PELİN ÜNKER rafından verilen desteklerin de et kisiyle bir mik tar toparlanma olması bekle nebileceğine işaret eden Ateş, “2016’yı yüzde 3’e yakın bir büyüme oranı ile kapatmasını beklediğimiz Türkiye ekonomi sinde 2017’de yüzde 3.5 bir bü yüme gerçekleşebilir” dedi. Brexit risk yaratacak Hakan Ateş, 2016’da 2016’da bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve 2017 beklentileriyle ilgili gazetemizin sorularını yanıtladı. Ateş’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: n Küresel olarak, 2017 için öngördüğünüz riskler neler? 2016 dünya ekonomisinde özel sektör yatırımlarının ve büyümenin yavaş, dünya ticaretinin zayıf ve enflasyonun da genelde hedeflerin altında düşük seyrettiği bir yıl oldu. Finansal piyasalarda da beklenmeyen risklerin gerçekleştiğini ve oynaklığın yükselip yatırımcının risk iştahının ve gelişen ülkelere sermaye girişinin azaldığını gördük. Gelişmiş ülkelerdeki bu yavaş büyümenin genel ithalat ve emtia talebini azaltan etkisiyle ülkelerde de büyüme zayıf seyretti. Negatif faiz uygulamasının bankacılık sektörünün kârlılığını düşürdüğünü ve kredi iştahını azalttığını gören Avrupa Merkez Bankası’nın da (ECB) bu genişleyici para politikasına uzun süre devam etmesi beklenmemeli. Avrupa’da Brexit’le ilgili risklerin devam etmesi ve büyümenin henüz istenilen seviyelerde istikrar kazanmaması nedeniyle ECB Mart 2017’de bitireceğini açıkladığı tahvil alım programını belki bir süre daha uzatabilir. Ama 2017 genel olarak gelişmiş ülkelerin merkez bankalarından giderek daha az destek alacağı bir yıl olmaya aday. Bu da yine gelişmekte olan ülkelere yatırım iştahının sınırlı olacağı anlamına geliyor. Reformlara ağırlık verilmeli n Bu gelişmeler Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek? Küresel siyasi ve jeopolitik riskler, Fed’in temkinli de olsa para politikasını sıkılaştırması ve AB’deki negatif görünümün devam etmesi 2017 yılında da Türkiye’nin büyümesi üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam edecektir. Türkiye ekonomisinde 2017’de 2016 yılına kıyasla kamu tarafından verilen desteklerin de etkisiyle bir miktar toparlanma olması beklenebilir. 2016’yı yüzde 3’e yakın bir büyüme oranı ile kapatmasını beklediğimiz Türkiye ekonomisinde 2017’de yüzde 3.5 oranında bir büyüme gerçekleşebilir. Türkiye’nin temel göstergelerine baktığımızda krizlere dayanıklı ve güçlü yapının hâlâ devam ettiğini görüyoruz. Bankacılık sektöründe bilançolar hâlâ sağlıklı. Kamu ise mali disiplini ne bağlılığını sürdürüyor. Net borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 7.2’ye gerilemiş durumda ve finansman bulmakta herhangi bir zorluk çekmiyoruz. Enerji fiyatlarının düşük seyrine devam etmesi ve TL’deki değer kaybının da durması durumunda enflasyonun yüzde 8’in altında seviyelerde kalmasını bekleyebiliriz. Orta uzun vadede baktığımızda Türkiye’nin 1980’lerden beri içinde bulunduğu orta gelir grubundan çıkması için reformlara ağırlık vermesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde hızla eğitim, hukuk, vergi sistemi ve istihdam piyasasında yapısal reform programlarının uygulamaya konması kritik öneme sahip. n DenizBank 2016 yılını nasıl tamamladı? DenizBank olarak uzun yıllardır sektörün üzerinde performans gösteriyoruz. Son 10 yılda 10 kat büyüdük. 