29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 8 Ocak 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Memur reformu! haber 5 Hükümet tarafından ‘reform’ olarak nitelendirilen kamu personel sisteminde yapılacak değişiklikle memurların güvencesi kaldırılıyor Hükümetin “reform” olarak nitelendirdiği kamu personel sisteminde ya pılacak değişiklikle memurla rın belli dönemlerde değerlen dirmeye tabi tu tulması öngörülü yor. Yeni sistemde “emekliliğe kadar güvence” olmaya cak. 5 yıl gibi sü MUSTAFA ÇAKIR relerle memurların “kendilerini geliştirip geliştir mediklerine” bakılacak. Terfiler de buna göre yapılacak. Ayrı ca memurun performansı da de ğerlendirilecek. Hükümet kamu personel sis teminde yapılacak değişiklik ile kıdem tazminatında gerçekleşti rilecek değişiklikleri bu yılın ilk 6 ayı içerisinde tamamlamak is tiyor. Bunun için önümüzdeki günlerde sosyal taraflarla da gö rüşmeler yapılacak. Gerek ka mu personel sisteminde yapılacak değişiklik, gerekse de kıdem tazminatı değişikliği konusunda işçi ve memur konfederasyonları arasında görüş ayrılıkları bulunuyor. Kıdem tazminatı değişikliğinde daha önce üzerinde çalışılan “fon” modeli üzerinde duruluyor. Sistemin fona dönüştürülmesi öngörülüyor. Mevcut sistemde işçi bir yıllık çalışması karşılığında 30 günlük yani bir aylık ücreti tutarında kıdem tazminatına hak kazanıyor. Ancak yeni sistemde bu 30 günlük sürenin düşürülmesine kesin gözüyle bakılıyor. Buna göre işçi bir yıllık çalışması karşılığında daha az kıdem tazminatı alabilecek. Önümüzdeki günlerde konu Üçlü Danışma Kurulu’nda ele alınacak. Kamu personel sisteminde yapılacak değişiklikler konusunda da memur konfederasyonları arasında görüş ayrılıkları bulu nuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, geçen günlerde yaptığı açıklamada bu konuda görüş ayrılıklarını tamamen sıfırlamanın olanaklı olmadığına dikkat çekti. Görüş ayrılıkları en az indirilerek kamu personel sistemindeki değişiklik yaşama geçirilmeye çalışılacak. Bu kapsamda kamudaki terfi sisteminin de yeniden düzenlenmesi öngörülüyor. Yeni sistemde memurlar belli dönemlerde değerlendirmeye tabi tutulacak. Bu sürenin 5 yıl olması öngörülüyor. Bu süre sonunda memurun “kendisini geliştirip geliştirmediğine” bakılacak. Değerlendirmenin sınavla mı yoksa başka bir yolla mı yapılacağı henüz net değil. Başarısız olarak değerlendirilenlerin iş güvenceleri sona erecek. Memurun terfisi de bu değerlendirmeye göre yapılacak. Ayrıca yeni sistemle birlikte per formans sistemi de yaşama geçirilecek. Memurun çalıştığı dönem içerisindeki performansına bakılacak. Ücretlendirmenin de buna göre yapılması bekleniyor. Kamuda halen çeşitli statülerde 3 milyon 291 bin 846 personel bulunuyor. Sistemin değişmesi ile birlikte kamudaki farklı statüler de yeniden düzenlenecek. Taşeron işçi bekleyecek! Hükümet, seçim öncesinde kamudaki 720 bin taşeron işçiye kadro sözü vermişti. Ancak 720 bin taşeron işçisi de kadro için kamu personel sisteminde yapılacak değişikliği bekleyecek. İşçilerin kadro düzenlemesi kamu personel sisteminde yapılacak değişiklikle birlikte ele alınacak. Taşeron işçilerin “özel sözleşmeli personel” statüsüne geçirilmesi öngörülmüştü. Yeni sistem oluşturulurken yeni kadro da sisteme dahil edilecek. Yıldırım ve İbadi görüşmesinin ardından ortak bildiri yayımlandı. İki ülke arasında sert atışmalara yol açan Başika kampı için anlaşıldığı açıklandı Başika’da da çark Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile Başbakan Binali Yıldırım Irak konusunda anlaştıklarını açıkladı. Açıklamanın ardından yayımlanan bildiride, iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı çerçevesinde, karşılıklı güvenlik ve istikrarın sağlanacağını ve birlikte terörle mücadele etmeyi benimsedikleri vurgulandı. Başbakan Binali Yıldırım, Peşmerge ve Irak merkezi güçleri ile Sincar’ın terör unsurlarından temizlenmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılacağını söyledi. Irak ile Türkiye, Başika konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı. Irak’ta açıklama yapan Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile Başbakan Binali Yıldırım ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride, iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı çerçevesinde, karşılıklı güvenlik ve istikrarın sağlanacağını ve birlikte terörle mücadele etmeyi benimsediklerini vurgulanırken, Başika Kampı’ndaki Türk askerinin, Irak’ın isteği doğrultusunda geri çekileceği bildirildi. Bağdat’ta yapılan ortak basın Erdoğan, ‘dertleri başka’ demişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başika’daki TSK kampı için geçen ekim ayında açıklamalarda bulunmuştu. “Musul’un ne DEAŞ’a ne başka terör örgütlerine verilmesine müsaade edemeyiz. Başika üssü de orada duracaktır, Türkiye’ye yapılabilecek terör saldırıları için bir sigortadır” diyen Erdoğan, Irak’taki merkezi yönetime seslendiğini belirterek, DEAŞ’ı Musul’a niye soktun, Kerkük’e niye soktun. Nerdeyse Bağdat’a girecek. Neredesin ey Irak Merkezi Yönetimi. İbadi, bizden üs kurmamızı isteyen sendin. Şimdi ne değişti? Irak halkı ile sorunumuz yok ama bu yönetim şekliyle sorunumuz var. Biz Peşmerge kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz. Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığı yeni değildir, meçhul de değildir. Dert başkadır” ifadelerini kullanmıştı. toplantısında İbadi, “Başika konusunu konuştuk ve Türk askerinin Başika’dan çekilmesi konusunu ele aldık” açıklamasında bulunurken Binali Yıldırım ise konuşmasında “Başika’daki Türk askerinin varlığı keyfiyetten değil ihtiyaçtan doğmuştur. Bu konuyu bir şekilde dostane şekilde bir çözüme ulaştıracağız” dedi. Yıldırım, Başika ile ilgili olarak, “Irak hükümetinin hassasiyetini biliyoruz. Burada işler yoluna girdiğinde gerekilen yapılacak. Bu kadar açık ve net” ifadelerinin ardından İbadi “En yakın zamanda çözülecektir” dedi. ‘Sincar temizlenecek’ Peşmerge ve Irak merkezi güçleri ile Sincar’ın terör unsurlarından temizlenmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılacağını belirten Yıldırım, “Bizim için terör nereden gelirse gelsin aynıdır. Dolayısıyla Sincar birinci derecede en büyük tehdidi bize oluşturmaktadır ve tehdidin bertaraf edilmesi konusunda Sayın Başbakan’ın hassasiyetleri için de teşekkür ediyoruz. Bu konu da da gerekli işbirliğini yapmaya hazırız. Sadece Sincar değil bütün Irak topraklarından ülkemize yönelen terör faaliyetlerine karşı işbirliğini sürdüreceğiz” dedi ‘Türk tarafı çekilecek’ Bildiriye göre; iki taraf, Başika Kampı’nın bir Irak kampı olduğunu vurguladı. Irak tarafı, Başika kampı hususundaki tutumunun sabit olduğunu belirterek, Türk tarafının kuvvetlerini çekmeye yönelik süreci başlatması ve bu meselenin sona erdirilmesi gerekliliğini belirtti. İki taraf, topraklarında herhangi bir terör örgütünü bulundurmayacaklarını ve iki ülkenin milli güvenliğini tehdit eden herhangi bir faaliyette bulunulmasına izin vermeyeceklerini bildirirken, Uluslararası Koalisyon’un IŞİD’e karşı işbirliği içinde hareket edeceklerini belirtti. Yıldırım Erbil’e geçecek Yıldırım’ın Irak’taki Kürt bölgesinin başkenti Erbil’de de Mesud Barzani ve Başbakan Neçirvan Barzani ile görüşeceği belirtildi. Bu görüşmelerde terörle mücadele ve ekonomik konuların masaya yatırılması bekleniyor. l ANKARA/Cumhuriyet Reina saldırganının kimliği belirlendi Yılbaşı gecesi 39 kişinin yaşamını yitirdiği Reina saldırısını, Özbek asıllı Abdulgadir Masharipov adındaki eylemcinin yaptığı belirtildi. Saldırıyı IŞİD’in Özbek hücresinin planladığı iddia edilirken İstanbul Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğü soruşturma kapsamında bu yapılanmaya ilişkin 25 kişinin gözaltında olduğu belirtildi. l Haber Merkezi Büyükelçi suikastında 6 kişiye tutuklama Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldüren Mevlüt Mert Altıntaş’ın mezun olduğu İzmir Rüştü Ünsal Polis Okulu’nda FETÖ üyesi polis adaylarına ‘abilik’ yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan şüpheli S.E. ile 4’ü polis 5 kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklandı. l Haber Merkezi Şanlıurfa’da 2 canlı bomba yakalandı Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde sınırı yasadışı yollarla geçen ve canlı bomba olduğu iddia edilen A.A ve A. ile bilrlikte 5 terörist jandarma ekipleri tarafından yakalandı. Yakalanan kişilerin Ceylanpınar ilçe merkezinde resmi kurumlar ile İstanbul Anadolu yakasında canlı bomba eylemine hazırlandıkları belirtildi. l Haber Merkezi Kir, kin ve yalan... Türkiye’de laiklik kavramı yıllardır tartışılır, “devlet laiktir, insanlar değil” diye tanımlanır. Laiklik, ulusal egemenlik ve demokrasi düşüncesiyle birlikte oluşmuş ve gelişmiştir. Özgürlük ve ulusal egemenlik, laikliğin bir ürünüdür. Demokrasinin ilkeleri laikliğin ilkeleridir. Gelişmiş demokrasilerde tüm siyasal iktidarlar laik düşünce sonucunda gökten yere inmiş ve insanoğlunun ayağına gelmiştir. Laiklik, eski Yunan’da Laikos olarak tanımlanır. Anlamı halksaldır. Türkçemizde karşılığı şudur: “Egemenlik milletindir...” Laiklik tanımlanarak değil yaşanarak öğrenilir. Mutluluk gibi bir şeydir laiklik... Mutluluk nasıl yasalara sığmazsa onun gibi “mutluluğun ressamı” diye adlandırılan Abidin Dino bile, bir söyleşisinde “mutluluğun resmini” yapamadığını belirtmiştir. O halde laikliği tanımlamak, onun için çaba harcamak daha olumlu bir davranıştır. Laiklik bilinmeyen bir şey değildir aslında... Cumhuriyetle birlikte toplumumuza mal olan ve demokrasinin temel taşıdır. Demokrasi olmadan laiklik olur, ancak laiklik olmadan demokrasi olmaz. Yine bilindiği gibi 1924 Anayasası’nda laik sözcüğü yoktur. Devlet tüm gücüyle laikliğe doğru yönelmiştir. 1937 yılında girmiştir anayasaya. Anayasada laiklik tanımı da yapılmamıştır... 1961 ve 1982 anayasalarına da bir tanım getirilmemiştir... Her ikisinde de şu ifade vardır: “Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.” Çağdaş ve uygar olmayanlar, olmak istemeyenler, laiklik kavramının ne anlam taşıdığını bilmeyenlerdir. Özgürlük nasıl insan gibi yaşamaksa, laiklik de onun gibidir. İnsan gibi ve insana yaraşır biçimde yaşamaktır... HHH 2010’da, 2011’de, 2012’de, 2013’te yere göğe sığdırılmayan, öve öve bitirilmeyen o yılların “Cemaati” günümüzün FETÖ’sü, din ve inanç temelinde büyüyüp serpildi... 15/16 Temmuz kanlı darbe kalkışmasında “millet” onlara göğsünü siper etti... Faşizm bir siyasal sorundur... Demokrasi problemidir... Biz faşizmin nasıl bu topraklarda kök verdiğine son 50 yıl içinde tanık olduk... Ama “laikdinci” çatışması bir uygarlık davasıdır. “Atatürkçülük”, uygarlığa erişmek için gerçekleşmesi kaçınılmaz bir aşama içeriği taşır. Avrupa’da üniversite “aklın inançtan, bilimin dinden bağımsızlaşması”yla kurulmuş; Türkiye’de 1933’te Üniversite Reformu bu amaçla kurulmuştur. Avrupa’da faşist rejimler yıkılınca yerine nasıl düzenler kuruldu? Dinci rejimler mi toplumları ele geçirdi? Hayır! Çünkü Avrupa “Rönesans”ı ve “Bilimsel Devrimi”ni yaşamış, “Hıristiyan şeriatı”nı siyasal yaşamda tarihe gömmüştü. Hıristiyan dünyasında geçmiş yüzyıllarda gerçekleşen bu tarihsel olaydan İslam coğrafyası Türkiye dışındabugün bile uzak yaşamaktadır. Pakistan, Afganistan, Suriye, Irak, Libya ve Kuzey Afrika ülkelerine bir bakın... Ya askeri cuntalar ya babadan oğula geçen başkanlıklar ya da sivil ve askeri cuntalar yönetimindeki laik faşizmler yönetiyor o ülkeleri... HHH Laikliği din düşmanlığı olarak görenler, köktendinci terör örgütlerinin değirmenine su taşıyor... O zaman aklımıza şu soru geliyor: “Faşizm nedir?” HHH Faşizm en kısa tanımıyla sermaye diktasıdır... Faşizm, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıktı. Almanya, İtalya, İspanya, Portekiz’de iktidara taşındı. Bir noktaya dikkatinizi çekerim: Faşizm Avrupa’da yayılırken kıta “Aydınlanma Çağı”nı yaşamıştı. Aydınlanma bu nedenle “aklın inançtan, bilimin dinden bağımsızlaşması” diye tanımlanabilir... Bir anlamda laiklik demektir. Demokrasilerini geliştirmiş Avrupa, kirden, kinden ve yalandan böyle arındı. Laiklik asla dinsizlik değil, halkın kendi kendini yönetmesi, insancıl bir yaşam biçimidir... Şırnak şehitlerine veda Şırnak merkez Küpeli Dağı’ndaki İnceler Köyü kırsalında sürdürülen operasyonda önceki akşam saatlerinde şehit olan Jandarma Teğmen Mustafa Yazgan ve Jandarma Uzman Çavuş Faruk Yüksel için dün Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı’nda uğurlama töreni düzenledi. Törenin ardından şehit Jandarma Teğmen Mustafa Yazgan’ın cenazesi toprağa verilmek üzere memleketi Gaziantep’e, şehit Uzman Çavuş Faruk Yüksel’in cenazesi de memleketi Yozgat’a uğurlandı. Fırat Kalkanı’nda 1 şehit daha Fırat Kalkanı Harekâtı’nda El Bab’ın IŞİD’den temizlenmesi için düzenlenen operasyon sırasında dün öğle saatleri sırasında IŞİD militanları saldırı düzenledi. Saldırıda Piyade Astsubay Çavuş 25 yaşındaki Osman Açıkgöz şehit oldu. Açıkgöz, bugün memleketi Kahramanmaraş’ta düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek. 3 ay önce evlenmişti Fırat Kalkanı Harekâtı’nda 21 Aralık’ta 16 askerin şehit olduğu IŞİD saldırısında ağır yaralanan ve önceki gün Gaziantep Doktor Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde şehit olan Astsubay Üstçavuş Selçuk Erdoğan için dün Gaziantep Havalimanı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Askeri yetkililer şehit babasını teselli etti. Şehidin cenazesi memleketi Amasya’nın Merzifon ilçesine uğurlandı. Erdoğan’ın 3 ay önce evlendiği belirtildi. TSK tarafından yapılan açıklamada 3 üst düzey IŞİD emiri dahil, 37 IŞİD terör örgütü mensubunun öldürüldüğü belirtildi. l DHA/ İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle