Katalog

KULTUR Jean Anouilh’in ‘Antigone’si Tatavla Tiyatro’da Tatavla Tiyatro’nun “Antigone” adlı oyunu 21 Ocak’ta saat 20.30’da Tatavla Sahne’de tiyaroseverlerle buluşacak. 20. yüzyılın tiyatro yazarı Jean Anouilh’un II. Dünya Savaşı sırasında Fransız direnişini desteklemek amacıyla yeniden yazdığı “Antigone”yi, Eraslan Sağlam yönetiyor. Devlet yasalarıyla birey haklarının uzlaşmaz bir tartışmaya dönüştüğü oyunda, Aysan Sümercan, Erhan Tuna, Tuba Zehra Sağlam, Ayça Bildik, Oğuzalp Kutlu, Sadettin Okumuş, Ekremcan Arslandağ ve Gökçe Taş rol alıyor. Pazartesi 16 Ocak 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK ‘Devrimci kavgayı[email protected] 15 sürdüreceğiz’N1K1Â5U.ZTYILMAA’ŞINNIDI Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın Maslak TİM Show Center’da düzenlediği anma etkinliğinde kardeşlik, barış ve mücadele mesajları hâkimdi. Tek eksikse Tarık Akan’dı EZGİ ATABİLEN Dünya şairi Nâzım Hikmet’in 115’inci yaşı dün pek çok etkinlikle kutlandı. Önce şairin Türkiye’den 66 yıl önce ayrıldığı son nokta olan Tarabya Oteli’nin önünden, her yıl olduğu gibi, denize karanfiller bırakıldı. Ardından Boğaz’a açılan Sevgi ve Barış teknesinde şairin şiirleri seslendirildi. Sarıyer Belediyesi ile Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği etkinlikler akşam saatlerinde Maslak’taki TİM Show Center’da devam etti. Aynı saatlerde Kadıköy Belediyesi’nin Caddebostan Kültür Merkezi’nde, Şişli Belediyesi’ninse Nâzım Hikmet Kültür Sanat Evi’nde Nâzım programı vardı. TİM’deki program törenin sunuculuğunu da üstlenen Nebil Özgentürk’ün “Nâzım Hikmet” belgeseliyle başladı. Konuşmasını yapmak üzere ilk olarak sahneye, aslında Rutkay Aziz’in yerine, Nâzım Hikmet Vakfı Genel Sekreteri Turgay Fişekçi çıktı. Bu, vakfın ikinci başkanı olan Tarık Akan’sız ilk Nâzım anmasıydı, Fişekçi de sevgili arkadaşının adıyla başladı elbette söze. Şöyle devam etti: “Eğer ileride insanların barış içinde, kardeşçe, sömürülmeden yaşayacakları bir dünya olacaksa Nâzım Hikmet bunun en önemli üyesi olacak. Ekranlar yalan söylüyor, gazeteler yalan söylüyor. Tüm bu yalanlar arasında gerçek kalabilmiş, yalansız kalabilmiş bir insan Nâzım. Onun için onu ne kadar tanıyabilirsek o kadar iyi. Dünya onu yıllar boyu anacak, ta ki onun özle Can erok Nâzım Hikmet’in Maslak’taki TİM Show Center’da düzenlenen 115. yaş günü kutlamasında Nâzım’ı kişisel olarak tanıyan Hıfzı Topuz şairle ilgili anılarını anlattı. Rutkay Aziz sahneye, dava arkadaşı Tarık Akan’ın yokluğunun yarattığı ağırlıkla çıktı. Gecede Kardeş Türküler de kardeş halkların şarkılarıyla yer aldı. mini duyduğu bir dünya olana kadar.” ‘Safları sıklaştırın çocuklar’ Salondaki konuklardan Nâzım Hikmet’i kişisel olarak tanıyan tek insan Hıfzı Topuz’un da şairle anılarını anlattığı törende Zülfü Livaneli, bugün doğruyu söyleyenlere ödetilen bedelleri de hatırlatacak şekilde, “Nâzım beni, hepimizi yetiştiren insan. Keşke yaşasaydı da milyonların onun şiirlerini okuduğunu, onun şiirlerinden bestelediğim şarkıları hep bir ağızdan söylediğini görseydi. Onu tutuklatanlar, ona sövenler, hakkında yalan haber yapanlar geldi geçti de dünyadan, Nâzım Hikmet hiç gitmedi, hep bizimle yaşıyor” dedi. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise “hürriyet kavgası”na çağırdı, yine şairin sözleriyle: “Kavgaya, ama yürek kavgasına ihtiyacımız var. Sevgiye de öyle. Sevgisizliğin sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz bugünlerde. Nâzım’ın dediği gibi ‘safları sıklaştırın çocuklar.’” Tarık Akan’sız ilk yıl Gecede Altan Erkekli ve Ebru Erkekli çifti, iki çellocu Murat Berk ve Melih Kara’nın eşliğinde Nâzım Hikmet şiirlerini seslendirdi. Tiyatrocu Levent Ülgen Nâzım Hikmet’in ölümsüz eseri “Kuva yı Milliye Destanı” ve “Memleketimden İnsan Manzaraları”nda yer alan “Kartallı Kazım” ile performans sergiledi. Hülya Aksular Bale Atölyesi’nin etkileyici bir dans gösterisi sunduğu törenin finalinde ise tüm tutuklu gazeteci ve milletvekillerini de hatırlatarak kardeş halkların şarkılarını söyleyen Kardeş Türküler ve Zülfü Livaneli vardı. Gecede yapılan konuşmalardan en etkileyicisi ise kuşkusuz Rutkay Aziz’inkisiydi. Yıllarca birlikte Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’na başkanlık ettiği dava arkadaşı Tarık Akan’ın yokluğunun yarattığı ağırlıkla çıktı sahneye, Aziz. Sesi titreyerek önce tören programında da belirtilmiş konuşmasını yapmaktan kaçtığını itiraf etti. Sonra “Tarık’ın vefatını kolay kolay atlatmış değilim” dedi güçlükle. Konuşmasında da Nâzım’la Tarık Akan’ı birlikte andı hep. Nâzım’ın da dostu olan Yunan şair Yannis Ritsos’un “Barış” şiirini okuduktan sonra, sol yumruğu havada girdiği salondan yine sol yumruğu havada ayrılmadan hemen evvel, salonu alkıştan yıkacak şu konuşmayı yaptı: “Biz Tarık’ı ve Nâzım’ı niye sevdik biliyor musunuz? Biz onların devrimci kavgasını sevdik. Bütün bu yandaşlara rağmen biz bu devrimci kavgayı sonuna kadar sürdüreceğiz!”? Ender Yortan sürahisi Türkiye’ye geri veriliyor Vilademir Dubossorky, Alexander Vinojradov. Sessiz Müzayede başladı Portakal’ın ‘Sessiz Müzayede’si 21 Ocak’a kadar sürecek Portakal’ın Türkiye’de ilk kez uyguladığı “Sessiz Müzayede”si 14 Ocak akşamı saat 17.00’de başladı. Nişantaşı’ndaki müzayedeye ilk gün den yoğun bir ilgi vardı. Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerinden bir kısmının ziyaret ettiği Portakal’da Henri Matisse, Ber nard Buffet, Alexan der Calder, Fernan do Botero, Vik Mu niz, Jean Dubuf fet, Anselm Rey le, Andreas Gursky, Tom Wesselmann, Vilademir Dubos sorky, Alexander Vinojradov ve Ja ume Plensa gibi sanatçıların iş Bernard Buffet lerinin yer aldığı müzayedenin di rektörü Maya Portakal Bitargil “Ya pıtların hepsi Hollanda’nın başken ti Amsterdam’dan İstanbul’a ilk kez geliyor. Tümü dünyada hatırı sayı lan bir koleksiyonerin yaşayan ko leksiyonunun parçasıydı. Bu yapıtları özenle seçtik” dedi. Sessiz müzayede bildiğimiz müzayedelerden bir hayli farklı. Her şeyden önce tek bir günde bitmiyor ve alıcılar bir hafta boyunca teklif vermeye devam ediyor. Her eserin yanında o ese re ait bir levha bulunuyor ve bu levhaya teklifler yazılıyor. Her teklifin yanına gün ve saat bilgisi de ekleniyor ve tabii teklifi yapanın kodu. Böylece bir hafta sonunda en yüksek teklifi kim yapmışsa eseri alıp gidiyor. Müzayedenin ilk gününde, hatta ilk saatinde teklifler başladı ve 29 eserin 4’ü için teklif yapıldı bile. İlk günün gözdeleri ise Bernard Buffet, Marcel Dzama, Henri Matisse ve Valerio Adami oldu. Sessiz Müzayede 21 Ocak’a kadar Portakal’da devam edecek. l Kültür Servisi ÖZGEN ACAR Ankara Ege Bölgesindeki Erken Tunç Çağındaki Yortan kültürüne ait, gaga ağızlı bir seramik testi bugün Londra’da Türk Büyükelçiliğine geri verilecek. İngiliz Thelma Bishop, 1960’larda Efes antik kentini ziyareti sırasında, bu kabı satın almıştı. Bayan Bishop, Yortan kabını İngiltere’de Adam Partridge adlı yerel bir müzayede evine iletti. Müzayede evinin seramik uzmanı Jason Wood, arkeolog olan Türk eşi B. Nilgün Öz’e danıştı. O da bunun Batı Ege’deki Yortan kültürüne ait olduğunu, ülkeden yasadışı çıkarıldığı için Türkiye’ye verilmesini önerdi. Wood’un konuştuğu Bayan Bishop da öneriyi kabul edince, pazartesi günü Londra’daki Türk Büyükelçiliğine geri verilmesi kararlaştırıldı. Gizemli Yortan kültürü henüz ay dınlatılamadı. Manisa’nın Kırkağaç ilçesindeki Yortan köyünün adı, günümüzde Bostancı oldu. Bir mühendis olan ve Afrodisias’ta da ilk kazıyı yapan Paul Gaudin, köydeki Yortan mezarlığında 190102 yıllarında kazılar yapmış, ancak hiçbir bilimsel yayın yapmamıştı. 5 bin yıl öncesine ait bu tarihsel mezarlığa ilişkin ana yerleşmenin nerede olduğu bilinmiyor. Mezarlıkta, Yortan kültürüne özgün seramik ler bulunmuş, başta Gaudin olmak üzere başkaca kaçak kazılarda çıkartılan buluntular Türkiye’den kaçırılmıştı. Bu özgün siyah seramiklere Türk müzelerinde ender rastlanıyor. ‘BaşKAkent Ankara’ Galeri Kara’da Ankara’nın zaman içindeki değişimini sanat eserine dönüşen “BaşKAkent Ankara” illüstrasyon sergisi Çankaya Belediyesi Galeri Kara’da sergileniyor. Sergide, çeyrek asır içinde Başkent Ankara’da yaşanan büyük dönüşüm ve kimlik yitimi 38 sanatçının çizgileri ve fırça darbeleriyle anlatıyor. Küratör Levent Cantek’in, “Bana kalırsa çizerler, şehrin kaybolan yüzlerini, evlerini, sokaklarını, mahallelerini çizmeliler, görsel olarak onları kaydetmeli, onları resmetmeliler. Geçmişi, bugünü, yok sayılanı, unutulanı, yıkılanı çizmeli, bize yaşatılanlara itiraz etmeli, şehirle cenk etmeliler. Bu sergideki arkadaşlar işin ucundan tutmuşlar, umarım arkası gelir” sözleriyle anlattığı karma sergi,  28 Ocak tarihine kadar görülebilir. l Kültür Servisi Çocuklardan Mozart... Türkiye’nin ilk ve tek ulusal çocuk senfoni orkestrası olan Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası (DÇSO), büyük ilgi gören “Mozart’ın Sihirli Dünyası” gösterisini yarıyıl tatiline özel bir kez daha sahneliyor. Klasik müzik seven ve keyifli vakit geçirmek isteyenlerle 22 Ocak Pazar günü buluşmaya hazırlanan “Mozart’ın Sihirli Dünyası” gösterisinde Mozart’ın çocukluğunu televizyonların küçük yıldızı Ata Berk Mutlu, Mozart rolünü ise deneyimli oyuncu Serhat Kılıç canlandırıyor. Genel Müzik Direktörlüğünü Prof. Rengim Gökmen’in üstlendiği DÇSO, Mozart’ın Sihirli Dünyası’yla başta çocuklar olmak üzere 7’den 70’e tüm izleyenlere keyifli bir gösteri sunmaya hazırlanıyor. Ünlü besteci Mozart’ın “Sihirli Flüt” operasından yola çıkarak hazırlanan “Mozart’ın Sihirli Dünyası”, DÇSO’nun yorumuyla 22 Ocak Pazar günü Volkswagen Arena’da saat 15.00 ve 18.00’de iki özel gösteriyle sahnelenecek. Gösterinin biletleri Biletix’ten edinilebilir. l Kültür Servisi C MY B