2006 – Eylül 2016 arasında sektör aktiflerindeki 6 kat büyümeye karşılık DenizBank’ın aktifleri 10 kat büyüdü. DenizBank büyümeye 2016’da da devam etti. Yılın ilk 9 ayında DenizBank’ın aktifleri yüzde 8 büyüdü. Mevduatlarımız aynı dönemde yüzde 11 arttı. Kredilerimizde de büyüme oranı yüzde 11 oldu. Sermaye kârlılığı oranı 2016’nın ilk 9 ayında yüzde 15.7’ye yükseldi. Geride bıraktığımız dönemde çok önemli projelere finansman sağladık. 3. havalimanı, Bodrum Havalimanı, Ilısu Barajı, Kıbrıs Barış Suyu gibi ülkemiz için büyük önem taşıyan projelerin finansmanına katıldık. 3. havalimanına sağlanan finansmanda DenizBank 500 mil yon Avro ile özel bankalar arasında en yüksek tutarı sağlayan banka oldu. n 2017’de bankacılık sektörü için beklenti ve öngörüleriniz nelerdir? Son dönemde konut kredilerinde teminat oranının düşürülmesi, kredi vadelerinin uzatılması ve kredi kartı taksit sayılarının bazı ürün gruplarında artırılmasının etkisiyle tüketici kredilerinde ivmelenme gözlemliyoruz. Kredi büyümesinde 2016 yılına kıyasla bir miktar iyileşme görülebilir. Ancak mevduat tarafındaki rekabet 2017’de de sektörü zorlamaya devam edecek. Aynı zamanda Fed’in faiz artırımlarına devam edecek olmasının yurtdışı fonlama maliyetlerine artırıcı etkisi olabilir. Şu anda sektörde yurtdışı fonlamanın ağırlığı yüzde 15 seviyesinde. Burada maliyetlerin artması hem kârlılığı etkileyecektir hem de bankaların mevduattaki rekabetini daha da artırabilir. n DenizBank’ın 2017 hedefleri neler? Altyapı, enerji, sağlık, ulaşım ve turizm sektörlerinde, kalkınmamızı hızlandıracak projelere destek sağlamaya devam edeceğiz. Pazar payımızı koru yarak, bu sektörlerdeki projeleri, imkânları yakınen takip edeceğiz. Tarım bankacılığında güçlü büyümemizi sürdüreceğiz. Tarım kredilerinde payımız yüzde 36 seviyesinde. KOBİ sektöründe pazar payımızı arttıracağız. KOBİ kredilerinde sektör yüzde 7 büyürken, DenizBank olarak 2016’da yüzde 20 büyüme öngörüyoruz. 2017’de de sektörde rekabet yoğun olacak. Yoğun rekabet ortamı maliyet yönetimini daha da önemli bir hale getirecektir. Böyle bir dönemde, KOBİ’lerin maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen bankacılık paketleri ve dijital kanalların kullanımı daha da önem kazanacak. Bu bağlamda, 2017’de de teknoloji yatırımlarımıza devam edeceğiz. n Moody’s, S&P, Fitch gibi reyting kuruluşlarının Türkiye’nin yatırım notunu düşürmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra S&P, eylül ayında da Moody’s Hakan Ateş Türkiye’nin yatırım notunu “yatırım yapılabilir” seviyesinin altına indirdi. S&P, üç ay sonra notu sabit tutarak bu sefer görünümü negatiften durağana yükseltti. Bakıldığında Türkiye’de birçok Avrupa ülkesi ve gelişen ülke kadar yatırım fırsatı mevcut. Türkiye’nin makroekonomik dinamikleri sağlam. Ancak tabii kredi derecelendirme kuruluşları ile bu konularda aynı görüşe ulaşmak zaman alabiliyor. Biz ileriye bakmalıyız. Yapısal reformların hızlıca devam etmesi, bunun yanı sıra mali disiplinin de sürdürülmesi gerekiyor. Bütün bunlar yapılırken büyümeden de taviz verilmemeli. Ekonomi yönetiminin bireysel krediler ve kredi kartına yönelik daha önce alınan önlemlerde gevşemeye gitmesi de bu açıdan çok olumlu adımlar. Brezilya ve Rusya’nın da notları yatırım yapılabilir seviyenin altına düşmüştü. İçinde bulunduğumuz ülke grubuna yönelik algının bozulması bankaların yurtdışından sağladığı fonların maliyetlerini etkileyecektir. İzmir’in Phoeldoenfyi a Ege İhracatçı Birlikleri, hedef pazarlara yönelik organizasyonlarını da sürdürüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından başlatılan TİM Akademi 10 İl 10 Ülke programı çerçevesinde, Polonya ile eşleşen Ege İhracatçı Birlikleri, 11 Ocak’ta “Hedef Pazar Polonya” etkinliği yaparak, iş çevrelerini İzmir’de ağırlayarak Polonya pazarını anlatacak. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, “Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin Polonya’ya gerçekleştirdiği ihracat yıllık 154 milyon dolar seviyesinde. Türkiye’nin yıllık ihracatı 2 milyar 672 milyon dolar. 2016’da Polonya’ya ihracatta yüzde 15 gelişme gösterdik” dedi. Ünlütürk, iki ülke arasında 6 milyar dolar olan ticaret hacminin beş yılda 15 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. l Ekonomi Servisi Sebze meyve el yakıyor Hal ile köylünün arasında bir uçurum olmadığını belirten üreticiler, ‘1 liralık bir malda bize 5 kuruş kalıyor. Bunu en son satan market ve pazar. Pazarcı 1 liraya aldığı bir malı 2 liraya perakende satıyor. Vatandaş, en ucuz yerden alsın’ uyarısını yaptı. Bafra Ovası’nda yetişen beyaz lahana 60 kuruş, kırmızı lahana 1 lira, karnabahar 1.5 lira ve brokoli 3 liradan satılıyor. Aracıların kâr hırsına bir de hava koşullarının eklenmesi sebzemeyveyi iyice ulaşılmaz kıldı. Bir yandan sel baskınlarına da neden olan yağış bir yandan karın bastırmasıyla ulaşımın aksaması, sebze ve meyveyi de vurdu. Üretim zarar görünce piyasada olan ürünlerin fiyatı bir kaç kat arttı. Yurt genelinde meydana gelen yağış ve soğuk hava seralara zarar verince sebze üretimi de darbe yedi. Bu da fiyatlara zam olarak yansıdı. 1 ay önce hal çıkış fiyatı 1 li ra olan sivri biber 5 lirayı gördü. Marketlerde ise rakam 7 lirayı buldu. Tüm Bostan Sebze Meyve Komisyoncu ve Tüccarlar Federasyonu Başkanı Burhan Er, “Meyveyle ilgili bir sıkıntı yok ama özellikle zarar gören sera bölgelerinde üretim durunca piyasada olan sebze nin fiyatı daha da arttı. Sebze 1 ayda yüzde 300400 zam gördü. Buna perakende maliyetleri de eklenince rakamlar uçtu” dedi. Kar nedeniyle hale ulaşamayan kamyonların çok büyük bir etkisinin olmadığının altını çizen Er, “Fiyatlar semtlere göre de değişiyor. Bir bölgede 4 lira olan kabak başka bölgede 8 liraya kadar çıkabili yor” diye konuştu. Türkiye Ziraat Odaları Birli ği Başkanı Şemsi Bayraktar, soğukta marketlerden alışveriş yapmak durumunda kalanların yüksek fiyatlarla mağdur edildiğini de belirtti. Üretici ise fiyatların genelde hava şartlarına bağlı olduğunu, kış sert geçerse fiyatların iyi olduğunu dile getirdi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Araç sicilleri ve bu sicillerin tutulmasına dayanak olan belgeler gizli olacak. Araç tescilinin yeni yeri noter Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yürütülen araç tescil hizmetlerine ilişkin işlemler, Türkiye Noterler Birliği koordinesinde noterliklere devredilebilecek. Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 680 sayılı KHK ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na ek madde eklendi. Buna göre, Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yürütülen araç tescil hizmetlerine ilişkin iş ve işlemler, bu kanunun 131’inci maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, Türkiye Noterler Birliği koordinesinde noterliklere devredilebilecek. Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanı Türkiye Noterler Birliği’nce tutulacak ve yönetimi ve güvenliği bu kuruluşça sağlanacak. Veri tabanında yer alan bilgiler anlık olarak Emniyet Genel Müdürlüğü ile paylaşılacak. Araç tescil işlemi karşılığında, noterler tarafından alınacak ücret, araç tescil hizmetlerine ilişkin iş ve işlemler ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği’nin görüşleri alınarak, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. l Ekonomi Servisi Goldman Sachs: Türkiye son sırada Goldman Sachs, politika ve ham madde fiyatlarının geçen yıl yükselen piyasalar arasında, Türkiye ve Meksika’yı son sırada bırakırken Brezilya ve Rusya’yı kazananlar podyumunda öne çıkaran ana “performans farklılaştırıcıları” olduğunu belirtti. Goldman Sachs’ın Yatırım Yönetim Bölümü’nün yayımladığı “Görünüm” raporunda 2017 yılına ilişkin tahminlere yer verildi. Raporda geçen yıl para birimlerinin dolara karşı hareketleri de yansıtıldı. Türkiye ve Meksika para birimleri dolara karşı yüzde 17 değer kaybederken ikinci sırada yüzde 16 değer kaybeden İngiliz Sterlini yer aldı. l Ekonomi Servisi Dolarda yıl sonu hedefi tehlikede Commerzbank, dolarda yıl sonu 3.75 olan hedefin şimdiden tehlikede olduğu yorumunu yaptı. Türk Lirası kasımdan bu yana en büyük haftalık kaybını yaşadı. Liranın dolar karşısında dünkü kayıpları yüzde 1’e ulaşırken, dolar/TL’de haftalık düşüş yüzde 3’e yaklaştı. Bu düşüş aynı zamanda 18 Kasım’da sona eren 5 günlük dönemden bu yana en büyük haftalık kayıbı durumunda. Commerzbank gelişmekte olan ülkeler kıdemli ekonomisti Tatha Ghose, “Türk Lirası için zehirli bir ortam var. TL, politika yapıcılar ortodoks olmayan ve alternatif politika araçlarıyla deney yapmayı bitirdiklerinde muhtemelen daha düşecek” dedi. Türk Lirası geçen yıl değerinin yaklaşık beşte birini kaybetti. l Ekonomi Servisi Faiz artırımı daha çabuk olabilir Fed Richmond Şubesi Başkanı Jeffrey Lacker, bankanın bu yıl faiz oranını piyasaların beklediğinden daha hızlı artırmak zorunda kalabileceğini belirtti ABD Merkez Bankası (Fed) Richmond Şubesi Başkanı Jeffrey Lacker, bankanın bu yıl faiz oranını piyasaların beklediğinden daha hızlı artırmak zorunda kalabileceğini belirtti. Politika faizinin artmaya devam edeceğini bildiren Lacker, “Daha fazla mali genişleme, daha yüksek faiz anlamına geliyor” ifadesini kullandı. Piyasaların faiz artış beklentilerini düşük bulduğunu belirten Lacker, “Benim görüşüm, artırımların gelişmeler doğrultusunda piyasaların beklediğinden daha çabuk olmak zorunda kalacağı yönünde. Çünkü aksi halde enflasyonist baskılar muhtemelen çok yükselir” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle